DOLAR

34,1307$% -0.03

EURO

38,0630% 0.38

GRAM ALTIN

2.888,09%0,11

ÇEYREK ALTIN

4.840,00%0,64

TAM ALTIN

19.292,00%0,58

ONS

2.635,26%0,26

BİST100

10.062,21%1,76

İkindi Vakti a 16:27
Bursa PARÇALI AZ BULUTLU 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,1307

EURO 38,0630

ALTIN 2.888,09

BİST 100 10.062,21

İkindi 16:27

24°

“Sanat Güneşi” Zeki Müren’in Ölümünün Üzerinden 28 Yıl Geçti

ad826x90

 
T24 Kültür Sanat
 
Sanata katkılarından dolayı 1991’de “Devlet sanatçısı” unvanıyla ödüllendirilen, Türk müziğinin unutulmaz yorumcusu Zeki Müren‘in vefatının üzerinden 28 yıl geçti.

Tarzı ve farklı sesiyle yaşadığı periyoda damga vuran ve bugün dahi büyük bir hayran kitlesine sahip olan bestekar, söz yazarı, yorumcu ve oyuncu Müren, Kuzey Makedonya Üsküp’ten Bursa’ya göç eden Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak 6 Aralık 1931’de dünyaya geldi.

Müren, ilk musiki nağmelerini sesinin hoşluğuyla tanınan dedesi Şehadet Mescidi müezzini ve hafız, Bıçkıcı Mehmet Efendi‘den duyarak, 3 yaşında müzik söylemeye başladı.

Annesinin yardımıyla 5 yaşında alfabeyi öğrenen sanatçı, ilk ve orta tahsilini Bursa’da tamamladı. Yeteneği şimdi ilk okuldayken öğretmenleri tarafından fark edilen Müren, ilkokulda bir piyeste çoban rolünü canlandırdı.

“Zehretme hayatı bana cananım” yapıtını, 18 yaşındayken kaleme aldı

Zeki Müren, yaptığı bir açıklamada, şimdi çocukken evinin bahçesindeki sardunyalı havuzun başında mahalleli için sahne almaya başladığını aktararak, şunları söylemişti:

Ortaokulu Tophane 2. Ortaokulunda okuyan sanatçı, 1946’da yatılı okuduğu İstanbul Boğaziçi Lisesini birincilikle bitirdi.

Usta sanatçı, “Zehretme hayatı bana cananım, Elemlerle doldu benim her anım, Açımla yanıp sönse de canım, İnan ki ben sana yine hayranım.” isimli acemkürdi makamındaki ilk yapıtını 1949’da Bursa’da kaleme aldı. Eser, Suzan Güven tarafından TRT radyosunda seslendirildikten sonra dikkati çekti.

Boğaziçi Lisesi’nde müzik dersleri veren bestekar Şerif İçli ve Kadri Şençalar‘ın derslerini takip eden Müren, lise son sınıftayken Şükrü Tunar‘ın “Bir Muhabbet Kuşu” isimli yapıtıyla ilk plağını doldurdu.

İlk canlı radyo konserini 1951’de verdi

Edebiyat ve fotoğraf sanatına da ilgi duyan Müren, ünlü yönetmen Arşavir Alyanak‘ın babası Agopos Efendi ile Udi Krikor‘dan da dersler alarak musiki eğitimini sürdürdü.

Usta sanatçı, olgunluk imtihanlarını pekiyi dereceyle vererek, 1950’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) girdi. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden birincilikle mezun olan Müren, öğrencilik yıllarında başladığı desen çalışmalarını, pek çok kez açtığı sergilerle sanatseverlerin beğenisine sundu.

Zeki Müren, üniversiteye girdiği yıl, 186 adayın katıldığı, TRT İstanbul Radyosu solistlik imtihanını birincilikle kazandı.

İstanbul Radyosunda 1 Ocak 1951’de, ilk canlı radyo konserini veren sanatkara, saz ekibi olarak Hakkı Derman, Serif İçli, Şükrü Tunar, Refik Fersan ve Necdet Gezen eşlik etti.

Müren, başarılı geçen ilk konserin ardından birçoğu canlı olmak üzere 15 yıl konser verdi. Sahneye çıktığı ilk devirden itibaren şöhret basamaklarını hızla tırmanan sanatçı, popüler kültürün önemli bir ögesi haline geldi.

“Beklenen Şarkı” sineması gişe rekorları kırdı

Sanatçı 1954’te “Beklenen Şarkı” müzikal sinemasıyla ilk kez sinemada göründü. Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni ve ilk kadın yıldızı Cahide Sonku ile başrolü paylaşan Müren’in 10 bestesi de sinemada yer aldı. Film, sanatçıyı görmek isteyenlerin ilgisi sonucu gişe rekorları kırdı.

Türk sinemasında 17 sinemada başrol oynayan sanatçı, kesimde en yüksek rakamlı mukavelelere imza attı, 1955’te Arena Tiyatrosu’nun “Çay ve Sempati” isimli oyununda da başrol oynadı.

Müren’in oynadığı sinemalara, “Berduş”, “Hayat Bazen Tatlıdır”, “Altın Kafes”, “Bir Yaz Yağmuru” gibi, genellikle kendi bestelerinin adı verildi.

Dönemin en popüler, aranılan sesi ve yüzü olan usta sanatçı, ilk sahne konserini 26 Mayıs 1955’te verdi. Sanatçı, aynı yıl “Manolyam” şarkısıyla Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü kazandı.

