34,6118$% 0.15
36,2341€% -0.2
2.921,90%0,16
4.961,00%0,10
19.776,00%0,06
2.629,68%0,15
9.659,96%1,15
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye‘nin askeri ve siyasi bağımsızlığını perçinleyecek inisiyatifleri desteklemeye devam edeceklerini belirterek, “2002’den bugüne savunma endüstrisinde 883 yatırım için teşvik belgesi düzenledik, 128 milyar liralık sabit yatırımın önünü açtık.” dedi.
Türkiye‘nin ve Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde organize edilen, 6 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteklediği, Anadolu Ajansının küresel iletişim ortağı olduğu SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı başladı.
Bakan Kacır, İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) 26 Ekim’e kadar devam edecek aktifliğin açılışında yaptığı konuşmada, birincisi 2018’de gerçekleştirilen tertibin kısa sürede dünyanın savunma ekosisteminin tüm paydaşlarının buluşma noktası haline geldiğini söyledi.
Son 1 yılda 40 binden fazla insanın İsrail tarafından öldürüldüğüne dikkati çeken Kacır, “2 milyona yakın insan evinden, yerinden edildi. İsrail şimdi çatışmayı başka ülkelere taşıyor. Bütün bunlara uluslararası kurumların seyirci kaldığı bir sistemin güven telkin etmesi söz konusu olabilir mi?” diye konuştu.
Kacır, bugün dünyanın birçok yerinde ortaya çıkan çatışmaların uluslararası sistem tarafından çözüme kavuşturulamadığına işaret ederek, Birleşmiş Milletler’in mevcut sisteminin insanlık için adaleti tesis etme kabiliyetinin bulunmadığını dile getirdi.
Dünyanın farklı coğrafyalarında terör örgütlerinin farklı aktörler tarafından kullanıldığını ve ülkelerin barış ve istikrarını tehdit etmeyi sürdürdüğünü vurgulayan Kacır, böyle bir tabloda ülkelerin askeri caydırıcılık için daha fazla yatırım yaptığını ifade etti.
“Milli ve özgün teknolojiler geliştirmekten başka alternatif yok”
Geçen 10 yılda küresel savunma sanayi harcamalarının 1,75 trilyon dolardan yaklaşık 2,5 trilyon dolara çıktığı bilgisini veren Kacır, şöyle devam etti:
“Dünyadaki krizlerin ve çatışmaların en yoğun yaşandığı coğrafik hat içindeki ülke olarak bu tabloya kayıtsız kalma lüksüne sahip değiliz. Milli güvenlik stratejilerimize çerçeve çizmeye çalışan, ülkemizi masada ve askeri sahada zayıflatmak isteyen ülkelerin örtülü ve açık ambargolarına uzun yıllar maruz kaldık. Parasını ödediğimiz savunma eserlerinin tedarik ve bakım süreçlerinde türlü zorluklarla karşılaştık. Deneyimlerimiz, ülkemizin bekası için savunma endüstrisinde milli ve özgün teknolojiler geliştirmekten başka bir alternatifin bizler için söz konusu olmadığını gösterdi. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde son 22 yılda ortaya konulan güçlü siyasi irade ve istikrarlı devlet siyasetleri, milli ve özgün ürünleri önceleyen uzun periyotlu AR-GE, yatırım ve tedarik planlamaları ve nitelikli insan kaynağı yatırımlarıyla savunma endüstrimiz büyük bir atılım gerçekleştirdi. Ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları ve üniversiteleriyle Türkiye‘nin iftihar kaynağı kesimleri arasında yerini aldı.”
“İHA ve SİHA’larımızla terörü vatan topraklarımızdan kazıdık”
Kacır, ürün, sistem ve alt sistem bazlı yerlileşme çalışmaları sonucunda savunma endüstrisinde yerlilik oranını 22 yılda yüzde 20’den yüzde 80’lerin üzerine çıkardıklarını anlattı.
Savunma projelerinin niteliği ve niceliğinin büyük bir gelişim gösterdiğini belirten Kacır, şöyle konuştu:
“2002’de sadece 62 savunma projesi yürütülürken bu sayı 1000’in üstüne çıktı. Türkiye‘nin milli ve özgün savunma endüstrisi ürünleri, artık dünyada harp paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici ögeler olarak tanımlanıyor. Havadan deniz platformlarına, kara araçlarından uzay sistemlerine kadar pek çok kritik alanda, yerli ve milli teknolojileriyle yeni çağın lider ülkeleri arasında yer alma yolunda hızla ilerliyoruz. Küresel ölçekte savaş paradigmalarını değiştiren İHA ve SİHA’larımızla terörü vatan topraklarımızdan kazıdık. Hudutlarımızda ülkemizi tehdit eden terör ögelerinin barınmasına müsaade etmiyoruz. MİLGEM projeleri ve TCG Anadolu ile mavi vatanda ve uluslararası sularda özgürce yol alıyoruz. Kıymet zincirinde barındırdığı 3 bin 500’ü aşkın firması ve 90 binin üzerinde nitelikli insan kaynağıyla savunma endüstrimiz başarılarına her geçen gün yenilerini ekliyor. Ekosistem aktörleri arasındaki güçlü işbirliği, uluslararası kalitede üretim kabiliyetleri ve inovatif AR-GE yaklaşımı, sadece Türkiye‘nin değil, dost ve kardeş ülkelerin de ihtiyaçlarını adresleyen başarılı güvenlik tahlillerini mümkün kılıyor. Dünyadaki muadillerine göre kabiliyet avantajı sunmasının yanında rekabetçi edinim maliyetleri açısından da ön plana çıkan savunma eserlerimiz, ülkemizin stratejik ataklarında güç çarpanı olmayı sürdürüyor.”
