34,6457$% -0.02
36,5978€% 0.56
2.935,61%0,15
4.930,00%-0,38
19.717,00%-0,37
2.637,32%0,22
9.639,77%0,04
Sağlık Bakanı Memişoğlu: “Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz”
“Aile tabibine kendi nüfusundaki sağlık sorumluluğunu veriyoruz”
“Anne adaylarının normal doğuma teşvik edilmesi için çaba harcayacağız”
“Sezaryen konusundaki toplumsal talebi de değiştirmemiz gerekiyor”
ANKARA – Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz. Özel hastanelerde mevzuat açısından bazı değişikliklere ihtiyaç olduğunu görüyoruz” dedi.
Medya kuruluşlarının sağlık muhabirleriyle Bakanlıkta bir araya gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, planlanan çalışmalar hakkında bilgi vererek, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Toplantı öncesi kişisel e-posta adresini ve telefon numarasını sağlık muhabirleriyle paylaşan Bakan Memişoğlu, toplumun sağlık okuryazarlığı oranının artırılmasında medya mensuplarının üstlendiği misyonun çok önemli olduğunu belirterek, “Biz sizleri sağlıkçı olarak kabul ediyoruz. Biz, sağlık muhabirlerini sağlık ordusunun bir neferi olarak görüyoruz ve temelinde sağlık okuryazarlığını, sıhhatin toplumsal olarak gelişimini, aynı zamanda bu husustaki sıhhatin bilgilerini sizler vasıtasıyla bütün toplum öğreniyor. Emeğiniz çok büyük. Hepinize teşekkür ediyorum çünkü sahada olan sizlersiniz. Sizin yaptığınız haberler çok kişiyi etkiliyor. Öyle olunca da hem toplumun sıhhatinin gelişimini hem de bizim daha da gelişimimizi sağlıyorsunuz. Başta size teşekkür ediyorum. Bizler hepimiz bu millete, topluma hizmet eden insanlarız. Emelimiz daha iyi sağlık sistemi kurmak, daha iyi bir ülke oluşturmak. Onun için de elimizden geleni yapıyoruz. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğündeyken de sağlık muhabiri arkadaşlarımızla her zaman bağlantıya açık olduk. Bu konuda elimizden geldiğince Bakanlıkta da aynı açık ve şeffaf bağlantısı kurmak isteriz. Maalesef bazen dezenformasyon oluyor, yanlış algılar oluyor. İyi bir iletişim, iyi bir haberleşme yolu kurmak muhakkak bizim için değerli. Sizler bizim için kıymetlisiniz. Biz sizi medyadaki sağlık elçileri olarak görüyoruz. Onun için her konuda her zaman iletişim halinde olmayı isteriz” diye konuştu.
“Yaklaşımımız: Önce insan, insanın iyiliği”
Bakan Memişoğlu şunları söyledi:
“Türkiye de dahil insanlara ‘Mutluluğun olmazsa olmazı en çok nedir?’ diye sorduklarında ilk parametre sağlık. Biliyorsunuz, yani yüzde 65-70 üzerinde insanlar, olmazsa olmazı sağlık olarak tanımlıyorlar hayatlarında. Onun için biz de bu mutluluk kaynağının sağlık olduğunun şuuruyla hareket etmek zorundayız. İnsan hayatıyla alakalıyız. İnsanın rengine, cinsine, fikrine bakmıyoruz sağlık hizmeti sunarken, herkese eşit ve insan olduğu için hizmet ediyoruz. Yaklaşımımız: Önce insan, insanın uygunluğu diyoruz, toplumun düzgünlüğü diyoruz, medeniyetin düzgünlüğü diyoruz ve dünyanın uygunluğu diyoruz. Bugün maalesef dünya biraz kötülük medeniyetinin, berbatlığın hakim olduğu, birbirlerini insanların katlettiği, naklen yayınlarda 45 bin kişinin öldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Biz iyilik tarafı olarak bunu düzeltmek için daha çok çalışmamız, birlikte hareket etmemiz, iyi tarafın bir arada hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Onun için sıhhatle ilgili de daha uygununu nasıl yaparız konusunda çalışıyoruz. Daima bir arada daha düzgününü yapacağız.”
