34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Özellikle sıcak ve nemin arttığı yaz aylarında havuzlar gibi ortak kullanım alanlarında daha fazla vakit geçirilmesi ya da ıslak mayo ile uzun süre kalınması gibi nedenlerin vajinal enfeksiyonların sıklığının artmasına neden olduğu belirtildi.
DHA’nın haberine göre Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Işın Yeşim Yeşilkaya, vajinal enfeksiyonların önlenmesinde kişisel hijyenin önemine işaret ederek alınması gereken hami tedbirleri sıraladı. Op. Dr. Yeşilkaya, Islak mayo mantar ve bakterilerin üremesine neden oluyor. Kirli denizler ve her ne kadar klorlanmış da olsa kalabalık havuzlar hem vajinal hem idrar yolu enfeksiyonları için riskli ortamlardır. Bununla birlikte, hava aldırmayan dar ve sentetik kıyafetler ya da pedler sebebiyle oksijensiz ortamda çoğalabilen ve kötü bir kokuya sebep olan bakteriler daha kolay ürer dedi.
‘ISLAK MAYO MANTAR VE BAKTERİLERİN ÜREMESİNE NEDEN OLUYOR’
Vajinal enfeksiyonlar ya da diğer ismiyle vajinitler, vajinaya dışarıdan bir bakteri, virüs, parazit ya da mantar bulaşı sonrasında gelişebileceği gibi, vajinada doğal olarak bulunan az ölçüdeki hastalık yapabilecek bakteri ya da mantar tiplerinin çoğalmasıyla da ortaya çıkabiliyor.
Yeşilkaya, vajinal enfeksiyonların çocukluk ve menopoz dahil her yaş grubunda görülebilse de en sık, cinsel aktif olunan doğurganlık çağında gözlendiğini söyledi. Üstelik enfeksiyona sebep olan mikrobik casusların birçoğu ortak kullanım alanlarından bulaşabilmesi ya da partnerler arasında cinsel temasla geçebilmesinden dolayı sadece kişinin kendisini değil çevresindeki kişileri de yakından ilgilendiriyor. Özellikle cinsel yolla bulaşan vajinal enfeksiyonların tedavi edilmediği taktirde ilerleyerek rahim, sonrasında tüpler, yumurtalıklar ve karın içine yayılabileceğine dikkat çeken Yeşilkaya, “Bu durum, pelvik inflamatuar hastalık dediğimiz karın ağrısı, ateş, karın içi apse yapabilen, genellikle hastanede yatırılarak tedavi edilmesi gereken bir tablodur ve tedavi edilse bile sebep olduğu rahim içi ve tüplerdeki yapışıklıklarla doğurganlığı etkileyebilir” diye konuştu.
‘KÖTÜ HİJYENİK KAİDELERDEN BESLENME ALIŞKANLIKLARINA KADAR BİRÇOK NEDENİ VAR’
Yeşilkaya, vajinal enfeksiyonların gelişmesinde birçok etkenin tek başına ya da bir arada etkili olabileceğini belirterek “Kişisel bakım alışkanlıkları ve kullanılan antibiyotikler sebebiyle vajinadaki faydalı bakteriler olan laktobasillerin azalması, hayat uzunluğu ve adet döngüsü içinde değişen hormon düzeyleri, mevsim şartları, vajinanın hava almasını etkileyen kıyafet seçimlerimiz, beslenme biçimimiz ve kötü hijyenik koşullar pH , ısı, nem gibi ortam şartlarının hastalık yapan bakteri ve mantarlar lehine değişmesine sebep olabilir. Örneğin işlenmiş karbonhidratlarla aşırı beslenmenin mantar enfeksiyonlarının sıklığı ve şiddetini arttırdığını biliyoruz” dedi.
Sıcaklık ve nemin arttığı yaz aylarında, ıslak mayo ve bikinilerin vaktinde değiştirilmemesi durumunda mantar ve bakterilerin üremesi için elverişli ortamın oluştuğunu hatırlatan Yeşilkaya, “Kirli denizler ve her ne kadar klorlanmış da olsa kalabalık havuzlar hem vajinal hem idrar yolu enfeksiyonları için riskli ortamlardır. Bununla birlikte, hava aldırmayan dar ve sentetik kıyafetler ya da pedler sebebiyle oksijensiz ortamda çoğalabilen ve kötü bir kokuya sebep olan bakteriler daha kolay ürer. Vajinal tamponların uzun süre vajina içinde kalması ise toksik şok sendromu denilen hızla ilerleyen ve ölümcül olabilecek bir enfeksiyonel durum yaratabileceğinden ayrıca değerlidir. Ayrıca birden fazla partner olması enfeksiyon riskini arttırırken, bağışıklığın düşmesi, yoğun sigara ve alkol kullanımı da vajinal enfeksiyonlara yakalanmayı kolaylaştırır. Vajinal floranın üstteki sebeplerle bozulması ve bu durumun kronikleşmesine vajinal disbiyozis denir; bu durumun kendisi de vajinadaki bağışıklık cevabını düşünerek HPV gibi başka enfeksiyonlara yakalanmayı kolaylaştırır.” diye konuştu.
