34,3869$% 0.47
36,8522€% -0.6
2.968,04%-0,25
4.977,00%-0,14
19.904,00%-0,14
2.684,98%-0,72
9.184,82%2,67
YARGILAMADA İKİNCİ GÜN
Narin cinayetini aydınlatacak duruşma devam ediyor. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki dünkü ilk duruşmada tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar, ağabey Enes, anne Yüksel ve amca Salim Güran savunma yaptı.
Mahkemede, ikinci günde şahitlerin dinlenmesine geçildi.
Narin cinayetinde söz yargıda: Aile avukat ordusuyla geldi
Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin’in cansız vücudunu Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını soruşturma evresinde itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma kamerayla kayıt altına alınıyor.
Davanın 2. gününe şahitlerin dinlenmesiyle başlandı. Bugünkü duruşmada ilk olarak ağabey Baran Güran şahit sıfatıyla dinlendi.
AİLE VE AVUKATLARINDAN ESKİ BARO BAŞKANINA TEPKİ
Bu sırada söz alan Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Baran Güran’a soru sormaya başladı. Eren, “Adli Tıp’ta, hayatın en güzel kokusuna sahip bir çocuğun getirildiği hali izlemek zorunda kaldım. Sana teşhis yaptıracaklardı, ‘Baran, görme’ dedim” dedi.
Bunun üzerine baba Arif Güran, gözyaşlarını tutamadı. Aile avukatları ve baba Arif Güran, Eren’in konuşmalarına tepki gösterdi.
BABA ARİF GÜRAN FENALAŞTI
Baba Arif Güran, Eren’e “Benim ömrüm, hayatım, kızımdır. Neyin peşindesin? Ne yapmaya çalışıyorsun.” dedi.
Eren de “Baran’la birlikte Adli Tıp Kurumu’nun önündeydim. Ben de bir babayım. Neyin peşindeyim? Neyin peşindeyim, gerçeklerin peşindeyim. Hayatıma mal olsa da peşini bırakmam asla. O kızın otopsisinde iken 3 gün boyunca kokusu üstümdeydi. Ömür boyu o kokuyu unutmayacağım. Sana teşhis yaptıracaklardı, izin vermedim. Sana bu berbatlığı yapılmasını engellemek için seni içeri almadım o zaman. Çünkü Baran, her gün öpüp kokladığı kız kardeşinin cesedinin kokusu üstüne sinecekti.” dedi.
Bu sırada kötüleşen Arif Güran, salondan dışarıya çıkarıldı.
Tedbir amaçlı hastaneye götürülen Güran’ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
“YALNIZ MI BIRAKACAĞIZ”
Kardeşi Enes Güran ile cezaevinde yaptığı konuşmayı hatırlatan Eren, “Kardeşin ısrarla kamerayı soruyor, sen de ‘İki kişi çıkmış’ diyorsun. Evrakta görmedim, sen nerede gördün o kamerayı? Temas ettin mi?” diye sordu.
Baran Güran, “18 yaşında, kendini savunacak durumda değil. Orada ‘Dik dur’ dedim. Hayır, sosyal medyada gördüm. Kardeşim cezaevinde, doğal ki sahip çıkacağız. Yalnız mı bırakacağız?” cevabını verdi.
“BU KADAR ÇELİŞKİ OLMASI GAYET NORMAL BİR ŞEY”
Baran Güran, daha sonra sorulan sorulara, “Bence kardeşim doruğa çıktığı zaman bu pislik tarafından kaçırıldı. Benim ailem hayatı boyunca karakolda ifade veren bir aile değil. Bu kadar çelişki olması gayet normal bir şey. Köyde kavga etmeyen tek kişi, Enes’tir. O çocuktur. ‘En son Narin’i ben öptüm, DNA’da ben de mi çıkarım’ diye korkmuştur. Ben de başımı duvara vurdum, telefonu duvara vurdum, biliyor musunuz? Hayır, çünkü rapora geçmez bu. Bir insan cinayet işlerse korkmaz mı? Her zaman babamın yanına geliyordu. Bence Nevzat yalan söylüyor. Enes orada Salim’i ya da Nevzat’ı görseydi, silah olmasa bıçakla onları doğrardı.” karşılığını verdi.