“Topluma bunların ziyanlarını anlatmamız gerekiyor”
Bakan Memişoğlu, önceliğinin kollayıcı hekimlik olduğunu ve bunun birinci basamak olduğunu belirtti. İnsanların hasta olmadan, sağlığını kaybetmeden kendisine bakmasının ve bedenine bakmasının, sağlıklı kalmasının idaresini oluşturmak zorunda olduklarını bildiren Bakan Memişoğlu, “Yani bu konuda sağlığı kaybetmeden Sağlık Bakanlığı olarak çalışmamız lazım. Biz hastalık bakanlığı değiliz diyoruz daima. Biz sağlık bakanlığıysak önce esirgeyici hekimliği, hami sağlık kültürünü insanlara öğretmemiz lazım. Burada önemli sağlık çalışanı sizlersiniz. Çünkü toplumun sağlık okuryazarlığını artıracak haberleri yapacak ve onları bilinçlendirecek sizlersiniz. Biz bunları üretirken veya bunları desteklerken sizlerin yardımı olmadan toplumun sağlık okuryazarlığı oranını artırmayı veya sıhhatle ilgili kendilerine bakması gerektiğini öğretemeyiz. Onun için bu sorumluluk sadece bizde değil, sizlerde de var çünkü bugün baktığımız zaman Türkiye’nin en büyük meselelerinin obezite, kilo olduğunu görüyoruz, bağımlılık olduğunu görüyoruz. Bu sadece sigara, madde bağımlılığı değil. Bugün en önemli bağımlılıklardan bir adedinin dijital bağımlılık olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sigara akciğer kanserinden KOAH’a kadar her türlü hastalığa etki eden bir madde”
Türkiye’de sigara kullanım oranının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Bakan Memişoğlu, “Sigara akciğer kanserinden KOAH’a kadar her türlü hastalığa etki eden bir madde. Bu nedenle bizlerin topluma bunların ziyanlarını anlatmamız gerekiyor” dedi.
“Türkiye’nin yenilenebilir dediğimiz nüfusunun azalmaması gerekiyor”
Doğurkanlık oranına değinen Memişoğlu, “Bunun yanında doğurganlık oranı diyoruz, toplum eleştiriyor bazen, ‘Bize neden karışıyorsunuz’ diye ama baktığınız zaman çocuksuz olmaz. Ailede kardeş de önemli. İnsan kardeşle gelişiyor. Paylaşıyorsunuz, mücadele ediyorsunuz, birbirinizi destekliyorsunuz. Lakin biz bu konuda sadece kardeş tarafından bakmıyoruz. Bir de Türkiye’nin yenilenebilir dediğimiz nüfusunun azalmaması gerekiyor. Nüfus artış hızı 1,5 demek bu nüfusun azaldığı, yaşlanmasını bırakın azaldığı demek. Bu konuda toplumu bilinçlendirmemiz lazım. Normal Doğum Eylem Planı hazırladık, biliyorsunuz. Ama bunu topluma anlatmamız gerekiyor. Tabibinden, hastasına, gebesinden, aile bütününe işin normalinin doğum olduğunu, başkasının ameliyat olduğunu daima birlikte anlatmamız gerekiyor. İşte bu tür özellikle gözetici dediğimiz, hastalanmadan sağlığı koruyacak siyasetlerimizin sizler tarafından da desteklenmesini ve çok fazla topluma bu konuda mesaj verilmesini arzu ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Biz aile doktorlarına güveniyoruz, gelirlerinin de artacağını biliyoruz”
Aile hekimliğini destekleyeceklerini söyleyen Bakan Memişoğlu, “Çünkü aile hekimliği toplumun ilk başvuracağı ve en yakınındaki sağlık elçimiz, sağlık hizmeti sunduğumuz kapı. Onun için de aile hekimlikleriyle ilgili bir mevzuat, yönetmelik değişikliği yaptık. Bunun yanında 2025 yılında yaklaşık bin tane hedefimiz yeni Aile Sağlığı Merkezi yapmak, onlara kurumsal kimlikle daha iyi hizmet verecek altyapı oluşturmak. Sağlıklı Hayat Merkezi hedefimiz de var, 100’ün üzerinde yapmak istiyoruz 2025 yılında. Gözetici hekimlik, temel sıhhatin en önemli ögesidir. Mevzuatla ilgili de bazen dezenformasyon olabiliyor, yanlış algılar da olabiliyor. Burada şunu söylüyoruz, aile doktoruna kayıtlı nüfusu 3 bin 500’e düşürerek tabibin kendisine kayıtlı kişilerin sıhhatle ilgili bütün parametrelerini