DOLAR

32,6720$% 0.07

EURO

35,1425% 0.11

GRAM ALTIN

2.439,64%-0,32

ÇEYREK ALTIN

3.993,00%-0,22

TAM ALTIN

15.996,00%-0,23

ONS

2.323,42%-0,35

BİST100

10.334,26%-0,09

Akşam Vakti a 20:44
Bursa AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Bursa Gündem Haber
  • Ekonomi
  • Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş: Konut Krizinin Temel Nedenleri Arasında Arz Eksikliği ve Kredi Erişimi Zorlukları Bulunuyor

Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş: Konut Krizinin Temel Nedenleri Arasında Arz Eksikliği ve Kredi Erişimi Zorlukları Bulunuyor

ad826x90

ANKARA Üniversitesi’nden Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, “Konut krizinin temel nedenleri arasında arz eksikliği, yüksek inşaat maliyetleri ve kredi erişimi zorlukları gibi faktörlerin bulunduğu göz arkası edilmemelidir. Kamu kurumlarının kiralık konut ve sosyal konut üretimine yönelmesi ve kiralık konut pazarının büyütülmesi zorunludur” dedi.

Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Kısmı Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, Ankara Üniversitesi Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu binasında düzenlediği basın toplantısında, konut kiralarındaki artışı yüzde 25 ile sınırlayan düzenlemenin sona ermesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Tanrıvermiş, yüzde 25 artış sınırı uygulamasının bitmesiyle, kiralarda yeniden enflasyon sayılarının belirleyici olacağını hatırlatarak, “Öncelikle Türk hukukunda konut kira artışı yıllık olarak yapılmakta ve mevcut mukaveleler de bu temele dayalı olarak hazırlanmıştır. 2 Temmuz öncesi periyotta sözleşme yapan kiracılar için bir sonraki yıl beklenecek ve kira için yenileme dönemi geldiğinde artık TÜFE 12 aylık ortalaması kadar artış yapılacaktır. Konutlarda kira zammı için 12 aylık TÜFE ortalaması üst sınırdır. Bunu aşmayan bir oran belirlenmesi mümkün olup, bunu aşacak bir talep geçersiz olacaktır. 1 Temmuz 2024 tarihi dahil, evvelki devirde süresi biten kira kontratlarında artış yüzde 25 olması gerekirken, 2 Temmuz 2024 tarihinden sonra yenilecek kontratlarda kira parası yıllık TÜFE değişimi kadar artırılacaktır” diye konuştu.

İnşaat ve arsa maliyetlerinin artması nedeniyle yeni konut üretiminin azaldığını belirten Prof. Dr. Tanrıvermiş, “Konut kredisi faiz oranlarının da yükselmesi en önemli sebepler arasında yer almaktadır. Kira sınırlamasının kaldırılmasıyla konut üretiminde artış olabileceği düşünülse de bu tek başına krizin tahliline etki etmeyecektir. Konut krizinin temel nedenleri arasında arz eksikliği, yüksek inşaat maliyetleri ve kredi erişimi zorlukları gibi faktörlerin bulunduğu göz gerisi edilmemelidir. Başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve belediyeler olmak üzere kamu kurumlarının kiralık konut ve sosyal konut üretimine yönelmesi ve kiralık konut pazarının büyütülmesi zorunludur” dedi.

‘UZUN VADEDE KONUT STOKU ARTACAKTIR’

Ayrıca, kira sınırlamasının sona ermesinin olumlu tesirlerine değinen Prof. Dr. Tanrıvermiş, “Kira artış sınırının kaldırılması, konut yatırımcılarını ve inşaat bölümünü teşvik edici etki yapar. Serbest piyasa şartlarında kira fiyatlarının belirlenmesi, konut yatırımcıları için daha cazip olabilir ve bu da konut stokunun artmasına katkıda bulunabilir. Bu şekilde uzun vadede konut arzının artması ve kira fiyatlarının dengelenmesine yardımcı olabilir. Kira fiyatlarının 12 aylık ortalama TÜFE’ye göre belirlenmesi ve ev sahipleriyle kiracıların TÜİK’in her ay açıkladığı enflasyon bilgilerini takip etmesi, kira fiyatlarının serbest piyasa şartlarına göre belirlenmesini sağlayacaktır. Bu da arz-talep istikrarının kurulmasına imkan verecektir. Piyasaya müdahale edilmediğinde, dengelenmenin sağlanabileceği ve kiracılar ile ev sahipleri arasındaki uyuşmazlıkların azalabileceği düşünülmektedir. Ayrıca kira sınırlamasının kaldırılmasıyla kiralık ev sayısının ve konut satışlarının artması beklenmektedir. Bu da konut yatırımları ve inşaat sektörü için teşvik edici olacaktır. Uzun vadede bu durum konut stokunun artmasına katkı yapacaktır” dedi.

Prof. Dr. Tanrıvermiş, sınırlamanın kaldırılmasının muhtemel olumsuz tesirlerine ilişkin de “Kira artışları, genel enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı yaratabilir ve bu da daha geniş ekonomik etkiler doğurabilir. Bu mümkün tesirleri yönetmek için çeşitli tedbirler alınabilir. Örneğin, düşük gelirli kiracılara devlet tarafından kira yardımı sağlanabilir. Gayrimenkul sahiplerine makul kira artışları karşılığında vergi teşvikleri sunulabilir. Ayrıca, uzun vadede konut üretimini artıracak siyasetler ve teşvikler uygulanabilir” ifadelerini kullandı.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Finans Dışı Kısmın Net Döviz Açığı Nisan’da Arttı

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.