34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Beşiktaş formasıyla 178 maça çıkan ve 35 gol, 34 asistle oynayarak kulübün unutulmazları arasına giren Olcay Şahan, sırasıyla Trabzonspor, Denizlispor ve Yeni Malatyaspor’da da mücadele etti. Mesleğinin sonlarına doğru Afyonspor ve Ankaraspor tecrübesi de yaşayan Şahan, Ankaraspor’da futbolcu/teknik direktör olarak görev yaptı. Özkaynak sistemiyle örnek bir kulüp olan Altınordu’nun teknik yöneticisi olarak geçen ay göreve başlayan 37 yaşındaki eski milli yıldız; teknik yöneticiliğe geçiş süreci, Beşiktaş’taki unutamadığı günleri ve meslek maksatlarıyla ilgili fikirlerini anlattı.
ALTINORDU TEKNİK YÖNETİCİSİ OLCAY ŞAHAN’IN ÖZEL AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:
“ALTINORDU İLE BU DÖNEM GÜZEL BİR BAŞARIYA İMZA ATACAĞIZ”
Ankaraspor’da oynadığınız dönem futbolcu/teknik direktör olarak görev yaparak teknik adamlık serüveninize başlamıştınız. Şimdi Altınordu’da yeni bir sayfa açtınız. Altınordu’ya uzanan sürece dair neler söylemek istersiniz?
Öncelikle Altınordu topluluğuna bana bu talihi ve fırsatı verdikleri için teşekkür etmek istiyorum. Ankaraspor’daki futbolculuk dönemimden sonra geçiş yaparak teknik direktör olarak yeni bir periyoda başlamış bulunmaktayım. Dönem başından itibaren hedefi olan bir kadronun başına gelmek, o güveni hissetmek ve o inancı görmek gerçekten kendi adıma çok gurur verici. Futbolculuktan teknik yöneticiliğe geçiş yaptığımda zorluklar vardı. Çünkü takım arkadaşının bir gün sonra teknik yöneticisi olarak sahada oluyorsun. Yani geçiş kolay olmadı ve orada otomatik olarak zorluklar yaşadık. Çünkü takım arkadaşın olduğu için duygusal bir bağın var. Ona rağmen yine de Ankaraspor ile o dönem play-tff oynadık. Şampiyonluk için şansımız vardı ve genç bir ekibe sahiptik. Altınordu’daki gençleri gördükten sonra Altınordu Futbol Akademisi’nin Türkiye’de gerçekten 1 numara olduğunu gördük. Ankaraspor’daki vaktim benim için bir geçiş süreciydi. Altınordu, teknik direktör olarak ilk durağım. Burada teknik yöneticilik mesleğime heyecanlı ve istekli bir şekilde başlamış bulunmaktayım. Ekibime baktığım zaman da iyi ki buradayım diyorum. Altınordu’nun tarihi büyük bir tarihtir. Bu grupla bu dönem güzel bir başarıya imza atacağımıza inanıyorum.
“ALTINORDU, SÜPER LİG’DE OLMASI GEREKEN BİR CAMİA”
Altınordu, bildiğiniz üzere bir dönem Süper Lig yolunda play-tff oynamıştı. Yeni dönemdeki amaçlarınızı anlatır mısınız?
Altınordu’nun bu tesislerini gördükten sonra liderimizle görüştüğümde mutlaka bu ligin kulübü olmadığımızı; hatta TFF 1.Lig’in bile grubu olmadığımızı ve Süper Lig’de olması gereken bir topluluk olduğunu söyledim. Altınordu, Türkiye’nin en iyi tesislerine sahip. Büyük topluluklarda oynadım ama gerçekten böyle bir tesis görmedim. İdmanda kullandığımız aletlere kadar tesislerdeki imkanlar inanılmaz bir düzeyde. Bu dönem şampiyonluk istiyoruz. Rakip ekiplerin maliyeti ne olursa olsun bizim takımımızın bir takım olduğunu; her şeyin gerçekten para olmadığını ve gençlerin olduğu bir karışımla nasıl başaracağımızı göstermek istiyoruz. İleriye doğru bakarsak da 5 sene içinde bu kulübün Süper Lig’de olması gerektiğini düşünüyorum.