takip etmesini, özellikle yaşlı grubu, şeker hastası, tansiyon hastası gibi kümeleri takip etmesini istiyoruz. Yanlış anlaşılma olmasın, biz aile doktorlarının maaşlarını kesmiyoruz. Biz aile doktorlarına kendi nüfusunun sağlığına göre daha çok teşvik vermeye çalışıyoruz. Kendi nüfusunun hastalanmamasının temininde etkin rol almasını istiyoruz. Bu nedenle de biz kendisiyle kıyaslıyoruz aile doktorunu. Eğer nüfusu, kendi sorumlu olduğu nüfusu bir önceki periyoda göre daha sağlıklıysa bunu aile tabibinin başarısı olarak görüyoruz çünkü kendi sorumlu olduğu bölgedeki insanlar, kendilerine bakarsa, hastalanmazsa bunu sağlayacak kişinin aile doktoru olduğunu görüyoruz ve kişinin kendi sorumluluğunun olduğunu biliyoruz. Onun için bu konuda biz aile tabiplerine güveniyoruz, gelirlerinin de artacağını biliyoruz. Çalışan ve çalışmayan arasındaki farkın da net olmasını istiyoruz. Onun için teşvik vereceğiz, ilave vereceğiz, ücret vereceğiz aile doktorlarına. Bu konuda dezenformasyon olmasını arzu etmiyoruz” diye konuştu.
“Randevu konusunda bazı branşlarda sıkıntılar olduğunu biliyoruz, bunları en kısa zamanda çözeceğiz”
Bakan Memişoğlu, “Randevu konusunda bazı branşlarda sıkıntılar olduğunu biliyoruz, bunları en kısa zamanda çözeceğiz. Bugün yeni atama ve yer değiştirme yönetmeliği (Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) yayımladık. Biliyorsunuz Türkiye’de doktor dağılımında 2002 yılında en gelişmiş bölge ile gelişmemiş bölge arasında yedi kat fark vardı. Gelişmiş bölgelerimizde yedi kat fazla sağlık personeli vardı. Şu anda 2,5 kat farka düşürdük. Bunu daha aza düşürmek için böyle bir yönetmelik yayımladık” ifadelerine yer verdi.
“Bakanlığımızın hizmetlerini eksiksiz check-up yapıyoruz”
“Sağlık bilimini de, bilgisini de üretmek istiyoruz”
Özellikle sağlık turizmi konusunda biraz daha etkin olmak için Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketini yeniden yapılandırıp, daha etkin hale getirerek sağlık hizmetlerini büyütmeyi amaçladıklarını ifade eden Memişoğlu, “Sağlık hizmetinde özellikle kamu tarafının biraz daha gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz bu konuda. Hami ve temel sağlık hizmetlerinin yanında benim en önemsediğim şey, bu konuda sizin dayanağınızı de istiyoruz çünkü bu konuda kat etmemiz gereken çok uzun bir yol var, yapmamız gereken işler var, biz sadece sağlık hizmetini sunan, sağlık hizmetini iyi yapan bir ülke olmak istemiyoruz, biz sağlık hizmetini sunarken sağlık bilimini de bilgisini de üretmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Bir buçuk milyon sağlık çalışanlarımızın hakkını yememesini istiyorum”
“Türkiye’nin sağlık çalışanları özellikle tabip grubu gerçekten dünyanın medar-ı iftiharı olarak görülüyor” diyen Memişoğlu, “Bunun da toplum tarafından bilinmesi lazım. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Sağlık hizmetleri son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inanılmaz gelişti ve dünyada Covid-19’da gördük, depremde de gördük ki sizler sağlık hizmetlerinin dünyaya rol model olan bir ülkesinde yaşıyorsunuz. Bunu yapan sağlık çalışanları ve doktor grubu, sağlık sistemimiz. Çok istisnai insanlıktan nasibini almamışların, üstelik de yakalanarak cezaevinde olanların, bunu bir buçuk milyon sağlık çalışanlarımızın hakkını yememesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Bebek vefatlarında bin canlı doğumda 35’lerden 7,1’e düşürülmüş İstanbul için, Türkiye için 9,2’ye düşürülmüş”
