38,1588$% 0.3
43,6101€% 1.61
3.957,73%2,27
6.483,00%1,90
25.853,00%1,89
3.236,86%1,97
9.380,95%0,45
DOLAR 38,1588
EURO 43,6101
ALTIN 3.957,73
BİST 100 9.380,95
İmsak 02:00
Demirören Yayınları ve Türk Tarih Kurumu iş birliğiyle yayımlanan eser, ağırlıklı olarak Mimar Sinan’ın İstanbul’daki yapılarını temel alıyor. Türkçe ve İngilizce olarak sınırlı sayıda basılan ‘Mimar Sinan Yapıları’, itibar boyutunda ve lüks kutulu olarak yayımlandı. Arkeolog Dr. Murat Sav’ın hazırladığı kitap, Doğan Hızlan’ın önsözüyle sunuluyor.
SAV: EKSİK YAPILAR YENİDEN HAYAT BULDU
Mimarlık tarihine ışık tutan önemli kaynaklardan biri olarak bedellendirilen ‘Mimar Sinan Yapıları’ kitabının hazırlanma sürecine ve içeriğine ilişkin bilgi veren Arkeolog Dr. Murat Sav, “Bu çalışma 1937 yılına dayanıyor. O tarihlerde Mustafa Kemal Atatürk, Türk Tarih Kurumu’ndan Mimar Sinan’ın yapmış olduğu yapılara ait çok kapsamlı bir kitap hazırlanmasını istiyor. Türk Tarih Kurumu da çizimlerin yapılması için yüksek mimar Ali Saim Ülgen’i görevlendiriyor. Bu proje kapsamında Ali Saim Ülgen’in Mimar Sinan’la ilgili tüm çizimleri burada bulunuyor. Aynı zamanda Mimar Sinan’ın döneminde yazılmış tezkerelere kayıtlı olan ve ona ait yapıların tüm listesi yeniden hazırlandı. Sıralaması dahil eskiye sadık kalınarak eksik olan yapılar, kitapta yeniden hayat buldu. Çizimi yapılan eserler de belirtilmek kaydıyla kitap hazırlanmaya başlandı. Mimar Sinan’ın kısa bir biyografisi, yaptığı çalışmalara dönük bazı bilgiler ve Ali Saim Ülgen’e ait bazı bilgiler var. Böylece derli toplu bir çalışma olduğunu söylemek mümkün. Büyük ebatlarda basılmış olması ayrıntıları algılamak açısından çok önemli. Bunun sağlanmış olması yapıtı özel kılıyor” dedi.
‘ÜLKEMİZ ADINA İNANILMAZ BİR DEĞER’
Kültürel miras olarak eserlerin bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Sav, sözlerine şöyle devam etti:
“Kitap, pek çok sorunun karşılığını içerisinde barındırıyor. Mevcut yapılara ışık tutuyor. Sağlıklı ve sağlam bilgiler içeriyor. Genel kültür açısından bazı bilgileri insanların özümsemesi ve kültürel miras olarak bilmeleri gerekiyor. Mimar Sinan sadece bize mal olmuş bir insan ve kimlik değil. Bütün dünya tarafından bilinen ve tanınan bir marka. Ülkemiz adına inanılmaz bir paha. Bu bedel hakkında da insanlarımızın bir şeyler bilmesi gerekiyor. ‘Geçdi bu demde cihandan pir-i Mimaran Sinan’ denilir, hakikaten bu demde cihandan bir pir-i Mimar Sinan geçti. Yaptığı bütün yapıtlarda farklı bir damga ve detay kullanmış. Mimar Sinan’ın inanılmaz esirgeyici bir tarafı de var. Bunu pek çok yapısında görmek mümkün. Kitap üzerinde kapağından içerisindeki tüm ayrıntılara ve tasarım sürecine kadar inanılmaz profesyonel bir çalışma yürütüldü. O nedenle de her açıdan son derece önemli bir eser. Bunun hazırlanmasında çıkış noktasını oluşturan Türk Tarih Kurumu’na, Meltem Demirören’e, proje sorumlusu Bedri Göğalp’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”
AKOĞUL: ATATÜRK’ÜN MİMAR SİNAN’A VERDİĞİ DEĞERİN BİR KANITI
Kitabın Mimar Sinan yapıtlarını en iyi şekilde yansıttığını söyleyen Tarihçi Cem Akoğul da “Hocalarımızın eklediği sunuş yazıları ve bilgilendirici yazılar dışında, Ali Saim Ülgen’in tüm çizdiği rölövelerin bir arada olması kitabı katalog eser haline getirdi. Demirören Yayınları ve Türk Tarih Kurumu’nun bir arada çalışmasıyla kalıcı bir eser ortaya çıktı. Kitabın büyük olması, bu konuyla ilgili çalışanların rölöveleri incelemesi açısından kolaylık sağlıyor. Çizimlerin yanında bulunan ayrıntılı bilgileriyle kalıcı bir eser olarak birçok kütüphanede yer alacaktır. Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihine özel bir önem verdiği için Ağırnas’tan çıkıp dünyanın en önemli mimarlarından biri olan Mimar Sinan hakkında talimatla bu rölöveleri oluşturması çok değerli. Bu, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihin ne kadar farkında olduğunu ve Mimar Sinan’a ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Bugün bile ortadan neredeyse 90 yıl geçmesine rağmen hala o rölöveleri kullanıp katkılarda bulunarak yeni eserler çıkartabiliyoruz” diye konuştu.
‘ESERLERİ TAKİP ETMEMİZE YARDIMCI OLACAK’
‘Mimar Sinan Yapıları’ kitabının Osmanlı’nın klasik döneminde ulaştığı zirveyi gösterdiğini aktaran Akoğul, konuşmasını şu tabirlerle sonlandırdı:
“Mimar Sinan eserlerinin bir kısmı günümüze ulaştı. Belli bir kısmı farklı biçimlere girerek günümüze ulaştı. Bir kısmı da kayboldu. Bu anlamda, bu kitabın kalıcı olarak bıraktığı bilgiler, Mimar Sinan’ın oluşturduğu eserleri takip etmemize yardımcı olacaktır. Bir dönem düşünün ki Osmanlı, bir yanda Habsburg, diğer yanda Papalık ile rekabet ediyor. Bunlara karşı bir fizikî tezahür olarak Mimar Sinan’ın yapıtlarını görüyoruz. Bu, Osmanlı’nın klasik döneminde ulaştığı zirveyi gösteriyor. Mimar Sinan’ın yaşadığı devirdeki otobiyografileri ya da arkadaşı Mustafa Çelebi’nin yazdığı biyografik eserler var. Kitapta bunlar da kullanılıyor. Bu nedenle, Mimar Sinan’ın hayatı ve eserleri arasındaki ilişkiyi kurma açısından genel okuyucuya da önemli fikirler veriyor.”
Demirören Yayınları Proje Yöneticisi Bedri Göğalp ise “Mimar Sinan yapıları bizim için de çok önemli bir eser çünkü Demirören Yayınları olarak ilk defa Türk Tarih Kurumu ile işbirliği yaptık, sonuçta ortaya; büyük uzunluk, yüksek kaliteli ve şık bir kutuyla sunulan, Atatürk’e ve Mimar Sinan’a yakışan anıt bir eser ortaya çıktı. Çalışma süresince kültürel mirasımız olan Mimar Sinan yapılarını yeni bir dil ile gelecek jenerasyonlara anlatma öncelikli hedefimiz oldu” dedi.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Haftanın Sanat Rotası: Bu Hafta, Üç Büyük Şehirde Hangi Sanat Aktiflikleri Var?