34,2373$% 0.12
36,9817€% 0.61
2.933,05%0,28
4.937,00%-0,22
19.676,00%-0,28
2.667,63%0,27
8.862,56%0,00
Farklı üsluplarda yazdığı ve bestelediği müziklerin yanı sıra film ve dizi müzikleriyle tanınan sanatçı Gökhan Kırdar, “9. Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali”nde sinemaseverlerle bir araya geldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Genç Öncüler Gençlik Spor ve Eğitim Derneği tarafından düzenlenen şenlik kapsamında Kırdar’ın konuşmacı olduğu “Film Müziği Besteciliği” başlıklı ustalık sınıfı gerçekleştirildi.
Atatürk Kültür Merkezi Yeşilçam Sineması’ndaki programda moderatör Ali Demirtaş’ın sorularını yanıtlayan Kırdar, müziğin kendisi için bir titreşim ve rezonans olduğunu belirterek, “Eğer bir şeyin varlığından haberdar oluyorsanız, bu durum ilk olarak onu duymakla başlıyor ve duyduğunuz şey aslında bir titreşim. Biz müzisyenler için de her şey bir titreşim. Eğer bir müzik kulağınız varsa hayatı çok daha farklı algılıyorsunuz. Yaşadığınız hayatın içinde her varlığın yaydığı bir titreşim var.” dedi.
“Benim için İlhan İrem, Barış Manço benzetmeleri oluyor ama bu tür şeyler bana uzak”
Aydın’da doğup, büyüyen usta müzisyen, “Ortaokul, ilkokul o dönemler benim için daima korolarla geçti. Çünkü müzik öğretmeni sizde yetenek görünce peşinizi bırakmıyor. Daha sonra İstanbul’da ilk yıllarım mimarlık okumakla geçti. O yıllarda Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ndeydim. Ailemden hiçbir zaman yardım almadan neyi başarabileceğimi görmeye çalıştım.” diye konuştu.
Gökhan Kırdar, şimdi 5 yaşındayken enstrüman çalmaya başladığını ve ilk bestesini 15 yaşındayken “Sevgili” ismiyle yaptığına işaret ederek, şunları söyledi:
“İlk bestem Türk sanat müziği formundadır. Çocukluğum Zeki Müren’le, Yıldırım Gürses’le, Barış Manço’yla ve İlhan İrem’le geçti. Bazen benim için de İlhan İrem, Barış Manço benzetmeleri oluyor ama bu tür şeyler bana uzak. Onlar benim çocukluğumun idolleri. Ben daha 5 yaşındayken onların müziklerini söylerken babam beni teybe kaydediyordu.”
Tüm albümlerinin kendi öyküsünün bir anekdotu olduğunu dile getiren Kırdar, “Yaşadığım her gün bana bir şey öğretiyor. ‘Yerine Sevemem’, 20 yaşımın müziğidir ve o ben sözlerini bitirmeden öyle bıraktım. Yaşadığım şeyleri sanatlaştırdığım bir periyottu. Yazdığım müzik kelamlarında galiba mutlu olamayan kısımdayım. Mesela ‘Trip’ albümüm de biraz daha kendi iç hesaplaşmalarımdı.” ifadelerini kullandı.
“Yerine Sevemem’in ilk çıkış noktası bir Leyla Mecnun hikayesidir”
Usta bestekar, film müziği yapmanın bir sorumluluk duygusu ortaya koyduğunu söyleyerek, 2005-2006’da her hafta “Yabancı Damat”, “Kurtlar Vadisi” ve “Haziran Gecesi” dizisi için müzik yetiştirmeye çalıştığı bir devrin olduğunu anlattı.
“Televizyon dünyası acımasızdır.” diyen Kırdar, “Eğer siz reyting sağlamıyorsanız, günün en çok izlenen programları arasına giremiyorsanız o projeye hizmet veren herkes aç kalabiliyor. Orada takıma karşı da bir sorumluluğunuz var. ‘Ben bu hafta yetiştiremem’ diye bir bahtınız olamaz. 100 kişi 5 günde o görüntüleri çekmiş, siz de yetiştirmek zorundasınız.” dedi.
