DHA
Süper Lig’e 2 dönem sonra dönen Göztepe’de 10’uncu yılına giren Eski Başkan ve Onursal Başkan Mehmet Sepil, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
“Ben Göztepe’de doğdum”
Mehmet Sepil, şunları dedi:
Ben Göztepe’de doğdum. Göztepe’nin yanında doğmuş bir çocuğum. Çocukluğum bu semtte geçti. Artık onursal başkan olarak bu topluluğa hizmet vermem benim için çok gurur verici.
“5 yıl Süper Lig’de kalıp küme düşmek çok üzücüydü”
Göztepe’de çalıştığı dönemlerde hiçbir zaman moralini düşürmediğini dile getiren Sepil, şu sözleri sarf etti:
Arada elbette üzüldüğüm zamanlar oldu. Örneğin 2017-2022 arasında 5 yıl Süper Lig’de kalıp küme düşmek çok üzücüydü. Fakat daima moralimi yüksek tuttum. 10 yıl önce koyduğumuz amaçların büyük çoğunluğunu tutturduk. En önemli tutturamadığımız hedef ise altyapıyı tamamlayamamak. Onun dışında planlarımızın, amaçlarımızın çok önemli kısmını gerçekleştirdik.
“10 yıl içinde çok büyük yol aldık”
Sportif başarı manasında Avrupa kupalarına katılamadıklarını belirten Sepil, şu şekilde konuştu:
Artık deneyimlerimizle, yeni yapılanmamızla ve yeni ortağımızla birlikte çok sağlam bir temel kurduk. 10 yıl içinde çok büyük yol aldık. Gürsel Aksel Stadı’nın yapılması bizim için dönüm noktası oldu. Mütevazı olamayacağım tek şey stadımız, metrekaresini dahi bilirim. Şanssızlığımız Gürsel Aksel Stadı’nda ilk 3 maçı oynadık sonra pandemiye yakalandık. Seyircisiz oynamak zorunda kaldık. Daha sonra Süper Lig’den düştük. Gerçek randımanını aldığımız dönem geçen yıldı. Orası artık bizim mabedimiz, orası bizim Göztepe ruhunu yansıttığımız konutumuz oldu. Ticari alanların da devreye girmesi de bizim ismimize çok önemli oldu.
“Çok güzel projelerimiz var”
Urla Adnan Süvari Tesisleri’nin de harikulade bir yer olduğunu dile getiren Mehmet Sepil, şu yorumu yaptı:
Hayalimizi genişletmemiz için altyapı projesi bitmiş olmalı. Yabancı ortaklarımızın gelmesiyle kendimi daha yoğun olarak olimpik branşlarda çalışır buldum. Orada da çok güzel projelerimiz var.
“Bütün Türkiye’nin konuşacağı bir tesis alanı haline getireceğiz”
İnciraltı’ndaki olimpik branşlar yerleşkesinin yapılacağını ifade eden Sepil, şunları dedi:
Orası dayanılmaz bir yer. Önümüzdeki 2 sene içinde bütün Türkiye’nin konuşacağı bir tesis alanı haline getireceğiz. İzmir çok güç bir şehir. Biz yıllardır altyapı tesisi için mücadele ediyoruz. Biz arsa ve para istemiyoruz. Bize fiyat versinler, parayı biz koyacağız. Onu da yapamadık. Yerel idarelerde ilk kere çok iyi ilişki içindeyiz. Alanlarımızla ilgili tespitlerimizi yaptık. O ilçelerde de salon ve tesis için görüşmelere yapıyoruz. Bunu yakında bitireceğiz.
“Tesislerimiz Göztepe’yi ölümsüz yapacağız”
Torbalı’daki altyapı akademisi projesi başladıktan sonra 3 belediye başkanı değiştiğini anlatan Sepil, şu cümleleri kurdu:
Biz bu projeye bir türlü devam edemedik. Torbalı hala bıraktığımız bir proje değil. İnanılmaz bir tesis yapacaktık. 7 yıl önce başlayan bu projede hala çözülmesi gereken hususlar var. Çözüldüğünde fevkalade bir tesis yapmaya hazırız ama orayı da bekleyemeyiz. Öteki yerler için de çalışmalar da yapıyoruz. Alternatifleri yaratacağız, tesisleşmeyi genişleteceğiz. Biz tesisleşmeler için 12 milyon euroluk yatırımlar yaptık daha yatırım yapacağız. Tesislerimiz Göztepe’yi ölümsüz yapacağız.
