CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ”CHP, Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye’yi ortak kıymetlerimiz olan demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün öncüsü yapmak savındadır. Bu argümanın sahipleri olarak Türkiye’nin AB tam üyelik amacının kağıt üstünde bırakılmasını kabul edemeyiz. İktidar seyahatimiz, bu gayemizin de seyahatinin ta kendisidir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi Toplantısı’na katılmak üzere Romanya’nın başkenti Bükreş’e geldi. Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı olan Özel, Bükreş Parlamento Sarayı’nda düzenlenen toplantıda Türkiye’yi temsil etmek üzere yer aldı. Özel’e; Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, İstanbul Milletvekili Namık Tan, Parti Meclisi Üyesi Emin Umut Dikili ve eski CHP Genel Sekreter Yardımcısı Şule Bucak eşlik etti.
Romanya Başbakanı Marcel Ciolacu, Özel’i parlamento binasının girişinde karşıladı. Özel, toplantının yapıldığı salonda, İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez ile selamlaştı. Özel, burada farklı ülkeleri temsilen toplantıya katılan diplomatlara hitap etti. Özel’in konuşması şöyle:
KARDEŞ PARTİMNİZ: Anlamlı bir vakte denk gelen bu toplantıda sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. Tertipte emeği geçen herkese ve Romanya Sosyal Demokrat Partisi’ne teşekkürlerimi sunuyorum. Bu vesileyle dün seçimlerde büyük başarı elde eden kardeş partimiz İngiltere Personel Partisi’ni de kutluyorum. Böyle bir zamanda Pedro’nun, Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi teşebbüsünü başlatmasının çok yerinde ve vaktinde yapılmış bir teşebbüs olduğunu belirtmem gerekiyor. Avrupa’da ve dünyada aşırı sağ yükseliyor lakin bu, solun ve sosyal demokrasinin gerileyeceği anlamına gelmemeli. Sosyalist Enternasyonal üyesi partiler olarak vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm getirecek siyasetleri üretebilecek kapasiteye ve tarihi birikime sahibiz. İnsanlarımıza bunu daha iyi anlatıp onları aşırı sağın aldatıcı ve akıl çelici telaffuzlarına karşı uyarmak ve uyandırmak hepimizin elimizde.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI: Biz CHP olarak 31 Mart seçimlerinde bunu başarabildik. Solun en önemli ve değişmez unsurlarından birisi olan ‘değişim’ prensibiyle vatandaşımıza sosyal demokrasinin çağın kurallarına ayak uydurabileceğini ve gerçek sorunlarına kalıcı tahliller üretebileceğini gösterdik. Seçimden bu yana geçen sürede, anketlerde partimiz Türkiye’nin birinci partisi olarak ölçülmektedir. ‘Önümüzdeki hafta bir parlamento seçimi yapılsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz’ sorusuna, verilen yanıtlarda CHP parlamentoda da yerel seçimlerdeki başarıyı tekrarlayabilecek güçte ölçülmektedir. Partimiz, mevcut hükümete sadece muhalefet etmemekte, sıkıntıları doğru tespit edip doğru tahliller üreterek halkın yararına olan ve takdir gören bir tavrı da sürdürmektedir. Ülke çapında işçinin, çiftçinin, emeklinin, gençlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal meseleleri yakından takip ediyoruz. Seçimlerin üzerinden geçen üç ayda, halkın meselelerinin tahlili için hükümetle ve diğer partilerle daima görüşme ve müzakere halindeyiz. Problemleri anlattık, çözüm tekliflerimizi sunduk. Lakin bunlardan bir sonuç almadığımızda, üç ay içerisinde Türkiye’nin beş büyük kentinde, beş önemli konuda, beş büyük miting yaptık. Her mitinge artan katılım, Türkiye’de şimdiden -ki şimdi genel seçimlerin üzerinden sadece bir yıl geçmesine ve iktidarın dört yılı olmasına rağmen erken seçim tartışmalarını başlatmış durumda.