“‘TERLİĞİ MUHAMMED BULDU”
Ağabey Baran Güran’ın dinlenmesinin ardından, Narin’in amcasının oğlu Osman Güran şahit olarak dinlendi.
Osman Güran, olay gününü anlatarak, “Enes’le Narin kaybolduktan sonra görüştüm. Patikadan yengem, ‘Narin kayboldu’ dedi. Ben şehir merkezinde kalıyorum. Kaybolduğunu anladığımız zaman Enes ile görüştük. Sohbetimiz olmadı ama aynı ortamdaydık. Muhammed yol üzerinde terliği gördü. Yaşlılar yukardayken ‘Kolluk evden çıkın, sadece aile kalsın’ demiş. O esnada yaşlıları otomobile alıp aşağı götürdüğünde unuttuğunu söyledi.” dedi.
Kendisinin o sırada terliği jandarmaya götürdüğünü dile getiren Osman Güran, “Markete giderken o fark etmiş, dönüş yolunda terliğin üzerine basıp geçtik. Muhammed ‘Geri gelir misin’ dedi, geldik. O eğilip terliği aldı. Muhammed kaçta terliği bulmuştu, hatırlamıyorum. Olay günü Narin’in üzerine ne olduğunu sorarken, Baran’a mesaj attık, ‘Bu onun olabilir mi?’ diye” dedi.
“KARGAŞA OLDUĞU İÇİN TERLİĞİ UNUTTUM’
Daha sonra şahitlerden, Narin’in dayısının oğlu Muhammed Kaya dinlendi.
Olay gününü anlatan Muhammed Kaya, “14.00-14.30 civarında köy yollarından Mardin’in Derik ilçesine gittik. Saat 20.00’de kuzenim Devran’a haber geldi, ‘Narin kayboldu’ diye. Kuyulara baktık, köyü aradık. Terliğin bulunduğu gün, yengem aradı, ‘Araba var mı, süt alır mısın?’ dedi. Ben de ‘Var’ dedim. Markete giderken terliği gördüm. Markete gidip gelirken, çingenelerin olduğu yerde terliğin üzerine basıp ‘Geri geri gel’ dedim, öyle bulduk. Ben geçtim, gördüm. Çingenelerin olabilir diye takmadım, dönüşte aldım. Ne olur ne olmaz, yengeme gösteririm diye. Eve gittik, herkes bağırıyordu. Ben de kumandana, ‘Siz bağırmayın, ben herkesi çıkarırım’ dedim. Sonra onu Hüseyin Güran’ın evine götürdüm. Sigaram bitmişti, markete gittim. Kaos vardı diye unuttum. Ben onun için köye götürdüm. Unuttuktan sonra Baran’a attım, Baran ‘Terlik onundur, neredesiniz’ diye sordu, ‘Ormanın oradayız’ dedim. Sonra jandarma geldi. Dayım Arif geldi, ‘Terliği ben aldım Narin’e’ dedi.” diye konuştu.
Bu sırada söz alan Anne Yüksel Güran, “Terlik bana geldi. Ben ilk başta sevindim, sonra numarası farklı çıktı.” dedi.
İfadesine devam eden Muhammed Kaya, “Emir Dayı diye bir personelimiz vardı. ‘Telim ve cinlerim var’ diyordu, cinciydi. O tele üfleyip, yer buluyordu. Öyle kayıp şeyleri bulduğunu söylüyordu. Dicle Üniversitesi’nin oradaydı, biz de kalktık oraya gittik.” diye konuştu.
