34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Anadolu Ajansı Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtlalarken TEKNOFEST etkinliğine ayrı bir sayfa açtı.
TEKNOFEST mevsimi geldiğinde gençlerin heyecanına, coşkusuna ortak olduklarını dile getiren Kacır, TEKNOFEST’in gelecek Türkiye’nin fragmanı gibi olduğunu söyledi.
Kacır, 2018’den bu yana düzenlenen TEKNOFEST’in 7’inci yılında olunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
Her düzenlediğimiz TEKNOFEST’te aslında milletimiz, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi seyahatinde elde ettiği kazanımları, gelecek yıllarda hem savunma endüstrinde hem de sivil teknolojilerde kullanıma girecek, yaygınlaşacak teknolojileri deneyimleme ve görme imkanı buluyorlar. Bu yıl Bayraktar TB3 ve insansız savaş uçaklarımızdan ANKA-3 halka açık ilk uçuş gösterisini TEKNOFEST Adana’da yapacak. TEKNOFEST gökyüzünde adeta muazzam bir şov sahnesi. Türkiye’nin milli kanatları KIZILELMA, Akıncı, TB2, Anka, Aksungur, Hürkuş, Hürjet, Gökbey, Atak gökyüzünde muazzam şovlar gerçekleştiriyor. Bunun yanında Türk yıldızları, Solo Türk yine muazzam şovlarla ve yankısı çok geniş coğrafyaya yayılarak TEKNOFEST’i zenginleştiriyor.
Kacır, merkezinde teknoloji yarışları olan Havacılık, Uzay ve Teknoloji Şenliği’nin, Türk gençliğinin, TEKNOFEST kuşağının milli teknoloji atağına yol arkadaşı olmasına vesile olduğunu dile getirdi.
“2018’DEKİ 14 TEKNOLOJİ MÜSABAKASINA 20 BİN GENÇ KATILDI”
İlk TEKNOFEST’in düzenlendiği 2018’deki 14 teknoloji yarışına 20 bin gencin katıldığını anlatan Kacır, “Bu yılın TEKNOFEST’inde 790 bin kadroda 1 milyon 650 bin gencimiz projeleriyle yarışıyorlar. 50 farklı kategoride TEKNOFEST yarışları düzenleniyor. Her yıl yeni müsabakalar ekleniyor TEKNOFEST’e. Bütün müsabakalar geleceğin teknolojilerine yönelik hazırlanıyor.” diye konuştu.
Kacır, bu yılın şenlikte kuantum hackathonu, nükleer enerji, akıllı Wi-Fi, hava savunma sistemlerine yönelik yarışlarının yeni olduğunu vurgulayarak, bu yıl önceki yıla ilave olarak 11 farklı yarışın eklendiğini belirtti.
“TEKNOFEST’TEN HER YIL YÜZLERCE YENİ TEKNOLOJİ GELİŞİMİ DOĞUYOR”
Söz konusu müsabakaların sadece proje müsabakası olmadığını, gençlerin TEKNOFEST müsabakalarıyla hayallerini araştırma ve geliştirmeye, projelere ve nihayetinde teknoloji girişimcilerine dönüştürdüklerine işaret eden Kacır, “TEKNOFEST’ten her yıl yüzlerce yeni teknoloji gelişimi doğuyor. Bunların arasında yapay doku teknolojisi, yapay zeka dil modelleri gibi geliştirilen teşebbüsler var. Geliştirdikleri teknolojik ürünleri, 21 farklı ülkeye ihraç eden, milyon doların üzerinde ihracat yapan gencecik kardeşlerimizin kurduğu teşebbüsler var. Bunlar gerçekten geleceğin Türkiye’sinin gençlerinin ayak sesleri.” değerlendirmesinde bulundu.
“TEKNOFEST İŞTİRAKİ REKORLARA SAHNE OLACAK”
Kacır, bu teknoloji teşebbüslerini, toprağın altına ekilmiş tohum gibi gördüğünü dile getirerek, “Bir gün o toprak çatlıyor ve bir anda toprak yemyeşil oluyor. TEKNOFEST adım adım Türkiye’nin bu noktaya gelmesine vesile olacak. Bizim de hayatımıza anlam katan, hayatımız boyunca yaptığımız en değerli, anlamlı işlerin başında gelen bir proje, bir etkinlik.” dedi.
Adana’da da 2-6 Ekim’de harika bir TEKNOFEST’in yaşanacağını belirten Kacır, katılımcılara toplu taşıma ve ring araçlarını kullanmaları tavsiyesinde bulundu.