“ÖZKAYNAK SİSTEMİYLE YETİŞEN, SÜPER LİG POTANSİYELİ OLAN OYUNCULARA SAHİBİZ”
Altınordu, daha önce Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Berke Özer, Enis Destan, Barış Alıcı, Erce Kardeşler gibi onlarca yıldız yetiştirmişti. Türk futboluna yeni oyuncular sunma adına yapılan çalışmalardan bahseder misiniz? İlerleyen vakitlerde yine isminden söz ettiren isimler görecek miyiz?
Şu an grubumda 5 milli oyunu mevcut. Bu sayıyı bu dönem mutlaka artırmak istiyoruz. Şu an altyapıdan 2 oyuncumuz ilk kere A Takım’a yükseldi. Bu oyuncular, bu dönem gerçekten isminden söz ettireceklerdir. Bu isimlerin gelecekte Altınordu’nun ilk transferleri olabileceğini düşünüyorum. İlk amaçlarımdan biri 17 yaşındaki Burak Gültekin ile sağ kenarda oynayan 7 numaramız Arif Asaf Gültekin’i katiyen hızlı bir şekilde milli ekibe göndermek olacaktır. Bu oyuncularımızı kadroya adapte ederek TFF 2.Lig’de süre almalarını sağlayacağız. Benim felsefemde potansiyel olarak genç-yaşlı diye bir ayrım yoktur. Bana göre hazır olan ve hazır olmayan futbolcu vardır. Bu iki genç oyuncu da şu an 17 yaşında, ‘Bu ligde ben de varım’ diyor. Bu yüzden de bu genç oyuncularımız muhakkak bu dönemden sonra transfer olabilecek potansiyelde oyuncularımızdır. Bu isimlerin haricinde Ege Arslan, Mustafa Kocabaş, Sercan Demirkıran, Furkan Emin Kaçmaz, kaleci Arif Şimşir, Furkan Yol ve Sami Satılmış gibi milli oyuncularımız da var. Bu oyuncularımızın hepsi de özkaynak sistemiyle yetişti ama potansiyelleri kesinlikle Süper Lig seviyesinde. Oyuncularımızın sadece biraz daha deneyim kazanması gerekiyor. Ben zati bu yüzden buradayım. Bu yolda oyuncularımıza destek olmak ve bu sezonu güzel bir şekilde tamamladıktan sonra onların önünü açmak istiyorum.
“EDİN TERZİC, ALTINORDU’NUN TFF 2.LİG’DE OLDUĞUNU GÖRÜNCE ŞAŞIRDI”
Altınordu FK Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, bir dönem öz kaynak oyuncu merkezlerini görmesi için Stefan Kuntz’a davette bulunmuştu. Özkan, “A Milli Takım teknik yöneticiliğine seçildiğiniz hafta sizi akademimize davet ettik. Gelsin Herr Kuntz, bizim çocuklarımıza dokunsun, bize engin futbol görüşlerini aktarsın dedik. Gelmediniz! Gerçekten merak ediyorum. Siz bu toprakların yegâne gerçek futbol akademisi olan Altınordu Futbol Akademisi ALFA’yı bugüne kadar neden ziyaret etmediniz?” demişti. Vincenzo Montella ile bu yönde bir temasınız oldu mu?
Vincenzo Montella, daha önce burayı ziyaret etmişti. U16 Milli Takımımızın Ege Turnuvası’nı burada takip etmişti. Metin Oktay Yerleşkesi’ndeki imkanları beğendiğini bana yöneticilerimiz söylemişti. Şimdi onu tabi buraya tekrar davet etmek isteriz. Altınordu’nun nasıl bir yer olduğunu biliyor. Bu kere ben ve teknik grubum onu ağırlamaktan tekrar mutluluk duyacağız. Milli kadrodaki yetkililerle daima görüştüğüm için bu dönem bunu sağlayacağımızı düşünüyorum. Milli Takım’daki yetkililerle bağlarımız iyi durumdadır. Milli takımımızın alt yaş kategorisinde görev yapan hocalarımızla da daima görüşeceğiz. Buradaki oyuncuların hepsi katiyetle milli ekipte oynamak zorunda diye düşünüyorum.
