38,1998$% 0.25
44,1599€% 1.49
4.178,57%2,51
6.879,00%2,39
27.412,00%2,33
3.409,56%2,48
9.358,65%0,44
DOLAR 38,1998
EURO 44,1599
ALTIN 4.178,57
BİST 100 9.358,65
İmsak 02:00
Yeni bir monitör veya televizyon alışverişi yapmak istediğinizde karşınıza LED, OLED, QLED, QD-LED ve mini-LED gibi çok sayıda ekran teknolojisi çıkacaktır. Fırsatınız varsa bu ekranları şöyle karşınıza alıp bir baktığınızda, teknik ayrıntılara da bağlı olarak hepsi gözünüze farklı görünecektir. Aralarında önemli fiyat farkları da olabilir.
Fiyatlar elbette önemli lakin biz teknik ayrıntılara, özelliklere ve ortalarındaki farklara kapsamlı şekilde bakacağız. Böylelikle yeni ekran-panel teknolojilerine daha hakim olabilir, yeni bir ürün alırken daha kolay karar verebilirsiniz. Öncelikle kısaca bu tabirlerin ne anlama geldiğini açıklayalım, sonrasında farklılıklara geçebiliriz.
Yaygın arka plan aydınlatma teknolojilerinden olan LED, Light Emitting Diode (Işık Yayan Diyot) sözlerinin bir kısaltması. Bu görüntüleme tekniğinde her bir pikseli aydınlatmak için LED’ler, yani ayrı diyotlar kullanılıyor. Bu tür monitör ve TV’ler, eski nesil muadillerine kıyasla daha az güç tüketirken aynı zamanda daha parlak ve daha stabil görüntüler sunabilir.
Tüm LED’ler aynı zamanda LCD’dir, ancak tüm LCD’ler LED değildir. Bu nedenle, genellikle “LCD-LED” gibi etiketlenmiş TN, VA veya IPS ekranlar görebilirsiniz. Kısa not: Sadece “LED” yerine “W-LED” (“W”, “beyaz-white” anlamına gelir) görürseniz başınız karışmasın; bazı şirketler tabirleri birbirinin yerine kullanabiliyor.
LED ekranlar LCD ile aynı prensipte çalışmakta. Işığı ve rengi kontrol eden birkaç katmana sahip düz bir panel yapısı mevcut. Alt katman genellikle manzarayı görebilmeniz için ekranı aydınlatan arka ışık ünitesinden oluşur. Floresan veya diğer ışık tiplerini kullanmak yerine LED’ler kullanır, dolayısıyla terim de buradan gelir.
LED TV’ler birden fazla katmana sahip olsa da çalışma mantığının temeli belli. Işık kaynağı televizyonun en ardında yer alır. Önünde ise sırf dikey ışık dalgalarının geçmesine izin veren dikey bir polarizör vardır. Dikey polarizörden sonra sıvı kristal katman, güç durumuna bağlı olarak dikey polarize ışığı sıfır ile 90 derece arasında büker. Ek olarak, sadece yatay ışık dalgalarının geçmesine izin veren yatay bir polarizör de kullanılmakta.
Akıllı telefonlarda AMOLED gibi varyasyonlarını gördüğümüz OLED paneller, elektrik verildiğinde ışık yayan karbon bazlı organik gereçlerden üretiliyor.
LED ve OLED arasındaki en büyük fark fonksiyonları ve çalışma biçimleri. LED ekran görüntüsü oluşturmaz. Bu aslında şeffaf bir LCD (Sıvı Kristal Ekran) panel tarafından gerçekleştirilir. Ancak LCD’ler kendi ışıklarını yaymadıkları için, arkalarına veya etraflarına yerleştirilen LED’ler tarafından sağlanan arka aydınlatma olmadan panel neredeyse siyah görünür.
Özetle, OLED TV’lerin LED ve QLED TV’lere göre temel farkı ışığı üretme formu. Arka ışığa ihtiyaç duymak yerine OLED TV’lerdeki tekli pikseller ışığı kendileri yaymakta. Yani tüm arka ışık katmanını açık tutmak için sabit bir güç kaynağı gerektiren LED veya QLED TV’lerden farklı.