Gökhan Kırdar, bir müzisyenin içine doğduğu kültür ve sanatın başlangıç için bir kıvılcım noktası olduğuna işaret ederek, “Esas ateşe düşecek yer, sizin olgunluğunuzdur. Sizin merak, araştırma duygunuzla, dünyadaki bütün müzik şekillerinin şuurunda ve vakıflığına ulaşmanızla ancak o pizzanın lezzeti size ait bir şey olur.” yorumunu yaptı.
“Yerine Sevemem”in dizilerde en çok yer verdiği müziklerinden biri olduğunu belirten Kırdar, şunları kaydetti:
“İlk çıkış noktası bir Leyla Mecnun öyküsüdür. Video klibinde gördüğünüz o siyah-beyaz yaşananlar, hastalanan bir sevgili ve o sevgilinin sonra ölmesi. Sonra orada evi ateşe vermem… Doğal ki orada kavramlar var. Bir yandan da görünüşte bir kısa film. O dönemlerde müzik görüntülerinde kısa film duygusu yoktu. Hikaye yerinde daha kopuk kopuk, atmosferik müzik görüntüleri vardı. Yönetmen olarak da Mete Özgencil ve birlikte aynı evi paylaştığımız bir arkadaşım vardı. Onların aracılığıyla Atıf Yılmaz’la tanışmıştım.”
“Mevcut parçayı dizideki her sahne için yeniden tasarladım”
Usta müzisyen, “Kurtlar Vadisi” dizisinde de her karakter için ayrı bir beste yaptığını anlatarak, şunları kaydetti:
“Mesela Gürkan Uygun’un ‘Memati’ karakteri var. ‘Onunla ilgili bir müzik yapayım’ dedim ve onun olduğu sahnelerde o müziği kullanmam bir sıkıntı yaratmaz diye düşündüm. Sonra her karakter için bir beste yapmaya başladım. Yani karakteri temsil eden bir melodi, atmosfer vardı. Quentin Tarantino sinemaları izlerken de karakterlerin kendine ait atmosferleri, sesleri, melodileri vardır. Bu durum karakteri destekleyen bir şeydir. Ama bazı diziler var ki baştan sonra daima aynı şey çalıyor. Farklı sahneye geçiyorsun, yine aynı müzik çalıyor. Ben bu durumun tam zıddını yaptım. Bana çalışmam için bir gün de, 6 saat de verilse hemen gelen görüntülerin altına çok hızlı bir şekilde bir daha başa almamacasına en doğru kararları verip, sesleri, müziği oluşturan elementleri o sahneye uygun şekilde aranje ettim. Yani mevcut parçayı, dizideki her sahne için, her kısımda yeniden tasarladım ve bunu 14 yıl boyunca yaptım. Alışılmış bu kadar ince eleyip, sık doğunuz kilimin değeri yüksek oluyor.”
“Kurtlar Vadisi”nin 14 yıllık serüveni boyunca yerel ve Anadolu müziklerine dair çok fazla araştırma yaptığına dikkati çeken Kırdar, “Bu bende doğal bir zenginlik oluşturdu. Bir melodinin hangi enstrümanla çalınırsa nasıl bir duygu titreşimi yaratacağı, vücudumuzda hangi organı ya da hormon noktasını tetikleyeceğinin bilgisine ulaşmaya başladım. Galiba bu konuda kitap yazsam iyi olacak. Doğal ki bu konuda üstatlar var. Mesela Farabi, İbn Sina… Tıpla müziği, sanatı birleştirmişler, bize o bilgiyi sunmuşlar. Ama ben biraz daha İslamiyet öncesi müzik titreşimleri üzerine de araştırmalar yaptım.” dedi.
Yaklaşık 2 buçuk saat süren ve yoğun ilginin olduğu program, soru cevap kısmının ardından usta sanatkarın küçük müzik dinletisiyle son buldu.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Emine Yıldırım İmzalı ‘Gündüz Apollon Gece Athena’ya Tokyo’da Ödül