Sahipsizler’de Azize İçin Zor Günler Kapıda! “Çocukların Haline İçim Gitti”

Yönetmen koltuğunda Cem Karcı’nın oturduğu, senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler, 13 Kasım Çarşamba akşamı ilk kısmıyla izleyici karşısına çıktı. Dizide; hayatın gerçeklerinden uzak büyüyen 6 kardeşin kimsesiz kalışı ve verdikleri yaşam gayreti dikkat çekti.

RIFAT VE BALA’NIN GİZLİ HAYATI

Sahipsizler ilk bölümde; Samet, “kasabaya gitme sırası bende” diyerek bütün kardeşlerini uyandırırken; Bala ve Rıfat, çocuklarının yanına gelip onların cümbüşüne katıldı.

Samet, kahvaltı sonrası babasıyla gizlenip kasabaya inerken; Rıfat, ticaretini yaptığı ballar için Aslan ağabey dediği Cevdet’i aradı. İkili, 2 hafta sonra görüşmek için sözleştiler.

“BUNDAN BÖYLE ANNE SENSİN AZİZE”

Samet ve Rıfat, eve geldikten sonra Azize’nin doğum gününü kutladılar. Mumları üflerken ailesiyle daima bir arada kalmayı dileyen Azize, gece zillerin çalmasıyla endişeye kapıldı.

Tüm çocukları tek tek sığınağa indiren Bala, Cemo ve Azize’ye düşmanları Yavuz’un geldiğini ifade etti. Sığınağın kapağını kapatırken de Azize’ye “Bundan böyle anne sensin” deyip gitti.

YAVUZ’UN İNTİKAMI

Çocuklar sığınakta gözyaşlarına boğulurken; Yavuz da dövdürdüğü Rıfat’a “Çok akıllıyım sandın değil mi? Bala’yı yanına alıp, öldün gibi gösterince kimse seni bulamaz sandın” dedi.

Ona Bala’nın daima kendisini sevdiğini söyleyen Rıfat, geçmişte Yavuz’un ikisini ayırdığı anları hatırladı. Tam o sırada Bala gelip “İki cihanda da Rıfat’ın karısıyım. O beni senin cehenneminden kurtarıp benim cennetim oldu” dedi. Bunun üzerine iyice sonlanan Yavuz ise Bala’nın gözü önünde Rıfat’ı öldürdü. Ardından da Bala’yı vurdu.

Çocuklar duydukları iki el silah sesiyle iyice korkarken; Cemo ve Zeliha, sığınağın kapağını kırıp dışarı çıktı. Azize ise onların peşinden gidip Fidan’ı “Sakın çocukları salma, kutudan parayı al” diye tembihledi.

O sırada Yavuz, Bala ve Rıfat’ın bir aile kurduğunu öğrenirken; Azize de Cemo ve Zeliha’yı “Kardeşlerinizi düşüneceksiniz” diyerek geri döndürdü.

KARDEŞLER, İSTANBUL’A GİTTİ

6 kardeş ormanın içinde karanlıkta kaçarken; Fidan cebindeki parayı düşürdü. Yavuz ve adamları ise onların peşine düştü.

Yolun kenarında bekleyen 6 kardeşten Samet, polise gitmek isterken; Azize de “Eğer öyle yaparsak Cemo’yu bizden alırlar” dedi.

Azize, kardeşlerini hiçbir zaman bırakmayacağını söylerken; Fidan’ın parayı düşürdüğü ortaya çıktı.

Bu durumda ne yapacağını bilemeyen Azize, Samet’in “Gidebileceğimiz biri var. Aslan ağabey İstanbul’da. Bizim ballar da oraya gidiyor” dedi.

AZİZE’DEN KARDEŞLERİNE: SİZİ ASLA BIRAKMAM

Bunu doğrulayan Cemo da ablasına gitmeleri gerektiğini söylerken Zeliha dışında tüm çocuklar kamyonun kasasına bindi.

Sevdiği çocuk ve kardeşleri arasında kalan Zeliha, zor da olsa kamyona yetişti ve kardeşlerine ulaştı.

Azize, kardeşlerine “Üzülmeyin, ağlamayın, geçecek diyemeyeceğim. Çünkü geçmeyecek. Ağlayın, yasınızı tutun. Ama şunu asla unutmayın; ben sizi asla bırakmam. Biz ayrı düşersek her şey biter” dedi. Tüm çocuklar birbirlerine sarılırken; Balım ve Samet açlığa dayanamayıp kamyondaki elmalardan yedi.

