DOLAR

32,7119$% -0.15

EURO

35,1073% 0.03

GRAM ALTIN

2.441,84%-0,33

ÇEYREK ALTIN

3.964,00%-0,98

TAM ALTIN

15.887,00%-0,97

ONS

2.325,93%-0,01

BİST100

10.305,85%-3,21

Yatsı Vakti a 22:31
Bursa AÇIK 28°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Pekin’den Paris’e Baba Oğul Birlikte!

ad826x90

Dünyanın en şiddetli rallilerinden birisi olarak kabul edilen ve sekizincisi düzenlenen Pekin-Paris Otomobil Rallisi’nde heyecan sürüyor. 18 Mayıs’ta Çin’in başkenti Pekin’den başlayan ve 23 Haziran’da Fransa’nın başkenti Paris’te sona erecek mücadelede otomobiller, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye de ulaştı.

Türkiye’nin ardından Yunanistan, San Marino ve İtalya’ya uğrayacak ralli oradan son durağı olan Paris için yola çıkacak. Toplam 14 bin 500 kilometrelik yarışta, Türkiye’den Ali Eriç ve Alican Eriç de mücadele ediyor. Onları diğer rakiplerinden ayıran 1973 model Anadol STC otomobillerinde baba-oğul olarak bu rekabete girişmiş olmaları. Oğlu Alican Eriç’in pilot koltuğunda oturduğu co-pilot vazifesindeki Ali Eriç, ralli boyunca kendileriyle ilgili gelişmeleri Instagram’da @stc16advetures adresinde paylaştıklarını belirterek MİLLİYET’in sorularını yanıtladı.

– Pekin-Paris Klâsik Otomobil Rallisi’ne katılmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

“8. Pekin-Paris Rallisi’nden 2020 yılının başlarında haberimiz oldu. Zati daha öncesinde de takip ediyorduk. Sekizincisinin güzergâhı, bu yarışın periyodik olarak düzenlenmeye başladığı 2007’den beri 2. sefer Türkiye’den geçecekti. Biz de Türkiye’den geçecek olması nedeniyle bu yarışa katılmaya karar verdik. Başta 2022’de yapılması plânlanıyordu ama önce Kovid-19, gerisinden Rusya-Ukrayna savaşının başlaması yarışın ertelenmesine neden oldu.”

– 1973 model Anadol STC-16 ile müsabakaya nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz?

“Aracımızı Türkiye’nin duayen rallicisi Serdar Bostancı’dan satın aldık. Otomobilin Pekin-Paris Rallisi’ne uygun bir şekilde hazırlanması da yeniden Bostancı’nın deneyim ve bilgi birikimi ve ekibi Teknik Motorspor’un uğraşları ile gerçekleşti. Özgününden daha güçlü bir araç oluşturmak için çeşitli değişiklikler yapıldı. Biz idman sürüşleri yaptık, çeşitli farklı ya da misal yarışlara katıldık.”

– Bu ralliye katılmak sizi nasıl hissettiriyor?

“Tabii ki heyecan verici bir yarış. Türkiye’den geçen kuvvetli ve itibarlı bir yarışa Türk markasıyla katılıyor olmamız bizi ziyadesiyle gururlandırıyor. Ayrıyeten, daima çabayla geçecek 37 gün ve 14 bin 500 kilometreyi baba-oğul birlikte yaşayacak olmamız da heyecanlandırıcı. Olağan telaşlarımız de var. Birçok bilinmezliği ve getireceği zorlukları görmezden gelemeyiz. Lakin tekrar de başaracağımıza inancımız daima tamdı.”

– Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi’ne katılmadan evvelki tecrübelerinizden bahseder misiniz?

“2021 ve 2022’de iki defa TransAnatolia Rallisi’ne katıldık. Alican 2023’te aynı yarışa bir öteki co-pilotla katıldı. 2023’te düzenlenen Classic Marathon’a tekrar Anadol STC-16 aracımızla katıldık. Avrupa’da 6 gün ve 2,500 kilometre süren bu yarış bize epeyce büyük bir deneyim kazandırdı.”

– Ralli boyunca karşılaşılan zorluklar hakkında nasıl bir hazırlık yaptınız?