Bir ekran bölümü siyahsa, sıvı kristal katman arka ışıktan gelen ışığı pürüzler. Engelleme süreci söz konusu kısmın parlaklığını azaltmak için yeterli olsa da, genellikle komşu piksellerden bazı ışık sızıntılarına yol açarak ekranınızda ışık patlamasına neden olur. Özellikle de siyah bir arka planda beyaz görüntüler yer alıyorsa. Ancak OLED TV’de ekranın bir bölümü siyah olduğunda o kısımda hiç ışık yayılmaz. OLED TV’ye doğru renk ve sonsuz kontrast oranını veren de budur.
Eski, basit ekranlarda arka ışıklar 10 ya da daha az sayıda LED “aydınlatma bölgesinden” oluşabiliyordu. Bu durum, ışığın hassas olmayan yerleşimi nedeniyle imgenin karanlık kısımlarının aşırı aydınlık veya gri görünmesine neden oluyordu. Daha çağdaş ekranlar, bazen binleri bulan çok daha fazla aydınlatma bölgesi sunuyor. Artık ekranın her bir küçük bölümü, ülkü görüntü parlaklığı ve siyah düzeyleri için ihtiyaç duyduğu ışığı tam olarak alabiliyor.
Aslında benzer teknolojilere dayanıyorlar. OLED’i (Organic Light-emitting Diode) LED ekranlardan ayıran şey, ışığın kendi kendine yayılma özelliği. OLED TV’lerde ve OLED monitörlerde, elektrik akımı uygulandığında her bir piksel kendi ışığını yayar. Bu da gerçek siyah renklere ve sonsuz kontrast oranlarına olanak tanıyor. Ayrıca OLED’in yüksek yenileme hızı ve gelişmiş yansıma süresi gibi bazı avantajları da var.
QLED TV’leri kısaca “Quantum Dot teknolojisi” kullanan LED TV’ler olarak tanımlayabiliriz. Samsung, QLED TV’lerinin piyasadaki diğer LED TV’lere kıyasla daha yüksek parlaklık, daha yoğun siyahlar ve daha fazla renk sunduğunu iddia ediyor.
Ultra HD Alliance standartlarını karşılamak için tüm Ultra HD Premium TV’ler Quantum Dot teknolojisi kullanmak zorunda. Samsung, kafa karışıklığını engellemek için Quantum Dot teknolojisini kullanan tüm LED TV’lerin QLED TV olarak isimlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
QLED ve OLED arasındaki farkları kısaca özetleyelim: OLED ekranlar, QLED’ye kıyasla daha iyi siyah renkler sunabiliyor. Söz konusu azamî parlaklık düzeyi söz konusu olduğunda QLED daha önde.
Tepki süresi burada paneldeki bir diyotun açılıp kapanma süresi anlamına geliyor. Bu süre ne kadar düşükse, hızlı manzaralarda hareket bulanıklığı riski o kadar az olacaktır. OLED TV’ler, her biri birer piksel olarak çalışan diyotları sayesinde piyasadaki en iyi tepki müddetlerini sunuyor. Görüntüleme açısına geldiğimizde ise OLED TV’ler bu alanda bariz şekilde avantajlı durumda.
QLED, LED ile neredeyse aynı prensipte çalışmakta: Arka ışık, dikey polarizör, sıvı kristal katman, yatay polarizör, renk katmanı ve görüntüleme ekranı her ikisinde de mevcut. Ancak QLED TV’lerde beyaz LED arka ışık kullanılmaz. Bunun nedeni, beyaz LED arka ışıkların genellikle kaliteli beyazlara sahip olmaması. LED ışık şeritlerine bakarsanız bunu görebilirsiniz; genellikle sarı bir renk tonuna sahip olduklarını fark edeceksiniz.
Önde gelen QLED TV üreticisi Samsung, bu sorunu çözmek için ışık kaynağı olarak bir Quantum Dot katmanı kullanıyor. Arka ışık olarak beyaz LED’ler kullanmak yerine, şirket LED ışık kaynağını Quantum Dot katmanındaki kristalleri uyarmak için kullandı. Bu katman daha sonra klâsik LED kaynağından daha parlak doğal beyaz bir ışık yayıyor.
