Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Son günlerde sosyal medyanın da etkisiyle soğuk duş almak, buz dolu küvete veya havuza girmek hayli tanınan hale geldi. Her geçen gün herhangi bir ünlünün buz dolu bir küvette poz verdiğini, soğuk su terapisinin yararlarını sıraladığını görmek mümkün. Çağla Şıkel ve Engin Altan Düzyatan da bu isimler arasında. ‘Soğuk su terapisi’ adı altında popülerleşen bu davranışın özellikle cildi güzelleştirdiği ve kilo vermeye yardımcı olduğu iddiaları ise sıcak yaz günlerinde birçok kişinin dikkatini çekiyor.Dünyaca ünlü ‘Buz Adam’ Wim Hof ve onun gibi soğuk su terapisini öneren birçok kişi, bedeni dondurucu suya daldırmanın ‘doğal bir uygunlaştırma gücüne’ sahip olduğunu ve herkesin buna dayanmayı öğrenebileceğini ifade ediyor. Hof, soğuk suya maruz kalmanın insan bedeni üzerindeki yararlarını savunmasıyla ünlü olmuş bir sosyal medya fenomeni ve sıklıkla donmuş göllerde yüzerken, buzullarda idman yaparken ve karla kaplı dağların yükseklerinde tek elle imtihan çekerken paylaşımlar yapıyor. Hof gibi birçok kişi soğuk su terapisinin kan dolanımını artırdığına, iltihabı azalttığına ve kilo kaybına yardımcı olduğuna inanıyor. Peki gerçekten soğuk su sanıldığı gibi yararlı mı? Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayhan Atakan’a sorduk.
Konuya soğuk duşun vücut sıcaklığının altında su ile yıkanmak olduğunu söyleyerek giriş yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayhan Atakan, “Havaların ısınmasıyla birlikte serinlemek için tanınan hale geldi. Ayrıca soğuk duş yapmanın diyet programlarında da önerildiğini görüyoruz. Bunun nedeni bedenin ansızın soğumasına tepki olarak vücut ısısını müdafaaya, tekrar yükseltmeye çalışır. Bu sırada vücut ısı üretmek için yüksek enerji harcar. Bu da kilo kaybına neden olur” dedi. Lakin bu durumun kalp için pek de yararlı olmadığına değinen Uzm. Dr. Atakan, riskleri şöyle şıraladı:
“Soğuk duşa girildiğinde deri altında tüm bedenimizi kaplayan ve ısı ayarlamasına yardımcı olan damarlarda ani ısı kaybı olmaması için vazokonstriksiyon, yani büzüşme olur. Bu damarların içindeki kan apansız kalbe geri döner ve kalbin iş yükü birden artar. Kan basıncı artabilir, nabız düzensizlikleri yani ritim sorunları ortaya çıkabilir. Kalp yetersizliği olan hastalarda kalp bu ani volüm/kan artışını bedene geri pompalamakta zorlanır ve şahısta kalp yetersizliği akut alevlenmesi görülebilir. Epeyce tehlikeli olabilecek bu durumda öncelikle nefes darlığı, sonrasında boğulur gibi olma hissiyatı gelişir. Hızlı bir şeklide tedavi edilmezse maalesef ölümle dahi sonuçlanabilir. Ayrıca ani gelişen tansiyon düzensizlikleri sonrası bayılma, kalp krizi ve felç gibi durumlarda gelişebilir.”
‘SOSYAL MEDYADAKİ PAYLAŞIMLARA ALDANMAYIN’
Sosyal medyada yapılan paylaşımlara aldanılmaması gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Atakan soğuk duşu sadece kardiyolojik açıdan değil, genel sağlık açısından da herhangi bir sağlık sorunu olmayan bireylere önermiyor. Uzm. Dr. Atakan, “Hiçbir şikayeti olmayan aritmi hastalarında bedenin ani gerilime yani soğukla müsabakaya vereceği tepkiler çok farklı olabilir. Konjenital aritmi hastalarında ki birçoklarında hiçbir belirti ve şikayet yokken bu gibi bir gerilimde ani ölüm yapabilecek önemli aritmiler görülebilir. Tansiyon hastalarında biraz önce anlattığım nedenlerle ansızın tansiyon yükselmesi olabilir. Ani tansiyon yükselmeleri kalp krizi ve felcin en önemli nedenlerindendir. Günlük hayatında şikayeti olmayan kalp kapak hastalarında kalbin iş yükünün birden artması nedeniyle kapak hastalığı tolerasyonu apansız bozulabilir ve kalp yetersizliği gelişebilir” ifadelerini kullandı.
