32,5821$% 0.19
35,2860€% 0.5
2.469,57%0,27
4.004,00%-0,17
16.046,00%-0,15
2.357,63%0,08
10.878,37%1,84
Bakan Kacır, Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever’in de içinde bulunduğu “VSS Unity” yörünge altı aracını taşıyan uçağın, New Mexico’daki Spaceport tesisinden havalanmasının ardından, TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Bu vazifede de tıpkı Alper Gezeravcı’nınki gibi bilimsel araştırma projeleri icra edildiğini belirten Kacır, 7 farklı deney gerçekleştirildiğini ve bunların bir kısmının Gezeravcı’nın misyonunda yürütülen bilimsel çalışmaların devamı niteliğinde olduğunu anlattı. Kacır, uzay şartlarının özellikle beyindeki kan yayılımı ve omurilik sıvısı dinamiği üzerindeki tesirlerinden radyasyon ölçümüne hatta insülin kalemlerinin mikro yer çekimindeki performanslarına kadar, çok farklı eksenlerde küresel bilim literatürüne katkı sunacak çalışmalar gerçekleştirildiğini söyledi. Bu misyonların en önemli tarafının dönüşten sonra Türk gençliğiyle bu misyonun deneyiminin paylaşılması olduğunu vurgulayan Kacır, “Alper Gezeravcı dönüşünden bu yana 4 ayda 70’e yakın aktiflikte 100 binlerce gencimiz ve çocuğumuzla bir araya geldi. Tıpkı Alper Gezeravcı gibi Tuva Cihangir Atasever de karış karış Anadolu’yu ziyaret edecek. Gençlerle, çocuklarla bu deneyimini paylaşacak ki bütün bu çalışmalar onlar için güçlü birer ilham kaynağı olmaya devam etsin.” diye konuştu. Kacır, uzay çalışmalarının çoğunlukla uluslararası işbirlikleriyle gerçekleştiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Daha önce Alper Gezeravcı’nın, bilimsel araştırmalarını yürüttüğü uluslararası uzay istasyonu çok sayıda ülkenin paydaşı olduğu bir altyapıydı. Artık o uzay istasyonunun yenilenme projeleri var. Bunlarla ilgili Türkiye’nin bir paydaşlığı söz konusu olabilir. Aynı vakitte Türkiye bölgesel ve küresel seviyede astronot yetiştirmeye dönük altyapılar kurabilir. Bütün bunları yapabilecek imkan ve kabiliyetlerimiz var. Bütün bunları yapabilecek tecrübeyi de bu misyonlarla kazanmış oluyoruz. Nihayetinde de bu misyonlarda paydaşlık yaptığımız uluslararası kurumlarla, şirketlerle önümüzdeki periyotta atacağımız yeni adımların da hazırlıklarını sürdürüyoruz. Uzayda bugüne dek 3 bine yakın bilimsel araştırma gerçekleştirilmiş. Biz aslında bu yarışa fakat dahil olabildik ama hızlı bir giriş yaptık. Yani 20 farklı bilimsel araştırmayla bu yarışa dahil olmak aslında Türkiye’yi pek çok ülkenin önüne geçirmiş oldu. Olağan bu deneyler Türkiye’nin farklı alanlarda geliştirmekte olduğu uzay sistemlerine yönelik önemli ipuçları veriyor.” “TÜRKİYE UZAYDA A GRUBUNA GİRECEK” Uzayda radyasyon düzeyinin ölçülmesine yönelik imkan ve kabiliyetlerin, uydu geliştirme çalışmalarına önemli bir girdi teşkil edeceğine işaret eden Kacır, Türkiye’nin yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydularını yapabilen az sayıda ülkeden biri olduğuna işaret etti. Kacır, 8-14 Temmuz haftasında, ilk milli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A’nın uzaya gönderileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Böylelikle bunu başarabilen 11 ülkeden biri olacağız. Yani ilk 11’e girecek Türkiye, aslında uzay liginin A ekibine dahil olmuş oluyor. Yer sabit yörüngede görev yapacak, 4 bin 250 kilogramlık bir haberleşme uydusundan bahsettiğimizde yaklaşık 250 milyon dolar değerinde bir teknolojik eserden, Türkiye’nin bugüne dek