32,6199$% 0.15
35,4376€% 0.32
2.507,55%1,64
4.049,00%1,32
16.221,00%1,33
2.390,27%1,43
10.851,78%-0,19
Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi Sebastia Başpiskoposu Atallah Hanna, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü soykırım savaşına bazı Batılı başkanların ortak olduğunu belirterek, bu önderlere savaşı durdurma çağrısı yaptı.
Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi Sebastia Başpiskoposu Hanna, AA’ya, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başpiskopos Hanna, İsrail’in Gazze Şeridi’nde sıradan bir savaş yürütmediğine dikkati çekerek, “Gerçekten şu anda Gazze’de yaşananları sıradan bir savaş olarak görmek mümkün değil. Bu bir etnik temizliktir, katliamdır, Filistin halkını ve davasını hedef alan yeni bir komplodur.” dedi.
Gazze’deki halkın büyük çoğunluğunun 1948’de zorunlu göçe maruz kalmış mülteciler olduğunu belirten Hanna, “İşte bugün bir kez daha büyük bir zorunlu göçe maruz kalıyor, yeni bir Nekbe’yle (Filistinlilerin 1948’de zorunlu göçe tabi tutulması, büyük Felaket) karşı karşıya kalmış, vatanları büyük bir komploya duçar olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Hanna, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 20 yıldan bu yana abluka altında olduğunun da unutulmaması gerektiğine işaret ederek, bu savaşın, Gazze’nin maruz kaldığı 6’ncı büyük savaş olduğunu ve bunun en korkunç ve en şiddetli savaş olduğunu belirtti.
“ÖYLE BİR TRAJEDİ Kİ SÖZLERLE ANLATILMAZ”
Gazze Şeridi’nin büyük bir trajedi yaşadığına dikkati çeken Hanna, “Şehitler, dökülen kanlar, yetim kalan çocukların yanı sıra, ibadethaneleriyle, konutlarıyla, Gazze Şeridi’ni yerle bir eden bu savaş, büyük bir trajediye yol açmıştır. O denli bir trajedi ki sözlerle anlatılamaz.” dedi.
Hanna, hem kilise olarak hem de Hristiyanlar olarak Filistinli olduklarına dikkati çekerek, Filistinli Hristiyanlar olarak bu halkın bir parçası olduklarını vurguladı.
Gazze’de üretim tarihi Miladi 4’üncü yüzyıla uzanan tarihi bir kiliselerinin mevcut olduğuna işaret eden Hanna, şunları söyledi:
“Bizim bu kutsal topraklarda çok esaslı bir tarihimiz var. Dolayısıyla Filistin halkının yaşadığı acılar, bizim acılarımızdır, Filistin halkının kaygısı bizim kederimizdir. Müslümanlar ve Hristiyanlar olarak hepimiz bu işgalin acılarını yaşıyoruz. Onun için Allah’a Gazze’deki halkımızın yardımcısı olması için dua ediyoruz.”
– “Hangi hal üzere döndün ey bayram”
Hanna, Kurban Bayramının geldiğini ve Gazze halkının korkunç bir trajediden geçtiğine dikkati çekerek, “Mübarek Kurban Bayramı geldi ve Gazze halkı korkunç bir trajediden geçiyor. Dolayısıyla, ‘hangi hal üzere döndün ey bayram’ diyoruz. Biz acı çekiyoruz, hüzünlüyüz lakin umudumuzu yitirmedik. Acı çekeriz ama umudu kaybetmeyiz. Zira biz haklı bir davanın sahibiyiz, zira biz bu kutsal yerlerin sahibiyiz, zira biz bu kutsal toprakların sahibiyiz.” ifadelerini kullandı.
Asıl temennilerinin savaşın bir an önce durması, akan kanın, yıkımın durması olduğuna dikkati çeken Hanna, bu savaşı durdurmak için gösterilen tüm gayretlerin değerli olduğunu ve takdir ettiğini vurguladı.
Hanna, “bu yırtıcı saldırılar sona erene kadar bu uğraşların devam edeceğini umduğunu” kaydetti.
– “Gazze’de halkımızı vuran silahlar, halkımızı vuran füzeler Amerika’da ve öteki yerlerde üretiliyor”
Başpiskopos Hanna, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü soykırım savaşına bazı Batılı önderlerin ortak olduğunu belirterek, bu önderlere savaştan çekilme ve durdurma çağrısı yaptı.