“ENES’İN ÖLDÜRECEĞİNE İNANMAM”
Daha sonra Narin Güran’ın yengesi Maşallah Güran’ın ifade süreçlerine geçildi.
Olay gününü anlatan Maşallah Güran, “Narin’in bulunduğu gün, Hülya kumandan geldi, Yüksel’e ‘Başın sağ olsun’ dedi. Yüksel de ‘Hani söz vermiştin, hani Narin’im’ diyerek bağırdı, o sırada ambulansa aldılar. ‘Hangi erdemsizler sana kıydı’ diye ortaya söyledim. O sırada kızım bayıldı. ‘Herkes her şeyi biliyor’ diye bir cümle kullanmadım. Benim ağzımı kapatan da kimse olmadı. Narin 14.00 gibi geldi. Bizim kızları sordu. Kızlarımız evde olmadığı için mescide koşarak gitti. 17.40’ta diğer kızım Mina geldi. Salim bize, ‘Hangi saatte gördüyseniz, o saatte söyleyin’ dedi. Salim 18.00-18.20 gibi geldi. Amcasının elini öptü, 5 dakika sonra gitti. Salim’le oğlu beraberdi. Salim’de şüpheli bir şey görmedim. Her zamanki üzereydi. Şüpheli bir durumu yoktu. Nevzat bizim komşumuz. Kim olursa olsun, Allah belasını versin. Kızım Birsen bana, ‘Salim bize 17.40’ta Narin’i gördüğünüzü söyleyin, yoksa sıkıntı çıkar’ diye bir cümle söylediğini demedi. Yüksel tepeden seslendi, ‘Narin nerede’ diye sordu. O saatlerde hiçbir hareketlilik görmedim. Nevzat ve Salim’in genel olarak arası uygundu bugüne kadar. Bu saatten sonra iyi değil. Karakolun kamerasını ortaya çıkarın. Kimse katil, Allah belasını versin. Enes’in öldüreceğine de inanmam.” dedi.
Bu sırada söz alan Salim Güran, “Maşallah Güran benim amcamın eşidir. Amca, baba yarısıdır. Benim amcam babam üzeredir. Bize bu iftirayı ceddin Allah belasını versin” ifadelerini kullandı.
TANIK ÇOCUKLAR, PEDAGOG EŞLİĞİNDE İFADE VERDİ
Duruşmada 18 yaşından küçük olan şahitler, adliyedeki Adli Gözlem Odası’nda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile pedagog eşliğinde ifade verdi.
Narin’in ağabeyi M.E.G., “Evde ben, Enes ağabeyim, kardeşim E. vardı. Saat 15.00 gibi Hediye yengem geldi. Narin gittikten sonra benle Enes ağabeyim telefonda oyun oynuyorduk. Ben annemin telefonuyla oynuyordum. 2 oyun oynadıktan sonra oyundan çıktık. 16.30-17.00 gibi aşağı indim. Enes Ağabeyim, Tahir Kaya oradaydı. Hediye geldiğinde hatırlamıyorum ama E. bana ‘Hediye yenge geldi, elbiseleri bırakıp gitti’ dedi. Sonra bakkala gittim, ağabeyimin yanına. Onlar oturmuştu, bir şey almadık. Tahir Kaya saman çekmek için çocukları topladı. Ağabeyim gitmedi. Ben ve kuzenim K.G. çeşmeye gittik. Sonra ağabeyim o sırada geldi. O kadar. Sonra annem ‘Kardeşini çağır, gel yemek yiyeceğiz’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. Sonra aradım, bulamadım. Annem, yengem Maşallah’a sordu ‘Narin orda mı’ diye, ‘Yok’ dediler. Sonra Hediye yengemi aradı, o da ‘Burada değil’ dedi.
Daha sonra kuzeni A.K. ifade verdi. Olay gününü anlatan A.K., “Narin’i camide gördüm. Eve geldik. Z. ile birlikte çorap dağıttık. Sonra Melek ablanın evine gittik.” dedi.