“Türk futbolunun saçma sapan iktisadının olduğunu nasıl kötü yönetildiğini görüyoruz”
Başkanlık misyonuna başladığı 2014-2015 sezonunda Süper Lig’de birçok önemli şehir grubunun mücadele ettiğini kendilerinin ise 2’nci Lig’de yer aldığını ifade eden Onursal Başkan Sepil, şunları dedi:
10 yıl önce Süper Lig’de 18 grup vardı. Ligin yarısı yok olmuş. Çok değerli kulüpler var. Özellikle Eskişehirspor ve Bursaspor. Bursa kadrosu 10 yıl içinde 3’üncü Lig’e düştü, ondan önce şampiyon olmuştu. Türk futbolunun saçma sapan iktisadının olduğunu nasıl kötü yönetildiğini görüyoruz. Bunda federasyonun, siyasetin ve kulüp liderlerinin payı var.
“Bazı kulüpler de belediyeler tarafından desteklendi”
Süper Lig’de mücadele eden 3 İstanbul kadrosunun ise farklı tutulduğunu dile getiren Sepil, şu şekilde konuştu:
Bu kulüpler ne yaparsın yapsın hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Onlar istedikleri kadar para harcarlar ama hiçbir şey başlarına gelmez. Bazı kulüpler de belediyeler tarafından desteklendi ama bu da çok işe yaramadı.
“Küme düşmek çok üzücüydü ama biz borçsuz düşmüştük”
Göztepe’nin küme düştüğünde sıfır borçla 1’inci Lig’e gerilediğini vurgulayan Sepil, şunları dedi:
Evet küme düşmek çok üzücüydü ama biz borçsuz düşmüştük. Bizimle bir arada düşen Altay’ın durumu belli. Borçlu düştüler. Bizim yabancı ortağımızla birlikte Göztepe’yi asla bu durumlara düşürmeyeceğiz. Hem futbolda hem olimpik branşlarda Türkiye’nin en tezli kulübünü oluşturacağız. Bunları yaparken de para idaresini de iyi ayarlayacağız.
“Yatırım yapıyoruz kulübümüze”
Sport Republic geldiğinden bu yana para koyduklarını da belirten Sepil, şunları dedi:
Biz yatırım yapıyoruz kulübümüze. Biz bunu plan içinde yapıyoruz. Gayemiz hem başarılı olmak hem de dışarıdan para pompalanan bir kulüp yapısını değiştirmek. Türkiye’de ilk kez biz bunu değiştireceğiz. Sport Republic’in bize getireceği avantajları kullanacağız. Altay ve Giresunspor geçen dönem transfer yapamadı. Onları saymazsak en genç kadro bizdik. Doğru yapılanma gerçekleştirdik. Bu yapılanmayı ileri düzeye getireceğiz.
“Rasmus’u tanıdığımda daha Sport Republic şirketi kurulmamıştı”
Kendisi yerine başkanlık misyonuna gelen Türk futbol tarihinin ilk yabancı kulüp başkanı olan Rasmus Ankersen’i daha evvelden de tanıdığını ifade eden Sepil şu şekilde konuştu:
Rasmus’u tanıdığımda daha Sport Republic şirketi kurulmamıştı. O denli bir fon yoktu. Rasmus Ankersen İzmir’e gelip konutumda kaldı. Böyle fon kurulduğunda, ‘Seninle Göztepe’yi değerlendirelim’ dedim. Sonra şirket kuruldu. En büyük yatırımcılarını buldular, Dragan Solak. Solak da benim gibi futbol meczubu. O da bizim için talihti. Ben bu beşerlerle çalıştığım için çok memnunum. Onlar ilk İngiltere’den Southampton’ı aldılar sonra bizimle görüşmeye başladılar. Çok fazla teklifler vardı lakin Rasmus Ankersen gelmek isteyince ona maddi şartları kolaylaştırdım. Hayatım daima uğraşlarla geçiyor. Spor kanunuyla çok uğraştım ticari alanlar için. Çok projem vardı, pandemi engelledi. Kale gerisinde ayakta seyircinin maçları izlemesi için Ankara’da çok uğraştım. 1’inci Lig’de yabancı hocayı alana alamıyorduk. Futbol Federasyonu’nu ikna ettim. Türk futbolu yabancı yatırımcıya hazır değildi. TFF’nin genel heyetine yabancılar giremiyordu. Geçen sene yapılan genel heyette yüzde 51 imza topladım ve Rasmus Ankersen resmi liderimiz oldu.
