DOLAR

34,0330$% 0.03

EURO

37,9337% 0.16

GRAM ALTIN

2.827,44%0,09

ÇEYREK ALTIN

4.646,00%0,02

TAM ALTIN

18.529,00%0,03

ONS

2.584,74%0,09

BİST100

%

Öğle Vakti a 13:04
Bursa AÇIK 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,0330

EURO 37,9337

ALTIN 2.827,44

BİST 100

Öğle 13:04

20°

Özgür Özel, CHP’nin 101. Yaşında Nihal Olçok ve Gülsüm Elvan’la Bir Arada

ad826x90

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partinin 101. kuruluş yıl dönümü kapsamında, 10 Ekim katliamı, Çorlu tren kazası katliamı, Madımak katliamı, Roboski katliamı, Gezi ve 15 Temmuz’da yaşamını yitirenlerin ailelerinin de aralarında bulunduğu ailelerle CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Özel, “Annenin gözyaşının rengi yoktur. Annenin Kürt olması, Türk olması, annenin Alevi olması, Sünni olması, doğudan, batıdan olması, kültürünün başka olması hiçbir şeyi değiştirmez. Bir annenin gözünde yaş varsa, o yaş hepimizin içine akan bir yaştır. Annenin kimliğinden, evladın kimliğinden, hatanın ve hatalının kimliğinden, failin kimliğinden bağımsız, o akan yaş annenin gözünün yaşı, hepimizin yüreğini dağlayan birer damla olarak içimize akmaktadır” dedi.


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partinin 101. kuruluş yıl dönümü kapsamında CHP Genel Merkezi’nde; 10 Ekim katliamı, Çorlu tren kazası katliamı, Madımak katliamı, Roboski katliamı, Gezi ve 15 Temmuz’da yaşamını yitirenlerin ailelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda mağdur aile ile öğlen yemeğinde bir araya geldi. Özel’in yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Hiç şüphe yok, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zor periyotlarından bir adedinde bu ülkede yaşayan herkese zorluklar düştü ama bugün bir arada olduğumuz ve farklı vakitlerde masalarında bulunan genel başkan yardımcılarımız, milletvekillerimiz ama unvanı ne olursa olsun dostlarımızla birlikte ilişki içinde olduğumuz sizlere bu periyotta, herkese zorluk düşerken zorlukların en büyükleri, acıların en büyükleri sizlere düştü.


Partimizin kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bugün de elbette sabahleyin kurucularımızı, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ve partimizin geçmişte görev yapmış tüm genel başkanlarını burada ve İstanbul’da mezarları başında andık. Biraz önce Pembe Köşk’te İsmet Paşa’nın evinde ailenin açtığı standa katıldık. Akşamüzeri saat 17.00’de geçmişten geleceğe bir selam yollayacağımız, bugün CHP’de yaşayan tüm genel liderler olarak bundan 100 yıl sonraki genel liderimize yazdığımız bir mektubu hem partimizin arşivi, müzesine hem de geçen sene gittiğimiz, gözümüz gibi baktığımız 100’üncü yıl çınarının köküne gömeceğiz. Genel liderimize, 100 yıl sonraki CHP genel başkanına bugünden mesaj ve bir selam vereceğiz.

Akşamki programımızı iptal ettik. Malum dünkü dört şehit haberi ve Narin evladımızdan gelen acı, bizi müzik dinleyebilir bir ruh halinden yine genel ruh halimize sürükledi. Bugün de öğlen saatlerinde sizlerin değerli teşvikleriyle birlikte bizim baba ocağı dediğimiz, çünkü Türkiye’nin ilk partisidir, birinci partisidir, CHP’de ağırlamaktan çok büyük onur ve kıvanç duyuyorum. Kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP için de Cumhuriyet için de birbirinden ayırmadan iki büyük yapıtım diye söz eder. Hem Cumhuriyet hem de CHP için kimsesizlerin kimsesi olmayı hepimize vasiyet eder.


“Emine Şenyaşar’ı dinlemeyen anlayış, devleti yönetirken adaletten sapmanın somut belgeleri”

1928’de Cumhuriyet’in bu vasfını anlatırken, yetim haklarını korumak gayesiyle kurulan Emlak ve Eytam Bankası’na 6 milyon 220 bin TL teslim edildiğini müjdelerken, bu durumu şöyle söyler: ‘Cumhuriyet’in özellikle kimsesizlerin kimsesi olduğunu yeniden ispat eden bu neticeyi memnuniyetle takdirlerinize arz ederim.’

