DOLAR

34,2303$% 0.1

EURO

37,0021% 0.66

GRAM ALTIN

2.930,09%0,18

ÇEYREK ALTIN

4.931,00%-0,22

TAM ALTIN

19.664,00%-0,24

ONS

2.657,98%-0,09

BİST100

8.873,84%0,13

İmsak Vakti a 02:00
Bursa AÇIK
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,2303

EURO 37,0021

ALTIN 2.930,09

BİST 100 8.873,84

İmsak 02:00

Özel’den Erdoğan’a 2025 Teklifi: Yoksa Kapımızı Çalmayın

ad826x90

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kocaeli’de düzenlenen “CHP Emek Ofisleri Akademik Şura Toplantısı”na katıldı.

ANKA Haber Ajansı’nın haberine göre, çok sayıda akademisyenin katıldığı programda konuşan Özgür Özel, “Kocaeli’deyiz çünkü burası emeğin başkenti. 31 Mart seçimlerinden sonra kazanamadığımız üç kente çok üzüldüğümü ifade etmiştim. Bunlardan biri Kocaeli’ydi. Biri Gaziantep, biri de Samsun’dur. Bu şehirler CHP’nin hem tarihinde çok önemli kentlerdir hem yıllarca büyükşehirlerini yönettiği kentlerdir. CHP mademki sol, sosyal demokrat bir partidir, emeğin bu kadar güçlü olduğu bir kentte, Türkiye’nin nüfusunun yüzde 65’ine, iktisadının yüzde 80’ine yakınına hizmet edecek alanlarda belediye seçimlerini kazanmışken, Kocaeli’de bir olan belediyesini sadece üçe çıkarmış olması kabul edilebilir değildi. O yüzden ilk emek mitingimizi Kocaeli Gebze’de yapmıştık” ifadelerini kullandı.

CHP’nin muhalefet partisi olarak emeğin hakkını almanın toplantılarını yaptığını söyleyen Özel, “Şimdi emeğin, işçinin, alın terinin karşılığını nasıl vereceğiz, bunu konuşuyoruz. Çünkü iktidara gidiyoruz. İktidara yürüyoruz. İktidara hazırlanıyoruz. Emek ofisleri bugün burada bir kez daha geçim, çalışma ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi için yola çıkıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacağını hatırlatan Özel, sadece 360 milletvekiliyle erken seçim kararı alınırsa Erdoğan’ın aday olabileceğini belirtti.

360 vekile ulaşmak için CHP’nin takviyesine ihtiyaç olduğunu dile getiren Özel, Kasım 2025’te erken seçim yapılması halinde erken seçim kararı için oy kullanacaklarını kaydetti.

Özgür Özel’in konuşmasından başlıklar şöyle:

‘360 VEKİL İÇİN BİZE MUHTAÇLIKLARI VAR’

“2025 yılının Kasım ayı Sayın Erdoğan’a bir çağrı yaptığımız tarihtir. Kendisi geçmişte çok tartışıldı. Bu ikinci dönem mi, üçüncü dönemi mi? Kendileri Anayasa aksini yazmasına rağmen, ‘Anayasa değiştikten sonra ikinci dönemimiz’ diyordu. Yüksek Seçim Kurulu bu fikre iştirak etti. Bu yönde karar verdi. Kendisi seçimleri Cumhurbaşkanı yenilediği halde, yeniden aday olabildi. Bu durumda, üçüncü döneminde, şimdi yani ikinci devrin içinde kendisi seçim kararı alırsa yeniden aday olamıyor, çok net. YSK’nın kararına göre ve kendi geçmiş periyotta de, devirlerini ikinci periyoda aday oluyoruz dedikleri süreçte Anayasa şunu yazıyor: 360 milletvekili seçim kararı alırsa mevcut Cumhurbaşkanı son bir kez aday olabilir. Bunu Adalet ve Kalkınma Partisi, MHP’yle birlikte başaracak çoğunluğa sahip değil. Bize, muhalefete muhtaçlıkları var.”