Bu da TV’nin size sıradan LED TV’lerden daha canlı ve doğru renkler göstermesini sağlıyor. QLED TV’ler o kadar hassastır ki Samsung, televizyonlarının bir milyar rengi, yani insan gözünün görebileceği her rengi yeniden yaratabileceğini bile iddia etmekte. Quantum Dot teknolojisi o kadar iyi ki bazı TV üreticileri bunu OLED TV’lere ekliyor ve QD-OLED olarak isimlendiriyor.
Samsung tarafından geliştirilen QD-OLED, düz ekran panelleri alanındaki en yenilikçi teknolojilerden biri. QD-OLED TV teknolojisi, Quantum Dot (QD) ve OLED ekran teknolojisinin bir kombinasyonundan meydana geliyor. Bu arada OLED ekran teknolojisi alanında, Samsung’un ezeli rakibi olan LG’nin baskın bir oyuncu olduğunu ve aynı zamanda diğer televizyon üreticilerine büyük OLED ekran panelleri sağlayan tek tedarikçi olduğunu da belirtelim.
İki panel çeşidinin de güçlü ve zayıf tarafları mevcut. Bunların birleşimiyle birlikte ekran üretiminin üç önemli ögesi (canlı renkler, ışık sızması olmayan yüksek zirve parlaklığı ve koyu ve doygun siyahlar) için avantaj sağlanabiliyor.
QD-OLED televizyon panellerinde, kırmızı ve yeşil kuantum noktaları içeren pikselleri aydınlatmak için bir mavi OLED materyal kullanılmakta. Her OLED pikseli üç alt piksele bölünmekte: Orjinal mavi OLED materyalinden meydana gelen mavi bir alt piksel, kırmızı olarak ayarlanmış kuantum noktalarına sahip kırmızı bir alt piksel ve yeşil olarak ayarlanmış bir kuantum noktası tarafından oluşturulan yeşil bir alt piksel. Bu alt pikseller, daha sonra gerçek beyaz ışık oluşturmak için birleştirilebiliyor.
Filtre kullanmanın bilakis, kuantum noktaları tarafından gerçekleştirilen renk dönüşümleri hemen hemen hiç ışık gücü kaybetmez. Bu OLED aydınlatma prosedürünü kullanan yeni QD-OLED ekran panelleri, bir yandan tamamen karartma özelliğini korurken bir yandan da mevcut OLED televizyonlardan daha parlak görüntüler sunabiliyor.
Bahsettiğimiz gibi, LCD paneller ekranı aydınlatmak için arka kısımda LED’ler, yani ışık yayan diyotlar kullanıyor. Küçük LED ise 0.2 mm’den daha küçük boyutuyla standart LED’lerden çok daha küçük. Bu sayede tek bir panele yüksek ölçülerde küçük aydınlatma noktası eklenebiliyor, arka ekran aydınlatması daha etkili bir biçimde kullanılabiliyor ve görüntü kalitesi de artıyor.
Mini-LED ve Micro-LED Farkı
İsimler benzer olsa da micro-LED ve mini-LED ekranlar arasında dikkate bedel farklılıklar var. Mini-LED, bugün kullanılan LED arkadan aydınlatmayla aynı mantığa sahip ancak karartma bölgeleri için daha fazla LED kullanmakta. Micro-LED ise her biri bağımsız olarak aydınlatılabilen, kendinden yayıcı (self-emissive) piksellerle OLED ekranlara benziyor.
Panel teknolojilerinin nasıl çalıştığını anladık. Şimdi üç temel teknolojiye artıları ve eksileriyle bakalım.
Gerçek şu ki hepsinden her anlamda üstün bir ekran tipi yok. Gelin şimdi maddeler halinde kıyaslama yapalım.
Parlaklık: Kazanan QLED
Parlaklık oranı, çok karanlık ortamlarda olmadığınız sürece izleme süresince çok önemli bir rol oynar. Eğer TV/monitörü özellikle çok pencereli bir odaya koyacaksanız, ekranın ortam ışığına karşı gelecek şekilde yüksek parlaklık sunması gerekir.
