Milli Atıcı Yusuf Dikeç: 2028’deki Olimpiyatlara Gideceğiz ve Altın Madalya Alıp Geleceğiz

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda atıcılık branşında Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran milli sportmen Yusuf Dikeç, açıklamalarda bulundu.

Tüm dünyada özellikle sosyal medyada fenomen hale gelen Dikeç, “Paris Olimpiyatları ile birlikte 5’inci kez olimpiyatlarda mücadele ettim. Dünya Şampiyonası, Dünya Kupası, Avrupa Kupası, Avrupa Şampiyonası gibi ancak atmosferi, bir olimpiyat gibi olmuyor. Dünyanın en güzellerinin 4 yılda seçilerek katılmış olduğu bir yarış. Tahminen de olimpiyatı olimpiyat yapan budur. Natürel baskısı, gerilimi, karşılaşmanın büyüklüğüne göre de artıyor. Daha fazla oluyor. Biz oraya gideceğiniz zaman 85 milyon insanın dualarıyla gittik. İyi hazırlandık. Yine 5’inci olimpiyat olması münasebetiyle de bir önceki olimpiyatlardan deneyim sahibiydik. Hislerimizi kontrol edebilmeyi öğrendik. Çok çalışmanın sonunda da madalyayı aldık” diye konuştu

EKİPMAN KULLANMAYI TERCİH ETMİYORUM

Sosyal medyada imkansızlıktan ekipmansız yarıştığı yorumlarının gerçeği yansıtmadığını belirten Dikeç, Bana sosyal medyada ekipman kullanmadığım için ‘Masrafsız Amca’ diyorlar. Güya ekipmanı yokmuş, gözlüğü yokmuş, kulaklığı yokmuş gibi şeyler söyleniyor. Ben aslında genelde bunları kullanmayı sevmiyorum. Olmadığından değil sağ olsun federasyonumuz, Bakanlığımız daima yanımızda. Ancak ben gözlük, kulaklık kullandığım zaman kendimi rahat hissedemiyorum. Atış biraz da rahatlık spordur. Bunları kullanmayı pek tercih etmiyorum. Daha önceki yarışlara da gittiğimiz zaman hakemler soruyordu ‘kulaklığın var mı?’ Yok. ‘Peki gözlüğün var mı?’ Yok. Niçin diyorlardı? Ben de doğallık diyordum. İnsanlar o resme baktığı zaman rahatmışız gibi algılıyor. Aslında iç dünyamızda fırtınalar kopuyor. Oysa biz kendimizi daha böyle sakinmiş, kontrollüymüş gibi yansıtmak zorundayız. Kendimizi kontrol etmek zorundayız. Çünkü o yarışta da kalbimiz içinden çıkacakmış gibi oluyor. Yorumlara gelince, gençlere şunu da söylüyorum; alışılmış ki bir atletin en büyük amacı yurt dışına gittiğin zaman madalya almak. Ancak bizim bir emelimiz da kendi ülkemizi temsil etmektir. Ben bunu da özellikle kamplarda genç atletlere söylüyorum. ‘Yurt dışına gittiğiniz zaman olağan başarı alacaksınız ama üzerinizde Türk bayraklı üniforma varken ülke temsili de önemli’ diyorum. Benim 5’inci olimpiyatım. 24 yıl oldu. Oradaki atıcılarla artık uzun yıllar yarıştığımız için birbirimizi tanıyoruz, görüyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor. Aslında bu oyuncu başarısı değildir. Bu Türkiye’nin başarısıdır. Ben sadece bana verilen rolü, bana verilen görevi elimden geldiğince yapmaya çalıştığımı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

ALDIĞIM KONUM DAHA RAHAT HİSSEDEBİLMEK İÇİNDİ

Her atıcının anatomik yapısına göre bir atış durumu olduğunu söyleyen Dikeç, “Benim bedenimi daha stabil tutabilmek, kendimi daha rahat hissedebilmek ve vücut salınımını durdurabilmek için elimi cebime koyuyorum. Onun dışında öyle başka bir şey yok. Aslında bazen çok üzülüyoruz. Atıcılık Federasyonu 1923’te kurulmuş. Yani Cumhuriyetle yaşıt bir federasyon. Ama ne yazık ki işte atıcılık biraz daha tanınmamış, geride kalmış. Eminim bizim ülkemizde çok fazla tanınmayan batıcı sizlerle birlikte gelecekte gençlerimizi örnek olur. Yani birçok yerden görürler, izlerler. Ben şuna da inanıyorum, gençler bizleri geçecek. Çünkü baktığımız zaman biz bu sene güçlü bir ekibiz. Daha ilerilere götüreceğiz ve daha çok madalyalar alacağız. Ben buna canı gönülden inanıyorum” dedi.