ürettiği en yüksek kıymete, en yüksek kıymete sahip teknolojik sistemden bahsediyoruz. Türkiye, bunları kendi imkanlarıyla teknisyenlerinin uğraşlarıyla kendi altyapılarıyla geliştiriyor.” GÖRÜNTÜLEME UYDULARININ STRATEJİK ÖNEMİ Türkiye için gelecek devirde yeni kapılar açılacağına değinen Kacır, yıllık 600 milyar dolarlık küresel uzay iktisadı olduğunu ve bunun 10 yılda 1,5 trilyon dolara erişeceğinin öngörüldüğünü aktardı. Kacır, küresel uzay iktisadından hisse almak istediklerini, bunu yapabilecek teze, imkana ve deneyime sahip olduklarını anlattı. Bu yarışta güçlü şekilde var olmaya devam edeceklerinin altını çizen Kacır, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yeryüzündeki çalışmalar, uydular tarafından destekleniyor. Görüntüleme uydularını yurt dışından aldığınızda bazı sorunlarla karşılaşabiliyorsunuz. Çok yüksek çözünürlüklü kameralar marifetiyle, dünyanın bazı bölgelerinden daima görüntü alma kabiliyetiniz olmasını arzu etmeyen ülkeler olabiliyor ve onlar sizlerin bu uyduları tedarik etmenize dönem dönem mani olmaya çalışabiliyor. Türkiye artık yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydularını, yerkürenin her bir noktasından görüntü alma imkanını sınırsızca ülkeye sağlayacak bu uyduları kendi imkanlarıyla geliştirebiliyor. Bu Türkiye’nin tam bağımsızlığı ve stratejik teknolojik kabiliyetleri için çok önemli. Haberleşme uyduları, hem sivil uygulamalar açısından çok yaygın etkisi olan teknolojik altyapılar hem de aslında askeri uygulamaları destekleyen altyapılar. Bizim rastgele bir savunma sanayi sistemimiz, gökyüzünde uçarken bulunduğu konumu biz uydular marifetiyle aslında tayin ediyoruz ya da bir akıllı mühimmatınızın seyahati uydular tarafından destekleniyor. Dolayısıyla bunlar aslında Türkiye’nin stratejik kabiliyetlerini yükseltmesine imkan sağlıyor.” “TEKNOFEST’LER DÜNYA İÇİN BİR ÖRNEK” Kacır, bu çalışmalarla Türkiye’nin sadece savunma endüstrisinde değil teknolojinin tüm alanlarında bir sıçrama gerçekleştirmesine vesile olduğunu söyledi. Türkiye’nin dünyanın pek çok ülkesi tarafından çok yakından takip edilip izlendiğini belirten Kacır, yapılan çalışmaların diğer ülkeler için de ilham olduğunu ifade etti. Kacır, Türkiye’nin insansız hava araçlarında dünyada 1 numara olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Şimdi uzay çalışmalarımız da büyük dikkatle takip ediliyor. Bütün bunları Türkiye’nin kendi teknoloji geliştirme modeliyle icra etmesi dünya için bir ilham kaynağı. Ben buna Türkiye kendi garaj modelini inşa etti diyorum. Zira, nitekim TEKNOFEST’ler ile Türkiye’nin dört bir yanına kurduğumuz 100’den fazla teknoparklar ile buralardaki binlerce teknoloji teşebbüsüyle dünyada eşine rastlanmayacak seviyede tabana yayılmış bir teknoloji geliştirme ekosistemi inşa ettik. Teknoloji geliştirme süreçlerini demokratikleştirdi, toplumun tüm kesitlerine açmış oldu. Sadece ağzında altın kaşıkla doğanların değil, bu alanda alın ve akıl teri dökmek isteyenlerin de yolunu açtığımız bir ekosistem inşa ettik ve bu dünya için bir örnek. Türkiye, bu örneği transfer etme savına sahip. İstiyoruz ki teknoloji sadece birkaç ülkenin ya da şirketin tek elinde kalmasın. Bunun için elde ettiğimiz tecrübeyi ve tecrübesi dostlarımızla, kardeşlerimizle ve Afrika kıtasındakilerde paylaşmaya hazırız.”
Aile Destek Paketi Kurban Bayramı Öncesi Ödendi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.