Combs’un her zaman “asabi” biri olduğunu hatırlayan Evans, elde ettiği güç sonrası dönüşümün başladığını anlatıyor.
Combs o yıl gücünün doruğundaydı. The Notorious B.I.G. gibi sanatkarların satış rekorları kıran kayıtlarından elde edilen gelirlere ek olarak, imparatorluğunu moda, içki ve televizyon kanalları ile genişletti.
30 yıl sonraysa Combs bugün, tarumar olmuş durumdaki ününün gölgesinde cezaevinde yatıyor. Tecavüz ve cinsel saldırı, seks için insan ticareti ve tehdit gibi çeşitli suçlardan yargılanacağı davaları bekliyor.
O devirden yönetici ve çalışanlar, Combs’un stüdyoda bayanlarla ulu orta cinsel ilişkiye girmesine şahit olduktan sonra endişelenmeye başladıklarını anlatıyor. Bu yöneticilerden biri, şahit olduğu olayda, kadının onun varlığına karşı reaksiyonsuz olmasından dert duyduğunu aktarıyor. Bir başka olayda da, bir çalışan, Combs’un kendisinden prezervatif istemesinden rahatsız olduğunu anlatıyor.
BBC’ye bu periyotla ilgili konuşan bazı yöneticiler, ABD’nin faklı yerlerinden kadınların seks için uçaklarla seyahat ettirildiğini iddia ediyor. Kadınların masraflarının da şirket fonları ile karşılandığı söyleniyor.
Mağdur olduklarını savunan düzinelerce müvekkili temsil eden Amerikalı avukat Tony Buzbee, Combs’un davranış biçiminin zaman içinde giderek “çirkinleştiğini” savunuyor.
Buzbee’nin bir müvekkili, Combs’un kendisine tecavüz ettiğini iddia ediyor.
İddiaya göre bu tecavüz olayı, 1995’te plak şirketinin en büyük yıldızı Notorious B.I.G. için düzenlenen bir tanıtım partisinde, banyoda yaşandı.
Dava belgesindeki iddiaya göre, Combs tecavüz sonrası kadına sessiz olmasını yoksa “kendisinden bir daha haber alınamayacağını” söyledi.
Combs’un savunmasını üstlenen avukatlarsa Buzbee’yi “gerçeklerden çok medyanın ilgisinin peşinde olmakla” suçluyor. Avukatları hip-hop yıldızının “hiçbir zaman cinsel saldırıda bulunmadığını veya seks için insan ticareti yapmadığını” savunuyor.
BBC’nin tezlerle ilgili soru yönelttiği Combs’un avukatları verdikleri karşılıkta, “bu uydurma suçlamaları çürütebilecek” gerçekleri sunabilmeleri için gereğince zaman verilmediğini savundu:
“Daha önce de söylediğimiz gibi, Combs, reklam amaçlı her gösteriyi veya açık şekilde saçma iddiayı yanıtlayarak meşrulaştırmayacak. Gerçeğin kazanacağı yargı sürecine dair tam bir güven içinde. Bu suçlamalar tamamen uydurma.”
‘New York’un gerçek kralı benim!’
Sean Combs, 1993’te devrin en iyi sanatkarlarından oluşan bir takımla Bad Uzunluk Records’u kurduğunda bir gecede milyoner oldu.
Bu, Combs’un ilk teşebbüsüydü.
19 yaşındayken başka bir plak şirketi olan Uptown Records’ta yıldız bulma yeteneği ile kendine bir isim yapmıştı.
Uptown’da Combs’la çalışan meslektaşı Jimmy Maynes, ortalarındaki bir konuşmayı, “Dünyanın en büyük sanatkarlarından biri olmak istediğini ve ona inanıp inanmamamın bir kıymeti olmadığını söyledi” diye hatırlıyor.
Maynes, Combs’un çabuk sonlanan bir yapısı olduğunu ve bazen “şımarık bir çocuk” gibi “ellerini masaya vurarak” istediğini alamayınca bağırdığını anlatıyor.
Combs sonunda Uptown Records’dan kovuldu ve 23 yaşında Bad Uzunluk Records’u kurdu.
Daniel Evans, 1994 ile 1997 yılları arasında Bad Boy’un albüm kayıt bütçeleri ve sanatçı kontratlarından sorumlu yöneticisi olarak çalıştı.
Evans, Combs için, “Tanıştığım en çalışkan adamdı ve her zaman insanların onun temposunda olmasını isterdi” diyor.
Combs kendini “Muhteşem Gatsby” karakteri ile özdeşleştiriyordu.
Kısa süre içinde New York’un ünlü gece kulüplerinde, Meksika’nın Cancun kentindeki plajlarda ve daha sonra da New York yakınlarındaki sahil kenti Hamptons’da partiler vermeye başladı.
