DOLAR

34,2461$% 0.08

EURO

37,0934% 0.12

GRAM ALTIN

2.992,45%-0,09

ÇEYREK ALTIN

5.050,00%1,03

TAM ALTIN

20.140,00%1,02

ONS

2.719,23%-0,06

BİST100

8.654,39%-1,58

İmsak Vakti a 05:51
Bursa AÇIK 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2461

EURO 37,0934

ALTIN 2.992,45

BİST 100 8.654,39

İmsak 05:51

15°

Millet Olma Yolunda Dil ve Edebiyatın Değeri

ad826x90

Bilindiği üzere dil, insanlar arasındaki bağlantının en temel araçlarından biridir. Dil, milletlerin geçmişten aldığı bir miras, bir kardır. Dil sayesinde insanlar geçmişten bugüne ve geleceğe birbirlerine rehberlik edebilirler. Lisanın sürekliliğini ve sınırsızlığını sağlayan özelliği canlı oluşudur. Yani dil dünü bu güne bağlıyor. Ortak dil, ortak kader birliği demektir. Aynı dili konuşan insanların aynı kökene sahip olduğu, aynı kültüre sahip olduğu, aynı gelenek ve değerlere sahip olduğu bilinmektedir.

Dil bir milletin temel kültürel kıymetlerinden biridir. Aynı dili konuşan insanlar millet denilen toplumsal örgütlenmenin temelini oluşturur. Çünkü dil, duygu ve kanıları insanlara aktaran, insan toplumlarını kümeleşme ve kalabalıklardan kurtarıp, duygu ve düşünce birliği olan bir topluma dönüştüren bir araçtır… Dolayısıyla dil, insanı birey yapan, toplumun bir üyesi yapan en büyük miras ve araçtır. Bu araç iyi kullanılmazsa insanların yaşadıkları topluma yabancılaşmasına da yol açmaktadır. Çünkü insan lisanıyla hayatını yaşadığı topluma adapte edebilir, yani toplumun bir üyesi olabilir, çünkü dil olmazsa insan yaşadığı toplumdan ayrılır. Dil sayesinde insanlar o toplumun kültürünü, inançlarını ve bedellerini devam ettirirler. Bu jenerasyonlar boyunca aktarılabilir.

Dil, tüm insan kültürünün temelidir ve insan toplumunu yaratır. Diline kıymet vermeyen toplumlar zamanla başka kültürlerin esareti altında kalacak ve yabancı bir kültür onların kültürünü ele geçirecektir.

Dil kültürün en önemli ögelerinden biridir. Bu tutumuyla dil, toplumun kültürü içindeki tüm toplulukları temsil etme misyonuna sahiptir. Günlük alışkanlıklar, öfkeler, sevinçler, düğünler ve yaslar dil ile ifade edilir, tanımlanır ve anlatılır. Bu fonksiyonu nedeniyle dil ile kültür arasında kaçınılmaz, zorunlu bir bağ vardır. Çünkü dil ve kültür iç içedir. Lisanda yaratılan sanat yapıtları, diğer alanlara ve hususlara göre daha spesifik ve kültür taşıyıcılarıdır.

Dil kişinin düşünme biçiminin tabiridir, dil olmadan fikirler ifade edilemez. Her gencin dikkat etmesi gereken şey, kendi anadilinde düşünüp, milliyet şuuruyla yaşadığı topluma katılıp, onun içinde büyümesi olmalıdır. Bu yapılmazsa ulus inşa süreci gerçekleşmeyecektir. Diline sahip çıkan milletler, geleceklerine de sahip çıkarlar.

Dil tahsili sosyal/kültürel etrafa bağlıdır. Çocuğun sosyal ve dilsel etrafı olmadan dil edinmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle dil bağlantısı sosyal/kültürel bağlamın varlığında gerçekleşir ve bedel kazanır.