Kacır, TEKNOFEST iştirakinin rekorlara sahne olacağını dile getirerek, geçen yıl İstanbul, Ankara ve İzmir’de düzenlenen 3 TEKNOFEST’e 4,5 milyon konuğun katılım sağladığını anımsatarak şöyle konuştu:
Bu, dünyada eşi benzeri olmayan bir iş. TEKNOFEST adeta toplumsal taban dalgaya dönüştü. 7’den 77’ye, küçücük çocuklarını yanlarına alan anne-babalardan, 70’li yaşlarındaki büyüklerimize kadar herkes, Türkiye’nin bu yolculuğuna ortak olma heyecanı yaşamak isteğinde. Bu da çok anlaşılır çünkü Türkiye için bu işler, yitik sevda gibi. Türkiye’de her birimiz Vecihi Hürkuş’ların, Nuri Demirağ’ların kıssalarını dinleyerek büyüdük. Devrim arabasının yaşadığı makus talihi, akamete uğratılmış kıssasını okuduk, sinemalarda izledik. Bazı büyüklerimiz, şahsen o günleri yaşadı.
Şimdi o günlerden bugünlere gelindi. Savunma endüstrinde dünyanın lider ülkelerinden biri olduk. İHA gibi alanlarda dünya birincisi bugün Türkiye. Savunma sanayi sistemlerinin yüzde 80’den fazlasını kendi imkanlarıyla karşılayan bir ülke. Kendi evlatlarının alın teriyle, akıl teriyle başarabilen bir ülke. Bu heyecana ortak olmak Türk milletinin hakkıdır. TEKNOFEST’ler bu heyecanla devam edecek. Adana’da daima birlikte bu heyecanı yaşayacağız.
“TÜRKİYE’NİN ASTRONOTLARININ TEKNOFEST’TE OLACAK”
Türkiye’nin astronotlarının TEKNOFEST’te olacağını, uzay yolculuklarına ilişkin tecrübelerini gençlerle paylaşacaklarını anlatan Kacır, Türkiye’nin arabasının şenlikte olacağını söyledi. Özellikle çocuklar için hazırlanan alanların bulunacağını ifade eden Kacır, çocukların hayallerinde milli teknoloji hamlesi şuurunun oluşmasının değerli olduğunu kaydetti.
Bakan Kacır, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in “canlı yayında soykırım” yaptığını, dünyanın da bu soykırımı izlediğini ifade ederek şöyle konuştu:
Türkiye olarak bir an önce bu zulmün ve katliamın durması için Filistinli kardeşlerimizin ve tüm coğrafyanın huzura yeniden kavuşması için Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde hem diplomatik kanallardan hem insani yardımlar yoluyla elimizden geleni en ileri seviyede yapmaya çaba ediyoruz. İsrail saldırıları, etik ve ahlaki pahalar üzerine yükselmeyen teknolojinin insanlık için ancak felaket olacağına dair tarihte yaşadığımız bir örnek.
İsrail’in sahip olduğu teknolojik üstünlükleri hiçbir hak, hukuk tanımaksızın başka ülkelerin topraklarını işgal etmek, günahsız insanların canını almak için hunharca kullanabildiğine dikkati çeken Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler Genel Konseyi’ndeki konuşmasını hatırlattı. Kacır, Lübnan’da çağrı aygıtlarına yönelik yapılan saldırının hiç umulmadık teknolojik eserlerin saldırı aracına dönüşebileceğini gösterdiğine işaret ederek buralarda siber güvenlik açıklarının olması ya da tedarik zincirlerinde inançsız halkaların bulunmasının, ülkeleri hiç umulmadık ürünler üzerinden bir tehdit ve tehlikeyle karşı karşıya bırakabileceğini gösterdiğini anlattı.
“SİBER GÜVENLİK MUHTAÇLIKLARININ KARŞILANMASINA DÖNÜK ÖNLEMLERİMİZİ ARTIRIYORUZ”
Kacır, son devirde pek çok aygıtın siber ataklara açık hale geldiğine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
Türkiye, merkezi ve kritik altyapılarını siber taarruzlara karşı koruma konusunda çok kuvvetli imkanlara ve kabiliyetlere sahip. Bu konuda Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi ve bu merkezle birlikte yürütülen çalışmalar, bizim TÜBİTAK çatısı altında Siber Güvenlik Enstitümüz, üzerlerine düşen görevleri yerine getiriyorlar ama diğer pek çok devlette olduğu gibi bizim de aslında bu yarışta çok dinamik, çevik bir çaba içinde olma zorunluluğumuz var.