‘ERDOĞAN’IN YENİDEN ADAY OLMA İDDİASI VARSA SON TARİH 2025 KASIM’DIR’

“360 sayısını yakalayabilmeleri için de bizim kendilerine bir cümlemiz var: Tam ortasında yani bu tartışmalı beş yılın yarısı sizden, yarısı bizden, tam ortasında. İki buçukuncu yılda gelip erken seçim kararı alıyorsanız biz varız. Seçimleri yenileyelim. Sonrasında bir daha gelip kapımızı çalmayın. Yani Erdoğan’ın yeniden aday olmak iddiası varsa son tarih 2025 Kasım’dır. 2025 Kasım’da yapılacak bir seçimde biz Türkiye’yi bütün bu ıstıraplarından kurtarmaya talibiz. Bu problemleri çözemeyen, işsizliği bitiremeyen, yoksulluğu derinleştiren bu iktidar hala daha eğer kendine güveniyorsa, en güçlü adayları hala Sayın Erdoğan’sa buyursunlar. Gelecek sene 2025 Kasım’da bir erken seçimde Türkiye, ‘ikinci yüzyılda kederlerine kim çare olacak’ bu kararı versin. Biz diyoruz ki ‘Tüm kaygıların var bir dermanı onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi’. Bu özgüvenle buradayız.”

‘BU YILIN İLK YARISINDA HÜKÜMET PROGRAMINI MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YAZACAĞIZ’

“Şimdi kim özgüven gösteriyor, kim milletten kaçıyor onu test edeceğimiz bir yıldan biraz fazla bir süremiz var. Biz bu yılın ilk yarısını adeta hükümet programını milletimizle birlikte yazacağımız ve bu ülkeyi bundan sonra nasıl yöneteceğimizi milletimize anlatacağımız bir sürecin ilk evresini ilk altı ayda, ikinci evresini de ondan sonraki altı ayda yoğun bir kampanyayla sürdüreceğiz.”

‘CHP’NİN ANA ODAĞINDA EMEK, ALIN TERİ VE İŞÇİNİN HAKKINI ALMASI VAR’

“Hiç elbet bu ülke nasıl yönetilecek dediğinizde herkes gözü bir tarafa diker, bir tarafa bakar. Orada size sorarlar, politikalarınız nasıl olacak? CHP sol, sosyal demokrat bir partiyse yani ana odağında emek, alın teri ve işçinin hakkını alması varsa, ekonomi siyasetlerini hazırlayanlar da bir gözüyle emek siyasetlerinin nasıl ifade edildiğine bakarlar. Bu masalardan biz bu ülkedeki insanların nasıl geçineceğine, nasıl çalışacağına, hangi teminatlara, hangi haklara sahip olacağına ve haklarının devlet tarafından nasıl verileceğine karar vereceğiz. Ekonomi siyasetlerini oluşturan arkadaşlar da oluşturacakları ekonomik programla bu gayeleri nasıl finanse edeceklerine, bunun kaynağını nasıl sağlayacaklarına ve bu süreci nasıl yöneteceklerine karar verecekler.”

‘AZIN BAŞINDA KAVGA ETMEK YERİNE BİRDEN FAZLA NASIL ADİL BÖLÜŞECEĞİMİZİ GÖSTERECEĞİZ’

“CHP’nin ana ekseni kamuculuktur. Sağlıkta da güvenlikte de kamucuyuz. Emek-işveren bağlantılarında de kamunun yoğun kontrolüne, kamunun bu konuda emekten yana taraf olmasına hemfikir olmuş bir siyasi partide siyaset yapıyoruz. Bu, Türkiye’ye iyi gelecek. Bu ezilenlere, köylülere, işçilere, esnafa iyi gelecek. Bu endüstride çalışan, KOBİ’de çalışan emekçiye de iyi gelecek. Aslında günü geldiğinde bu Türkiye örneğinden herkes görecek ki bu KOBİ’nin sahibine de sanayiciye de iyi gelecek. Biz huzur içinde, barış içinde, birlik içinde bir ülkeyi daima birlikte nasıl güçlendireceğiz, daima birlikte nasıl kalkındıracağız, azın başında kavga etmek yerine birden fazla nasıl adil bölüşeceğiz onu bütün Türkiye’ye ve bütün dünyaya daima birlikte göstereceğiz. Türkiye olarak bütün dünyaya göstereceğiz.”