“Bu güçlü ivmeyi asla kaybetmeyeceğiz”
Kacır, muharebe alanında kendilerini kanıtlayan ve güvenlik güçlerinin deneyimleri doğrultusunda daima güzelleştirilen savunma ürünleri ihracatının geçen yıl 5,5 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
İhracatın bu yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 arttığını vurgulayan Kacır, “Dünyanın en büyük savunma ve havacılık firmaları listesinde yer alan Türk savunma sanayi firmalarının sayısındaki artış bizleri gururlandırıyor. Milli Teknoloji Atılımımızın işaret fişeğini yakan bu güçlü ivmeyi asla kaybetmeyeceğiz. Yapay zeka, otonomi, siber güvenlik, uzay, hipersonik, kuantum ve biyoteknoloji gibi savunma endüstrisini yeniden şekillendiren alanlardaki gelişmeleri yakından izlemeye ve bunlara öncülük etmeye devam edeceğiz.” dedi.
Kacır, her geçen gün daha geniş bir uygulama alanı bulan yapay zekanın etik ve strateji bağlamında insanlığı yeni sıkıntılarla karşı karşıya getirdiğini ifade etti.
“Tam bağımsız Türkiye yolunda emin adımlarla ilerliyoruz”
Dünyada kritik altyapıların yazılım odaklı hale gelerek dijitalleşmesinin, siber uzayı savaşların yeni bir alanı haline getirdiğini ve dijital savaş kavramını gündeme taşıdığını belirten Kacır, şunları kaydetti:
“Düşman ögelerini etkisiz hale getirme senaryolarında oyun değiştirici rol üstlenen siber güvenlik çalışmaları, askeri doktrinlerde yerini sağlamlaştırdı. Dünya savunma endüstrisini adeta yeniden tanımlayan bu yenilikçi teknolojileri, ülkemizin küresel savunma liginde stratejik bir oyuncu olması için önemli bir fırsat penceresi olarak görüyoruz. Geleceğin potansiyel muharebe trendlerinin yakalanmasına ve yönlendirilmesine imkan tanıyacak kapsamlı bir tedarik siyaseti ve yetkinlik inşası sürecini başlattık. Testleri devam eden KIZILELMA ve ANKA-3 ile ülkemizi daha ileri noktaya taşıyoruz. Yerli mühimmatlarımızla görev icra edecek yeni nesil İHA’larımızla tam bağımsız Türkiye yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.”
Bölgesel tehditlere karşı caydırıcı, uzun menzilli hipersonik balistik füze sistemlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların başarıyla devam ettiğini vurgulayan Kacır, siber güvenlikte değişen dinamikler doğrultusunda kabiliyet havuzunu genişletecek projeleri öncelikli olarak değerlendirdiklerini söyledi.
“128 milyar liralık sabit yatırımın önünü açtık”
Dünyanın kara, deniz ve hava kuvvetlerinin ardından artık uzay kuvvetlerini konuştuğuna dikkati çeken Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye, uzay bilimi ve teknolojilerindeki nitelikli insan kaynağı, güçlü tasarım ve mühendislik kabiliyetleriyle uzaydaki hak ve menfaatlerini müdafaaya her zamankinden daha hazır pozisyondadır. Fergani firmamızın çalışmalarını yürüttüğü Milli Küresel Konumlama Sistemi ile askeri operasyonlarımızın güvenliği açısından önemli bir riski bertaraf edeceğiz. Bakanlık olarak, askeri ve siyasi bağımsızlığımızı perçinleyecek inisiyatifleri bugüne kadar nasıl desteklediysek ‘Türkiye Yüzyılı’nda da en güçlü şekilde destekleyeceğiz. 2002’den bugüne savunma endüstrisinde 883 yatırım için teşvik belgesi düzenledik, 128 milyar liralık sabit yatırımın önünü açtık. TÜBİTAK aracılığıyla 1493 savunma sanayi projesine ve 2 bin 233 bilim insanına ve gencimize 38 milyar lira destek sağladık. Dünya savunma endüstrisinde geliştirilen en ileri sistemler, çok uluslu işbirlikleriyle ortaya çıkıyor. Türkiye olarak, ortak yarar temelinde, savunma endüstrisinde sahip olduğumuz imkan ve kabiliyeti dostlarımızla ve müttefiklerimizle paylaşmaya her zaman hazırız.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Canik, Saha Expo’da Yeni İhracat Fırsatlarını Değerlendirdi