“ENES HİÇ BİZE GELMEDİ”
Salim Güran’ın kızı G.G. de “Çarşıya gittik. Hepimiz sadece ağabeyim yoktu. 14.45’te eve geldik. Babam uzandı, sonra babam kalktı ve çıktı. 15.30 gibi çıktı, tarlaya gitti. Tarladan dönüşte eve gelmedi. Esasen Narin’in kaybolduğunu ben babama haber verdim. O zaman karanlıktı 19.45 üzereydi babamı aradığım zaman. O da tarladaydı.” dedi.
Mahkeme Başkanının “HTS kayıtlarında Enes’in 15.57’de Salim’in evine gitmiş ve 8 dakika kalmış. Enes sizin eve geldi mi?” sorusuna G.G., “Hayır hiç gelmedi, ben de evden çıkmadım hiç.” karşılığını verdi.
“SALİM GÜRAN BİZİ TEHDİT ETMEDİ”
Hüseyin ve Maşallah Güran’ın kızı M.G. olay gününü anlatarak “Büyük odadaydım. Telefonla oynuyordum. Sonra kapı çaldı, annem de ‘Kimdir’ dedi, ‘Narin’ dediler. Narin’i görmedim. Yüksel yenge geldi, kötüleşti, ambulansa bindi. Sonra annemle ablam ağlıyordu. Sonra Narin’in teyzesi Yasemin geldi, annem ve ablama saldırdı. ‘Susmazsanız böyle olmazdı’ dedi. Ben de o sırada ayağa kalktım. ‘Biz bir şey bilmiyoruz’ dedik. Ben bayıldım, Hülya kumandan geldi ve ayırdı. Biz de gittik. Salim Güran bizi tehdit etmedi. ‘Allah rızası için ne biliyorsanız onu söyleyin’ dedi. Tam olarak saat söylemedi, ‘Ne gördüyseniz onu anlatın’ dedi.” diye konuştu.
“EŞİM BENİ ALDATMAZ”
Salim Güran’ın eşi Melek Güran da şahit sıfatıyla dinlendi. Eşinin evden kaçta çıktığını hatırlamadığını dile getiren Melek Güran, evlerine oburunu gelmediğini iddia etti.
Kendisinin de dışarı çıkmadığını sözlerine ekleyen Melek Güran, Mahkeme Başkanı’nın “Peki bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?” sorusuna ise “Hayır, katiyen şüphelenmiyorum.” karşılığını verdi.
Dosyada yer alan Salim Güran’ın jandarmayı yönlendirdiği iddialarına da yanır veren Melek Güran, böyle bir şeyin yaşanmadığını dile getirdi.
Salim Güran’ın dünkü duruşmada eskortlarla görüştüğünü dile getirmesinin ardından Melek Güran’a “Eşiniz sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?” sorusu soruldu. Güran, soruya “Eşim beni aldatmaz.” cevabını verdi.
AİLEYİ AVUKAT ORDUSU TEMSİL EDİYOR
Geniş güvenlik tedbirlerinin alındığı duruşmada Narin’in ailesini 8 avukat temsil etti. Dünkü duruşmaya 50’nin üzerinde baro başkanı katıldı.
Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve parti sözcüleri de duruşmayı takip etti. 300 kişilik duruşma salonunda yer kalmayınca koridorda kalan avukatlar tepki gösterdi.
İFADELER ÇELİŞMEYE BAŞLADI
Dünkü duruşmada, iddianame ve ilk sözlerden farklı olarak, itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın açıklamaları öne çıktı. Narin’in cesedini sanık Amca Arif Güran’ın isteği üzerine dere kenarına götürdüğünü iddia eden Bahtiyar, ilk duruşmada şöyle konuştu:
“Salim bana ‘Narin’i götür bir yere at’ dedi. ‘Parça parça halinde suya at kimse görmesin’ dedi. Beni tehdit ettikten sonra yapmak zorunda kaldım. ‘Oğlun Muhammed’in başına sıkarım, sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Battaniyeyi Salim getirdi. Evden dışarı çıktı, battaniyeyi getirdi. Narin yerde yatıyordu.
