Sahipsizler’de Azize’ye Haşmet Sürprizi! “Başına Büyük Kaygılar Açılacak Belli Oldu”

Başrollerini Hazal Subaşı, Kaan Mirac Sezen, Doğa Bayram, Ece Bağcı, Umut Kaplıca ve Züleyha Yıldız‘ın paylaştığı Sahipsizler‘in 3. kısmında; Azize ve kardeşleri için yeni bir periyodun başlaması dikkat çekti.

KARDEŞLER DAĞILDI

Sahipsizler son bölümde; Vedat’ı arayan Azize, telefondakinin Yavuz olduğunu anlayınca koşarak uzaklaştı.

O sırada Zeliha ile kavgaya tutuşan Fidan, “Senin yüzünden buldular bizi” derken; Samet ona karşı çıktı. Gözyaşlarına boğulan Zeliha ise “Keşke ben ölseydim” dedi. Şaşıran Yusuf da onlara sakin olmalarını söyledi.

Polisten kaçan Cemo ise Cevdet’in dükkanına sığındı. Emrah’ın bileziklerini çaldığını söyleyen Cemo, onun polise gitme teklifini kabul etmedi.

AZİZE’NİN BÜYÜK KORKUSU

Apartmana dönen Azize ise kardeşlerini bulamayınca dehşetten Süheyla’nın kapısını çaldı. Cevap alamayınca çığlık çığlığa kardeşlerini arayan Azize, ilk Cemo’yu buldu.

Ardından kızları ve Samet’i bulan Azize ve Cemo, Balım’ı sorarken; Samet yangını fark etti. Oraya doğru koşan Samet, “Babam kaybolursanız ‘ateş yakın’ demişti. Balım orada” dedi.

BALIM TEHLİKEDE

Çocuklar camda Balım’ın oyuncağını görip iyice korkarken Cemo, alevlerin arasına daldı. Cemo yanan evde Balım’ı ararken; Yusuf ve Haşmet de kalabalığı görüp geldi.

Kardeşini bulan Cemo, onu kucaklayıp çıkmaya çalışırken kapı kapandı. Cemo, ne yapacağını bilemezken; Azize de dışarıda “Yapamadım, kardeşlerimi koruyamadım” diye gözyaşlarına boğuldu.

CEMO VE YUSUF BALIM’I KURTARDI

O sırada içeri giren Yusuf, Cemo ve Balım’a ulaştı. Balım’ı battaniyeye sarıp dışarı çıkaran Yusuf, onun iyi olduğunu söyledi.

Balım, ablalarına “Neden bu kadar geç kaldınız” derken; Cemo da içeriden çıktı.

Yusuf’a korktuğu için tokat atan Haşmet, oğlunu da alıp eve gitti. O sırada annesi de gelininin kömürlükte bir şeyler sakladığını söyledi. Hudutla içeri koşan Haşmet, “Kim kalıyor burada” derken; Yusuf, babasına kimsenin bir suçu olmadığını söyledi.

“SAKLANMAMIZ LAZIM”

Çocuklar yangın sonrası ne yapacağını bilemezken; Azize “Yavuz… İstanbul’da olduğumuzu biliyor. Sokakta kalamayız, saklanmamız lazım” dedi.

Kömürlüğe dönen Azize ve kardeşleri, Kılıç ailesini karşısında görünce şoke oldu. Haşmet, Yusuf’a “Bu kız senin sevgilin değil mi?” diye sorunca Cemo da sonlanıp ona saldırdı.

HAŞMET, AZİZE VE KARDEŞLERİNİ KOVDU

O anlarda Yusuf, çocukların sokakta kaldığını ve yardım etmek istediğini söyledi. Haşmet daha da sonlanırken; “Bu evde kimin lafı geçiyor hatırlayacaksınız. Ne bakıyorsun oğlum, ne yapacağım sarılacak mıyım sana?” dedi.

Bunu hayatında bir gün bile beklemediğini söyleyen Yusuf ise amcası olsa çocuklara merhamet edeceğini ifade etti.

YİNE SOKAKTA KALDILAR

Çocuklar yeniden sokakta kalırken; Azize, kardeşlerine Yavuz’un Vedat’a ulaştığını “Onu bulduysa Arslan ağabeye de ulaşmıştır. Yani artık yalnızız” diye anlattı.

HAŞMET’İN YENİ KİRACILARI

Haşmet, oğlu Yusuf’u ararken; boş bir dükkan bulup sığınan çocukları gördü. Vicdanının rahat etmediğini belirten Haşmet, onlara apartmanda kalabileceklerini “Size bahçe katını kiralayalım” diye söyledi.

