34,2387$% -0.08
37,2642€% 0.07
3.059,16%-0,37
5.109,00%-0,44
20.375,00%-0,46
2.779,75%-0,27
9.011,24%0,05
Narsisistlerin karakteristik düşünme ile davranış biçimlerini anlamak, onların verebileceği hasarlardan korunmak ve narsisizmi kontrol altına almak için değişik yol ve yollar üzerine büyük bir literatür bulunmaktadır.
Narsisist kişilik bozukluğuna sahip şahıslarla iş alakaları veya yakın ilgilerde bulunan insanlar, bu kişilerin davranışlarındaki olağanüstü tutarsızlık karşısında şaşkına döner ve başları karışır. Sandy Hotchkiss, ‘Narsisistik Bir Dünyada Hayatta Kalma Rehberi’ isimli kitabında bu sorunun döngüsel değişikliklerini ve tedavilerinin sunacağı olasılıkları anlamamızı sağlayacak argümanlar ortaya koyuyor.
Hotchkiss, narsisizmi en genel haliyle, bir kişinin Benlik kavramını, tavırlarını, ilgilerini, üretkenlik ve memnunlukla ilgili beklentilerini etkileyen önemli bir zihinsel rahatsızlık olarak görür. Hotchkiss’e göre; diğerlerini hiç düşünmeyen, herkesi kendi çıkarları için kullanmaya çalışan bu insanlar kendi ihtiyaçlarını herkesinkinden daha önemli görürler ve her zaman karşılanması gerektiğini düşünürler. Beklentileri neredeyse çocuksu bir niteliğe sahiptir ama engellendiğinde zalimce bir öfkeye kapılabilirler veya acınası bir şekilde depresyona girebilirler.
Benlik kavramının önemine vurgu yapan yazar, Lasch’a atfen toplumu değiştirebilme konusundaki ümitsizliğe kapılmamız sonucunda içimize kapanarak, değiştirebileceğimiz tek şey olan kendimize döndüğümüzü söyler: “Artan şuur, sağlık ve kişisel gelişim yoluyla belirsiz bir dünyanın yarattığı telaşları dindirmeye çalıştık ve tek meşguliyetimiz ‘Benliğimiz’ oldu. Benlik bazen, bencillik, daima kendinden bahsetme ve kibir gibi istenmeyen niteliklerle ilişkilendiriliyor. Öte yandan ‘diğerkamlık’ da kuşkuları üstüne çekebiliyor. Ne zaman birisi, kendinden çok başkalarını düşünse o kişiye bağımlı diyor ve önceliği kendilerine vermeleri gerektiğini söylüyoruz. Kendini feda etmek artık katiyetle ilgi görmüyor.”
DUYGUSAL VE AHLAKİ AÇIDAN TAM OLARAK GELİŞMEMİŞ: NARSİSİST
Hotchkiss, sıhhatsiz olarak tanımladığı narsisisti, duygusal ve ahlaki açıdan tam olarak gelişmemiş sayar. Bu kişiler, gerçekçi bir Benlik algısı ve davranışlarına rehberlik edecek içselleştirilmiş bir kıymetler sistemine sahip değillerdir. Kaçınılmaz eksiklikler karşısında alçakgönüllü olmak yerine, ezici ve tahammül edilmesi imkansız bir utanç duygusu vardır. Diğer insanların bağımsız varoluşları ile hislerine kıymet verme ve birden fazla zaman bunları tanıma yetileri bile yoktur. Narsisistler, göz korkutucu, büyüleyici, hatta gerçek üstü görünebilir ama tüm süslü kelamlarının ve çekiciliğin gerisinde, en fazla küçük bir çocuğun ahlaki gelişimine sahip, duygusal açıdan sakat biri vardır.
