34,5725$% 0.41
36,5106€% 0.25
2.831,72%-0,08
4.820,00%-0,02
19.281,00%-0,03
2.564,50%-0,09
9.420,42%1,29
Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Türkiye’nin verimliliğe dayalı rasyonel bir ekonomik model oluşturabilmesi için de liyakati esas alan çağdaş bir eğitim sistemi inşa edebilmesi için de öncelikle ‘hukukun üstünlüğü’ne dayalı bir hukuk devletine ihtiyacı var olduğunu ifade ederek, ğer iktidar önyargılarından kurtulup, özellikle ‘hukukun üstünülğü’ne dayalı yeni siyasetler üretemezse, ekonomide verimliliğe dayalı bir büyüme modeline geçmesi de toplumun adalete olan itimadını yeniden tesis etmesi de asla mümkün olmayacaktır. dedi.
Türkiye’nin ivedilikle bağımsız ve tarafsız işleyen bir yargıya şiddetle ihtiyacı olduğu kesin diyen Ocaktan’ın köşe yazısının ilgili kısmı şöyle:
Son yıllarda, toplumda adalete olan güven o kadar çökmüş durumda ki özellikle toplumsal vicdanı ilgilendiren kritik davalarda kimse yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde karar vereceğine inanmıyor. Bu konuda en yeni örnek, Sinan Ateş davasıdır. Ülkü Ocakları eski başkanı Ateş’in Ankara’nın göbeğinde katledilmesi ile ilgili bütün ayrıntılar, siyasi irtibatlar herkes tarafından bilindiği halde, dava sadece torbacı bir tetikçi üzerinden yürüyor. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in sözüyle “bu tiyatro”ya hepimizin inanması isteniyor.
Yine biliyoruz ki son yıllarda ülkemizde cirit atan kara para tüccarlarının, mafyatik yapıların etrafından dolaşmayı tercih eden hukuk, ne hikmetse konuşan, yazan gazetecilere ve hiçbir kanıtlanmış suçu olmamasına rağmen iş insanı Osman Kavala’ya “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet cezası verebiliyor.
Aynı şekilde hukuksuzluk bir gelenek haline getirildiği için, seçilmiş belediye liderlerinin yerine kayyımlar atanarak millet iradesi yok sayılmaya devam ediliyor.
Türkiye’nin hukuktan ekonomiye, eğitimden dış politikaya kadar her alanda adeta çaresizlik yaşadığı şu günlerde, hemen bağımsız ve tarafsız işleyen bir yargıya şiddetle ihtiyacı olduğu kesin. Şayet iktidar önyargılarından kurtulup, özellikle ‘hukukun üstünülğü’ne dayalı yeni siyasetler üretemezse, ekonomide verimliliğe dayalı bir büyüme modeline geçmesi de toplumun adalete olan inancını yeniden tesis etmesi de asla mümkün olmayacaktır.
Bu konuda uzun müddettir sessiz duran TÜSİAD’n şu günlerde önemli ihtarları var. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, güçlü ve sağlam bir ekonomi, toplum ve ülke yaratmak için yapmamız gerekenleri dört ana başlıkta topladı: 1. Hukukun üstünlüğü, 2. Eğitim ve liyakat, 3. Teknoloji üretmek ve inovasyon, 4. Verimlilik ve ihracata dayalı ekonomik büyüme modeli.
Aras’ın değerlendirmesinde ilk sırada hukukun üstünlüğü yer alıyor. WJP (World Justice Project) Hukukun Üstünlüğü endeksine göre Türkiye’nin dünyadaki yeri her geçen gün geriliyor. Bu gerileme rekabet gücümüzü zedeliyor.
TÜSİAD’ın da çok net bir şekilde ortaya koyduğu gibi Türkiye’nin verimliliğe dayalı rasyonel bir ekonomik model oluşturabilmesi için de liyakati esas alan çağdaş bir eğitim sistemi inşa edebilmesi için de öncelikle ‘hukukun üstünlüğü’ne dayalı bir hukuk devletine ihtiyacı var.
Ama ne yazık ki AK Parti iktidarı, şeklen bütün bunları kabul ediyormuş gibi görünse de esas itibariyle popülist özellikleri baskın olan otoriter bir sisteme inanmaktadır.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Ayvalık’ın Köklü Ailelerinden Arman Ailesi’nin Acı Günü