38,4292$% 0.2
43,8350€% -0.02
4.099,20%-0,71
6.779,00%-0,74
27.034,00%-0,75
3.318,98%-0,90
9.432,55%-0,61
DOLAR 38,4292
EURO 43,8350
ALTIN 4.099,20
BİST 100 9.432,55
İmsak 02:00
T24 Dış Haberler
Uluslararası haber ajansı Reuters, Türkiye’de yaşanan son gelişmelere ilişkin bir değerlendirme yazısı yayımladı. Yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın en önemli rakibi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik baskılarının Kürtler arasında güvensizliği körüklediğine dikkat çekildi.
Değerlendirmede, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ve PKK ile 40 yıldır devam eden çatışmanın sona ermesinin ardından yapılması beklenen ıslahatlar konusundaki belirsizliğin, kırılgan barış sürecinin ilerleyişini sorgulayan Kürtler arasında güvensizliği artırdığı belirtildi.
Reuters’a göre, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarını güçlendirme ve Orta Doğu’daki tansiyonları hafifletme yönünde atılacak adımların başarıya ulaşmaması durumunda güneydoğudaki ekonomik ve sosyal zorluklar daha da derinleşebilir. Ayrıca bu durum, 40 binin üzerindeki ölü sayısının artmasına neden olabilir.
Barış sürecinde hangi adımlar atılmıştı?
PKK lideri Abdullah Öcalan‘ın 27 Şubat’ta kamuoyuyla paylaşılan örgüte yönelik silah bırakma davetinin ardından PKK, bu çağrıyı dikkate alarak ateşkes ilan etti. Öcalan’ın silahsızlanma sürecini doğrudan yönetmesini isteyen PKK, barışın başarılı olabilmesi için siyasi ve demokratik şartların sağlanması gerektiğini belirtti. DEM Parti ise sürece yönelik demokratikleşme adımları talep etti.
Birçok Kürt ve siyasetçiyle yapılan görüşmeler, muhalefet partilerine yönelik baskıların ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasının, Türkiye’nin güneydoğusundaki barış umutlarının zayıflattığını gösterdi.
“Bir mayın tarlasına giriyoruz. Her şey rayından çıkabilir ve başarısızlıkla sonuçlanabilir. Bu mümkündür” diyen DEM Parti Milletvekili Cengiz Candar, 1990’ların başında başlayan barış gayretlerinin ilk teşebbüslerinin başarısızlıkla sonuçlandığını hatırlatarak Kürt sıkıntısına dikkat çekti.
Erdoğan ise Öcalan’ın barış çağrısı sonrasında “Silahsızlanmadan sonra demokratik siyaset alanı doğal olarak daha da genişleyecektir” şeklinde konuşmuştu.
“Devlet bizi birçok kez kandırdı”
Erdoğan, 21 Mart Nevruz kutlamalarından bir gün önce Demokrat Parti Milletvekili Gülcan Kaçmaz Seyyiğit’in meclise sunduğu yasa teklifini yineleyerek Nevruz’un ulusal bayram olmasını önerdi. Seyyiğit, Reuters’a verdiği demeçte her ikisinin de bu çağrıyı yapmasının bir tesadüf olduğunu ancak bunun barışı pekiştirmeye yardımcı olabileceğini belirtti.
Türkiye, 1990’larda Nevruz kutlamalarını yasaklamış, bu da Kürtlerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmaları körüklemişti. Çatışmalar 1992 yılında, çoğunluğu Şırnak vilayetinde olmak üzere, onlarca kişinin hayatını kaybetmesine yol açan “Kanlı Nevruz” olaylarıyla zirveye ulaşmıştı.
Geçen hafta Şırnak’ta düzenlenen Nevruz kutlamalarında DEM Parti Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, sıkı polis güvenliğine ve etraftaki askeri üslere işaret ederek “Devlet adım atmalı, ancak maalesef bunu yerel olarak hissedemiyoruz” dedi.
63 yaşındaki emekli bir vatandaş “Devlet bizi birçok kez kandırdı. PKK birçok kez ateşkes ilan etti ama hiçbir işe yaramadı” dedi.
Bir PKK temsilcisi ise “Öcalan barış girişimini açıkladığından beri Türkiye saldırılarını durdurmadı veya askeri operasyonlarını azaltmadı. Türk savaş uçakları başımızın üzerinde uçmaya devam ediyor. Türkiye barış sürecinde ilerleme konusunda ciddiyse taviz vermelidir ve şu ana kadar bunu görmedik” dedi.
PKK ile ateşkese yönelik son teşebbüs, PKK’nın uzantısı olarak kabul edilen Kürt YPG milislerinin Suriye’deki tesirini artırdığı 2015 yılında çökmüştü.
Yeni bir anayasa üzerinde uzlaşmak için Kürtlerin takviyesini mi almaya çalışıyor?
Süreçle ilgili öne sürülen iddialar arasında, 2028 seçimlerinde aday olabilmek için yeni bir anayasa üzerinde uzlaşma arayışında olan Erdoğan’ın, Kürtlerin takviyesini alarak süreci kolaylaştırmayı amaçladığı yer alıyor. Ancak bu süreçte atılacak taviz adımlarının birçok Türk tarafından yabancılaştırıcı olarak algılanabileceği belirtiliyor.
Eski Başbakan Binali Yıldırım, geçen ay yaptığı açıklamada, diğer etnik kümelerin kendilerini dışlanmış hissetmemesi için vatandaşlık tarifinin “Türk olmak” olarak değiştirilebileceğini öne sürmüştü. AKP sözcüsü Ömer Çelik böyle bir anayasa değişikliği fikrini reddederken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Türkiye’nin “toplumun tüm kesimlerini” kapsayan yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ifade etmişti.
Candar, Erdoğan’ın bu ay Öcalan heyetindeki bir DEM milletvekiliyle sohbet ettiğini ve nisan başında bu heyetle görüşmeye açık olduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise sürecin hızlı bir şekilde çözülmesini istediğini belirterek PKK’nın mayıs başında Türkiye’nin doğusunda bir kongre düzenleyerek dağılmasını önerdi.
Candar, Bahçeli’nin geçmişte Öcalan’ı “terörist başı” olarak tanımlamasına karşın, son vakitlerde PKK’nın “kurucu lideri” olarak ifade ettiğine dikkat çekti. “Bütün bu olumsuz imajlara, tutuklamalara, yasaklara ve kayyum atamalarına rağmen bu iş bir yere doğru gidiyor” dedi.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Myanmar’daki Sarsıntılarda Can Kaybı 2 Bin 56’ya Yükseldi: Ülkede Ulusal Yas İlan Edildi