Narsisistler, yedi ölümcül günah ile tanımlanır. Bunlar; utanmazlık, büyüsel düşünme, kibir, kıskançlık, kendinde hak görme, istismar ve iyi belirlenmemiş sonlardır. ‘Dalkavuklukta’ onların üstüne yoktur ve en sadık arkadaş veya sevgili olurlar – ta ki her ne sebeple olursa olsun kendilerine seçtikleri kişinin özel olduğu yanılsamasını daha fazla sürdüremeyecekleri zamana kadar. Sonra en ufak bir uyarı olmadan, hayranlıkları öylece dağılır ve yeni bir tapınma objesine geçerler. Büyüsel düşünmesi, diğerlerini kullanmaya dayalı idealize etme ve hor görmeyle diğerlerini değersizleştirme, narsisistin kendini değersiz ve kusurlu görmekten kaçınma teşebbüsleridir. Böyle birisiyle ilişki içindeyken, sevilmenin ve takdir edilmenin neye benzediğini asla öğrenemezsiniz. En kötü ihtimalle ise bitmeyen çarpıtmalar başınızı karıştıracak ve özsaygınızı yıpratacaktır. Onlara göre, diğerleri değer kazandığı zaman, kendi değerleri otomatik olarak düşecektir. Eğer kendilerini kıymetsiz hissediyorlarsa, diğerlerini küçük düşürerek, aşağılayarak, hor görerek kendilerini tekrar iyi hissedebilirler.
Narsisistler kaybetmeyi hazmedemezler, eğer diğerlerinden üstün değillerse o zaman bir hiçtirler. Narsisistler, üstünlük hislerini nadiren kendi başlarına sürdürebilirler. Bu yüzden kendilerini iyi hissetmek için her zaman diğerlerinin ilgisini, övgülerini, alkışlarını ve onaylamalarını ararlar. Ne kadar çok güce sahiplerse, kendilerini iyi hissedebilmek için başkalarını o kadar rahatça küçük görebilirler. Diğerlerine verilen bu zararın temelinde, gerçek veya uydurulmuş bir aşağılık hissine karşı duyulan abartılmış utançtan kurtulma ihtiyacı vardır. Kendilerini eşi benzeri olmayan biri olarak gördükleri için, özellikle olumlu muamele görmek ve otomatik olarak itaat edilmek gibi mantıksız beklentiler içine girerler.
DERİN KARAKTER KUSURU
Narsisistlerin benlik hissinin gelişiminde derin bir karakter kusuru vardır. Bu kusur, bireylerin sınırları olduğunu, diğer bireylerin ayrı varlıklar olduğunu ve kendilerinin bir uzantısı olmadıklarını anlamalarını mahzurlar. Başka insanlar, onların ihtiyaçlarını karşılamak için vardır, aksi halde hiç olmasalar da olurlar. Bir narsisistin zihninde Benlik ve Öteki arasında bir sınır yoktur. Narsisistler, oburlarının kişisel sınırlarını aştıklarını da çoğunlukla fark edemezler. Postalar, kişisel defterler ve günlükler okunur, cüzdanlar ve cepler karıştırılır, konuşmalar gizlice dinlenir, cep telefonları ve sosyal medya hesaplarına gizlice bakılır, kontrol edilir, fikirler çalınır, sırlar tutulmaz. Karşıdakinin isteyip istemediği umursamadan sarılmalar, öpücükler ve diğer dokunmalarda bulunulur.
Utanmazlıkları, kibirleri ve kendinde hak görmeleri sizi sinirlendirebilir veya kalbinizi kırabilir. Öfkeleri, istismarları ve sınır tanımamazlıkları, sizin korkmuş, çaresiz bir şekilde kırılgan ve haklarınızın ihlal edilmiş gibi hissetmenize yol açabilir. Narsisistin ağına düştüğünüzde kendinizden bir parçayı geride bırakırsınız. Bu bireylere bağlanarak, onların ışıltısının tadını çıkararak kendimizi özel hissetme muhtaçlığımızı anında karşılarız ve ilgisini elimizde tutmak üzere onları hoşnut kılmak için elimizden geleni yaptığımızda, onların ihtiyaçlarını karşılamak için bizi kullanabilecekleri mesajını vermiş oluruz. Aşağılamalar ve manipülasyon arasında bizi pohpohlayarak, kendilerine bağımlı halde tutacaklardır.