YENİ BİR EKONOMİ TERTİBİ: Bir yandan da yerel idarelerimizde, vatandaşlarımıza; ucuz, erişilebilir, aktif ve sürdürülebilir hizmetleri sunmak için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Sosyalist Enternasyonal Avrupa Komitesi olarak yeni bir ekonomik nizamı kurmanın liderliğini yapmalıyız. Neoliberalizmin yarattığı eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, yeni istihdam alanları yaratmak ve yeni iş alanlarının gerektirdiği yeşil, dijital, kapsayıcı maharetleri yenilenmiş eğitim ve fırsat eşitliğiyle sağlamak, bizlerin parçası olduğu Avrupa’nın liderliğini yaptığı sosyal devlet anlayışını bir kez daha çağa uyumlayarak ayağa kaldırmanın reçetesini yazmak bizlerin öncülüğünde olmalıdır. Partimiz dış siyasetteki aktifliğini her geçen gün artırmaktadır. Partimizin sahip olduğu 1 buçuk milyon üye, aldığı 17 buçuk milyon oyla Avrupa’nın hem en köklü hem de en büyük sosyal demokrat partilerinden birisi konumundadır
İKLİM KRİZİ: Avrupa kıtasının en doğu ucunda, CHP’nin bu seçim başarısı, Avrupa’nın en batısındaki İngiltere’nin seçim başarısıyla birlikte hepimiz açısından çok önemli bir kilometre taşı olmuştur. CHP, yükselen sağ popülizm karşısında daha dirençli, daha dayanışmacı ve örgütlü bir siyaseti önermekte, Avrupa’daki sol, sosyal demokrat ve sosyalist partilerle iş birliğini güçlendirmeyi hedeflemektedir. Ortak problemlerimize sosyal adaletsizlik, iklim krizi, savaşlar ve kitlesel ve düzensiz göçe ortak tahliller üretmek için ilerici, demokrat tüm siyasi partilerin arasındaki dayanışmanın arttırılması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Komitemize düşen misyonlardan birisi de bu olacaktır. Bu noktada CHP olarak yerel idarelerdeki deneyimlerimizi ve başarılarımızı kardeş partilerle paylaşmaya bu konularda iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu dile getirmek isterim.
ORTAK KIYMETLER: CHP, Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye’yi ortak kıymetlerimiz olan demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün öncüsü yapmak tezindedir. Bu argümanın sahipleri olarak Türkiye’nin AB tam üyelik amacının kağıt üstünde bırakılmasını kabul edemeyiz. İktidar seyahatimiz, bu gayemizin de seyahatinin ta kendisidir. Dünya her geçen gün daha da belirsiz ve istikrarsız bir hale gelmekte, özellikle Ortadoğu ve Karadeniz gibi Türkiye’nin komşu olduğu bölgelerde artan çatışmalar toplumlarımızı önemli oranda kaygılandırmaktadır. CHP olarak yoldaşlarımızla Ukrayna’daki savaş ve Filistin’deki katliama daha yakın bir işbirliği ve ortak yerde hareket etmek için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha bildirmek isteriz. Bu vesileyle İspanya, İrlanda ve Norveç’in Filistin devletini tanımalarından ötürü duyduğum memnuniyeti bir kez belirtmek isterim.
Yolumuz zor, gayretimiz çetin ve yapmamız gereken çok iş var. Bizim sosyal demokratlar olarak bu çetin yolda çabaya ara vermek ve dinlenmek gibi bir lüksümüz yoktur ve olmayacaktır. Ben şahsen ve partim adına Türkiye’de bu çabayı başaracağımıza inanıyorum ve diğer bütün kardeş partilerin de benzer başarılara imza atmasını gönülden temenni ediyor; yarın Fransa’da oy kullanacak olan ve sözümüze paha veren tüm Fransız vatandaşı Türkleri, bir kez daha aşırı sağa karşı sandık başına gitmeye ve oylarını demokrasiden yana kullanmaya davet ediyorum. Biz dinlenmeden bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Partimizin ve ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla ve asla yorulmazlar.”
(HABER MERKEZİ)
17:11