Partimiz ve Cumhuriyet 101 yıl boyunca çok badireler atlattı. Ancak özellikle son yıllar, Cumhuriyetimizin sosyal bir hukuk devleti olma niteliğinde derin aşınmalar yaşandı. Hukuk devleti olmamasından, bugün hukukun çiğnenip milletin seçtiği milletvekilini Meclis’in haline rağmen mahpusta tutmayı da bir tren kazasında hayatını kaybedenlerin hakkını ararken gerçek yetkililerin yargılanmamasını da Soma’daki 301 madencimizi neredeyse suçlu bulup suçluları kişi başı 5’er gün yatırıp tahliye edenleri de bugün önce Adalet Bakanlığı’nın önünde sonra TBMM’de evladı için adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar’ı dinlemeyen, görmeyen, onun feryadını duymayan anlayış da hem hukuk sisteminin hem de devleti yönetirken adaletten sapmanın somut belgeleri ve somut ispatları. Bunun yanında sosyal bir devleti terk etmiş olmak ise insana artık yediği bir lokma yemeği, içtiği bir bardak suyu, ailesiyle geçirdiği huzurlu birkaç günü bile utanç vesilesi kılacak durumdadır.

“Türkiye’de derin bir yoksulluk yaşanmaktadır”

Türkiye’de derin bir yoksulluk yaşanmaktadır. Türkiye’nin eski orta direkleri yoksul. Fakirleri derin yoksul durumdadır. Ülkede maalesef, dağılan pazar yerlerinin dağılmasını bekleyen kenarda belli yaştaki kadınlar, evlatları, çocukları için pazar yerlerinden yüzlerini örterek, pazarlarda satılmayan, ezilmiş ve atılmış ürünleri toplamayı, yüzlerini gizlemeyi tercih edecek durumdadırlar. Oysa ki onların bize değil bizim, bu ülkeyi yönetenlerin onların yüzüne bakmayacak halde olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Bugün burada, Roboski’de devletin ihmaliyle ömürlerini yitiren ailelerini de Çorlu tren kazasında evlatlarını yitiren aileleri de 15 Temmuz darbe teşebbüsünde köprüde babasıyla birlikte yaşamını yitiren Abdullah Tayyip Olçok’un annesini de Gezi’de yaşamını yitiren evlatlarımızın ailelerini de çevre mücadelesinde hayatlarını yitirenlerin ailelerini de Soma maden kazasında ömürlerini yitirenlerin ailelerini de mağdur edilmiş sınıflardan temsilcileri de aynı salonda ağırlıyoruz.


“Annelerin gözünün yaşının rengi olmaz”

Yıllar önce ben bir televizyon programında, ‘Bu ülkede bir gün birileri Berkin Elvan ile Abdullah Tayyip Olçok’a aynı anda yas tutmazlarsa bu ülke birlik ve beraberlik içinde olmayacak, öyle birlik ve beraberlik nutukları atmakla olmaz, bu iki evladın acısını birlikte yüreğinde hissedenlerin memleketidir Türkiye ve o Türkiye yıkılmaz. O Türkiye bölünmez’ demiştim. Abdullah Tayyip Olçok’un değerli annesi Nihal Hanım, eve varıp evladı Özgür Özel böyle bir şey söyledi dediğinde, o da elindeki ekmekle sanki Berkin’in annesi ne durumdadır diye düşünerek, eve girmiş. Sonra bunu Oda TV’de yayınlanan röportajında ben tesadüfen izledim. Kendisi tevafuk olmuş, Özgür Bey ile ayrı dünyaların insanlarıyız ama aynı duyguyu bugün sabah hissetmişiz demişti. Onun üzerine birbirimizle buluştuk, birbirimizi bulduk, birbirimizle konuştuk.