Bu arada Şampiyonlar Ligi finalinde Borussia Dortmund’un teknik yöneticiliğini yapmış olan Edin Terzic, birkaç hafta önce buraya geldi ve böyle bir grubun TFF 2.Lig’de olduğuna şaşırdı. Bir ağabey olarak Edin Terzic, başlangıç noktamın Altınordu olmasının doğru yer olduğunu dile getirmişti. Çünkü Edin Terzic de Altınordu’yu daha önceden biliyor ve tanıyordu. Bu sezonki oyun ideolojimi aslında Edin Terzic’in oyun ideolojisi gibi düşünebiliriz. Saha dizilişimizin, topa sahip olduğumuzdaki dizilişimizin ve top rakipte olduğu zaman takım halindeki kompakt duruşumuzun bu ideoloji içinde yer aldığını söyleyebilirim. Kendisiyle yıllardır irtibattayız. Yıllar önce onunla bir arada çalıştığımda benim iyi bir teknik direktör olabileceğimi düşünüyordu. Benim de hayalim bu taraftaydı. Onun için daima Borussia Dortmund maçlarını izlemiştim. Bir gün teknik direktör olursam onun oyun usulünü oynatmayı hedefliyordum. Çünkü bana yatkın, sevdiğim ve direkt takım halinde atağa çıkabilecek; aynı anda da geçişi sağlayabilecek bir takım sistemi kurmak istiyordum. O yüzden Edin Terzic buraya geldiğinde fikirlerini aldık. Onun da bize katkıları oldu. İdmanlarımızı izledi ve oyuncularımızı değerlendirdi. Terzic’in yıl boyunca bana her zaman destek olacağını düşünüyorum. O yüzden ekibimi tanımasını istedim.
“2016’DAKİ ŞAMPİYONLUKTA TAKIMDAŞLIK, ARZU VE RUH VARDI”
Beşiktaş’ta 2016 yılında Süper Lig şampiyonluğu yaşadınız. O dönem siz başta olmak üzere Gomez, Sosa, Quaresma ve Oğuzhan Özyakup’un hamledeki harika ahengiyle şampiyonluk gelmişti. Şenol Güneş önderliğinde 2016 yılındaki şampiyonluk ruhundan bahseder misiniz?
Beşiktaş’taki dönemimde ‘FEDA’ döneminde Samet Aybaba vardı. Aslında kemik kadroyu ve kolej havasını Samet Hoca getirdi. Tecrübeyi Slaven Bilic getirdi. Çünkü Slaven Bilic ile 2 sene bir arada çalıştık ve Avrupa Ligi’nde çeyrek final oynadık. Bilic, Avrupa mantalitesini getirdi. Kemik takım hiçbir zaman kadrodan ayrılmadı ve daima aynı kaldı. Sadece belli durumlarda değişiklikler oldu. Manuel Fernandes gitti, Sosa geldi. Sosa gitti, Talisca geldi. Forvet durumunda ise mesela Hugo Almeida gitti, Demba Ba geldi. Demba Ba gitti, Mario Gomez geldi. Gomez gitti, Aboubakar geldi. O dönem stoperdeki oyuncumuz Marcelo gitti, geldi. Ama sağ bek, sol bek, İsmail Köybaşı, Serdar Kurtuluş, Ersan Gülüm, Veli Kavlak, Oğuzhan Özyakup, Gökhan Töre, Mustafa Pektemek, Cenk Tosun ve Necip Uysal gibi oyuncular uzun yıllardır Türk futbolcusu olarak grubun kemik takımındaydı. Bu isimlerin yanına gruba uyum sağlayacak iyi oyuncular getirildi. Ekibe A Milli Takım ile dünya 3.lüğü başarısı yaşamış Şenol Hoca gelmişti. Gruptaki bu uyum güzel tutmuştu. Gerçekten de sahada herkes birbirini çok iyi tanıyordu. Gruptaki oyuncuları gece 3’te kaldırsan bile gözü kapalı herkes ne yapacağını biliyordu. Takımdaşlık, arzu ve ruh vardı. Kimse kimsenin kötülüğünü istemezdi. Herkes saha içinde gereken çabayı sergiliyordu. Bu şekilde de başarı geldi.
“O GOLÜ ATMASAYDIM DÖNEM SONUNDA BEŞİKTAŞ’TAN AYRILABİLİRDİM”
2013 yılındaki Fenerbahçe ve 2015 yılındaki Liverpool maçlarının mesleğinizdeki yerini anlatır mısınız?
