Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yazdığı ve savunmalarından oluşan “Demokratik Uygarlık Çözümü” isimli 5 ciltlik kitap seti münasebet gösterilerek verilen hapis cezasını bozdu. Kitabın basımının yapıldığı Amara Basın Yayınevi’nin kurucusu Rıdvan Sain hakkında 2015 yılında soruşturma açıldı. Daha sonra soruşturma iddianameye dönüştü.
İddianamede, Abdullah Öcalan’ın kaleme aldığı kitabın içerisinde yer alan “devrimci halk savaşı” ve “kahramanlık hikayesi” gibi sözlerle PKK’nin övüldüğü belirtildi. Kürt probleminin tahliliyle ilgili kısımlarda, ilgili tarafa “savaşa hazırlık talimatı verildiğinin tespit edildiği” ileri sürülerek, PKK’nin prosedür ve aksiyonlarının meşurulaştırılmaya çalışıldığı savunuldu. Yine siyasal gayelere ulaşmak için şiddetin tehdit olarak gösterildiği iddia edildi. Abdullah Öcalan’ın almış olduğu kesin hüküm nedeniyle sorumluluğun kitabı basan Sain’de olduğu kaydedildi. Sain’in “örgüt propagandası” iddiasıyla cezalandırılması istendi.
SAİN: KİTAP BANDROLLÜ VE LEGAL
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, Sain, yargılama sürecinde yaptığı savunmada, kitapları bastıkları süreçte herhangi bir toplatma kararının olmadığını kaydetti. Sain, kitabın bandrollü ve meşru bir kitap olduğunu, Abdullah Öcalan’ın bütün kitaplarını okuduğunu ve herhangi bir kitabında “örgüt propagandası” olmadığını, belirlemelerin tarihî datalara dayandığının söyledi.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla Sain’e 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yerel mahkemenin verdiği kararı istinaf mahkemesi de onadı.
Her iki kararda da, “(…) insanlığın mezopotamya denilen bölgede başladığı ve Kürt halkının insanlığın başından beri aynı bölgede hüküm sürdüğü, birçok kültür ve devletin oluşumunda Kürtlerin öncülük ettiği, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda ve ulusal kurtuluş savaşında Kürtlerin öncü rol oynadıkları halde 1925 yılından sonra Kürtleri inkar ve imha siyasetinin başlatıldığı, soykırım ve anayasal seviyede Kürtlerin ulus olarak tanınması ve özerk idarenin kabul edilmesine kadar demokratik ve silahlı gayrete devam edileceği, istenilen sonuçların alınmaması halinde şiddet veya tehdit içeren sistemlerini yasal gösterecek veya övecek ya da bu tekniklere başvurmayı teşvik edecek şekilde terör örgütü propagandası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır” tabirlerine yer verildi.
YARGITAY BOZDU
Sain, verilen cezayı Yargıtay’a taşıdı. Başvuruda, “eksik araştırma, inceleme ve yetersiz münasebet ile hüküm kurulduğu” belirtilerek, beraat talebine yer verildi. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, kararı bozdu. Yargıtay kararında, uzman raporuna işaret edilerek, karara esas alınan içeriklerin “örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren metotlarını yasal gösteren veya öven ya da bu usullere başvurmayı teşvik eder” nitelikte olmadığına vurgu yapıldı. Yargıtay, Sain hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verildiğini belirtti. Bu nedenle yerel mahkemenin verdiği karar “hukuka aykırı” bulundu. Yeniden yapılan yargılamada Yargıtay’ın bozma münasebetine uyularak, Sain hakkında beraat kararı verildi.
(HABER MERKEZİ)
17:11