Bebek vefatlarında bin canlı doğumda 35’lerden 7,1’e düşürülmüş İstanbul için, Türkiye için 9,2’ye düşürüldüğüne dikkat çeken Bakan Memişoğlu, “Prematüre 37 haftanın altında doğan bebeklerimizin yaşam talihi yüzde 95’in üzerinde çıkartılmış bir sağlık sisteminden, sağlık çalışanlarından bahsediyoruz. Yaşam müddetini 78 yaşına çıkartmış bir sağlık sisteminden, sağlık çalışanlarından bahsediyoruz. Bunun kötülenmesine veya birkaç tane nasipsiz sebebiyle örselenmesine daima bir arada izin vermememiz lazım. Birkaç kişinin kusuru, caniliği bu kadar büyük hizmetleri, Avrupa ile dünyadan daha iyi olan hizmetleri ve çalışanları töhmet altında bırakmaması gerekir. Bunu başaracak sizlersiniz, bizleriz, sorumluluk sahibi insanlar” dedi.
“Ben sahayı dolaşıyorum 4 ayda 28 ile gittim” diyen Bakan Memişoğlu, “Sahadaki arkadaşlarımızın, sağlık sistemindeki çalışanlarımızın, üniversite dahil, özel sektörü dahil problemleri dinledik, toplantı yaptık, yerinde gördük. Genel anlamda arkadaşlarımızın taleplerini aldık çünkü sonuçta biz onlar için de buradayız. Onlarla hizmet sunmak, onlara destek vermek, onlarla birlikte çalışmak için buradayız, sıkıntıları yerinde tespit ederek daha etkin çözmeye çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.
Bakan Memişoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Bunu özellikle takip etmenizi ve bilim insanlarımızı motive etmenizi istiyorum sizden çünkü üretmemiz lazım. Üretmemiz için de bilim insanlarını, finansı ve devleti bir araya getirmemiz lazım. Bakın, bilim yapmayacağız sadece, bilim üretmemiz gerekir. Bilim gereci üretmemiz gerekir, ilaç üretmemiz gerekir. Onun için biz TÜSEB’i bu konuda bu ekosistemi oluşturacak şekilde dizayn ediyoruz. Üreten sağlık demek, temelinde gelecekteki 10 sene sonraki, 20 sene sonraki sağlık ekosisteminin en önemli parçası olsun istiyoruz. USHAŞ’ı da yeniden yapılandırıyoruz. Bu iki konu bizim için önemli. Nasıl temel sağlık ve kollayıcı sağlık diyorsak en az onun kadar da üreten sağlık ve sağlık teknolojisini, bilimini Türkiye’de üretir hale getirmemiz gerekir.”
“İnsan sağlığına yararı olacak her türlü uygulamayı yapılabilir hale getirmek için uğraşıyoruz”
“Uygulamalar aile hekimliği sistemini daha etkin hale getirecek”
“Aile tabibine kendi nüfusundaki sağlık sorumluluğunu veriyoruz”
‘İlaç yazamıyoruz’ biçimindeki dezenformasyonlara da cevap veren Memişoğlu, “Bir dönem içinde kendi hasta grubuna yazılan ilaç miktarı, önceki devirde yazılan ilaç miktarı ile aynıysa veya daha azsa aile doktoruna teşvik veriyoruz. Bir dönem önceye kıyasla kayıtlı nüfusun hastaneye gidiş sayısı aynıysa veya daha azsa bu aile tabibinin o nüfusu daha sağlıklı hale getirdiği anlamına gelir. Bu noktada teşvik ve ek ödeme veriyoruz. Üstelik bu teşviki iki kat artırdık. Aile doktoruna kendi nüfusundaki sağlık sorumluluğunu veriyoruz. Nüfusunu sağlıklı tutan aile doktorları başarılı olmuş demektir. Hiçbir tabibin tedavi işleyişine müdahale etmeyiz ve ilaç yazmasına engel olmayız. ‘Biz ilaç yazamıyoruz, Bakanlık yasakladı’ deme niyetinin beğenilen olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
“Kamu hastaneleri ve sağlık turizmiyle ilgili çalışmalarımız devam edecek”
Ekim ayından bu yana İl Sağlık Müdürleri, İlçe Sağlık Müdürleri ve başhekimleri belli parametrelerle takip ettiklerini ifade eden Bakan Memişoğlu, “Çalışan memnuniyeti, hasta memnuniyeti, müracaat oranları mevzularını elektronik sistem üzerinden kıymetlendiriyoruz. Yöneticileri bir önceki periyoda göre kıyaslıyor, başarı endekslerini ölçüyoruz. Bu endeksleri kendileri de görebiliyor. Kamu hastaneleri ve sağlık turizmiyle ilgili çalışmalarımız devam edecek. Bazı mevzuat değişiklikleri yapacağız” dedi.