Tamamen beyaz kıyafet giyilmesi kuralı nedeniyle “Beyaz Partiler” adı verilen bu etkinliklerde bugün dava konusu olan birçok şey yaşandı.
Evans, 90’larda ABD Başkanı Donald Trump’ın dahi bu etkinliklerden kimilerine katıldığını anlatıyor.
Combs’un 30. doğum gününde altın bir tahtta oturduğunu ve “New York’un gerçek kralı benim!” diye haykırdığını gördüğünü söylüyor.
Şirketin ilk yöneticileri arasında olan Evans, “Hepimiz gerçekten çok gençtik. Ben 24 yaşındaydım. İnsanlar parti yapmak, eğlenmek, birlikte olmak ve anı biriktirmek istiyordu” diye o günleri anlatıyor.
Bugünden geriye baktığında ise Evans, işvereni Combs’un davranışları ve şirket kültürüne işaret eden bazı şeylerden rahatsız olduğunu söylüyor.
Evans, 1995 yılında, New York’taki Times Meydanı yakınlarındaki Daddy’s House isimli kayıt stüdyosunda Combs’u genç bir kadınla seks yaparken gördüğünü anlatıyor:
“Gece eve gitmeye hazırlanıyordum ve ceketimi arıyordum. Kapıyı açıp içeri girdiğimde bir kızla seks yaptığını gördüm.”
Evans bu sırada Combs’un ona küfür ettiğini ve odadan çıkması için bağırdığını hatırlıyor, “Kovulacağımı sandım” diyor.
Genç kadının stüdyoya, muhtemelen tur amaçlı olarak getirildiğini söyleyen Evans, işvereninin ayık göründüğünü de hatırlıyor.
‘Bir daha kimseden prezervatif isteme’
Ancak kadının sessiz olduğunu, “uyuşturucu tesirinde miydi yoksa sadece utangaç mıydı” diye düşündüğünü aktarıyor:
“Şu an bildiklerimi düşününce, kadının ne durumda olduğu hakkında çok fazla spekülasyon yapılabilir. Çünkü genellikle bu eylem sırasında her iki taraf da sesli olur.”
Evans o zamanlar bu durumun sıra dışı olmadığını da söylüyor.
1994 ile 2000 yılları arasında Daddy’s House kayıt stüdyosunun yöneticiliğini yapan Felicia Newsome, o devirde müzik sanayisinde uygunsuz davranışların yaygın olduğunu söylüyor.
“Bunların yaşanıyor olması değil bildirilmesi olağandışı görülürdü” diyor.
Newsome, bir çalışanın kendisini stüdyoya çağırdığı bir geceyi anlatıyor.
İki kadınla seks yapmak üzere olan Combs, iddiaya göre iç çamaşırları içindeyken, bir çalışandan kendisine prezervatif bulmasını istemişti.
Combs’un giyinmekte olduğu sırada stüdyoya ulaştığını söyleyen Newsome, “Bir daha kimseden prezervatif almasını isteme” dediğini anlatıyor.
Combs’un yanıtı “Böyle bir yardıma gereksinimim yoktu, anne” olmuş.
O zamanlar 30’lu yaşlarında olan Newsome, Combs’un çalışabilir bir insan olduğunu söylüyor ve davranışları konusunda uyarıldığında kendini düzelttiğini hatırlıyor.
Ancak stüdyonun ilk açıldığı 1995’te Combs’un hudutlu olduğu sırada çalışanların önünde kendisine “kaltak” dediğini de aktarıyor.
Bu küfür üzerine Combs’tan herkesin içinde kendisinden özür dilemesini istediğini, stüdyoyu da geçici olarak kapattığını söylüyor.
‘Seks ve uyuşturucu’ kültürü
Ancak Newsome, kendi dik duruşuna karşın, diğer çalışanların Combs’a karşı aynı duruşu sergileyemediklerine de işaret ediyor.
“Bad Uzunluk Records, Kral’ın cübbesine dokunmak isteyen çok sayıda gencin olduğu çılgın bir yerdi” diyor.
BBC’nin konuştuğu plak şirketi çalışanları, şirketin, yirmili yaşlardaki yöneticiler ve bazıları okul çağında olan çok sayıda stajyer tarafından yönetildiğini anlatıyor.
Çalışanlar ve stajyerler arasında sıklıkla cinsel ilişki yaşandığı da aktarılıyor.
Dönemin şahitlerinden Evans, kendi grubundaki 14 yaşında bir kız çocuğunun kendisine cinsel ilişki teklifinde bulunduğunu iddia ediyor.
“Bana, çok çalışıyorsun, eğer bir gün sevişmek istersen takılabiliriz. Ama bu gece olmaz, bu gece evde olmalıyım, cezalıyım” dediğini söylüyor.