‘AKINTININ RENGİ, KOKUSU ENFEKSİYONUN TİPİNİ GÖSTERİYOR’
Hastanın yaşadığı akıntıya dair tanım ettiği bazı renk, kıvam ya da koku değişikliklerinin şimdi muayene etmeden enfeksiyonun çeşidini tanımlayacak kadar tipik olabileceğine işaret eden Yeşilkaya, “Vajinal enfeksiyonlar en sık, şeffaf ya da beyaz renkteki kokusuz fizyolojik akıntının renk değiştirmesi, kokulu olmaya başlaması, ölçü ve yoğunluğunun artmasıyla kendini gösterir. Beraberinde vajinada ve dış genital bölgemiz olan vulvada kaşıntı, batma, yanma, bağlantıda ya da bazen idrar yaparken ağrı ve acı olabilir. Örneğin sık görülen bakteriyel vajinozis enfeksiyonunda ölü balık kokusu, mantar enfeksiyonunda ise ekşi peynir kokusu, süt kesiği kıvamlı akıntı ve genital kaşıntı tipiktir. Bu tarifler ve muayene bulgularıyla tanınamadığında alınan vajinal kültür testi enfeksiyonun tipini ortaya koymada bize yardımcı olur” ifadelerini kullandı.
‘VAJİNAL ENFEKSİYONLARIN BULAŞICI OLDUĞU UNUTULMAMALI’
Vajinal enfeksiyona sebep olan mikrobik casusların birçoğunun ortak kullanım alanlarından ya da partnerler arasında cinsel temas yoluyla bulaşabileceğini hatırlatan Yeşilkaya, “Her iki partnerden de birbirine geçirebilir ve yine her iki durumda da erkekte hiçbir belirti olmayabilir. Bu nedenle günlük hayatta hijyenik şartlara ve ilgide prezervatif kullanımına dikkat edilmelidir. Ayrıca birden fazla zaman, özellikle de tekrarlayan enfeksiyonlarda eş tedavisi tedavi aktifliğini arttırır. Prezervatif, vajinal yolla geçen enfeksiyonlar için yüzde 85 gibi yüksek bir oranda koruyuculuk sağlar” dedi.
‘GEBELİK SÜRECİNDE OLANLAR ŞİKAYETLER BAŞLAR BAŞLAMAZ TABİBE BAŞVURMALI’
Yeşilkaya, gebelik sırasında östrojen ve progesteron hormonlarının çok yüksek olması ile değişen pH ve aylar içinde gelişen fizyolojik insülin direnci nedeniyle mantar enfeksiyonlarına yatkınlığın arttığını söyleyerek “Bu durumda fitil, krem tedavisi ve probiyotik desteği ile geriler. Bazı bakteriyel enfeksiyonlar rahime doğru ilerleyerek bebeğin su kesesini enfekte edebilme riski taşıdığından özellikle kötü renk ve kokulu akıntılarda kesinlikle doktora başvurulmalıdır. Bu noktada hamilelerin endişelenmesi gerek yok. Çünkü gebeliğe uygun antibiyotiklerle tedavi mümkün. Ergenlik öncesi çocukluk dönemi, emzirme, doğum kontrol hapı kullanımı, menopoz gibi farklı hormonal durumların da çeşitli vajinal enfeksiyonlara kolaylaştırıcı zemin hazırladığı unutulmamalı” ifadelerini kullandı.
