Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “pazar yazısı” başlığıyla çözüm süreci hakkında yaptığı paylaşımda, “Türkiye’nin bir ‘İç Kürt sorunu’ kalmamıştır, emperyalizmin Türkiye’ye dayattığı ve Türkiye’yi bölmeyi hedefleyen bir ‘Dış Kürt sorunu üretilmiştir'” ifadelerini kullandı.
MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin PKK başkanı Abdullah Öcalan hakkında Meclis’te yaptığı davetin ardından kamuoyunda ‘yeni çözüm süreci’ tartışmaları sürüyor. Çözüm süreci tartışmaları hakkında yaptığı açıklamalar ile sık sık gündem olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’dan yeni bir paylaşım geldi. Uçum, sosyal medya hesabından ‘Pazar yazısı’ başlığı ile yaptığı açıklamasında Türkiye’nin bir iç Kürt sorunu kalmadığını belirterek, “Son kırk yıldır emperyalist bir proje olarak terör destekli bir ‘dış Kürt sorunu’ üretildi” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un paylaşımının tamamı şu şekilde:
“1 Ekim itibariyle Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan paradigma değiştirdi”
Türkiye’de 1980’e kadar geçen Cumhuriyet tarihimiz boyunca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan çeşitli olumsuz pratikler ile tarihi, kültürel, sosyolojik, ekonomik ve siyasi tartışmalar Türkiye demokrasi tarihinin gelişim sürecinde ve derin tartışmalarında daima önemli bir yere sahip oldu.
Demokrasi tarihimizi askıya alan en kara periyotlardan 12 Eylül faşizmiyle birlikte devreye sokulan Kürtlerin reddi ve inkarı teşebbüsleri ise bir ‘iç Kürt sorunu’ tanımı yapılmasına neden oldu.
Ret ve inkar siyasetlerinin bitirildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idarelerinde Kürtler; kimliklerinin tanınması, ana lisanları önündeki yasakların kaldırılması, akademik ve kültürel haklar, bölgesel kalkınma, ekonomik refah, sosyal adalet imkanlarına kavuştu. İçerde terörün bitme noktasına gelmesiyle de huzurlu bir ortam oluştu.
Elbette demokrasinin geliştirilip güçlendirilmesi ve yeni anayasa kapsamında her zaman pahalandırılacak konular olur. Ancak bunlar artık tüm toplumun ortak bahisleridir, ayrılıkçı yaklaşımlarla değil ortak siyasetlerle ele alınıp çözüme kavuşturulur.
Bununla birlikte son kırk yıldır emperyalist bir proje olarak terör destekli bir ‘dış Kürt sorunu’ üretildi. Bu proje “etnik kimlik=milli kimlik=bağımsız (manda) devlet” formülüne dayandırılıyor. Bu, objektif bir Kürt sorunu değildir. Emperyalist dayatma olarak Türkiye’den toprak kopartıp Ortadoğu’da bir manda devlet kurma gayretidir. Buna karşı 1 Ekim 2024’ten itibaren Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi atılımlarıyla paradigma değiştiren bir Devlet inisiyatifi ortaya kondu. Bu inisiyatif “Milli Birlik ve Kardeşliği Güçlendirme ve Terörsüz Türkiye” maksadıdır.
Emperyalist proje Türkiye’nin Kürtlerini; bağımsız devletleri olan Türkiye Cumhuriyeti’nden, vatanları Türkiye’den koparmayı hedefliyor. Kürtlere ait devlet ve ülke projesi Kürtlerin statü hakkı olarak tanım ediliyor. Bunun ilk adımı olarak Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da yetki devri/siyasi özerklik var. Son amaç ise emperyalizmin mandası bir devlet kurmak.
Yani emperyalizmin başında Kürtlere biçilen rol; bölgede daima bir huzursuzluk faktörü, kullanışlı bir aparat, bir terör ordusundan ibaret. Bu plan Kürtleri statü sahibi yapmak yada büyütmek için değil Türkiye’yi küçültmek niyetlidir.
Türkiye’nin Kürtlerinin bir statü sorunu ve dolayısıyla statüye dayalı tanım edilecek bir hak yoktur. Çünkü sözü edilen statü, ülke ve devlet sahibi olmaktır. Türkiye’nin Kürtleri bin yıllık kardeşlik ruhu ve şuuruyla emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşımızda, yine aynı şuur ve ruhla Cumhuriyetimizin Kuruluşunda yer aldı. ”Türkiye Cumhuriyetini Kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir!” unsuru uyarınca Tek Milletin ayrılmaz parçası Kürtler istekli olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna katılıp kendi bahtlarını ebediyen tayin etti. Dolayısıyla Kürtlerin Milli Devleti Türkiye Cumhuriyeti’dir. Kürtlerin Vatanı Türkiye’dir.
Bu nedenle Terörsüz Türkiye hedefi Kürtlerin, Devletlerine ve Vatanlarına sahip çıkması çağrısı ve ihtarını da kapsıyor.
Artık bir emperyalist proje olan Türkiye Kürtlerine statü hakkı verilmesi dayatmasına karşı alınacak haller Terörsüz Türkiye gayesinde safları belirleyecek temel ölçüdür.
Takiye siyasetleri, iki yüzlü yaklaşımlar, perde gerisinden konuşmalar sona ermelidir. Herkes açıkça ve dürüstçe emperyalist proje olduğu tartışmasız olan Kürtlere statü verilmesi konusunda fikrini ortaya koymalıdır. Akla kara belli olmalıdır.
Çünkü bugün Türkiye’ye dayatılan ve asıl amacı Türkiye’yi bölmek olan yapay ‘dış Kürt sorununa’ karşı mücadele, Türkiye’nin anti-emperyalist çabasındaki en temel bahistir. İç Cephenin öncelikle bu konuda sağlamlaştırılması ve güçlendirilmesi son derece kıymetlidir. Türkiye’nin coğrafik bütünlüğünü ve siyasi birliğini korumak için zorunludur. Türkiye’nin geleceği açısından hayatidir”
|
“Doğal besine ulaşmanın bir yolu var!”
|
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
06:22
06:22
News
Siyaset
Siyaset
Siyaset
Siyaset
Siyaset
Siyaset
SIYASET