“Karşıla-şacağınız sorunları kendiniz çözmek zorundasınız. Bunun için otomobilimizi iyi tanımamız lâzımdı ve bu nedenle hazırlık etabında otomobille birlikte olmaya çalıştık. Trafiğe açık yollarla kırsalda ve yerde sürüş konusunda tecrübemiz var. Karşılaşabileceğimiz zorlukların az çok şuurundayız ve üstesinden nasıl gelineceğimizi biliyoruz.”

– Babadan oğula geçen bir tutku olarak bu ralliye katılmanın sizin için özel bir anlamı var mı?

“Arabayla Dünya’nın çabucak her yerinde gerek karayolu, gerekse off-road olarak uzun yollar katetmiş olan Ali Eriç’in bu nitelikteki etkinliklerle ilgili jübilesi olacak herhalde bu yarış. Alican Eriç için ise önemli bir tecrübe ve dönüm noktası olağan. Sonrasını zaman gösterecek.”

“AYRI ODA, BAŞKA ÇADIR MALİYETLİ VE SAĞLIKLI”

– Yarış sırasında birlikte geçirdiğiniz zaman hakkında neler düşünüyorsunuz?

“37 gün 24 saat birlikte geçirmenin sıkıntılı olacağının farkındayız. İnsanlar, ne kadar yakın da olsalar zaman zaman yalnız kalmak, kendilerini dinlemek isteyebiliyor. Bu yüzden, kalınacak otellerde başka oda almak, kamplarda da farklı çadırlarda kalma yolunu tercih ettik. Evet, biraz maliyeti artırıyor ama alakaları sağlıklı yürütmek için gerekli olduğu kanısındayız.”

“EN UZUN ARALIKLI RALLİDE YARIŞIYORUZ”

– Dünyadaki diğer ralliler içerisinde Pekin-Paris rallisi nasıl bir mana ifade ediyor?

“Bildiğimiz kadarıyla Pekin-Paris halâ düzenli olarak yapılmakta olan en uzun uzaklıklı ve vadeli yarış. Ayrıyeten, tekrar bildiğimiz kadarıyla da uzunluğuyla birlikte, sürekliliği de önemli bir özelliği.”

“UFAK TEFEK ÇATIŞMALAR BABA OĞUL DEZAVANTAJI”

– Genel olarak baba-oğul yarışmak nasıl bir duygu? Avantajları, dezavantajları neler sizce?

“Her iki taraf için de önemli bir deneyim, öncelikle. Gurur verici, alakaları güçlendirici, karşılıklı inancı ve saygıyı pekiştirici bir tecrübe. Birbirini iyi tanımayan iki kişinin yaşayacağı zorluklara göre daha avantajlı oluyorsunuz bir defa. Alışılmış, baba-oğulun da birbirlerini iyi tanıyor olduğunu varsayarak söylüyoruz bunu. Dezavantajı yaş farkından doğabilecek ufak-tefek çatışmalar. Fakat bunu aşmak da karşılıklı anlayış ve saygıyı unutmadan hareket etmekle mümkün.”

“MOTORU FORD YAPTIK”

– 1973 model Anadol STC-16 aracınızı daha yakından tanıtabilir misiniz?

“Anadol STC-16 1973-1975 yılları arasında toplam 176 adet üretilmiş, 2 kişilik bir spor otomobil. Özgün motoru 1.6 litre Ford Kent’tir ve 4 ileri vitesli bir şanzımanı vardır. Biz otomobilin performansını artırmak için motoru 2.0 litrelik Ford Pinto ile değiştirdik. Şanzımanı da 5 ileri vitesli Borg Warner’la… Bu değişiklikle birlikte yüksek güce cevap verebilecek bir arka aks, daha yüksek dirençli çelik materyalden üretilmiş orijinalinin teğe bir kopyası bir şasiyi de saymak lazım. Ve alışılmış aracın fiberglas karoseri de gerektiği gibi güçlendirildi.”

Ali Eriç, dev seyahatin en heyecan verici kısmının, Paris’e giriş anı olacağını söylüyor.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Otomobilde Maç Keyfi Togg Ekranlarında!

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.