Çocuklar İstanbul’a giderken; Kılıç ailesi üyelerinden Haşmet ise önce eşi, ardından kardeşi ve yeğenine eziyet etti. Annesine ilaç arayan ve amcası Cevdet’ten yardım isteyen Yusuf, babasına engel olmak için apartmana gelse de başarılı olamadı.

İLK GECE CAMİDE KALDILAR

O sırada çocuklar da İstanbul’da oradan oraya yürürken; sokaktaki giysi kumbarasından kıyafet alıp giydiler. Gece nerede kalacaklarını düşünen çocuklar, gördükleri bir mescide sığındı.

Camide anne ve babaları için dua eden çocuklar sonra uyuyakaldı. Ağabeyleri ve ablaları uyuduğu sırada mikrofonu eline alan Balım, “Telli turnam” türküsünü söylerken; imam geldi. Çocuklara yardım edeceğini gerekirse polise haber vereceğini söyledi. Ancak Azize ve kardeşleri, polis lafını duyunca hemen oradan uzaklaştı.

Aynı anlarda Haşmet, küs olduğu ağabeyi Cevdet’in kendi eşi için ilaç bulduğunu öğrenip küplere bindi.

Ertesi sabah bir şekilde Aslan ağabey diye bildikleri kişiyi bulmak için doğru mahalleye giden çocuklar; ismi yanlış bildikleri için aradıklarını bulamadı.

AZİZE VE KARDEŞLERİ, YUSUF’LA TANIŞTI

Ardından hayatlarında ilk kez deniz gören çocuklar heyecanlanırken; hepsi çok acıktı. Onlara yemek bulmaya çalışan Cemo ise mahalledeki dönercinin kedilere bıraktığı kapları gözyaşları içinde almak zorunda kaldı.

O sırada çocuklar çok acıkınca son parayla simit almaya karar veren Azize, Zeliha’yı yolladı. Simitçi paranın yetmeyeceğini söyleyip onları azarlayınca Azize ve Fidan oraya koştu. Simitçiyi gören Yusuf ise o sırada Azize ve kardeşlerine yardım etti. Ancak Cemo, Yusuf’u görünce sonlanıp ona saldırdı.

ANNELERİNDEN YADİGAR BİLEZİK GİTTİ

Yusuf oradan uzaklaşırken; Azize, Cemo ve kardeşleri de buldukları döneri yedi. Kardeşler gece çöpün kenarında yatarken; Azize’nin kolundaki bileziği gören Emrah onları emlakçı olduğunu söyleyip bir eve götürdü. Kirayı ödeyene kadar onlardan bir teminat istediğini söyleyen Emrah, Azize’nin annesinden yadigar bileziği aldı.

Mutfakta makarna bulan çocuklar, onu pişirip yerken evin gerçek sahipleri geldi. Azize ve kardeşleri yeniden sokakta kalırken; Yusuf duruma müdahale etti ve Emrah’ın yalan söylediği ortaya çıktı.

BALIM DA ACI GERÇEĞİ ÖĞRENDİ

Onlara yardım eli uzatan Yusuf, kalacak bir yer ayarlayacağını ifade etti. Onları apartmanın bodrumuna götüren Yusuf, “Bu geceyi burada geçirin, yarın bir devasına bakarız” dedi.

Tüm bunlar olurken Yavuz da annesinin yanına gidip Rıfat ve Bala’yı öldürdüğünü söyledi. Ancak annesi, torunu Azize’yi istediğini söyleyip onu evden kovdu. Böylece Azize’nin gerçek babasının Yavuz olduğu ortaya çıktı. Çocukların İstanbul’a geldiğini öğrenen Yavuz, hemen peşlerine düştü.

Bu sırada bodrumda kalmak istemediği için isyan eden Fidan, “Bizim anne babamız öldü, dayanamıyorum artık ben” deyince Balım şoke oldu. Annesi ve babasının öldüğünü öğrenip yıkılan Balım, ablası Azize’ye “Sen sakın bizi bırakma” deyip sarıldı.

Kardeşlerin başına gelen türlü kötülüklere sosyal medyadan yorum yağdı.

“Çocukların haline içim gitti”
“Yıktı geçti herkesi”
“Güzel dizi ama insan bir kötü oluyor”
“Ah Balım yaktın içimi”
“Son vakitlerde izlediğim en ilginç ve heyecan verici bir dizi”
“Çok gerçek bir hikaye”
“Hayat ne yazık ki bizim bildiğimizden daha kötü”