Çünkü tehditler çeşitleniyor, farklılaşabiliyor. Daha önce çok daha sınırlı sayıda aygıtla irtibatlı iken bugün hayatımızda pek çok aygıt artık internete açık. Kullandığımız saatten buzdolaplarına, çamaşır makinelerine, elektrikli süpürgelere, arabalara kadar pek çok aygıt siber taarruzlara açık hale geldi. Natürel ki biz de devlet olarak endüstriyel eserlerdeki siber güvenlik gereksinimlerinin karşılanmasına dönük önlemlerimizi artırıyoruz.
“SİBER RİSKLER AÇISINDAN AYGITLARIN DENETİMİ, KONTROLÜ KONUSUNDA YENİ ADIMLAR ATIYORUZ”
Kacır, bu aygıtların patlayıcı hale gelebileceği gibi bir fikrin ortaya çıkmaması gerektiğini belirterek “Siber riskler açısından bu aygıtların denetimi, kontrolü konusunda yeni adımlar atıyoruz, atacağız. Avrupa’nın bu konuda Siber Güvenlik Yasası var. Bu, gelecek yıllarda devreye girecek. Biz de bu kanunla uyumlu adımlar atıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bunların endüstrinin ihracat kabiliyeti açısından da önemli olduğunu vurgulayan Kacır, Türkiye’nin 262 milyar dolarlık ihracatının 100 milyar dolarının Avrupa’ya yapıldığını, Avrupa Birliği’nin bu mevzudaki Siber Güvenlik Yasası kapsamında ortaya koyduğu tertiplere uyup aslında sanayinin ihracat kabiliyetinin sürmesi için de bunların önem taşıdığını bildirdi. Kacır, bunlardan daha kıymetlisinin de milletin güvenliği olduğunu dile getirdi.
“SİBER GÜVENLİK BAŞKANLIĞI TBMM’NİN İLK İŞLERİNDEN OLACAK”
Bu konuda daha dinamik bir çaba içinde olacaklarına işaret eden Kacır, şöyle konuştu:
Önümüzdeki devirde Meclis’imizin gündemindeki ilk işlerden biri Siber Güvenlik Başkanlığına ilişkin yasa çalışması olacak. Böylelikle yeni bir otorite kurulmuş olacak. Türkiye’nin siber güvenlik alanında önümüzdeki periyotta atacağı adımları daha kuvvetli şekilde atması, kamuda farklı üniteler arasında uyumun güçlenmesini sağlayacak. Biz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak hem TÜBİTAK bünyesinde Siber Güvenlik Enstitüsü eliyle bu hizmetleri kamu kurumlarına sunmaya devam ediyoruz hem de önümüzdeki periyotta endüstriyel eserlerin siber güvenliğine ilişkin üzerimize düşecek vazifelere hazırlanıyoruz.
AMAÇLAR BELİRLENDİ
Ürün güvenliğinin artık klasik olarak yürütülen çalışmalardan ibaret olmadığını, bunun önemli bileşenlerinden birinin siber güvenlik haline geleceğini vurgulayan Kacır, gelecek periyotta Bakanlığın yetki ve sorumlulukları çerçevesinde özellikle endüstriyel eserlere ilişkin önlemleri almayı, kontrolleri ve denetimleri gerçekleştirmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.
Bakan Kacır, “(BYD’nin yatırımı) 2026’da üretim başlayacak, imzalar atıldı. Manisa OSB’de yer tahsis süreci tamamlandı. Fabrika inşaatına ilişkin izin başvuruları gerçekleştirildi.” dedi.
BAKAN KACIR’IN KONUŞMASINDA DİĞER ÖNE ÇIKAN KONULAR
Bakan Kacır, Chery’nin otomobil yatırımı için sıkı diyalog halinde olduklarını, yatırım için son basamaklara geldiklerini söyledi. Başka markalarla da Türkiye’nin potansiyelini paylaşmaya devam edeceklerini belirtti.
Bakan Kacır, “Togg, 16 ay içinde 37 bin araç üretti, dünyanın en değerli elektrikli araç markasının 6’ncı yılında geldiği üretim hacmine bir yılda geldi. 81 ilin tamamında hızlı şarj üniteleri kurulmuş oldu. Türkiye, elektrikli araç başına düşen şarj ünitesi sayısında Avrupa’da lider pozisyonda.
Proje bazlı devlet desteği kapsamında 60’a yakın projeye teşvik verdik. Bunlar tamamlandığında 33 milyar dolar cari açığı düşürücü etki oluşturacak.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yenilenmesine ilişkin çalışma sürdürülüyor, Türkiye’nin sanayi ekosisteminin de bu sürece dahil olmasını amaçlıyoruz.” dedi.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Rahmi Koç’tan 20 Yıl Sonra Gelen İtiraf: 5 İşe Yatırım Yaptık, 4’ü Battı