Kardiyoloji Uzmanı Ayhan Atakan kişinin soğuk suya maruz kalmasının sadece kalp hastalıklarını artırmadığını, astım hastalarının da bu durumda sıhhatlerinin kötüleşebileceğini, akut astım krizine girebilmelerinin mümkün olduğuna değindi. Bunun yanı sıra soğuğun akciğerdeki bronşlarda spazma sebep olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Atakan, sadece astım hastalarının değil alerjiye yatkın tüm kişilerin bu konuda dikkatli davranması gerektiğini söyledi.
EGZAMAYI, ÜRTİKERİ DE COŞTURUYOR
“Cilt bakımı ve hoşluk için iyi geldiği söylenen soğuk duş ve ani soğuk terapileri cilt rahatsızlıklarını tetikleyebilir. Halk arasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker hastalığının ani soğuğa maruz kalmayla arttığı aşikardır. Ayrıca ani soğuğa maruz kalma cildin normal florasını ve dengesini bozabilir sonuç olarak egzama ve cilt kuruluğu gibi cilt sorunları oluşabilir” diye konuşan Uzm. Dr. Ayhan Atakan, özellikle sirkülasyon bozukluğu olan hastalarda (daha önce kol ve ya özellikle bacak damarlarında tıkanıklık tespit edilen) damarların kontraksiyonu sonrasında iskemi denilen kanlanma ve dokulara kâfi oksijen taşınamaması durumu ortaya çıktığını, ilk başta ağrıları hafifleyen hastanın ilerleyen saatlerde parmaklarında morarma ve ağrılarında artış olabileceğini, tedavi edilmezse parmak hatta uzuv kaybına neden olabileceğinin altını çizdi.
‘VÜCUT SICAKLIĞINDA BAŞLAYIN, YAVAŞ YAVAŞ SOĞUTUN’
Soğuk duşun, ani soğuk terapisinin bedenin enerji ihtiyacını artırdığı, kilo kaybettirici tesirinin ve fazla enerji üretimine bağlı dinçlik hissi verdiği gerçeklerine rağmen birçok ziyanının olabileceği düşünüldüğünde yapılmasını sağlık açısından önermeyen Uzm. Dr. Ayhan Atakan, şu sözleri kullanarak sözlerini noktaladı:
“Kişinin sıcaklardan korumak için sık duş almasının yararı aşikardır. Lakin duşa vücut sıcaklığında başlanması sonrasında suyun yavaş yavaş soğutularak bedenin buna uyum sağlamasına izin vermesi daha doğru olacaktır. Ayrıca kalp hastalarının aşırı sıcaklarda bol sıvı tüketmesi çok önemli. Yine doğru bilinen yanlışlardan birine değinmek isterim. Hepimizin bildiği gibi terimiz tuzludur. Terimiz ağzımıza geldiğinde ağzımızda tuz tadı bırakır. Çok terleyen insanlarda tuz kaybettim ve tuz da tüketmeliyim der. Halbuki terimizdeki tuz oranı vücumuzdaki sıvıların tuz oranından hayli azdır. Yani bedenimizin içindeki (kan dahil) sıvılarda tuz oranı tere göre çok daha fazladır, terlediğimizde tuzdan çok su kaybederiz. Bu nedenle sıcaklarla birlikte su tüketiminin artırılması vücut tuz istikrarı için çok önemli. Sıcaklarla birlikte doğal maden suyu tüketiminin düzenli ve kâfi ölçüde olması günlük sıvı ve tuz kaybının yerine konulmasında faydalı olacaktır. Günün sıcak saatlerinde dışarıda olmamak ve direkt güneşe maruz kalmamak, günlük antrenmanlarımızı sabah saatlerinde ya da akşam gün batımıyla yapmak önemli. Ayrıca tansiyon hastalarının tansiyon seyirlerinde değişiklik olabilir. Bazen aşırı düşmeler izlenebilir. Bu durumlarda kişi daima yorgun ve sersemlemiş olabilir. Tansiyon takiplerinde sıcaklarla birlikte değişme görüldüğünde ilaçların tekrar ayarlanması gerekiyor.”
16:11
16:11
News
Sağlık
Sağlık
Sağlık
Sağlık
Sağlık
Sağlık