Feerbahçe maçındaki 90+3.dakika mesleğimin uç noktasıydı. Çünkü o golü atmasaydım tahminen de dönem sonunda Beşiktaş’tan ayrılabilirdim. Bu maçtan 2 hafta önce Trabzonspor’a karşı aynı saniyelerde farklı bir konumda golü kaçırmıştım. O yüzden Fenerbahçe’ye attığım golden sonra ‘Beşiktaşlı Olcay Şahan’ oldum diyebilirim. Ayrıca şunu da unutmamak lazım ki ben Almanya Bundesliga’dan geldim ama Beşiktaş’ta ‘Olcay Şahan’ oldum. 2015 yılındaki Liverpool maçları olağan ki heyecan vericiydi. Bu arada o sene oynadığımız Tottenham maçları da aklımdan çıkmıyor. Çünkü Tottenham maçında talihim yaver gitse o maçta tahminen de 5 gol atacaktım.
“TAKIMDAN AYRILMAK AKLIMIN UCUNDAN DAHİ GEÇMEDİ
Beşiktaş’ta 4,5 yılda olağanüstü bir futbol sergilediniz ve daha sonra Trabzonspor’un yolunu tuttunuz. Beşiktaş’ta zirve yaptığınız dönem yeniden Avrupa’ya gitmeyi düşündünüz mü? 10 yılki önceki Olcay Şahan’a ne gibi bir tavsiyeniz olurdu?
O dönem Bundesliga’dan 2-3 teklif vardı ama Türkiye’deki kazancınla Almanya’daki karın bir olmuyor. Ayrıca Türkiye’nin en büyük topluluğunda forma giyiyorsun. Almanya’da sıradan bir gruba gitmek ister misin diye de düşünmek gerekiyor. O yüzden kadrodan ayrılmak aklımın ucundan dahi geçmedi. Avrupa’dan daha iyi bir kulüp isteseydi tahminen düşünebilirdim. Yine de yaşadığım meslek süreçlerimden dolayı çok mutluyum. Şimdi imkân olsa yine aynı süreçleri yaşamak isterdim.
“ÇALIŞTIĞIM BÜTÜN TEKNİK YÖNETİCİLERİMDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM”
Kariyerinizde Fatih Terim, Şenol Güneş, Ersun Yanal, Rıza Çalımbay, ABDullah Avcı, Okan Buruk ve Hamza Hamzaoğlu gibi üst seviye teknik yöneticilerle çalıştınız. Mantalite ve taktik açısından sizi en çok hangi isim etkiledi?
Çalıştığım bütün teknik yöneticilerimden çok şey öğrendim. Gerçekten en iyi isimlerle çalıştığım için hepsinden bir şeyler kapmaya çalıştım. Mesela bazen Fatih Hoca gibi olaylara esprili bir şekilde yaklaşıyorum. Gerektiğinde ABDullah Hoca gibi çok önemli bir şekilde konuya odaklı çalışıyorum. Kimi zaman Slaven Bilic gibi babalık yapan bir biçimle hareket ediyorum. Mesela geçen ki kampta Ersun Hoca ile beraberdik. Sabah 7’deki Aerobik koşusunu ondan öğrendim ve ben de kadroda başlattım. O yüzden burada sadece bir isim söylemek yanlış olur. Yani çalıştığım teknik yöneticilerimden öğrendiğim her şeyi uygulamaya çalışıyorum.
“TÜRKİYE’DE TEKNİK YÖNETİCİLERİN KADERİ HER ZAMAN SONUÇ ODAKLI”
Siyah beyazlılar, geçen dönem zorlu bir süreçten geçti ve 4 teknik direktör değişikliğine gitti. O dönem bazı oyuncular takım dışı bırakıldı. Beşiktaş’taki bu kritik süreci siz nasıl yorumluyorsunuz?
