32,7145$% 0.11
35,4723€% 0.1
2.486,40%0,34
4.040,00%0,32
16.184,00%0,34
2.365,90%0,30
10.864,08%0,11
1984 veya 1985 yılıydı. Ziverbey Karacan Sokak’taki mütevazı konutumuzda oturduğumuz yıllar…
Yan komşumuz Gülseren ablanın Almanya’da yaşayan ablası yaz tatili için İstanbul’a gelmişti. Gurbetçi kadının eşi İtalyan’dı. Angelo ve Suzi isminde iki de çocukları vardı. Angelo 16-17, Suzi 14-15 yaşlarındaydı. Bense 10 veya 11 yaşındaydım…
12 Eylül sonrası Türkiye’de sular çoktan durulmuştu ama Almanya sokaklarında ‘dazlak’ terörü yaşanıyordu o yıllarda. Saçlarını kazıtan neonazi Almanlar, başta Türkler olmak üzere ülkedeki yabancılara saldırıyor hatta konutlarını yakıyordu. 1993 yılında aynı aileden 5 Türk’ün yanarak can verdiği Solingen katliamının ön hazırlıkları yapılıyordu adeta…
Gurbetçi kadın (ismini maalesef hatırlamıyorum) ve İtalyan eşi alışverişe gitmişlerdi. Kısa sürede arkadaş olduğumuz Angelo ve Suzi ise bizim evin bahçesine gelmişti. Ben ve üç ağabeyim, Angelo ve Suzi ile sohbet etmeye çalışıyorduk. Çok az Türkçe biliyorlardı. Bu sürpriz arkadaşlarla konuşmak bizim için çok eğlenceliydi!
Öğle saatleriydi, ortanca amcam bize geldi, sohbete o da katıldı. Sonra ne olduysa Angelo, amcamdan saçlarını sıfıra vurmasını istedi. Angelo 15 dakika sonra neonazi Almanlara dönüşmüştü. Türk-İtalyan ortak üretimi olan Angelo artık bir ‘dazlak’tı…
Aradan bir saat geçti, geçmedi; durumdan habersiz olan Angelo’nun Türk annesi ve İtalyan babası çocuklarını görmek için bizim bahçeye geldi. Lakin gördükleri manzara karşısında resmen şok geçirdiler.
Abartmıyorum, çıldırdılar…
Angelo’yu seri tokatlar eşliğinde sürükleyerek bizim banyoya soktular ve nefes bile almadan 15 dakika dövdüler. Biz donmuştuk, şoktaydık, Suzi de hüngür hüngür ağlıyordu. Angelo’yu ateşe atan amcam ise olay yerinden hızla uzaklaşmıştı!
Annesi ve babası, Angelo’yu 15 dakikada hurdaya çevirdiler kardeşim. Kendisini banyodan kürekle kazıdık! O günlerde dünya üzerinde Angelo’dan daha ağır bir dayak diyen ‘dazlak’ yoktu muhtemelen.
İtalyanlar ile Türkler arasındaki benzerlik ilk kez o gün dikkatimi çekmişti. O günden sonra iki millet arasında başka benzerliklere de şahitlik ettim. İtalya’da uzun yıllar yaşayan Türklerden dinlediklerim de iki millet arasındaki duygusal yansıların benzerliklerini doğruluyordu.
İtalyanlar için ‘Hıristiyan Türkler’, Türkler için, ‘Müslüman İtalyanlar’ dersek abartmış olur muyum bilmiyorum ama buna benzer bir durum var…
* * *
İşte tam da bu sebeplerden ötürü, A Milli Takımımız’da Stefan Kuntz’un yerine İtalyan teknik adam Vincenzo Montella’nın göreve getirilmesini çok olumlu karşılamıştım. Adana Demirspor’a 2 dönem oynattığı futbolla takdir toplayan Montella’nın ay-yıldızlı takımda de başarılı olacağını düşünmüştüm.
İtalyan hoca göreve geldiğinde EURO 2024’e katılmamız önemli manada tehlikeye girmişti. Fakat deplasmanda elde edilen Hırvatistan zaferiyle tablo değişti. Ardından Letonya’yı yendik, Galler’le berabere kalarak tarihimizde ilk kez Avrupa şampiyonasına lider gittik.
EURO 2024 öncesi oynadığımız hazırlık maçlarında iyi sinyaller vermedik lakin turnuvadaki Gürcistan galibiyeti kadroya ilaç gibi geldi. Montella ve oyuncularımıza yine övgüler yağdırıldı. Lakin Portekiz karşısında alınan farklı hezimet yüzünden Montella topa tutuldu. Arda’ya mobbing uyguladığı falan ileri sürüldü!
Bizim medya aleminde işler böyle yürüyor maalesef. Kazanınca şahane, kaybedince sorgusuz sualsiz tu kaka!
Grubun 3. maçında Çekya’yı, son 16 turunda Avusturya’yı yenen ulusallar çeyrek finale çıktı. Medyada gelenek değişmedi, Portekiz maçından sonra yerden yere vurulan Montella yine kahramandı.
Hollanda’ya çok şanssız biçimde 2-1 yenilerek yarı finalin kapısından döndüğümüz maçtan sonra Montella yine tenkit oklarına hedef oldu. İtalyan hoca ikinci golü düşünmediği ve 1-1’den sonra ofansif değişiklik yapmakta çok geç kaldığı gerekçesiyle yoğun biçimde eleştirildi.
Eleştiri dünyanın her yerinde var, gayet normal. Lakin futbola bakış bu kadar günlük ve bu kadar skor odaklı olmamalı. Son derece rasyonel düşünen ve çok kısa sürede Türk halkının sevgisini kazanan Montella’nın milli takım ruhunu nasıl yeniden uyandırdığı ve tüm ülkeye umut verdiği unutulmamalı.
Harika bir kuşak yakalayan A Milli Takımımız ile Vincenzo Montella’nın çok iyi bir uyum yakaladığını düşünüyorum. Türk-İtalyan iştirakinin yeni başarılarla uzun yıllar devam etmesini diliyorum…
İspanya Fransa Maçı Saat Kaçta, Hangi Kanada? EURO 2024 Yarı Finali || İspanya Fransa Maçı Canlı Yayın Saat ve Kanal Bilgisi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.