34,0628$% -0.09
38,0990€% 0.47
2.833,79%0,64
4.686,00%0,77
18.685,00%0,76
2.596,60%1,07
9.774,49%0,17
MHP’nin, ‘Güçlü Türk Aile Yapısı, Sağlıklı Toplum, Lider Ülke Türkiye’ temalı Aile Kurumu Çalıştayı, ATO Congresium’da başladı.
İki gün sürecek ve aile kurumunu etkileyen konuların görüşüleceği çalıştayın açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Selim Yurdakul, “Milli bir dava şuuruyla, ailenin bir beka meselesi olduğu şuuruyla, bugün ve yarın Türk aile yapısını korumak, geliştirmek ve geleceğe hazırlamak için tertiplediğimiz bu çalıştayda bir araya geldik. Uzun süredir aile kurumunu yıpratan ve yozlaştıran dolaylı ögelerin etkisiyle toplumsal kıymetlerimiz büyük bir erozyonla karşı karşıya kalmış ve bunun sonucunda artan boşanmalar ve şiddetin başrol oynadığı mutsuz ailelerle, azalan evlilik ve doğum oranlarıyla, yükselen yalnızlaşma ve toplumun kayıtsız ferdileşmesi, aile büyüklerine yönelik artan saygısızlıklarla, kabuğuna çekilen küçük ve çekirdek ailelerle, çeşitli tasaları nedeniyle tek çocuk yapan ailelerle ve dağılan akrabalarla karşı karşıya kaldık. Bunların haricinde aile kurumunu doğrudan hedef alan risk ve tehditlerin de gündemde olduğunun farkındayız” dedi.
‘YALNIZLAŞAN BİR TOPLUM VAR’
Yurdakul, 12 ayrı masada 142 akademisyen, bilim insanı, siyasetçi, sivil toplum kuruluşu ve dernek temsilcilerinin, aile kurumunu tehdit eden riskleri tartışacağını belirterek, “Olimpiyat karşılaşmalarının açılış merasiminde sergilenen tabloda ortaya çıkan cinsel düzensizlik, cinsiyetsizlik ve bunları olağanlaştırmaya çalışan radikal ögeleri, çocukların izlediği çizgi filmlerden oynadıkları oyunlara kadar onların karakterini, ailelerine olan sevgi ve hürmetlerini kötü yönde etkileyebilecek imajların ortalığa saçılmasını, kadın ve erkek bağlantılarını radikal görüşleriyle şekillendirmeye çalışan ve klasik değerlere doğrudan saldırı için zemin oluşturan diziler, filmler, video klipler ve sosyal medya gönderilerini daima birlikte izledik ve izliyoruz. Bunlar, kitle iletişim araçlarında karşı karşıya kaldığımız ve hepimizin şahitlik ettiği gelişmeler. Bunların haricinde doğrudan, hedef gözeterek aile kurumunu tehdit eden gelişmeler de maalesef var. Örneğin, iş müracaatında bulunan genç bir hanımefendiye çocuk sahibi olup olmayacağını soran ya da eşiyle dönüşümlü olarak engelli evladına bakan bir ebeveyne, acil durumlarda izin vermeyen iş yerleri, küresel ekonomik gelişmeler, pandemiler, depremler ve savaşlar nedeniyle etkilenen aileler, hemen kuzeyimizde yaşanan savaş, Rusya ve Ukrayna tansiyonu nedeniyle beliren tehditler, güneyimizde kurulmak istenen terör devletçikleri ve kendi halkına eziyet eden, başkanlardan kaçan insanların oluşturduğu göçle meydana gelen demografik riskler, küçücük apartman dairelerine tıkılarak, adeta tavuk kümeslerinde yaşamaya zorlanan ailelerimiz, kar hırsıyla ortalığın stüdyo tipi dairelerle dolmasına neden olan yerel yönetimler ve müteahhitler, artan gıda güvenliği ve tedarik riskleri nedeniyle gerektiği gibi beslenemeyen aileler, üretici ailelerini tarımda ve hayvancılıkta zorlayan uluslararası baskılar, ev ekonomilerini etkileyen, piyasa bozucu tekelleşmeler ve kötü niyetli piyasa aktörleri, üreme sağlığını tehdit eden ögeler sonucu yalnızlaşan bir toplum var” dedi.
‘SİYASET KURUMU, ÖNLEM ALMAK ZORUNDADIR’
Yurdakul, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerinin gerçekleşmesinin ailenin birliği ve refahına bağlı olduğunu kaydederek, “Birliği ve refahı zedelenen aile kurumu pek çok zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Aile ve evlilik kurumlarını hedef alan olumsuz ve yaygın telaffuzlar, geniş aile içindeki dayanışma ağlarının değersizleştirilmesi, çocuklar ile ergenlik yaşlarındaki gençlerin sağlıklı gelişimini tehdit eden zararlı olabilecek akımların artışı, aileler için önemli riskler oluşturmaktadır. Medyada sıkça yer bulan içerikler, tüketime odaklanan materyalist yaşam usulünün teşvik edilmesi gibi faktörler de aileyi tehdit etmektedir. Türk milleti, tarihin en dinamik ve koşullara en hızlı uyum sağlayabilen milletlerinden biridir. Ancak tehditlerin sayısı ve etkinliği düşünüldüğünde, siyaset kurumu bu değişim ve dönüşüm çağında, Türk milletine ve Türk aile yapısına odaklanarak gerekli tüm tedbirleri almak zorundadır. Değişim ve dönüşüm adı altındaki riskler, büyük bir dalga olarak Türk milletinin kıyılarına vurmak üzeredir. Tarih, sağlam durabilmemizi ve kıyılarımızı tahkim edebilmemiz için ön alıcı siyasetler geliştirme sorumluluğunu gündeme getirmiş bulunmaktadır” diye konuştu.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Murat Uzman, “Dış Siyasette Sıkıntılı Günler” Dedi; ABD-Güney Kıbrıs Mutabakatını, Erdoğan’ın Kırım Açıklamasını ve Hamas Görüşmesini Hatırlattı