37,9143$% -0.09
41,0250€% -0.02
3.810,62%0,30
6.292,00%0,03
25.089,00%0,03
3.124,07%0,33
9.554,62%-1,09
DOLAR 37,9143
EURO 41,0250
ALTIN 3.810,62
BİST 100 9.554,62
İmsak 02:00
The White Lotus dizisinin kostümleri, karakterlerin derinliklerini, sosyal statülerini ve öykülerini anlamamıza yardımcı olması açısından dikkat çekici ve önemli bir oynuyor. Kostüm dizayncısı Alex Bovaird, her karakter için ihtimamla seçilmiş kesimlerle, onların iç dünyalarını ve kıssalarını dışa vurmayı başarıyor.
Dizi, Hawaii ve Sicilya gibi lüks tatil yerlerinde geçtiği için kostümler de genellikle rahat, hafif ve tropikal iklime uygun kumaşlardan seçiliyor. Tropikal yerlerde geçen sahnelerde canlı renkler ve desenler hakimken, daha karanlık ve tansiyonlu sahnelerde ise daha soluk ve pastel tonlar tercih ediliyor. Ancak, bu rahatlık ve lüks bir aradalığı yansıtıyor. Olivia’nın (Sydney Sweeney) kıyafetleri, onun özgüvenini ve moda anlayışını yansıtırken, daha mütevazı ve entelektüel bir karaktere sahip olan Rachel’ın (Alexandra Daddario) giysi şekli daha sade ve fonksiyonel.
H&M, HBO® Orjinal Dizisi The White Lotus’tan esinlenerek, The White Lotus’un Kostüm Dizayncısı Alex Bovaird ve Warner Bros. Discovery Küresel Consumer Products iş birliğiyle, güneşin kavurucu ışıltısını ve lüks tatil köylerinin ihtişamını çağrıştıran yeni bir kadın giysi koleksiyonu sunuyor. Üçüncü dönemin merakla beklenen lansmanına tam vaktinde yetişen koleksiyon, 20 Şubat 2025’te dünya çapında seçili H&M mağazaları, Türkiye’de H&M İstinye Park mağazası ve hm.com’da satışa sunulacak.
16 Şubat 2025’te 4.sezonu yayınlanmaya başlayacak olan dizinin kostüm dizayncısı Alex Bovaird ve H&M Kreatif Yöneticisi Ann-Sofie Johansson ile bu işbirliğinin ayrıntılarını ve The White Lotus dünyasını konuştuk.
Ann-Sofie, bu iş birliği nasıl ortaya çıktı?
Ann-Sofie: Bu, Warner Bros. Discovery’den bir teklifti ve biz de hemen kabul ettik çünkü The White Lotus’u kim sevmez ki? Bu koleksiyonu hayata geçirmek, gerçek bir kültürel ana dokunmak anlamına geliyor. Bu, aynı zamanda bize göz alıcı ve rüya gibi bir tatil koleksiyonu yaratma fırsatı sundu.
Dizi hakkında en çok sevdiğin şey nedir?
Ann-Sofie: İçinizde heyecan verici bir gariplik hissediyorsunuz. Kötü değil, tam bilakis ilginç bir şekilde rahatsız edici ve izlemekten kendinizi alamıyorsunuz. İnsan olmanın tüm tuhaflıklarını yakalıyor. İlginç, sizi düşündürüyor ve hayli eğlenceli.
Alex, genel çerçevede, The White Lotus’un üçüncü dönemin kostüm dizaynının istikametini ve atmosferini nasıl tanımlarsın?
Alex: Bence, bu diziyle bir konsept ortaya koyduk. White Lotus tatiline çıktığınızda, şuurlu olarak valiz hazırlıyorsunuz ve dolayısıyla giysiniz de bazı fikirlerle ve umutla şekilleniyor. Bu, şık bir tatil giysisi ve bir anlamda ulaşılabilir bir hayal.
Bu dönemde, karakterler olmak istedikleri kişinin bir versiyonunu sunuyor. Biraz daha özgür, daha eğlenceli ve daha ayrıntılı. Bu sefer, Güneydoğu Asya’nın sıcaklığı ve epey özel bir spa lokasyonu vardı, bu da kostüm dizaynını etkiledi. Bazen uzun kollu gömleklerle ya da kaftanlarla örtünme ihtiyacı var, bazen de şapka gerekli. Kıssada biraz karanlık, gizem ve tehlike de var. Bu yüzden bunu kıyafetlere eklemek eğlenceli ama ince bir şekilde. Örneğin, sofistike bir siyah elbise ya da kasvetli kıyafetlerle.
Konumun kültürü, kostüm dizaynını etkiliyor mu?
Alex: Bangkok’ta çok alışveriş yaptım, aynı zamanda California’dan da birkaç parça yanımda getirmiştim. Çünkü bu karakterlerin birden fazla yurt dışında seyahat eden Amerikalılar. Yani, bagajlarını Amerika’da hazırladılar. Bundan dolayı, Tayland’ın motiflerini içermesi için çalıştım, hayvan desenleri bulunan baskılar var. Yeşiller ve gözü pek narenciye tonları gibi doğal, orman havasında pek çok parlak renk var.
Karakterleri oluştururken kostüm dizaynını nasıl kullanıyorsunuz?
Alex: Kostüm dizayncısı olarak, neyin iyi göründüğünü ve bu kişiyi en iyi şekilde yansıtan şeyin ne olacağını düşünürsünüz, ama aynı zamanda onların kim olduklarını, nereden geldiklerini ve ne söylemeye çalıştıklarını da göz önünde bulundurursunuz. Onlar nasıl hissediyor? Ayrıca zaman, yer, görgü kuralları ve devreye girmesi gereken her türlü psikolojik öğe de var.