Batılı bazı başkanların Filistin halkına karşı yürütülen bu savaşa ortak olduğuna dikkati çeken Hanna şunları söyledi:
“Batı’dan bahsettiğimizde Batı’da bazı yöneticiler var ve ne yazık ki bu saldırıya ortak oluyorlar. Gazze’de halkımızı vuran silahlar, halkımızı vuran füzeler Amerika’da ve öteki yerlerde üretiliyor. Batı’da, bu katliama bulaşan, komplo kuran ve bu savaşın parçası olan yöneticiler var. Bu yöneticilere çekilme ve savaşı durdurma çağrısı yapıyorum.”
Hanna, Batılı ülkelerde özgür halkların da olduğuna işaret ederek, Amerika’da, Avustralya’da, Avrupa’da birçok yerde, üniversite öğrencileri, akademisyenler, aydınlar, her dinden, Hristiyan, Müslüman ve hatta Siyonist kanıyı benimsemeyen Musevilerin de olduğunu belirtti.
Gazze’de akan kanın boşa gitmeyeceğine ve bunun sonucunun öncelikle Filistin halkının özgürlüğe kavuşması olacağına inandığını ifade eden Hanna, dünya halklarının savaşla birlikte, Gazze’de, Batı Şeria’da ve Kudüs’te, Filistinlilerin maruz kaldığı acıları, trajediyi ve adaletsizliği görmeye başladığını belirtti.
Hanna, “Farkındalığın arttığına inanıyorum ve dünyadaki bu farkındalığın bu ülkelerin siyasetlerine da etki etmesini, kararlarının daha adil ve hakkaniyetli olmasını ve sadece savaşla ilgili değil işe yaramasını umuyorum.” dedi.
– “Biz Filistin sıkıntısının çözülmesini istiyoruz”
Savaşın bir süre sonra duracağına inandığını belirten Hanna, “Biz Filistin probleminin çözülmesini istiyoruz. Filistin halkı özgürlüğüne kavuşmalı, bağımsızlığını elde etmelidir.” ifadelerini kullandı.
Hanna, Müslümanların Kurban Bayramı’nı tebrik edip, Kudüs ve Filistin’e karşı sorumluluklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Batılı ülkelere mesajımdan önce, Kurban Bayramı’nı tebrik ederek Müslüman kardeşlerime Kudüs’e ve Filistin’e karşı vazifelerini hatırlatayım. Filistin meselesi her ne kadar öncelikli olarak Filistinlilerin meselesi olsa da, sadece Filistinlilerin meselesi değildir. Bu, Müslümanların sorunudur, Hristiyanların sıkıntısıdır ve hatta Siyonist niyete inanmayan, barış isteyen, işgalin sona ermesini ve Filistin halkının uzun yıllardır bekledikleri özgürlüğe kavuşmalarını isteyen Musevilerin sıkıntısıdır.”
Hanna, Filistin davasının savunulmasının bir insanlık meselesi olduğuna dikkati çekerek, “Tüm dünyaya, tüm dinlere, Hristiyanlara, Müslümanlara, Musevilere şunu söylemek isterim ki, Filistin’i savunduğunuzda insanlığınızı savunuyorsunuz, dininizi savunuyorsunuz, kıymetlerinizi savunuyorsunuz.” dedi.
– Hristiyan dünyasına Filistin çağrısı
Hristiyanlığın Filistin topraklarından doğduğuna işaret eden Hanna, “Dünyadaki tüm Hristiyanlara şunu söylüyorum; Filistin’i savunduğunuzda, Hristiyanlığın doğduğu toprakları da savunuyorsunuz. Hristiyanlık buradan doğdu ve bize dünyanın diğer bir yerinden gelmedi.” ifadelerini kullandı.
Hanna, Filistin’in Hristiyanlığın beşiği olduğuna dikkati çekerek, “Dolayısıyla Hristiyanlığın beşiğini savunduğunuzda, tarihinizin, köklerinizi asaletini, hepimizin meselesi olan bu davanın adaletini savunmuş olursunuz.” dedi.
Öncelikli taleplerinin bu savaşın bir an önce bitmesi tarafında olduğunu belirten Hanna, savaşın sona ermesi için seslerin her yerde yükselmesini umduğunu, Gazze halkının bu şiddetli saldırıları hak etmediğini vurguladı.
Hanna, “Gazze halkı uygar bir halktır, kültürlü bir halktır, eğitimli bir halktır. Gazze’de şahsen pek çok arkadaşım var. Gazze halkı bu trajik şartlarda yaşamayı hak etmiyor. Savaşın durmasını talep ediyoruz.” formunda konuştu.
Hindistan’dan Pakistan’ı Kızdıracak Sözler: Geleceğini Şekillendireceği Gün Yakında Gelecek
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.