“Birçok konu doğurganlık oranını etkiliyor”
Sezaryenin bir ameliyat yöntemi olduğunun ve bu konuda toplumu bilgilendirmeye devam edeceklerinin altını çizen Memişoğlu, “Sosyoekonomik nedenler, kentleşmenin etkileri ve ailenin küçülmesi gibi öne çıkan birçok konu doğurganlık oranını etkiliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birlikte daima bir arada bu konuyla mücadele ediyoruz. Primer sezaryen oranı Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı bilgiye göre 10 doğumdan sadece bir veya ikisinde olabilir. Ancak bizim primer sezaryen oranımız her iki doğumdan birinde olacak şekilde. Toplum sezaryeni bir doğum hali olarak algılıyor” diye konuştu.
“Sezaryen konusundaki toplumsal talebi de değiştirmemiz gerekiyor”
Ebelerin etkinliğini artıracak bir mevzuat çalışması olduğunu açıklayan Memişoğlu, “Annenin bu duygusal döneminde anneyi doğuma hazırlaması gereken kişi ebedir. Ebelerin etkinliğini artıracak bir mevzuat çalışmamız da var. Bu hafta veya önümüzdeki hafta yayımlanacaktır. Ebelerin etkin olmasını istiyoruz. Gebeliğin özellikle son üç ayında, annelik hissinin daha yoğun yaşanmaya başladığı basamakta, ebelerin hamileleri doğuma hazırlamalarını istiyoruz. Sadece anne değil bebek açısından da normal doğumun önemli faydaları olduğunu söylüyoruz. Doğurganlık oranı ile ilgili Bakanlıklar olarak elimizden geleni yapıyoruz. Biliyorsunuz annelerin izin sayıları artırıldı. Ücretsiz müsaadeler kaldırılarak ücretli izin haline getirildi. Bunlarla ilgili çalışmalar devam ediyor. Annelere ve anne adaylarına doğumun fizyolojik bir olay olduğunu anlatmak için daima birlikte çaba harcamalıyız. Sezaryen konusundaki toplumsal talebi de değiştirmemiz gerekiyor. Sezaryenin bir ameliyat olduğunu, doğum biçimi olmadığını topluma anlatmamız lazım. Tıbbi olarak on doğumdan bir veya ikisinde ameliyat gerekebilir. Sekizinde ameliyat gerekmeyen fizyolojik bir olayda, birçok doğum sezaryenle gerçekleşiyorsa bu alanda bir sıkıntı var demektir” ifadelerini kulladı.
“Normal doğum konusundaki önyargıları değiştirmemiz gerekiyor”
Normal doğumu bütünsel olarak destekleyecek birçok parametreyi kullanmak zorunda olduklarını aktaran Memişoğlu, “Hastaneler, tabipler, anne adayları ve toplum ölçeğinde değerlendirmeler yaparak normal doğum konusundaki ön yargıları değiştirmemiz gerekiyor. Burada en duygusal olan anneler. Eğer anneleri iyi hazırlarsak, annelerin doğumla ilgili hamasetini artırırsak bu sorunların çözüleceğini düşünüyorum. Primer sezaryen oranının yüzde 20’nin üzerine çıktığı hastanelerle ilgili daha çok çalışacağız” dedi.
“Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz”
Özel hastaneler mevzuatını tamamen yenileyeceklerini açıklayan Memişoğlu, “Özel hastanelerde mevzuat açısından bazı değişikliklere ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Kamu hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel hastanelerin tamamı aynı standartta hizmet vermek zorunda. Aynı bilimsel çalışma ile aynı şekilde tedavi etmek zorunda. Özel hastanelerde çok iyi örnekler, dünya çapında yapılan ameliyatlar var” diye konuştu.
“Anne adaylarının normal doğuma teşvik edilmesi için çaba harcayacağız”
Sezaryen oranları noktasında özel ve kamu ayrımı yapmadıklarını ifaden Bakan Memişoğlu, “Primer sezaryen oranları ile ilgili incelemelerimiz doğrultusunda 2025’te daha etkin olacak, anne adaylarının normal doğuma teşvik edilmesi için çaba harcayacağız. Ebelerle ilgili teşvik edici ögeler da getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye sağlık alanındaki üretimin ortağı”
Bakanlıkta Türk bilim insanı Dr. Özlem Türeci ile de görüştüğünü belirten Bakan Memişoğlu, “Biz bu ülkede bilim insanını destekleyeceğiz. 10. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda yurt dışında çalışmış çok başarılı bilim insanlarıyla toplantı yaptım. Onlar buraya gelecekler. Yabancı yatırımcılara da buraya gelmelerini ve yatırım yapmalarını söylüyorum. Türkiye bir sağlık pazarı değil artık, Türkiye sağlık alanındaki üretimin ortağı. TÜSEB ile birlikte çalışıyoruz. Yabancı olup Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen veya Türk olup yurt dışında yatırım yapmak isteyen herkesi en iyi şekilde destekleyeceğiz. Bilimden bilim üretecek, sağlık alanında üretim yapacak, katma kıymet oluşturacak herkesi destekleyeceğiz. Bilimden bilim üreterek finansal gelir elde edebilecek bir yapıyı oluşturacağız. Bilim yapmak değil bilim üretmekten bahsediyorum. Yeni bir söz söyleyeceğim, yeni bir şey üreteceğim, yeni bir şey buldum, savım var diyen herkesi yurt içi ve yurt dışında en iyi şekilde destekleyeceğiz” şeklinde konuştu.
“Hekimlik duygu ve adanmışlık mesleği”
Hastasına sahip çıkan, onun kederiyle dertlenen, empati kuran tüm doktorların gerisinde olduğunu belirten Bakan Memişoğlu, “Biz hekimler değerli ve hassas insanlarız. Çok çaba harcayarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Sonra da hayatımız boyunca 24 saat insanların yeterliliği için uğraşıyoruz ve onlara karşı bir adanmışlığımız var. Bu meslek sırf materyalist bir meslek değil; manevi tarafı, hazzı, empati hissini geliştirme zorunluluğu da var. Başkasının sıkıntısıyla dertlenen bir yapımız var. Sanat yapıyoruz temelinde. Doktorlarımızın değerli olmasını istiyorum, onlar da kendilerini değerli hissetmek istiyor. Biz iyi hekimlik yapan doktorlarımıza sahip çıkacağız. Hastasına sahip çıkan, adanmışlık duygusu olan her doktorun ardında duracağım. Bir bakan olarak söylüyorum: İkinci ve üçüncü basamakta hastaya bakmak için değil, tedavi etmek ve hastayı sahiplenmek için çalışan doktorların ardında duracağız. Hastaya bakmak için değil, tedavi etmek ve sahiplenmek için hekimlik yapacağız. Çok net söylüyorum. Hastasına sahip çıkan, onun sıkıntısıyla dertlenen, empati kuran tüm doktorlarımızın gerisindeyim. Doktorlar çok değerli. Hekimlik duygu ve adanmışlık mesleği” diye konuştu.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ayrıca aile diş hekimliği konusunda üç ilde pilot uygulama yapıldığını, göz ve plastik cerrahi gibi bazı branşlardaki badireleri gidermek için çalışma yürütüleceğini ifade etti.
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Savcı Yavuz Engin’den ‘Yenidoğan’ Çetesinin Avukatına İskender Büyük Repliğiyle Cevap
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.