‘İNSANLARI OLMASINI İSTEDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL, OLDUKLARI GİBİ GÖRÜN’
Hayatta kalma hünerleri için Hotchkiss’in tekliflerinin başında, öncelikle kiminle karşı karşıya olduğunuzun bilince varılması gelir. Sizde utanç, rahatsızlık, öfke ve idealize etme hisleri uyanması narsisist ile müsabakanın sembolik göstergeleridir. Burada hislerin dışarıda bırakılmaya çalışılmasında fayda vardır. Olaylar kişiselleştirilmemelidir. Çünkü siz gayeye ulaşmak için bir araçtan ibaretsinizdir. Narsisisttin sizde uyandırdığı küçümseme hissinden kurtulmanın bir yolu bulunmalıdır. Bazen bu kişinin içsel olarak 2 yaşında olduğunu düşünmek işe fayda. Narsisist tarafından yansıtılan utancın tarafını saptırırken misilleme yapma dürtüsüne direnin, bu kişiye meydan okumaya veya onu aydınlatmaya da çalışmayın. Bizi onların ağına düşüren şey kendimizi daha değerli, daha canlı hissetmeye duyduğumuz hasrettir. Onların tahammül edemedikleri utançlarını düzenlemek için nasıl bize muhtaçlıkları varsa, biz de içimizdeki boşluğu doldurmak için onlara ihtiyaç duyabiliriz. İnsanları olmasını istediğiniz gibi değil, oldukları gibi görün. Diğerlerini idealize etmek önemli bir fonksiyona hizmet eder ama bir kişi sizi sömürdüğünde ve incittiğinde o kişinin uygunluğundan ve iyi niyetli olduğunda ısrar etmek çocuksu bir niyettir.
Narsisistler insanlara sırf kendi ihtiyaçlarını karşılamak için varlarmış gibi davranırlar ve bir şekilde kullanamayacakları insanlara karşı çok az hürmetleri vardır. Sınırları ihlal ederler ve şefkate şefkatle karşılık vermezler. Gösteriş yapma, kibir, kendileriyle meşgul olmaları en büyük ipuçlarıdır. Karşılıklılık unsuruna uymazlar. Karşılıklı bir alakada, herkes kendinden bir şey katar ve bir şekilde fayda sağlar. Katkıların ve sağlanan faydaların açıkça belirtilmesi ya da tam olarak eşit olması gerekmez. Ama herkesin sunduğu şeylerin karşılığını alıyor olduğunu hissetmesi gerekir. Sağlıklı ve tutkulu bir alakada taraflar kendi varlıklarına olduğu kadar birbirlerinin ayrı varoluşlarına da hürmet duyarlar, birleşme anlarında birbirlerine teslim olurlar, aşklarını yaşarken küçülmek yerine özgürleştiklerini hissederler. Benliğin sınırları içinde eriyip kayboldukça, kalplerindeki dileğin nesnesi olan şahısla birleşir ve psikolojik özerkliğin sonucu olan varoluşsal yalnızlığı aşarlar. Ayrı varoluşlarının birliklerini sadece güçlendirdiğini bilirler. Birbirlerini gerçekten sahip oldukları niteliklere hayranlık duyarlar. Sevdikleri insanların kusurlarını utanmadan ve öfkelenmeden beğenilen görebilirler.
Narsisitler için tüm ilişkiler sömürüden ibarettir. “Ya seni yerler ya da sen onları yersin” mantığındadır. Kendilerini savunmasız bırakmaları kullanılmak için bir davetten başka bir şey değildir. Biri onlar bağlandığı zaman onlardan yararlanıyorlarmış gibi hissederler ve sömürülme korkusu yüzünden kendi bağlılıklarını da inkar ederler. Normal bir karşılıklı ilişki onlara zapt edilmiş ve kullanılmış hissettirir. Bu yüzden üstünlüğün her zaman kendi ellerinde olduğu münasebetleri tercih ederler.
Sandy Hotchkiss, kitabında narsisist kişilik bozukluğu yaşayan kişileri anlamak, onlarla başa çıkmak ve sağlıklı bir ilişki sürdürmek için klinik örneklerinden da yararlanarak ipuçları sunuyor ve teklifler geliştiriyor.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Adam Fawer: Şimdiye Kadar Bana En Yakın Karakteri Yazdım