Romandan Standa: “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün”

Monday Arka Collective Stant Manifestosu

2019 yılında kurduğumuz Monday Arka Collective ile kişisel çalışmalarımızın yanı sıra, ortak düşünerek ortak olarak üretmekteyiz.

Yaklaşık bir yıl kadar önce yazar Murat Gülsoy ile yollarımız kesişti. Muharririn “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün” isimli kitabını basılmadan çok önce okuduk.

Kitabın arka kapağında şöyle diyor: “Geleceğin yok olmasıymış kıyamet, bunu anladığım anda geçmişin de yok olduğunu fark ettim. Ne de olsa gelecek geçmişin intikamını alırken onu ayakta meblağ. Oysa şimdi zaman akmıyor. Gelecek yok. Düşmanını kaybeden geçmiş de resen solup gidiyor. Vaktin durduğu, daima aynı günde, tahminen de daima aynı gecede devam eden hayat. Kıyamet sonrası o günde anıların belirsizleştiği, ömürle ölümün birbirine geçtiği, eşyanın anlamsızlaştığı bir dünya. Umudun tahminen de sadece zeytin ağacının kolunda, zeytin yaprağını çiğneyen bir kadının göbek kordonunda saklandığı bulutsu bir cihan. Tipler arasında salınan Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün’de Murat Gülsoy, geçmiş, şimdi ve geleceği beşerle insan dışının belirsiz çizgisinde dolaşarak ince ince işliyor”.

Burada ipuçlarını görebileceğiniz gibi, kitap sınırsız görsel imkanlar sunuyordu. Biz de müellifiyle iletişim ve etkileşim içerisinde olduğumuz bir sürecin sonunda kitabı yorumladığımız bir dizi çalışmayla bu sergiyi hazırladık.

Metnin kendisi dışında müellifin yorumları ilham kaynağı oldu zaman zaman ve hatta ürettiğimiz fotoğraflar sızdı kitaba bir noktadan sonra.

Sergide, yan yana ürettiğimiz, altar bir fotoğraf olarak hazırladığımız triptik bir çalışma yer alıyor. Yanı sıra kitaptaki “Acı” kısmındaki insanların nereye gittikleri sorusuna referansla, seçtiğimiz yerleri yapboz parçaları gibi bir araya getirdiğimiz bir dizi hazırladık. Son olarak ferdi üretimlerimiz var.

Tüm çalışmalarımızda birlikte düşünmenin ve üretmenin izlerini görebileceğinizi umuyoruz.

“Köln Radyosu, Türkiye’de sesini duyuramayanların da radyosuydu”