32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
İZMİR – Bertan Coşar, Billur Güventürk ve Bülent Cenkci’nin “Ninni Mi Ninni Çocuk Şarkıları” albümü Babil Music etiketiyle tüm dijital platformlarda yayınlandı. İTÜ Devlet Konservatuvarı mezunu kreatif takımdan oluşan müzik işçilerinin emeğiyle hazırlanan albümde, “Dandini Dastana”, “Fış Fış Kayıkçı”, “Kırmızı Balık”, “Küçük Kurbağa”, “Yağ Satarım Bal Satarım”, “Daha Dün Annemizin”, “Piknik ve Köpek”, “Korkusuz Çocuk” müzikleri yer aldı.
Yoğun bir stüdyo sürecinin ardından ihtimamla seçilen eğitici ve öğretici yapıtların yer aldığı yapıtta, ninnilerin klâsik sözlerine ilave olarak sanatkarların pedagojik formasyonda yazdıkları özgün sözlerle de öyküler günümüze uyarlandı. Tekrar sanatkarların tiyatral ve animasyon yorumlarıyla da daha keyifli hale gelen albümde, anonim yapıtların yanı sıra iki tanede özgün eser yer aldı. Özgün eserler “Piknik ve Köpek” ve “Korkusuz Çocuk” müzikleri da çocuklara özgüveni, yürek sahibi olmayı ve tabiat sevgisini aşılamayı hedefliyor. BC stüdyoda tamamlanan albümün müzik ve aranje çalışmaları ise Bertan Coşar imzalı.
‘ÇOCUKLAR VE İÇİNDEKİ ÇOCUĞU BÜYÜTMEYEN TÜM DİNLEYİCİLERİMİZE TEŞEKKÜRLER’
Albüme ilişkin kısa bir bilgilendirme notu hazırlayan müzik işçileri, “Milli eğitimin günümüz tablosundaki halinden yaşadığımız tasa, üzüntü ve hassasiyeti üzerimize düşenle cevaplamak istedik. MSG ve MÜYORBİR üyesi müzisyenler olarak ticari beklenti düşünmeden çalıştık. Çocuğa ilk aktarılan, en etkili aracılardan birinin çocuk müzikleri olduğuna inanıyoruz. Mutlu olarak öğrenecek çocuklar için müzik ve yorumumuzu birleştirdik. Çocuklar ve içindeki çocuğu büyütmeyen tüm dinleyicilerimize şimdiden teşekkürler ve sevgiler” ifadelerini kullandı. Ayrıyeten grup, müzikal masallar ve LÖSEV çocuklarına özel müzikler albümlerin de geleceğini açıkladı.
‘DOĞRU VE TERTEMİZ TÜRKÇE İLE PLANLAMA YAPTIK’
Albümün ortaya çıkış sürecini anlatan sanatçı Bülent Cenkci, özellikle internette çocukların güvenli ve steril müzik bulma mümkünlüğünün çok düşük olduğunun altını çizdi. Ebeveynlerin çocukları için prozodik manada, yani Türkçe’nin müzikte uyarlaması manasında sağlıklı üretimler bulamadığını ifade eden Cenkci, “Genel olarak son dönemlerde dikkat edilmeyen çok önemli bir konu. Konuşma lisanının müziklerde uyarlanmasına pek dikkat etmiyorlar. Hem bilmedikleri için hem de önemsemiyorlar. ‘Beat’ dediğimiz yani daha çok ritim üzerine kurulu batıdan gelen birtakım müzikler söz konusu. Biz prozodik manada çocukların çok iyi anlayabileceğini doğru ve tertemiz Türkçe ile bir planlama yaptık. Bu manada 8 şarkıyı bir araya getirdik. Ardından çocukların ulaşabileceği tüm mecralarda yayınladık. Aynı vakitte Youtube gibi izlenebilir platformlarda da Yıldız Teknik Üniversitesi’nden grafiker hocalarımız ve arkadaşlarımız ile çizgilerle düzenleyerek izlenebilir hale getirdik. Hala üç müziğimizin da çizimleri yapılıyor” dedi.
‘TELİFLER LÖSEV’E DEVREDİLDİ’
Albümü yaparken rastgele bir ticari gayelerinin olmadığını ehemmiyetle vurgulayan Cenkci, “Bir ticari amaç ve rant telaşımız yok. O denli olsa tüm hak edişleri ve telif gelirlerini LÖSEV’e devretmezdik. Bizim niyetimiz çocukların doğru Türkçeyi öğrenmeleridir” dedi. Ninnilerin ilk dörtlüklerinden yararlandıklarını ve devamında kendi özgün kelamlarını yazdıklarını dile getiren Cenkci, “Anonim ninnilerin ilk dörtlüklerini kullandık. Sonrasında ise günümüze uygun sözler yazdık. ‘Telefonu bırak’, ‘tableti bırak’, ‘kırlara çıkalım’ gibi söz içerikleri yer alıyor. Çocuklar şu an teknoloji içerisinde kaybolmuş durumdalar. Bir hayal dünyasına sokulmuş durumdalar. Çocuklar çocukluklarını yaşayamıyorlar diyebiliriz. Biraz da bunu anlatmaya çalıştık” diye konuştu.
‘O’KU, ‘D’ÜŞÜN, ‘U’YGULA, ‘N’ETİCELENDİR: ODUN…
Hükümetin eğitim modelini de eleştirdiklerini söyleyen Cenkci, “Hükümetin milli eğitim siyasetleri gitgide berbata gidiyor. Artık de maarif modeli diye bir uygulama söz konusu. Bu uygulama parti liderinin cümlelerinden çıkan tek bir sözcük ile kendini anlatıyor aslında; ‘O’ku, ‘D’üşün, ‘U’ygula, ‘N’eticelendir. Buradan ‘ODUN’ sözcüğü çıkıyor. Şayet şu anki eğitim modeli buysa, bu insanları uyutmaktan öteki bir şey değildir. Aslında günümüz medyasındaki yayınlar, programlar her biri farklı bir afyon. İnsanların içerisinde bulundukları ekonomik külfetleri, insan hakları sorunlarını bertaraf etmenin yolu diğer şeyler ortaya koyarak diğer gündemler yaratmak. Merhum Erkin Koray’ın kızını milli eğitime teslim etmeyip kendisinin yetiştirmesi bile bu eğitim probleminin aslında ne kadar eski bir sorun olduğunu gösteriyor. Tüm sağ siyasetler birbirinin taklidini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
‘EBEVEYNLERİN BİLİNÇLENMELERİNİ BEKLEMEK YERİNE ÇOCUK ODAKLI ÜRETİMLER YAPMAK GEREKİYOR’
Son olarak dinleyicilere ve ebeveynlere seslenen Cenkci, “Çocuklarla ilgili müziklerin ya da sanatsal yapımların seçilmesi kademesinde ebeveynlerin bilinçlenmesini beklemekten fazla, yapım üretenlerin para ve rant odaklı planlamalardan çıkıp hakikatten çocuklar için üretimler yapmaları gerekiyor. Çocuğun belli bir yaşa kadar geçirmesi gereken pırıl pırıl bir süreç olmalı. Travmalarla, günümüzdeki siyasi planlamalarla, rekabetlerle büyütülmesi doğal olarak anne babaların da bir araç olarak kullanılmasından geçiyor. Anne babalar isterlerse bunu kendi uğraşları ile engelleyebilirler. Çocukların masallarla, ninnilerle büyüyebilmesi, yeteneklerine yönelebilmesi mümkün” diye belirtti.
‘Pasta Yapamam Ama Roman Yazarım’
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.