‘EMEKLE SERMAYE KARŞI KARŞIYA GELİRSE EMEĞİN TARAFINDAYIZ’

“Partimiz tüzüğündeki tabiriyle aydınlanma ülkülerini, emek uğraşlarını, sosyal demokrasinin, özgürlük, eşitlik ve dayanışma prensiplerini benimseyen, çağdaş, demokratik, sol bir siyasi partidir. Biz emekle sermaye karşı karşıya gelirse emeğin, kadınla erkek karşı karşıya gelirse kadının, güçlüyle, zayıf karşı karşıya gelirse zayıfın, haklıyla haksız karşı karşıya gelirse haklının tarafındayız. Bunda tartışılacak hiçbir şey yok. Personellerle, sendikalarla, sivil toplumda daha fazla dayanışan, onlara güç veren, onlardan güç alan bir parti olmak için yola çıktık. Geçmişte partimize güç vermiş olan emek ofislerinin pratiğini yeniden ve daha güçlü şekilde hayata geçirmek için buradayız. Bu kez muhalefeti örgütlemek emeğin örgütlenmesine katkı sağlamak değil iktidarımızı örgütlemek ve emek siyasetlerini doğru bir yerden kurmak, tartışmak üzere bir ortadayız. Geçmişte emek ofislerinde aktif çalışmış bir genel başkan olarak da bu ofislere duyduğum güveni ve verdiğim değeri bir kez daha teyit etmek isterim. Emeği adil ve eşit bir nizamı savunmak politik bir tercih.”

‘ECEVİT EMEKÇİLERLE DAYANIŞMA HALİNDE İKİ GENEL SEÇİMDE BİRİNCİ OLDU’

“1970’lerde üçüncü Genel Liderimiz Bülent Ecevit, sosyal demokrat anlayışın içini doldurarak çalışanlarla, ücretlilerle, sendikalarla dayanışma içinde olmuş, işçinin yanında durmuş ve 70’lerde girdiği iki yerel, iki genel seçimden CHP’yi birinci çıkarmayı başarmıştır. O süreçte Türkiye’de en güçlü sendikaların, DİSK’in, CHP’nin girdiği iki genel seçimde emeğin geleceği açısından CHP’nin iktidarını daha doğru gördüğü için Cumhuriyet Halk Partisi’ne açık ve yazılı destek açıkladığını da bir kez daha hatırlatmak isterim.”

‘DÜNYA ROBOT VERGİLERİNİ KONUŞUYOR, BUNU ÖNEMSİYORUZ’

“Bugün teknolojinin, hayatın, emeğin, dünyanın değiştiğini de görerek ancak aynı temel prensiplere bağlı kalarak siyaset yapmak durumundayız. Teknolojik gelişmelerin yarattığı artı paha, zaman ve kaynak tasarrufu üzerinde işçinin hakkını savunan birilerine ihtiyaç var. Bugün ışıksız fabrikalardan, robotlardan konuşuluyor. Ama bunun artı değerin sadece sermayeye kalmasının, bunun yarattığı artı bedelinden emekçiye sadece işsizliğin düşmesinin, güvencesizliğin düşmesinin ya da esnek çalışmanın bir argümanı haline gelmesinin bizim açımızdan kabul edilebilecek hiçbir tarafı yok.

Teknoloji bir şey getiriyorsa götürdüğü sadece işçiden olamaz. Bunun için dünya robot vergilerini konuşuyor. Yadsımıyoruz, önemsiyoruz. Ama bunun sadece robotlarla değil istihdamsız alan yaratan her türlü mekanizasyon kademesinde kademeli olarak tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Bir fabrika ışıksız olduktan, sıfır işçi olduktan o vakitten sonra ancak sadece her bir robotun ne kadar emekçiyi işsiz bıraktığının hesaplanmasını değil, bugünkü basamakta her teknolojik gelişme, bir istihdamsızlık yaratıyorsa, kademeli olarak bu kademeden bunun konuşulması, görüşülmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

‘UZAKTAN ÇALIŞMA GENCECİK ELEMANLARI SÖMÜRÜYORSA DEVLET O İKİ BİLGİSAYARIN ARASINA GİRECEK’

“Uzaktan çalışma bir gerçekse bu gerçekte uzaktan çalışanla çalıştıran arasına devletin kontrolünü hem ilkesel hem teknolojik hem de varoluşsal olarak tanım etmek durumundayız. Birileri oturduğu yerden uzakta çalıştırdığı gencecik elemanlarına, iş talimatlarını gece gündüz saat ayırmadan, tatil ayırmadan, dinlenme ayırmadan yağdırıp o emeği orada sömürüyorsa o iki bilgisayar arasına devlet girmek durumundadır. O iki bilgisayar arasında devlet puantaj da yapmak durumundadır. Fazla mesai de hesaplamak durumundadır. Bayramda çalışıyorsa ona göre fiyatlandırmak durumundadır. Ulaşılmama hakkının da teminatı devlet olmak durumundadır.