Bu süreci yorumlamak çok kolay değil. Futbolcular, her zaman her şeyi ele alan pozisyonda. Futbolcu, oynamak istemezse teknik yöneticilerini her türlü yiyebilir. Türkiye’de maalesef durum böyle. Teknik yöneticilerin kaderi her zaman sonuç odaklı. Sabır olmadığı için de böyle durumlar kaynaklanabiliyor. Sonuçta Beşiktaş topluluğu, şampiyonluğa oynaması gerektiği yerde yanlış tercihler ve yanlış transferler ile sıkıntıyı bu duruma kadar götürdü. Bu dönem doğru transferler yapıldığını düşünüyorum. Gerçekten de bu dönem çok heyecan verici bir dönem yaşayacağız. Sonuç odaklı düşünüldüğü için başarılı olmak istiyorsanız sonuç almak zorundasınız. 4 büyük ekipte da başarılı sonuç alamazsan 5. haftaya kadar sabırlı olmazlar. Mesela Okan Hoca, üst üste şampiyonluklar yaşadı. Şu an Okan Hoca, Süper Lig’deki ilk 7 haftayı 9.sırada tamamlarsa geçmişte yaptığı başarılar pahalandırılacak mi yoksa değerlendirilmeyecek mi? Onu göreceğiz. Bu 4 toplulukta da şampiyon olamazsan teknik direktör ekipten gönderiliyor. Mesela Okan Hoca, eğer bu dönem şampiyonluk yaşayamazsa gelecek sezonu görebilecek mi merak ediyorum. Ben onun başarılı olmasını katiyetle isterim çünkü hak ediyor. Çok iyi işler yaptı ama maalesef Türkiye’de işler böyle ilerlemiyor. Avrupa’da da teknik direktör değişiklikleri oluyor ama çok sabırlı bir şekilde bu gerçekleşiyor. Avrupa, disiplin ve sabır konusunda çok farklı bir yerde.
“BEŞİKTAŞ, DÜŞMESİNİ BİLİR AMA AYAĞA KALKMASINI DAHA DA İYİ BİLİR”
Beşiktaş, Giovanni van Bronckhorst ile yeni bir sayfa açtı. Rafa Silva, Gabriel Paulista ve Ciro Immobile gibi yıldız oyuncularla ekibe destekler yapıldı. Beşiktaş’ın eski günlerine geri döneceğine inanıyor musunuz?
Beşiktaş’ın eski günlerine döneceğini katiyen düşünüyorum. Beşiktaş topluluğu, büyük bir topluluk. Düşmesini bilir ama ayağa kalkmasını daha da iyi bilir. Beşiktaş’ın bu dönem taraftarıyla birlikte heyecan verici bir futbol oynayacaklarına inanıyorum. Ciro Immobile’nin Mario Gomez veya Demba Ba gibi fark yaratıp yaratmayacağını zaman gösterecek. Çünkü buraya Radamel Falcao geldiğinde de ‘fark yaratacak’ dediler ama maalesef yaratamadı. Mesela Mario Gomez geldiğinde de ‘Gomez oynayamıyor’ dediler ama geldi ve gol kralı oldu. Yani bunu zaman gösterecek.
“CENK TOSUN’U 2 SENE ÖNCE FENERBAHÇE VE GALATASARAY İSTEMİŞTİ”
Beşiktaş’ın önemli isimlerinden biri olan Cenk Tosun’un Fenerbahçe’ye transferi çok konuşulmuştu. Cenk Tosun’un kararıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Cenk Tosun’un 2022 yılında Galatasaray ve Fenerbahçe’nin istediğine şahit oldum. Sonuçta Cenk Tosun, A Milli Takımı’nın forveti. Yani boşa düştüğünde her ekibin transfer etmek isteyeceği bir forvet. Benim için üzücü. Bir Beşiktaşlı olarak Fenerbahçe’ye gitmesi olağan ki üzücü ama hürmet duymak gerekiyor. Futbolcu, sonuçta tercihini yaptı. Arka planda neler yaşandığını biz bilemeyiz. O yüzden bu mevzuyu çok da tartışmaya gerek yok diye düşünüyorum.
“SEMİH KILIÇSOY VE MUSTAFA HEKİMOĞLU İÇİN SABIRLI OLMAK GEREKİYOR”
Cenk Tosun’un gidişiyle forvet hattında Semih Kılıçsoy ve Mustafa Hekimoğlu gibi isimler öne çıktı. Bu genç futbolcuların Cenk Tosun’un yerini dolduracağını ve ileride Beşiktaş’a önemli paralar kazandıracaklarını düşünüyor musunuz?