Battaniyeye sardıktan sonra benim evin ahırına getirdim. O sırada kimseyi görmedim. Sonra kırmızı otomobilime götürdüm. Narin’i otomobile koyduğumda üste baktım, Yüksel ağlıyordu. Narin’i battaniyeye sardıktan sonra ben aşağı indim. Salim otomobiliyle aşağı doğru geldi. Ben ilk olarak ahıra gittim. Orada torbaya koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Battaniyeyi, Salim Güran geldi, benden aldı. Eşim ve annem konuttaydı, dışarıda değildi.”
DÜNKÜ DURUŞMADA NE OLMUŞTU?
Narin’in annesi Yüksel Güran’ın kızının ölümünü izlerken kızı için değil oğlu Enes’i kurtarmak için ağladığı iddiası da seslendirildi.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar, “Salim Güran cesedi parçalamamı istedi ama vicdanım el vermedi. Büyük ihtimalle Narin’i boğarak öldürdüler. Anne Yüksel Güran, Narin’in vefatından sonra oğlu Enes’i kurtarmak için ağlıyordu.” dedi.
Hakim, zamanlamada tutarsızlık olduğunu belirterek, “15.08 sen Salim ile buluşuyorsun. 15.15’te Narin geliyor. 15.08’de senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.” ifadelerini kullandı, çelişkiyi sordu.
Bunun üzerine Bahtiyar ise, “Ben Salim’i sadece konutumun bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra üstten gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece Narin’i kaybet dedi” iddiasını aktardı. Hakim eksik bölümleri tamamlamasını isterken Bahtiyar, “Salim bana dereye parça parça at dedi.” diyerek konuştu.
TUTUKLU ŞÜPHELİ 15 YAŞINDAKİ R.A. TANIKLIK YAPMAK İSTEMEDİ
Amca Salim Güran’ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A, şahit olarak dinlenmek için duruşma salonuna alındı.
Mahkeme başkanının “Tanıklık yapmama hakkına sahip” olduğunu hatırlatması üzerine R.A, “Tanıklık yapmak istemiyorum.” dedi ve salondan çıkarıldı.
Öte yandan duruşmada rahatsızlanan baba Arif Güran’ın ambulansla kaldırıldığı Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki tedavisi sürüyor.
HAKİM ÇELİŞKİLERİ UNUTMADI
Duruşmada daha sonra ağabey Enes Güran’ın savunmasına geçildi.
Mahkeme başkanı Enes Güran’a, “Salim Güran birini öldürme potansiyeline sahip mi?” diye sordu.
Ağabey, “Bilmiyorum.” karşılığını verdi.
Hakim bu kez “Nevzat Bahtiyar öldürebilir mi?” diye sordu.
Enes Güran, “Bu araba sorunundan sonra öyle düşündük.” cevabını verdi.
“HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM”
Duruşmada eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, ifadesi süren Enes Güran’a ilk tabirinin ne zaman alındığını, gözündeki morluğu sordu.
Enes Güran, şu yanıtı verdi:
“İlk tabirim Tavşantepe’de alındı. İlk sözümde de belirttiğim gibi hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Gözümdeki morluk, mısır tarlasında oldu. 1’inci günün gecesi ‘Narin hastanede’ diye telefon geldi. Babam ve ağabeyimin ağlaması ve amcamın oğlunun kavgası sonucu yüzüme vurdum.”
Enes Güran ise “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına verdiğim ifadeleri azaptan dolayı kabul etmiyorum. Kendimde değildim.” dedi.