Devletin üzerinden, kamunun üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun üzerinden Çalışma Bakanlığı’nın üzerinden geçmeyen her bir iş buyruğu de cezalandırılmak, takibe alınmak ve kaçak işçi çalıştırmak olarak tanımlanmalı, cezalandırılmalı ve gencecik evlatlarımızın emekleri uzaktan birilerinin yağdırdığı talimatlarla asla ve asla sömürülememelidir. Buraya gerçek bir dijital altyapıyı, gerçek bir kontrolü, gerçek bir müdahaleyi koyacak anlayış bugünkü iktidarda yoktur. Bugünkü iktidarın karşısında bunu savunan da iktidar olduğu gün hayata geçirecek olan da sosyal demokrat bir ideolojidir, sol bir partidir, Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”

‘BÖYLE SÖMÜRÜLMEYİ HAK ETMİYORSUNUZ’

“Bugün hangi partiye oy veriyor olursa olsun gencecik çocuğunun sömürüldüğünü gören annelere, babalara da ‘Ben oy vermiyorum, siyasetle ilgim yok’ diyen gencecik arkadaşıma da şunu söylüyorum ki böyle sömürülmeyi siz hak etmiyorsunuz. Motokuryenin de hizmet sektörünün de plazada çalışanların da emeklerinin de teminatı biziz. Onların tahminen de görmedikleri, bilmedikleri, tahayyül etmedikleri hakları var. O hakları daima birlikte göreceğiz tanımlayacağız, savunacağız ve kendilerine kazandıracağız. Kazanmak için onların mücadele etmeleri gerektiğini biliyoruz ve bunun tam olarak teminatıyız.”

‘AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINMALI’

“Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığı, hiç kazanmayanın da devlet tarafından yakasının bırakıldığı adaletli bir vergi sistemine ihtiyacımız var. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin verilerine göre Avrupa ülkelerine kıyasla gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke Türkiye’dir. Nüfusun en zengin yüzde 20’sinin varlıkların yüzde 81’ini en yoksul yüzde 20’sinin ise yüzde 0,5’ini arada 160 katlık bir farkın sürdürülemez olduğunu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasetinin tam da bu noktada sürdürülmesi gerektiğini esas mücadele alanının bu olduğunu bir kez daha ifade etmek ve teyit etmek istiyorum.”

‘BUGÜN EMEK, İKTİDARA DÜNDEN DAHA YAKIN’

“Akademik şuramız, sadece politika metinleri hazırlamakla kalmayacak, aynı zamanda bu siyasetlerin toplumun her kısmında karşılık bulmasını sağlayacak bir kılavuz görevi de görecektir. Sizlerin katkılarıyla emeğin hakkını aldığı, herkesin insanca yaşadığı bir Türkiye’yi daima birlikte inşa edeceğiz. Birlikte emeğin ve toplumsal adaletin ön planda olduğu, sosyal refah devletinin prensiplerine dayanan, güçlü ve adil bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Bundan sonra her yıl bir evvelkinden iyi olacak. Çünkü bugün emek, iktidara dünden daha yakın. Türkiye’de öyle üç kişinin, beş kişinin, üç şirketin, beş şirketin, onun yandaşının, bunun sınıf arkadaşları periyodunu bitirip emeğin, işçi sınıfının ve emeğiyle geçinmek isteyen namuslu insanların, onlarla birlikte bu ülkeyi paylaşan tüm insanları, güçlü, zengin ve adil Türkiye amacına inanan herkesin önümüzdeki dönem bir büyük başarıyı birlikte sırtladığı, omuzladığı ve yaşadığı bir süreç olacak.”

(ANKA HABER AJANSI)

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MİT’ten Gazze’de Ateşkes Diplomasisi: İbrahim Kalın, Ankara’da Hamas Önderleriyle Görüştü

HIZLI YORUM YAP