Ann-Sofie, ekranlarda modanın gücü hakkında neler gözlemledin?
Ann-Sofie: Örneğin, ‘Sex and the City’nin tesirini düşündüğünüzde, bu çok çığır açıcı olabilir. Bir dizayncı olarak, popüler kültürde olan bitene karşı çok meraklı ve açık olmalısınız.
Genel olarak koleksiyonun ruhunu nasıl tanımlarsınız?
Ann-Sofie: Harika bir tatil anının hayalini sunuyoruz. Nereye gittiğinizin önemli olmadığı, ancak nasıl olmasını istediğinizi bildiğiniz. Bu tür bir hayalperestlik, modanın her zaman büyük bir modülüdür ve aynı zamanda siz de bunu istersiniz. Çok ulaşılabilir bir hayal.
Aynı zamanda göz alıcı; bol hacimli, güzel desenlere sahip ve hayli renkli. İnsanlara tatil havasını hissettiren, biraz daha cesaretli olabilecekleri bir üslubu yansıtıyor. Ben, bir birey olarak tatilde daha cesaretli olduğunuzu, farklı bir kişiliğe bürünebileceğinizi ve bunu giysinizle yansıtabileceğinizi düşünüyorum. Ayrıca, yanınıza az eşya almayı kolaylaştıran bir esneklik de bulunuyor. Plaj için uygun, isterseniz akşam için de kolayca kombinleyebilirsiniz. Bu, harika bir yaz tatili gardırobu.
Alex, bize koleksiyondan biraz daha bahsedebilir misin?
Alex: Koleksiyonun tüm gün giyilebilmesini seviyorum, kahvaltıya veya havuza giderken giyebileceğiniz veya üzerine takı ekleyip akşam yemeğinde giyebileceğiniz kesimler. Herkese göre bir şeyler mevcut. Daha kısa tığ işi kesimler ve dantel elbiseler taze ve genç bir hava katıyor. Tatildeyken ise şık siyah bir elbise katiyen vazgeçilmezdir.
Genel olarak, koleksiyon, orman ortamını ve The White Lotus’un ikonik parlak renklerini bir araya getiriyor. The White Lotus’un her döneminde çokça pembe kullandım, sanırım bu benim en sevdiğim renk. Bütün o orman yeşilliğine karşı pembeyi çok seviyorum. Ayrıca birçok yeşil tonu da kullanıldı, narenciye meyveleri ilham kaynağı oldu ve bazı altın dokunuşlar ve parıltılar, şık ve lüks bir oteli simgeliyor.
Sizin için koleksiyonda öne çıkan modüller hangileri?
Ann-Sofie: Göz alıcı uzun elbiseler ve hareket ettiğinde seninle birlikte hareket eden, hacimli kumaşlarla yapılmış kaftanlar. Bence böyle bir şey giydiğinde dikkat çekiyorsun, aynı zamanda rahat ve zahmetsiz bir şıklık da sunuyor.
Alex: Gösteride her zaman küçük bir sloganımız var: ‘The White Lotus için hiçbir şey çok fazla değil!’ Bu yüzden, daha çok yavuz desenlere ve daha gösterişli, dalgalanan modüllere çekiliyorum: siyah-beyaz fil deseniyle halter yakalı elbise ve volanlı, akışkan ve kusursuz canlı mor tonlarındaki kaftanlar. Yeşil volanlı, geniş paçalı pantolonları ve ona uyumlu bol bölümlü gömleği giyerdim. Klasik bir görünüm için ise, şık bir akşam yemeği için aksesuarlarla tamamlanabilecek birkaç siyah stil var, ya da sade bırakılabilir.
Alex, genellikle mevcut ürünleri satın alıp bir gardırop oluşturma süreci izliyorsunuz, peki tamamen yeni bir şey yaratmak ve tasarlamak nasıl bir tecrübeydi?
Alex: Bu harika işi bulduğum için gerçekten çok şanslıyım. Renkleri sıralamayı ve bu ahengi yaratmayı çok seviyorum, ama bu sefer farklıydı. Gösterinin özünü ve şık, dinamik tatil giysisinin görünümünü uyumlu bir tatil kapsülüne yansıtmaya çalıştık. Koleksiyonda farklı karakterlerin ögeleri olsa da, hepsinin bir kişinin valizine girdiğini hayal ettik. Tüm ögeleri bir araya getirerek eğlenceli, şık ve gösterişli bir hava yaratmak istedik.
Ann-Sofie, Alex ile çalışmak nasıl bir histi?
Ann-Sofie: Alex, genel olarak ilham, ortam ve iç yerler için en mükemmel ilham panolarına sahipti. Gardırobu farklı karakterleri oluşturmak için nasıl kullandığını görebiliyorduk. Her birinin kendine özgü bir üslubu vardı, bu da koleksiyonu yaratmayı kolaylaştırdı.
Koleksiyonun, mağazanın dönemlik kıyafet karışımına nasıl uyum sağladığını düşünüyorsunuz?
Ann-Sofie: Şubat ayına gelindiğinde, hafiflik, bahar ve yaz hasreti başlar ve ne giyeceğinizi planlamaya başlarsınız. Tekrar plan yapabiliriz ve hayal kurabiliriz.
Diğer Kültür & Sanat Haberleri İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Kan Çiçekleri’nin Dilan’ıydı! Yağmur Yüksel’den Patili Dostuyla Ayna Pozu