Sanatçı, 1954’te ilk gazino deneyimini İzmir Fuarı’ndaki Açıkhava Tiyatrosu’nda yaşadı. Ardından Batı Anadolu turnesi gerçekleştirdi ve konserlerini gazinolarda vermeye başladı.

Royal Albert Hall’da konser veren ilk Türk sanatçı

Zeki Müren, gördüğü ulusal ilginin yanında uluslararası alanda da dikkati çekerek, 1976’da Londra’daki Royal Albert Hall’da konser verdi ve bu salonda sahne alan ilk Türk sanatçı oldu.

Sanatçı, askerliğini 1957-1958’de yedek subay olarak Ankara Piyade Okulu, İstanbul Harbiye Temsil Ofisi ve Çankırı’da tamamladı.

Kendine ait gösterişli ve ilgi uyandıran kostümleriyle de hayranlarının beğenisini kazanan ve “Sanat Güneşi” olarak Türk toplumunun hafızasında yer edinen Müren, Maksim Gazinosu sahnelerinde, aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü sahne aldı.

Ses sanatçılığının yanında, sahne giysilerine yansıttığı kişisel bir imajı bulunan sanatçı, Güzel Sanatlar Akademisi’nde edindiği sanat ve tasarım konusundaki uzman bakış açısıyla oluşturduğu imajını ömrü boyunca korudu.

Müren, 1965’te İstanbul’da Olgunlaştırma Enstitüsünde, Ankara’da Fransız Kültür Derneğinde, İzmir’de Yumru Galerisi’nde fotoğrafları, serbest çalışmaları ve kumaş desenlerinden oluşan bir stant açtı. Desenlerinden bazıları halı ve kilim olarak dokundu. 1970’li yıllarda ise bu stanttaki çalışmalarının yer aldığı tabloları gazino sahnesinin fonuna astırarak dekor olarak kullandı.

Yaşamı boyunca 600’ü aşkın plak ve kaset dolduran sanatçı, 1991’de “Devlet sanatçısı” seçildi. “Şimdi Uzaklardasın”, “Manolyam”, “Bir Demet Yasemen”, “Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin” ve “Elbet Bir Gün Buluşacağız” gibi birçok sevilen yapıta imza atan Müren, aynı zamanda kurallı şekilde Türkçe konuşmaya ihtimam göstermesiyle biliniyordu.

Sanatın birçok alanında başarılı yapıtlar verdi

Sanatın birçok alanında başarılı yapıtlar veren Müren, farklı vakitlerde yazdığı şiirlerini bir araya getirdiği, “Bıldırcın Yağmuru” isimli yapıtını 1965’te kitap ve kaset olarak hayranlarının beğenisine sundu.

Zeki Müren, 1980’de Kuşadası’nda kalp spazmı, ardından da 1983’te Paris’te kalp krizi geçirdi. Sahnelerden uzaklaşarak Bodrum’a yerleşen sanatçı, son konserini ise 1984’te geliri antik tiyatronun onarımına harcanmak üzere, Bodrum Kalesi’nde verdi.

Mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfına bağışlayan usta sanatçı, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı ve Muazzez Ersoy’la düetlerin yer alacağı 7 müzikten oluşan yeni kasetini tamamlayamadan, TRT’nin İzmir Radyosu Stüdyolarındaki canlı yayında, 24 Eylül 1996’da kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti.

Sanatçının cenazesi, Bursa Emir Sultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Birçok mükafatın sahibi oldu

Birçok kurum ve kuruluş tarafından yüzlerce mükafata paha görülen Müren’in Bodrum’daki evi, vefatından sonra Kültür ve Turizm Bakanlığınca müzeye dönüştürüldü.

Zeki Müren’in vefatının ardından oluşturulan Türk Eğitim Vakfı (TEV) Zeki Müren Fonu’ndan birçok öğrenciye burs sağlanıyor.

TEV ve TSK Mehmetçik Vakfı tarafından 2002’de Bursa’da sanat üzerine eğitimler verilen Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi yaptırıldı.

Sanatçının albümlerinden bazıları şöyle:

“Senede Bir Gün” (1970), “Pırlanta 1” (1973), “Pırlanta 2” (1973), “Pırlanta 3” (1973), “Pırlanta 4” (1973), “Hatıra” (1973), “Anılarım” (1974), “Mücevher” (1975), “Güneşin Oğlu” (1976), “Nazar Boncuğu” (1977), “Zirvedeki” (1977), “Sükse” (1978), “Kahır Mektubu” (1981), “Eskimeyen Dost” (1982), “Hayat Öpücüğü” (1984), “Masal” (1985), “Helal Olsun” (1986), “Aşk Kurbanı” (1987), “Gözlerin Doğuyor Gecelerime” (1988), “Ayrılık İşte (1989), “Karanlıklar Güneşi” (1989), “Şarkılar” (1989)”, “Dilek Çeşmesi” (1989), “Bir Tatlı Tebessüm” (1990), “Doruktaki Nağmeler” (1991), “Sorma” (1992).”


 

Kızılcık Şerbeti’nin iftiracı “deli kadınları” iş başında; Sönmez ve Pembe’ye sevgili adayı yok mu?

 

 

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İlk Fragman Geldi: Erşan Kuneri’nin Yeni Sezonu Geliyor

HIZLI YORUM YAP