O günden bugüne de yakın ortalarla, uzak ortalarla daima irtibat halindeyiz. Kendisini aradığımda, bugün buraya gelmeyi kabul ettiğinde çok mutlu oldum. Çünkü Berkin’in annesiyle, babasıyla Abdullah’ın annesinin bir masada oturabildiği, yaslarını birlikte tutabildiği, aslında iki şeyin renginin olmadığını hepimizin idrak edebildiği bir günü hatırlatırız. Tahminen bu oburlarının yüreğindeki veya gözlerindeki perdenin kalkmasına, yüreklerindeki bir kurumun dökülmesine sebebiyet verir diye de ümit ederiz. Şudur ki annelerin gözünün yaşı olmaz, annelerin gözünün yaşının rengi olmaz. Bir de alın terinin rengi olmaz. Alın terinin de rengi yoktur. Annenin de gözyaşının rengi yoktur. Annenin Kürt olması, Türk olması, annenin Alevi olması, Sünni olması, doğudan, batıdan olması, kültürünün başka olması hiçbir şeyi değiştirmez. Bir annenin gözünde yaş varsa, o yaş hepimizin içine akan bir yaştır. Annenin kimliğinden, evladın kimliğinden, kabahatin ve cürümlünün kimliğinden, failin kimliğinden bağımsız, o akan yaş annenin gözünün yaşı, hepimizin yüreğini dağlayan birer damla olarak içimize akmaktadır.


“Bu ülkeye daima birlikte adaleti getireceğiz”

Mağdur bölümleri sınıflara, inanç kümelerine göre ayırmak yapabileceğimiz en büyük yanlışlıktır. Bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Senin katilin kötü, benim iştirak iyi, benim mağdurum mağdur, seninkisi değil. Seninkisi hak etti gibi yaklaşımlar bu ülkedeki insanların vicdanında irtifa kaybettirmekte, vicdanlarda kaybedilen irtifanın ne ekonomi ne spor, ne sosyal hayatta geri kazanılması mümkün olmamaktadır. Her şey niçin ters gidiyor deyince, her şey ters gitmektedir çünkü düz gitmesi gereken şey, yani adalet duygusu ve insanların adil bir ülkede, eşit şekilde yaşadıkları, uğradıkları mağduriyetin, devlet tarafından hakkıyla soruşturulup kavuşturulacağı, suçlu varsa cezasını çekeceği, haklının hakkını alacağı bir düzen tesis edilmediği için her şey ters gitmektedir. Ters gitmeye de devam edecektir.

Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da burada, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve değerli ağabeyi de burada. Can Atalay’ın babası Mustafa Amca, annemle aynı ismi taşıyan Şükran Anne de burada. Hacı Esvet Şenyaşar’ın eşi Emine Şenyaşar da burada. Madımak’ta katledilenlerin yakınlarının da ISİAS’ta ölen meleklerin ailelerinin de adalet mücadelesini bugün burada olduğu gibi, daha önce mahkeme salonlarında olduğu gibi bu ülkeye gerçek adalet gelene kadar daima yanlarında, artlarında olacağız. Bu ülkeye daima birlikte adaleti getireceğiz. Cumhuriyeti yeniden kimsesizlerin kimsesi yapacağız.

“Bizim apayrı ittifaka ihtiyacımız vardır”

Partimizin 101’inci kuruluş yıl dönümünde şunu söylemek isterim ki artık mücadele bir siyasi çabayı, politik çekişmeyi çoktan geçmiştir. Genel seçimlerde konuştuğumuz ki bizim apayrı ittifaka ihtiyacımız vardır, ittifak renklerini hepimizin bayrağı Türkiye Cumhuriyeti’nin ay yıldızlı al bayrağından almaktadır. Bu ittifakın içinde bütün demokratlar yer almaktadır. Sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar ama sonunda gerçekten demokratlar. Kendi hakkını yedirmeyen, başkasının hakkında gözü olmayanlarla birlikte hiçbir makam ve mevkide gözümüz olmadan ama bu ülkedeki tüm makam ve mevkilerin liyakat sahibi, ehil insanlara, vicdanlı insanlara ve en kıymetlisi adil insanlara emanet edileceği güne kadar bu güzel aileyi, bu büyük aileyi, birbirine çıkarları üzerinden değil maalesef acıları üzerinden bağlı bu onurlu aileyi yürekten selamlıyorum.”

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Resmî Gazete’de Bugün (10 Eylül 2024 Resmî Gazete Kararları)

HIZLI YORUM YAP