QLED TV’ler işte bu noktada öne çıkıyor. Quantum Dot katmanı, QLED TV’yi daha basit LED TV’lere karşı olağanüstü parlak hale getiriyor. Ayrıca güç açısından daha verimli, bu nedenle parlak bir ekran elde etmek için çok fazla elektrik harcamanız gerekmez.
Parlaklık genellikle OLED TV’nin en zayıf noktasıdır. Her alt piksel kendi ışığını ürettiğinden, ekran üreticileri yüksek parlaklık oranlarına çıkamaz veya ekranın kullanım ömrünü sınırlayan yanma riskinin oranı artar.
Kontrast: Galip OLED
OLED paneller, çalışma formu nedeniyle kontrast alanında eksiksiz sonuçlar veriyor. Her zaman açık olan arka ışıklara sahip LED ve QLED TV’lerin bilakis, OLED TV’deki her bir piksel sadece gerektiğinde yanar. Bu da OLED TV’lerin sonsuz kontrast oranları sunabileceği anlamına geliyor. Gerçekten derin siyahların yanı sıra zengin renkler elde edilebiliyor.
Bunu anlamak için siyah bir imgenin önünde küçük beyaz bir objeyi hareket ettirebilirsiniz; beyaz bir fare imlecini karanlık bir masaüstü arka planının üzerinde gezdirmek gibi. Birden fazla LED ve QLED TV’de bir ölçü blooming (çiçeklenme) görülecektir, yani beyaz imlecin etrafındaki siyah arka plan biraz daha açık görünecek. Halo efekti olarak da bilinen çiçeklenme, ekrandaki izole parlak objelerden gelen ışığın onu çevreleyen daha karanlık alanlara sızmasıyla ortaya çıkan bir görüntü yanılgısı.
Ancak OLED TV’lerde aynı sıkıntıyla karşılaşmazsınız. Bu küçük obje ne kadar parlak veya beyaz olursa olsun, OLED ekranların çalışma biçimi nedeniyle çevresindeki pikseller siyah kalır.
Renk Doğruluğu: OLED TV Önde
OLED TV’ler klâsik olarak çalışma biçimleri nedeniyle diğer TV teknolojilerine göre daha avantajlıydı. Ancak QLED TV’ler, özellikle Samsung’un MiniLED teknolojisini Quantum Dot ekranıyla birleştiren Neo QLED TV’leri tanıtmasından bu yana hızla ortayı kapatıyor.
Yine de renk doğruluğu konusunda en doğru adres hala OLED ekranlar. Eğer aydınlık bir oturma odanız olduğu için bu teknolojiyi kullanmaktan çekiniyorsanız, OLED ekranlara Quantum Dot katmanı ekleyen QD-OLED TV’lere göz atabilirsiniz. Biraz önce sözünü ettiğimiz teknoloji.
Görüntü Yanması (Burn-in): Seçim QLED veya LED’den Yana
OLED teknolojisinin olgunluğu ve ilerlemelerine rağmen, özellikle uzun süreli kullanımda görüntü yanması sorunu devam etmekte. Dolayısıyla, her gün saatler boyunca bir şeyler izlemek veya oyun oynamak istiyorsanız OLED paneller sizi caydırabilir. QLED veya LED TV tarafında ise görüntü yanması gibi bir sorun yaşanmıyor.
Fiyatlar: LED
Bu genellikle bir TV satın alırken göz önünde bulundurulması gereken en önemli konu. Dolayısıyla, sınırlı bir bütçeniz varsa ve paranızın karşılığında en büyük ekranı almak istiyorsanız LED TV’ye yatırım yapmalısınız. Üç teknoloji arasında en eski olanı, dolayısıyla en ucuz olanı.
Diğer yandan bir ev sineması kurduğunuzu ve maliyetten kaçınmadığınızı düşünelim. Bu durumda daha iyi deneyim elde etmek için pahalı OLED ve QLED modellerine yönelmelisiniz.
Diğer Teknoloji Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Esnafa Konum Vergisi Geliyor! Ödemeyene Ceza Var