DOLAR

32,6645$% 0.32

EURO

35,5639% 0.42

GRAM ALTIN

2.509,16%1,72

ÇEYREK ALTIN

4.049,00%1,37

TAM ALTIN

16.220,00%1,37

ONS

2.390,92%1,48

BİST100

10.851,78%-0,19

Öğle Vakti a 13:13
Bursa AÇIK 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Sen Hiç Unutulmadın Eva Peron

ad826x90

Efnan Atmaca  – Arjantin deyince akla şu ortalar devam eden Avrupa Kupası’nın rüzgârıyla futbol gelse de Eva Peron’ı kimsenin unutmadığı malûm. Çok farklı bir başarı kıssası onunki. Arjantin’i 1946’dan 1955’e kadar yöneten eşi Juan Domingo Peron’un devlet başkanlığı sırasında birçok politik, sosyal ve sendika faaliyetlerinde bulunarak halkın sevgisini kazandı. Siyasetteki en büyük başarısı kadınlara seçme ve seçilme hakkı kazandırmasıydı. 1952’de 33 yaşındayken kanser yüzünden öldü. Tartışmalı bir kişilikti. Kimine göre bir azize, kimine göre de kendi hırslarının peşinden giden bayandı. Bu güçlü kişilik anısına kitaplar yazıldı, filmler çekildi. Hayatını anlatan “Evita” müzikali yıllar sonra sahnelendi. Madonna bu müzikalin beyaz perde uyarlamasında rol aldı. Bizde ise Evita’yı Zuhal Olcay canlandırdı. “Evita” bu dönem Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin en ilgi çeken yapıtı oldu. Biz de “Evita”yı rejisörü Caner Akın ile konuştuk. 

■ Evita, ülkemizde de çok sevilen hatta kahraman sıfatıyla anılan bir karakter. Sizin için Evita’nın alımlı tarafı neydi? 

Eva Peron, dünya tarihinde çok önemli bir karakter, hiçlikten gelip devlet başkanı eşi olmuş. Hatta devlet liderinin eşinden daha fazla ön planda çıkmış. Benim için en ilgi alımlı tarafı çocukluğundan itibaren kendine koyduğu gayeye yürümekten hiç vazgeçmemesi. Elbette bu gayeye yürürken neler yaptığı da çok önemli. Zati dünya tarihinde ve Arjantin’de en çok eleştirildiği nokta o. 

■ Arjantin için önemli bir figür Evita. Bazılarına göre bir başarı kıssası. Bir azize. Siz onu tanıdıkça ne düşündünüz? 

Orkestra şefimizin eşi Arjantinli. Arjantin halkı Eva Peron için ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı onu gerçek bir azize, başkaları de hayat kadını olarak görüyorlar. Eva Peron’un öyküsünün üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen hâlâ halkın iki farklı kanıda olduğunu görmek ilginç. Günümüzde de bu stil şeyler yaşanıyor. Özellikle sosyal medya sayesinde bu tip tartışmalara şahit oluyoruz. Fikrime gelince; yaşadığı çağın koşullarında kendine bir hedef koyması, çocukluğundan itibaren ailesinin ya da mukadderatın ona biçtiği role karşı çıkması ve hayatına kendi yön vermesi benim için çok düşündürücü oldu. 

■ Evita’nın kıssası bugünle de benzerlikler taşıyor mu?  

Elbette benzerlikler taşıyor. Hatta çok aktüel bir konu. Günümüzde de dünya siyasetinde öne çıkan figürler var. Bazı figürler yükselmek için gerek maddi gerek manevi olarak farklı davranış biçimlerinde bulunabiliyorlar. Yani aslında insanın tabiatı bu: İnsanın kendi içinde hem maddi hem manevi olarak alma verme dengesini bulabilmesi gerekiyor. Ama bazı insanlar daima almak, yükselmek ve başka yere sıçramak üzerine kuruyor hayatını. 

■ Nasıl bir sahnelemeyi uygun gördünüz “Evita” için? Yapıtları var olduğu çağdan alıp günümüze getirmek konusunda ne düşünüyorsunuz? 

Eserden yapıta değişiyor doğal ki. Mesela Eva Peron tarihe damga vuran bir karakter. Konuşmalarına, yazdıklarına, imajlarına ulaşabiliyoruz. O sebeple biraz daha gerçekçi bir yaklaşım şekliyle sahnelemeyi uygun buldum. Rejisörlükte en çok düşündüğün nokta da budur. Seyirci bir yapıtı izlemeye geldiğinde çok yabancılaşmaması lazım. Çağdaş bir dokunuş yapmak istiyorsanız ona inanmaları gerekiyor. Yapıtı sahnelerken Eva Peron yakın bir tarihte yaşadığı için klasikliğe sadık kalmayı tercih ettim. Natürel ufak dokunuşlar yaptık. Seyircilerin yapıtın başından sonuna kadar hiç kopmaması ve nasıl bittiğini anlamamaları için uğraştım. Bu durum da elbette yapıtın akıcılığı ile alakalı. Yani müzik ve libretto sizi desteklemeli. Bu manada “Evita” iyi bir örnek. Mersin Devlet Opera ve Balesi korosundan solistlerine, orkestrasına ve teknik takımına her fikre çok açıklar. Potansiyelleri o kadar yüksek ki sahne üzerinde kimse bir dakika sabit durmuyor ve seyirci nereye bakacağını şaşırıyor. İki saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. 

Sahnenin her noktasında aksiyon

Seyircinin rejinizin en çok hangi özelliğinden etkilenmesini istediniz çalışırken? 

En çok istediğim şey seyircinin yapıtın nasıl başladığının nasıl bittiğinin farkında bile olmaması. Yapıtın içine girmeleri ve sahne üzerindekileri içerden takip etmeleri. Ayrıca şunu da söylemeliyim: Önemli fimleri, tiyatro ya da opera yapıtlarını cep telefonundan bile seyredebiliyoruz artık. Kameraları bazı spesifik yerleri odaklayıp çekiyorlar fakat yapıtı canlı seyretmeye gittiğinizde koskoca sahneye bakıyorsunuz. Bir noktadan sonra insanın konsantrasyonu dağılmaya başlıyor. Benim yaklaşımımda konsantrasyonun dağılmasını öngörerek seyirci başka bir yere baktığında dahi orada akan bir şey görmesini sağlamak var. Elbette kıssayla uyumlu şekilde. 

Mersin’de köklü bir opera-bale seyircisi var. Nasıl yorumlar geldi size “Evita”dan sonra? 

Mersin seyircisi gerçekten yapılan işin nasıl olduğunu çok iyi algılıyor. Mersin DOB yönetimi uzun yıllardır çok önemli yapımlar ortaya koydu ve önemli işler yaptı. Bu, bizim için çok büyük bir motivasyon kaynağı zira yaptığınız işin iyi ya da kötü olduğunun en güzel karşılığını seyirci veriyor. Eser bittikten sonra hayatımda görmediğim kadar fazla olumlu tepki geldi, dakikalarca tezahüratlar eşliğinde ayakta alkışlandı “Evita”. “Bizim ülkemizde de bu şekilde bir eser sahneye konabiliyormuş demek ki, yapıtın nasıl başlayıp bittiğini anlamadık gözyaşlarımıza boğulduk, bazen kahkahalar attık bazen hayran kaldık” dediler. Mersin DOB başka yapımlara da yetişmeye çalışıyor ve “Evita” için koyduğu temsil sayısı şu anda seyirci sayısına göre az bile kalıyor, bir gelen bir daha gelmek istiyor. 

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Costner Varsa Western Ölmez

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.