Nahit Eren’in Narin kaybolduğu gün Salim Güran ile görüşüp görüşmediğini sorması üzerine Enes Güran, Narin’in kaybolduğu gün amcası Salim ile hiç görüşmediğini, telefon görüşmesi de yapmadığını ileri sürdü.
Nahit Eren’in, cezaevindeyken Narin Güran ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporunu neden merak ettiği tarafındaki sorusunu Güran, “Narin diş fırçamı kullanmıştı. Ben de onun açığa çıkmasını istiyordum. İlk kere karakol ve cezaevini gördüm. Kabahatin üzerimde kalmasını istemiyordum.” cevabını verdi.
ANNEYE ZOR SORULAR
İlk duruşmada, sanıkların önemli çelişkiler sergilediği görüldü. Annenin ilk açıklamalarıyla sonraki açıklamaları arasındaki farklılıklar mahkemenin de dikkatini çekti. Mahkeme Başkanının “Siz televizyonda ‘Kim öldürmüşse gelsin, bir yere koysun cesedini bıraksın’ demişsiniz. 28 Ağustos’ta saat 19.00’da Enes ile Yüksel’in dizine vurarak geldiği, ‘Kim kızımı öldürdüyse getirin, en azından mezarı olsun’ dediğiniz söylendi” sorusuna Yüksel Güran, “Hayır, yalan yemin ediyorum ki öyle bir şey demedim” dedi.
“Narini sen öldürmedin mi?” sorusuna, “Hayır, yemin ederim öldürmedim” dedi. “Salim mi öldürdü?” sorusuna da “Hayır” karşılığını verdi. “Nevzat mı öldürdü?” sorusuna, “İşte ortadadır. Salim mi kim öldürdüyse Allah belasını versin” karşılığını verdi. “Oğlun Enes mi öldürdü?” sorusuna da “Hayır. Oğlum Enes öldürseydi, kendi ellerimle teslim ederdim” cevabını verdi.
İLİŞKİ İDDİALARINI REDDETTİ
Dünkü duruşmada, sanık Salim Güran ise Narin’in annesiyle alakası olduğu iddialarını reddetti. Nevzat Bahtiyar’ın sözlerini yalanlayan Salim Güran, “Çıksın itiraf etsin. Yalan söylüyor.” dedi.
Narin’in kaybolduğunu olay günü 18.30’da tarladan dönerken öğrendiğini öne süren Salim Güran’a daraltılmış baz ve HTS kayıtları da soruldu. “Baz verilerine göre Arif’in evine gittiğiniz tespiti var” sorusuna “Ben Arif’in evine hiç gitmedim.” diye karşılık verdi.
Salim Güran, “Bazın göstermesi olağandır çünkü Arif ve benim konutum arasında 30 metre var.” diyerek kendini savundu.
YÜKSEL GÜRAN’DAN İLİŞKİ İDDİALARINA TEPKİ
Anne Yüksel Güran da sözünde hakkındaki iddialara tepki göstererek “Namusumuza dil uzatılıyor. Beni öldürün ama namusuma leke sürmeyin.” dedi.
Güran, Nevzat Bahtiyar ve Salim Güran’ın evine geldiği tezinin da doğru olmadığını söyledi.
“BU ŞEKİLDE SORMANIZ ÇOK KÖTÜ”
Narin kaybolduğu zaman kolundaki ısırık iziyle gündeme gelen ağabey Enes Güran, gözünde oluşan morluğun mısır tarlasında Narin’i ararken olduğunu söyledi.
Amcası ile annesi arasındaki ilişki iddiası sorulan Enes Güran, “O benim annem. Bu şekilde sormanız çok kötü”. dedi. Mahkeme başkanı da özür dileyerek gerçeği ortaya çıkarmaya çalıştığını söyledi.
SANIKLARDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
Daha sonra şahitlerin dinlenmesine geçildi.