Evans, çocuğu eve gönderdiğini ve sonraki gün arayıp işe dönmemesini söylediğini anlatıyor. Ancak bu çocuğun iki hafta sonra şirketin posta kısmında çalışmaya geri döndüğünü hatırlıyor.
Bad Uzunluk plak şirketinde yöneticilik yapan Evans, kayıt stüdyosuna seks amaçlı olarak, kimi durumlarda uçakla kadın getirildiğini hatırlıyor.
Cinsel ilişki konusunda “bir uzmanlıkları varsa” kadınların uçakla getirilebildiğini söyleyen Evans, bütçeleri kendisi kontrol ettiği için bunlardan haberdar olduğunu savunuyor.
Evans’ın anlatımına göre, bu harcamalar plak kaydı masrafı olarak kayıt altına alınıyordu.
Evans, Combs’un kendi taleplerininse özel asistanları tarafından yönetildiğini söylüyor.
BBC’ye konuşan bir asistan, Combs’un “ilgilendiği” kadınların uçakla getirilip otellere yerleştirmesinin sık yaşanan bir durum olduğunu anlatıyor. Aynı asistan bu kadınların seks işçisi olmadığını da savunuyor.
2000’li yıllara gelindiğindeyse, iki eski çalışanın anlatımına göre, kayıt stüdyosundaki “seks ve uyuşturucu” partileri sıradanlaştı.
Bazı kadınlar burada uyuşturucu verilerek Combs tarafından tecavüze uğradıklarını iddia ediyor.
Model Crystal McKinney, 2003’te kendisine cinsel saldırıda bulunmadan önce Combs’un kendisine alkol ve esrar verdiğini öne sürüyor.
Başka bir kadın yine 2003’te Combs ve iki ortağının kendisine toplu tecavüz ettiğini iddia ediyor. Bu kadın olay sırasında 17 yaşında olduğunu söylüyor.
Combs’un avukatları, cezaevindeki şarkıcının “masumiyetini kanıtlamayı dört gözle beklediğini” ve McKinney’nin argümanlarının “temelsiz” olduğunu iddia ediyor.
Bu devirde Combs’un yanında olan bazı isimlerse sanatçı ile suçlamaların bir araya getirmekte zorlandıklarını söylüyor.
Bu bireylerden Jeffery Walker, Bad Boy’un yapım takımının bir parçası ve Combs’un yakın arkadaşıydı:
“Bu suçlamalar benim için ve eminim etrafımızdaki birçok kişi için de sürpriz oldu. Birçok partiye katıldım ve kayıt seanslarında yer aldım. Onun suçlandığı şeylerin hiçbirine şahit olmadım.”
Şirket yöneticisi Evans da, 2016’da Casandra Ventura’nın rapçi tarafından vahşice dövüldüğü görüntüleri görene kadar iddiaların kimilerine kuşkuyla yaklaştığını söylüyor.
Combs’un 10 yıllık sevgilisi ve eski bir plak şirketi sanatçısı olan Ventura, Kasım 2023’te Combs’u dava eden ilk kişiydi.
İlişkileri sırasında taciz, şiddet ve seks ticareti döngüsüne hapsedildiğini iddia etti.
Bu dava, miktarı açıklanmayan bir tazminat anlaşması ile sonlandı.
Bu olayın kendisine 1997’deki tehdit konuşmasını hatırlattığını söyleyen Evans, “Acaba değişti mi?” sorusunun aklına geldiğini belirtiyor.
Yıllar içinde Sean Combs imajını tekrar tekrar yeniledi. Puff Daddy’den P Diddy’ye dönüştü ve son yıllarda da “Love” ismiyle kendini tanıttı.
2015 yılında verdiği bir röportajda, “Eğer çılgınca davranıyorsam, bu Diddy’dir. Eğer bir kızla gerçekten güzel bir şekilde dans ediyorsam, bu Puff Daddy’dir. Ve eğer gergin, korkmuş veya utangaç görünüyorsam, bu Sean’dır” demişti.
Ünlü rapçiye yakın olan birçok kişi, Mayıs ayındaki dava öncesi gerçek Sean Combs’u tanıyıp tanımadıklarını sorguluyor.
New York’ta Combs ile birlikte büyüyen Jimmy Maynes, “İnsanlar onun iğrenç bir insan olduğunu düşünebilir ama benim Puff’la ilgili hatırladığım bu değil” diyor.
Ancak kısa bir duraklamadan sonra devam ediyor:
“Ya da tahminen para insanlara gerçekte oldukları kişi olma özgürlüğünü veriyordur. Ve tahminen de o her zaman o adamdı.”
02:00
News
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