Aynı anlarda Yavuz da Azize ve kardeşlerinin fotoğrafını kağıt toplayan çocuklara dağıtıp onları bulmasını istedi.

Çocukları kömürlüğe geri getiren Haşmet, “Size burayı 10 bin TL’ye kiraya vereyim” deyince; Azize ve kardeşleri itiraz etti. Bunun üzerine Haşmet de “3 güne yarım kira depozito getirin. Ay sonu da iki kira getirirsiniz. Burası aile apartmanı ama ona göre” ifadelerini kullandı.

Yusuf’u dükkanda bulan Haşmet, “Sana bir sürprizim var” deyip onu eve getirdi.

O sırada Yavuz’un annesi de odasındaki boş beşiğe bakıp “Azize bu beşikte hiç yatmadı. Ama onun çocuğu bu yatakta yatacak. Ben o günü görmeden ölmeyeceğim. O kız gelecek, annesinin günahını ödeyecek” diye intikam yemini etti.

“BİZİ DÖRT KARDEŞ BİLECEKLER”

Babasının balkona kapattığı annesi Süheyla’yı içeri alan Yusuf, eve dönünce “Sağ ol baba” dedi. Sonra kömürlüğe inen Yusuf, “Balım için yoğurt getirdim, Cemo için de pantolon” dedi.

Onu içeri davet eden Azize ise “Peşimizde kanlılarımız var ama bu kimse bilmemeli. Bu yüzden bizim yeni bir öyküye ve senin yardımına ihtiyacımız var. Bizi herkes dört kardeş olarak ve Samet ile Balım’ı da benim çocuklarım olarak bilmeli” ifadelerini kullandı. Yusuf da bunu kabul etti.

HEM CEMO HEM AZİZE İŞ BULDU

Ertesi sabah çocuklara yeni kurallarını açıklayan Azize, “Yabancılarla konuşmayın, kimseye geçmişimizden bahsetmeyin. Birbirimizden başka kimsemiz yok. Samet ve Balım asla yalnız kalmayacak. Akşam ezanından sonra kimse sokakta kalmayacak ve sınırları geçmeyecek” dedi.

Cemo, Cevdet’in yardımıyla iş bulurken; Fidan da çocuklarla kömürlüğü güzelleştirmeye başladı. İş bulmaya çıkan Azize ise Necla’nın butiğine gitti.

Necla’ya iş soran Azize, Duygu’yu aradı ve ona gündelikçi bulduğunu söyledi. Necla, ardından onu giydirdi ve parfm sıktı. Kardeşlerine haber veren Azize, işe gittiğini ve akşam yiyecek bulup geleceğini ifade etti. Zeliha da Süheyla’ya merdivenleri silmesi için yardım etti.

AZİZE’NİN YENİ İŞVERENİ DUYGU

İş için Duygu’ya giden Azize, 35. kattaki ev için bindiği asansörde kötüleşti. Eve gittiği gibi paklığa başlayan Süpürge yaparken yere yığılan Azize için endişelenen Duygu, ona çikolata getirdi.

O sırada Emrah’ın tuttuğu üç adam Yusuf’a saldırdı; Melis yardım isterken Cemo koştu.

ZELİHA, ANNESİNİN BİLEZİĞİNİ BULDU

Aynı anlarda apartmanı sildiği kovayı Haşmet’in evine götüren Zeliha, banyoda annesinin bileziğini gördü. Ne yapacağını bilemeyen Zeliha, şoke olurken; Remziye “Hırsız var” diye kıyameti kopardı.

HAŞMET VE AZİZE KARŞI KARŞIYA

Duygu’nun paklığını bitiren Azize, parasını almayı beklerken Haşmet geldi. Ona bu evde ne yaptığını sorarken; Azize dehşetten şaştı kaldı.

Haşmet’in Azize ile müsabakasına sosyal medyadan yorum yağdı.

“Haşmet her taşın altından çıkıyorsun”
“Azize’nin başına yine büyük sıkıntılar açılacak belli oldu”
“Azize gerçekten iyi dayanıyor bu kadar zorluğa”
“Cevdet baba çocuklara sahip çıkacak gibi”
“Fidan söylediği her şeyde çok haklı”
“Haşmet ve annesi gerçekten çok kötü”
“Tam düzeleceklerdi, her şey yine tepetaklak oldu”
“Haşmet senin hesap sormaya hakkın var mı sanki?”