Semih Kılıçsoy; çok yetenekli, genç ve deneyim kazanması gereken bir futbolcu. Semih, esasen geçen dönem da kalitesini gösterdi. Grupta kötü gidişatın olduğu dönem bile 10 golün üzerinde atmıştı. Hemen gerisinden genç yetenek Mustafa Hekimoğlu geldi. O da esasen kampta iyi bir süreç yaşadı. Necip Uysal, esasen daha önce verdiği bir röportajda Mustafa Hekimoğlu’na dikkat çekmişti. O yüzden bu durum Beşiktaş kulübü için yeni bir şey değil. Taraftarlar, genç oyuncunun kamp sürecini gördüğü zaman heyecan yaşadı. Futbolcular ve teknik ekip arkadan Mustafa Hekimoğlu’nun geleceğini biliyorlardı. Bu iki oyuncu da Beşiktaş’a katiyen önemli seviyede bonservis bedeli kazandırabilecek isimler. Ayrıca Cenk Tosun’un Şampiyonlar Ligi’nde Porto ve Benfica’ya attığı gollerde olduğu gibi bu biçimde ön plana çıkmaları gerekiyor ki Avrupa’ya transferleri gerçekleşebilsin. Bunun olması için gerekli müddetleri almaları gerekiyor. Teknik yöneticinin ve yöneticilerin bu konuda sabırlı olması gerekiyor. Mesela liderimiz Seyit Mehmet Özkan’a bu mevzudaki sabrı için çok teşekkür ederim. Çünkü gençlerin ön planda olmasını istiyor. Birkaç maç kaybedebilirsiniz ancak sen bir oyuncuyu ön plana çıkarıp, önünü açabilirsin. Bizim ideolojimiz futbolda bundan yana. O yüzden de bu oyuncuların süre alması gerekiyor.
“BİR GÜN BEŞİKTAŞ’IN TEKNİK YÖNETİCİSİ OLACAĞIMA İNANIYORUM”
Teknik yöneticilik mesleğinizle ilgili olarak yaptığınız planlamalardan bahseder misiniz? Bir gün Beşiktaş’ın teknik yöneticisi olmak gibi bir hayaliniz var mı?
Bir gün Beşiktaş’ta teknik direktör olarak görev yapmak gibi bir hayalim var. Hayallerin peşinden koşmak için bugüne odaklanmak gerekiyor. Teknik yöneticilik sürecimin başındayım. Adım adım gitmeyi tercih ediyorum. Şu anki amacım Altınordu ile güzel bir kamp dönemi geçirmek. Kazasız belasız bir şekilde kampı atlatarak döneme iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz. Daha sonraki süreçlerde de kendimi geliştirerek bir gün Beşiktaş’ın teknik yöneticisi olacağıma inanıyorum.
“BU DÖNEM SON YILLARIN EN HEYECAN VERİCİ SEZONU OLACAK”
Beşiktaş’ın haricinde Fenerbahçe ve Galatasaray’da bu dönem önemli isimleri takımına kattı. Süper Lig’deki şampiyonluk yarışında sizce hangi takım daha avantajlı?
Bu ekipler arasında Trabzonspor ve Başakşehir’i de unutmamak lazım. Gerçekten bu dönem son yılların en heyecan verici sezonu olacak. Ayrıca çok çekişmeli bir dönem yaşanacak. O yüzden ligin başlamasını dört gözle bekliyoruz. Grupların transferleri devam edecektir. Galatasaray, son 2 yıldır Süper Lig’de şampiyon oldu ama şu an Süper Lig’de şampiyonluk iddiası için çok erken. Şu an bir grubu favori olarak gösteremeyiz.
“DÜNYA KUPASI’NDA EURO 2024’DEKİ BAŞARIMIZIN ÜZERİNE ÇIKACAĞIMIZA İNANIYORUM”
A Milli Futbol Takımımız, Montella önderliğinde EURO 2024’te mücadele etti ve çeyrek finale çıkma başarısı gösterdi. Milli ekibimizdeki yeni nesli ve Montella’nın dünya kupasındaki başarı bahtını kıymetlendirir misin?
Çok yetenekli, genç ve en üst düzeyde oynayan oyunculara sahibiz. Bu yüzden de içim çok rahat. Avrupa Şampiyonası, milli takımımız için mutluluk vericiydi ve heyecan doluydu. Bunun üzerine katarak devam edeceğimize inanıyorum. Dünya Kupası’nda da bu muvaffakiyetin üzerine çıkacağımıza inanıyorum. Milli takımımızın EURO 2024’te bu noktaya kadar geleceğini tahmin ediyordum. Mesela Hollanda maçında biraz şansımız olsaydı her şey daha farklı olabilirdi. Yine de bu süreci başarılı olarak değerlendiriyorum. Bundan çok daha iyi bir başarılara imza atacağımıza inanıyorum.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Milli Okçu Ulaş Berkim Tümer, Son 16 Çeşidine Yükseldi