Baba Arif Güran’a Nevzat Bahtiyar’dan şüphelenip şüphelenmediği soruldu.
Bahtiyar ile daha önce bir araba ticareti konusunda tartıştıklarını söyleyen Arif Güran, o sırada Bahtiyar’ın kekelemesiyle dalga geçtiğini ifade etti ve “Tüm sanıklardan şikayetçiyim.” dedi.
GİZLİ ŞAHİT YOK
Mahkemede, sanık amca Güran’ın Narin’in kaybolduğu gün telefonuyla yaptığı süreçler gündeme geldi. Amcanın, telefondaki dinleme programını gece yarısı sildiği anlaşıldı. Mahkeme Başkanı ile sanık arasında şu konuşma geçti:
Hakim: Sen de çok uyanıksın, sen bu salondaki herkesi suya götürüp susuz getirirsin. Asıl o tarihte işine yarayacak o programı sildin.
Salim Güran: Ben silmedim.
Hakim: O programı devre dışı bırakman çok şüpheli bir hareket.
Hakim: Telefon görüşmelerini neden sildin?
Salim Güran: Eskortlarla görüşmüştüm, o yüzden sildim.
Mahkeme Başkanı: Belki binden fazla eskort ile görüşmüşsündür, onu bilemem ama asıl silmen gerekeni silmemişsin, çünkü eskort iletilerin duruyor.
Salim Güran: Silmemiş miyim?
Mahkeme Başkanı: Narin’i kim öldürdü?
Salim Güran: Kim öldürmüş bilmiyorum. Üfürükçü getirdiler onların evinin etrafında üfürükçü Nevzat’ın evinin orayı gösterdi. Üvey annemin etrafında dolaştırıyorlar ben de üvey annemden dahi şüphelendim.
Güran davasında Mahkeme Başkanı “gizli tanık” iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Başkan ”Mahkememize ulaşan gizli şahit ifadesi yok” dedi.
KADINLARIN KAVGASI DOĞRULANDI
Tanık olarak dinlenen Yüksel Güran’ın kardeşi Yasemin Gül, olay gününü anlattı. Gül, Ender’in kaybolduğu haberini aldıktan sonra, köye gittiğini belirterek, daha sonraki gelişmeleri aktardı. Narin’in cesedinin bulunmasının ardından gittiği köyde kadınların kavga etitğirni aktaran Gül şöşyle konuştu:
“Olay günü evdeydim. ‘Narin’in cesedi bulunmuş.’ Hemen televizyonu açtım. Eşimi aradım, o da işten çıkıp hemen geldi. Ben hemen köye gittim. ‘Saçmalamayın, köyde çocuk mu kaybolur?’ dedim. Jandarma bana bunu dedi, ‘Narin görmemesi gereken bir şey gördü ki Salim öldürdü’ dediler, ben de ‘Hayır’ dedim. ‘Ablan öldürdü’ dediler, ben ‘Kesinlikle öyle bir şey yapmaz’ dedim. ‘Keyif için bu kız öldürülmez’ dedim. Kadınların olduğu kavgada Maşallah Kürtçe ‘boynun devrilsin’, ‘Gözün kör olsun’, ‘Allah belanı versin’ gibi beddualar etti. Ben balkona çıktım, öyle baktım onlara. Narin’in ölüm şoku ve arbedenin şokundaydım. Annem ‘Dışarı çık, hava al’ dedi. O sırada jandarma geldi” diye konuştu.
“Maşallah o bedduayı kime yönelik söyledi” sorusuna Yasemin Gül, “Ben bilmiyorum, kime yönelik ‘Allah belanı versin’ dediğini bilmiyorum. Kızı da ‘Biz nereden bilelim’ dedikten sonra ben balkonun üzerine çıktım” dedi.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Çimento Tankeriyle 3 Arabanın Karıştığı Kazada 3 Kişi Hayatını Kaybetti, 5 Kişi Yaralandı