Edebiyatın, özellikle de romanın ulusallaşmaya etkisi konusunda birkaç şey söyleyelim.

Elbette muharrirler yapıtlarını yazmakta özgürdürler, Çünkü müellifler öncelikle ilham aldıkları şeyleri müellifler, kendileri için müellifler. Bana göre Kürt muharrirleri edebi yapıtlarını yazarken okuyucularının dil durumunun farkında olmalıdırlar. Çünkü onların Kürtçe yapıtlarını okuyanlar Kürtlerdir.

Bu bir kural olmasa bile (Kürt dilinin durumu nedeniyle) hem halkı uyarmak hem de korumak amacıyla geniş kitlelere ulaşan edebiyat, şiir, sanat ve tiyatro yapıtlarının halkın anlayacağı bir lisanla yazılması gerekmektedir. Geçmişten günümüze aktarılan ve bugünü geleceğe taşıyacak yazılı kültür yapıtlarının yaşatılması için. En önemli konu bunların anlaşılır, sade ve halkın konuşabileceği bir lisanla yazılmasıdır. Okuyucuda ulusal hisleri uyandıran romanların ortak özelliklerinden bazıları şunlardır;

1. Roman ana lisanda yazılmalıdır.

2. O coğrafyaya ilişkin sosyal ve kişisel sorunların söylemi.

3. Romantik hislerle vatan ve millet sevgisini geliştirin.

4. Milli değerlere anlayışla yaklaşır.

Çünkü toplumu oluşturan ve toplumu millet yapan ögeler kesinlikle onun özellikleri, maddi ve manevi kıymetleridir.

Kültür, dil ve edebiyat temel bedellerdir. Bu bedeller milleti inşa eder.

Üstelik milleti bir arada meblağ ve o milletin geçmişini, geleceğe dönüştürür. Kültür, dil ve edebiyat birbiriyle alakalıdır, bağımsız düşünülemez ve açıklanamaz. Birbirlerine bağımlı oldukları çok güçlü bir bağları var. Edebiyatın ürünü lisandır ve aynı zamanda dil kültürü taşır. Ancak edebiyat hem kültürdür hem de lisandır. Her şeyden önce anadili korumak, insanlığın zenginliğini korumaktır. Milli kültürel bedeller millet olmanın kurallarıdır. O milletin lisanında yazılan edebî eserler, tarihin yumuşak ve güzel kanıtlarıdır, o milletin ruhunun koruyucusudur. Yani dil ve edebiyat birbirine bağlıdır ve birbirini takviyeler.

Edebiyat bir milletin tarihinin ve karakterinin aynası olduğundan, bir milletin yaşantısına ait özellikleri onun edebiyatında görebiliriz. Edebiyat milletin en güzel bedellerini yansıtır ve bunu kuşaktan nesile aktarır.

Dolayısıyla bir milletin geçmişini, bedellerini ve özelliklerini onun edebiyatında görebiliriz. Güçlü ve sağlam bir edebiyat, bir milletin milli bedellerini ve maneviyatını jenerasyondan nesile koruyup yükseltebilir.

Edebiyat milli şuurun uyanmasında önemli bir araçtır. Edebi eserler milli karakteri yüksek derecede gösterir ve o millete mensup insanları manevi anlamda etkiler. Dünya edebiyatı standartlarına göre yazılan edebî eserler, bulundukları toplumda ortak bir milli düşünce ve zihniyet oluşturabilir. Edebi eserler, özellikle de edebi romanlar, milli kimliğin oluşmasında toplumun üzerinde büyük bir tesire sahiptir.

Kısacası edebiyat, özellikle de edebi bir lisanla yazılan romanlar, millet olma yolunda önemli bir rol oynar.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Avukat Demirkale Yanıtladı: Çocuk İstismarı Nedir, Yasalar Ne Diyor, Uygulamada Ne Tür Eksiklikler Var, Neler Yapılmalı?

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.