“Çok memnunum, çok umutluyum”
Rasmus Ankersen’in gelmesi için her kuralın oluştuğunu belirten Mehmet Sepil, şu şekilde konuştu:
Rasmus’un şartları vardı. Önce büyük bir şehir demişti. İzmir 5 milyonluk nüfusa sahip. Rasmus’un önemli koşullarında biri taraftardı. Esasen taraftarımız Türkiye’nin en coşkulu kitlesi. Ekibi hiçbir yerde yalnız bırakmayan, çok büyük taraftarımız var. Stadımız ve tesislerimiz de Rasmus’un gelmesi ismine önemli rol oynadı. Ayrıyeten borcu olmayan nadir kulübüz. Bir tane bile FIFA evrakımız bulunmuyordu. Bu kriterler birleşince aslında yabancı yatırımı buraya çektik. Onlarla aynı şarkıyı söyleyen ben vardım. Çok memnunum, çok umutluyum.
“İşe o kadar profesyonel bakıyorlar ki bu beni bile şaşırtıyor”
Sport Republic şirketi ve Rasmus Ankersen’in futbola çok profesyonel baktığını sözlerine ekleyen Mehmet Sepil, şunları dedi:
İşe o kadar profesyonel bakıyorlar ki bu beni bile şaşırtıyor. Zira biz hislerimizle hareket etmeye alışmışız. Ben 10 seneye baktığımda yaptığım yanlışlarımın nedeni hisle hareket etmek. Elbette tamamen duygusuz olamayız. Lakin kararları da daima hisle veremeyiz. Türk futbolunun sorunu bu. Hisleriyle tamamen hareket etmeyen bir takımla birlikteyiz. İnanılmaz bir teknik yöneticimiz var. Stanimir Stoilov bizim beklediğimiz oyun ideolojisini zati kendi benimsemiş. O disiplinin tam temsilcisi. Sportif Direktör Ivan Mance ve CEO Kerem Ertan da bizimle birlikte. Süper starlarımız var. O tertiple çalışıyoruz.
“3 İstanbul grubuna hiçbir kural uygulanmıyor”
Türk futbol iktisadının pahalandıran Mehmet Sepil, şu tabirleri kullandı:
3 İstanbul grubuna hiçbir kural uygulanmıyor. Transfer limitleri koyuluyor uyan yok. Federasyonun palavradan koyduğu kurallar. Türk futbolunda bir kriz var. Marka pahası düştü. Sadece TFF ve hakemleri de suçlayamayız. Bunun için de bizler yani kulüp liderleri da var. Bizler uçurumun en önemli oyuncularıyız. Futbolu çok hırçınlaştırıyoruz. Her hezimet sonra kavgalar çıkıyor. Kulüpler Birliği de profesyonelleşmeli. Bütün liderler demeç vermeye bayılıyor. Burada topyekün bir değişim gelmesi gerekiyor.
“Mourinho’nun Türkiye’ye gelmesine ben olumlu bakarım”
Büyük paralar harcanması konusunda değerlendirmelerde bulunan Mehmet Sepil, şunları dedi:
Mesela Fenerbahçe dünyaca ünlü Portekizli teknik direktör Jose Mourinyo’yu getirdi. Evet böyle bir ismin Türkiye’ye gelmesine ben olumlu bakarım. Türk futbolu markası ismine değerlidir. Hepimize yararı olur. Bunun yansıması tüm gruplara yararı olur. Daha fazla ilgi görürüz, daha fazla reklam alırız, daha fazla sponsorluklar alırız. O rekabet keşke hırçın olmasa futbolumuz hoşlaşacak. Geçen sene Galatasaray ve Fenerbahçe ligi aldı, götürdü. Bu dayanılmaz bir olaydı. Son maça kadar şampiyon belli değildi. Lakin biz bunu olumlu güçle yansıtamadık, daima tartışmalarla ve kavgalarla işi götürdük. Türk futbolu için inanılmaz bir hikaye olacaktı.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
17:11
