Suzan Somalı Sönmez – David Lynch’in neo-noir stili sineması “Wild at Heart”ı hatırlamayan yoktur! 1990’da ABD’de vizyona girdikten kısa bir süre sonra Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan ve ilerleyen yıllarda kült hâline gelen bu kara güldürü, uluslararası başarı kazanınca 1991 mayısında Türkiye’de de gösterime girmişti. Süper özgün müzikleri Angelo Badalamenti imzasını taşıyan sinemada kullanılan bir de müzik vardı ki, Beyoğlu Atlas Sineması’nı dolduran seyircilerin ağzına dolanmıştı bile!
Chris Isaak’le ilk tanışmamız böyle oldu. 1989 tarihli “Heart Shaped World” albümünde yer alan “Wicked Game” müziği, “Wild at Heart”ta kullanıldıktan sonra dünya genelinde popülerlik kazandı ve en unutulmaz müziklerden biri hâline geldi. Müziğin romantik ve melankolik yapısı Isaak’in karakteristik derin sesiyle birleşince, dinleyen herkesin üzerinde büyük bir etki yarattı ve geniş bir dinleyici kitlesi tarafından benimsenerek popüler kültürde önemli bir yer edindi.
Duygusal bağ
Chris Isaak, müzik mesleğine 1980’lerin başında adım attı. ‘85’te “Silvertone” albümüyle çıkış yapan, eşsiz vokal tonu ve melankolik müzik kelamlarıyla dikkat çeken müzisyen 1950’lere damgasını vuran rockabilly’nin gücünü, blues’un derinliğini ve pop müziğin melodi odaklı yapısını bir araya getiren özgün bir usule sahip. Bu eklektik yaklaşım, dinleyiciye nostaljik bir his verirken aynı zamanda çağdaş bir sound da sunuyor. Isaak’in yumuşak ve duygusal ses rengiyle yorumladığı müziklerinde melankoliyi ve romantizmi ifade eden sözler aşk, kayıp ve özlem temalarını sıkça işliyor ve ritmik yapısı temelde akustik ve elektrik gitarlarla desteklenen müzikler, dinleyiciyle duygusal bir bağ kurmasını sağlıyor.
“Blue Hotel”, “Somebody’s Crying”, “Baby Did a Bad, Bad Thing”, “Let Me Down Easy” ve “San Francisco Days” gibi hitleriyle tüm dünyada sağlam bir hayran kitlesi edinen, 13’üncü son stüdyo albümü “First Comes the Night”ı 2015’te piyasaya çıkaran ve sonraki yıllarda turnelere yük veren bu mükemmel şarkıcı ne mutlu ki, 31. İstanbul Caz Şenliği kapsamında bu kez İstanbul’da bir konser verecek. Isaak’ın klasikleşmiş müziklerini canlı olarak seslendireceği ve müzikseverlere kuşkusuz unutulmaz anlar yaşatacağı konser, yarın Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’da gerçekleşecek. 40 yıllık uzun soluklu mesleğine iki Grammy adaylığı, bir platin plak, 13 stüdyo albümü, 12 tekli, sayısız kapalı gişe konser ve birçok film müziği sığdıran, çağdaş müziğe yeni bir soluk getiren Chris Isaak’in canlı sahne performanslarının her zaman ilgi cazibeli olduğunu hatırlatarak, bu tecrübesi kaçırmamanızı tavsiye ederim!
13:14