İLAYDA İLE İYİ BİR SİNERJİ YAKALADIK

Milli atıcı Şevval İlayda Tarhan ile takım olarak iyi bir sinerji yakaladıklarını ifade eden Dikeç, “İlayda Hanım aslında baktığınız zaman geçmişte Gençler Dünya Şampiyonu, Gençler Avrupa Şampiyonu oldu. Yani başarılı bir atlet. Ben İlayda’ya şunu da söyledim, ‘Benim 5’inci olimpiyatta görebildiğimi sen ilk olimpiyatta gördün’ dedim. Yani gerçekten başarılı, yetenekli bir atlet. Şimdiye kadar zati bizim takımımız, ekibimiz yoktu yakaladık, müsabakaya da çok iyi hazırlandık. Geçen sene dünya ikincisi olduk. Bu sene şubat ayında Brezilya’da Dünya Kupası birincisi olduk. Bir ay önce Almanya’da yine birinci olduk. Bizim hedefimiz aslında oraya altın madalya için gitmekti. Gerçekten altın madalyayı hak edebilecek kadar da çalıştığımıza inanıyorum. Çünkü haftanın 6 günü ve günde 4 saat çalıştık ama bazen talih, nasip bizim yanımızda olmuyor. Sadece o yüzden kaybettiğimizi düşünüyorum. Oysa son ana kadar iyi mücadele ettik. Kendimiz iyi kontrol ettik. Sadece talih bizim yanınızda değildi. 2028’e gideceğiz ve altın madalya alıp geleceğiz” dedi.

DİKEÇ’İN KIZI BAŞAK, BABASIYLA GURUR DUYUYOR

Yusuf Dikeç’in kızı Başak Dikeç ise yaptığı açıklamada, Çok heyecanlandım, memnunum. Gurur duyuyorum babamla. Arkadaşlarım da babamı izlemiş, tebrik ediyorlardı dedi.

YUSUF DİKEÇ’İN ANTRENÖRÜ BİLGİLİ: 2006’DAN BU YANA KIRILAMAYAN BİR DÜNYA REKORU VARDI

Milli Atıcı Yusuf Dikeç’in antrenörü Osman Erdinç Bilgili, Yusuf Dikeç ile 22 yıldır birlikte çalıştıklarını belirterek, “Aynı grupta yaşıyorduk. Yaklaşık 4-5 yıldır ben milli takım antrenörlüğüne geçtim. yine bir arada çalışmaya devam ediyoruz. Dostluğumuz esasen çok ayrı. Bu olimpiyatlar için aylardır gece gündüz çalıştık diyebiliriz. İnsanlar bayramda 9 gün tatile giderken, biz tatilimize gidemedik. Yani çok büyük fedakarlıklarda bulunduk gerçekten. Tek maksadımız vardı lakin maksadımıza tam ulaşamadık diyebiliriz. Çünkü hedefimiz altın madalyaydı. Aldığımız gümüş madalya olimpiyatlarda atıcılık branşında Türkiye tarihinin ilk madalyası. Bu yüzden çok gururluyuz. Yusuf Dikeç son vakitlerde Türkiye’de fenomen olmuş olabilir, tanınmış olabilir ama dünya esasen tanıyordu. Yıllardır konuşuluyordu. 2006’da atmış olduğu ateşli silahlardaki dünya rekoru 597 puanda hala kırılamadı. Dünya rekorunun 7-8 puan üzerine atarak kırıldı bu rekor. O zaman gazeteler bir başlık atmıştı Norveç’te ve Türkiye’de pek haber olmamıştı. ‘Yusuf Dikeç atıcı bir kızla evlenir ve onların bir çocukları olursa ancak o şekilde kırılabilir bu rekor’ gibi bir başlık atılmıştı. Büyük bir gurur duymuştuk. O vakitten beri 4 dünya şampiyonluğu, 5 Avrupa şampiyonluğu, sadece bu sene 1 ay önce Almanya’da Dünya Kupası 1’inciliğimiz var, Brezilya’da, Dünya Kupası 1’inciliğimiz var, İlayda’yla birlikte aynı şekilde. Çok değerli bir atlet aslında kendisi. Yusuf ile çalışmak esasen bir ayrıcalık ama çok da büyük bir sorumluluk gerektiriyor haliyle. Dünya şampiyonluğumuz, Avrupa şampiyonluğumuz, İslam Oyunları 1’inciliğimiz, Akdeniz Oyunları 1’inciliğimiz hepsi tamam. Şu an olimpiyat madalyasını tamamladık. 2028’de inşallah altın madalyayı alacağız” diye konuştu.