‘TEDAVİDE FARKLI ALTERNATİFLER VAR’
Enfeksiyonların tedavi yaklaşımı konusunda Yeşilkaya, şu bilgileri verdi: “Vajinal enfeksiyonlar diğer tüm enfeksiyonlar gibi esas olarak antibiyotikler, mantarlar için kullandığımız antifungal ilaçlar ve probiyotikler ile tedavi edilir. Bunlar ağız yoluyla verildiği gibi vajinal fitiller ya da kremler şeklinde de olabilir. Antiseptik solüsyonları da dış genital bölge ve vajinal yıkama için kullanılabilir. Dış genital bölgede oluşan cilt lezyonları için çeşidine göre kremler uygulanabilir. Siğiller, özel solüsyonlar, dondurma (kriyoterapi) ya da yakma(koterizasyon) usulleri ile tedavi edilebilmektedir. Bu noktada önemli olan vaktinde tabibe başvurmak ve tedavi sürecinde de hijyen kurallarına dikkat etmektir.”
‘VAJİNAL ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK İÇİN ÖNLEMLER ALINMALI’
Yeşilkaya, kişinin hem kendisinin hem de etrafındakilerin yaşam kalitesi üzerinde önemli etkiler yaratan bu enfeksiyonlarla ilgili yapılması gerekenler konusunda şu tekliflerde bulundu: “El temizliği ve kişisel hijyen şuralarına uyulmalı: Vajinal enfeksiyonların önlenmesinde elbette kişisel hijyen çok değerlidir. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra paklığın önceden yıkanmış ellerle, her seferinde önden geriye doğru yapılması gerekir. Özellikle küçük kız çocuklarında buna dikkat edilememesi sebebiyle vajinal akıntı gelişebilmektedir. Genel tuvaletlerde kapı kolları, musluk vanaları gibi ortak dokunulan yerlerden de enfeksiyon kapılabileceği için el ile bulaş açısından çok dikkat edilmeli, klozet üzerine tek kullanımlık bir malzeme serilmeden oturulmamalıdır. Hane sakinlerinden birinde genital enfeksiyon belirtisi varsa tedavi alması sağlanmalıdır; o zamana kadar ortak tuvalet kullanımında dezenfektan ile kısa bir ön temizlik yapılabilir.
Kişisel ürünler ortak kullanılmamalı. Özellikle alışveriş mağazalarında direkt derimize temas edecek şekilde iç giysi denenmemeli. Epilasyon uygulamalarının hijyen açısından güven vermeyen merkezlerde yapılmamalı.
Hava aldıran kıyafetler tercih edilmeli. İç çamaşırları yüksek derecede iyi durulama yapılarak yıkanmalı, çamaşırlar giyilmeden önce yüksek ısıda buharla ütülenmeli. Ayrıca pamuklu çamaşırlar ve hava aldıran kıyafetlerin tercih edilmesi vajinal enfeksiyon riskini azaltacaktır.
Prezervatif kullanılmalı. Tek eşlilik ve prezervatif kullanımı cinsel temasla bulaşan enfeksiyonların riskini azaltmada çok önemli. Hastada yoğun enfeksiyon bulguları ya da partnerde penis ucundan akıntı, penis üzerinde yara ya da döküntü, idrar yaparken ağrı gibi belirtiler varsa tedavi olana kadar cinsel perhiz uygulamak en doğrusu olacaktır.
Aşırı hijyenden de kaçınılmalı. Hijyen azlığı kadar aşırı hijyen uygulamaları da zararlı olabilir. Bu nedenle vajina içerisinin yıkanması önerilmez çünkü floramızdaki probiyotiklerin azalmasına sebep olur. pH’ı uygun genital şampuanlar dış genital bölge paklığında tercih edilebilse de aslında bu bölgenin sadece ılık su ile yıkanması kafidir.
Probiyotikli ürünler tüketilmeli. Antibiyotik kullanımı ardından mantar enfeksiyonları sık olduğundan besinlerle ya da hazır probiyotik desteği almak esirgeyici olur. Ayrıca havuzda sık yüzenlerde klor florayı bozabileceğinden onlarda da probiyotik desteği değerlidir. Kefir ve ev yapımı yoğurt vajina için gerekli olan laktobasillerden epeyce zengin en önemli doğal probiyotik kaynaklarının beslenme rejimine eklemek faydalı olacaktır.
Son olarak, cinsel aktivitenin başlamasının ardından yıllık muayeneleri aksatmamak ve üstte saydığımız belirtilerden birinin görülmesi halinde gecikmeden doktora başvurmak vajinal enfeksiyonların ilerlemesi ya da kronikleşmesinin önüne geçer.
(HABER MERKEZİ)
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Serinlemek İçin Dondurma Yiyenler Dikkat! Bilim İnsanları Uyardı, Yıllardır Yanlış Biliyormuşuz