NVİDİA’nın payları nadir görülen bir bedel kaybının ardından bugün iniş çıkışlar yaşarken, eski bir AMD çalışanı, kişisel bilgisayar dalgasının şimdi emekleme kademesinde olduğu 2000’li yıllarda AMD’nin NVİDİA’yı neredeyse satın alacağını açıkladı. Pekala ya, NVİDİA neden satın alınamadı?
Bugünlerde NVİDİA, AMD ve Intel’in toplamından daha değerli bir şirket. Şirketin GPU hesaplamaya olan sarsılmaz odağı meyvelerini veriyor ve yapay zeka iş yüklerini üstlenen işletmeler için tercih edilen tedarikçi haline geliyor.
Ancak 2000’li yıllarda, merkezi işlem üniteleri (CPU’lar) hüküm sürüyordu ve AMD ile Intel zorlu bir rekabet içindeydi. O zamanlar AMD, geleceğe de gözünü dikmişti ve GPU üreticisi ATI’yi satın almıştı. NVİDİA CEO’su Jensen Huang’ın CEO olarak kalma konusundaki ısrarı olmasaydı, NVİDİA’yı bile satın almış olabilirdi.
Eski AMD çalışanı Hemant Mohapatra, AMD’nin kişisel bilgisayar sanayisindeki tek rakibinin Intel olduğu 2000’li yıllarda şirkette geçirdiği vakte dair detayları paylaştı. AMD’nin payı 40 dolardan işlem görürken şirkete katılan mühendis, o dönemde AMD’nin Intel’den daha iyi bir dizayna sahip 64 bitlik bir çip piyasaya sürerek ilk büyük muvaffakiyetini elde ettiğini söylüyor. Fakat AMD’nin saf çift çekirdekli çip dizaynına çok fazla odaklanarak hata yaptığını da sözlerine ekliyor.
Mohapatra’ya göre AMD sonunda “gerçek” bir çift çekirdekli işlemci piyasaya sürdüğünde, artık çok geçti zira Intel pazarda esasen baskın bir yer edinmişti. AMD, dört çekirdekli bir işlemci piyasaya sürerek ortayı kapatmaya çalıştı lakin Intel stratejisine ve pazarlama maharetine bağlı kaldı ve pazara ilk giren olarak tüketici ilgisini kazandı.
AMD’nin çift çekirdekli işlemcilerden dört çekirdekli işlemcilere geçiş yaptığı bu devirde, şirket aynı zamanda GPU pazarına da girmeyi hedefliyordu. AMD, 2006 yılında grafik kartı üreticisi ATI’yi 5,4 milyar dolarlık bir bedelle satın aldı ve ürünleri şu anda sunduğu Radeon grafik serisi olarak yeniden isimlendirdi.
Eski çalışana göre, ATI’yi satın alma kararı AMD’nin mühendisleri tarafından pek de iyi karşılanmadı. Anlaşmayı ifade eden bir latifenin varlığından bahsetti, latifenin “AMD+ATI=DAMIT” olduğunu ve geçmişe dönüp baktığında, AMD’nin NVİDİA’yı satın almış olması gerektiğine inandığını söyledi. NVİDİA’nın CUDA yazılımı niş bir pazar için olmasına ve birden fazla geliştirici bunun yerine OpenGL’ye odaklanmış olmasına rağmen AMD NVİDİA gibi bir şirketi satın almaya çalıştı.
NVİDİA’nın kurucusu ve CEO’su Jensen Huang’ın çok uzun vadeli fikrini takdir eden Mohapatra, bu süre zarfında AMD’nin de NVİDİA’yı satın almaya çalıştığını belirtti. AMD, 2002-2008 yılları arasında şirketin ikinci CEO’su olan ve AMD’nin kurucusu Jerry Sanders’tan görevi devralan elektrik mühendisi Hector Ruiz tarafından yönetiliyordu.
Mohapatra’ya göre Huang, CUDA aracılığıyla donanım-yazılım sinerjisi vizyonunu sürdürmek için birleştirilmiş kuruluşa liderlik etmekte ısrar etti ve ortak şirketin CEO’su olmadığı sürece satmayı reddetti. AMD bu talebe göz kırpsa da sonuç olarak mühendis “gelecekteki yolumuz sonsuza dek ayrıldı” diyor.
Şirkette çalıştığı süre boyunca AMD’nin NVİDİA’yı Intel veya ARM gibi büyük bir rakip olarak görmediğini belirten mühendis, NVİDİA’nın mevcut başarısının CEO Jensen Huang’ın kararlılığı ve azmine bağlı olduğuna inanıyor.
Bir zamanlar CEO olmasına izin vermedikleri o kişi şu an azmi ve kararlılığı sayesinde dünyanın en büyük şirketlerinden birine liderlik yapıyor. İzin verilseydi tahminen de şu an apayrı bir çağda yaşıyor olabilirdik. Bu husustaki yorumunuzu epey merak ediyorum. Fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
13:13
