38,0029$% 0.02
41,4315€% 0.83
3.705,88%0,49
6.084,00%0,28
24.260,00%0,28
3.036,05%0,55
9.649,53%-0,68
DOLAR 38,0029
EURO 41,4315
ALTIN 3.705,88
BİST 100 9.649,53
İmsak 02:00
ÇİĞDEM YILMAZ- Kadınlar, pencereden, balkondan, çatıdan düşerek hayatını kaybediyor ve bu olaylar “intihar” ya da “kaza” denerek kapatılmaya çalışılıyor. Son 5 yılda da yüksekten düşüp hayatını kaybeden ve ölümü kayıtlara “şüpheli ölüm” olarak geçen en az 62 ölüm var. 63’üncü ölüm olayı da Ankara’da meydana geldi. 31 yaşındaki Şeyma Gökçe Kayahan, 14’üncü kattaki evinin penceresinden düşüp hayatını kaybetti ve olay sırasında erkek arkadaşı da konuttaydı. Şule Çet davası, kamuoyunun bu vefatlar konusunda daha şuurlu hale gelmesini sağlasa da Şeyma Gökçe’nin hayatını kaybetmesi benzer olayların devam ettiğini gösteriyor. Genç kadının, ölümünde de evde birlikte yaşadığı erkek arkadaşı Hüseyin Uyucu vardı, olay öncesinde çiftin kavga ettiği ortaya çıktı. Gözaltına alınan Uyucu tutuklandı.
‘Ispatı zor yöntem’
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz yüksekten düşme vakalarının kaza mı, cinayet mi yoksa intihar mı olduğu konusunda önemli bir veri eksikliğiolduğuna dikkat çekerek, şunları dedi: “Şule Çet davasından sonra bu konu kamuoyunda daha fazla tartışılmaya başlandı. Artık ölümlerin gerisindeki gerçekler sorgulanıyor. Ancak olumsuz yanı şu ki hukukun ‘şüpheden sanık yararlanır’ prensibi nedeniyle, yüksekten düşmeye bağlı ölümlerin ispatı zor olduğu için bazı kişiler bunu bir yöntem olarak kullanıyor olabilir. Toplumda yüksekten düşme hadiseleri genellikle kaza olarak kabul ediliyor. Ancak son yıllarda medyaya yansıyan ve dikkatlice incelenen vakalar, bu tür ölümlerin sadece kazadan ibaret olmadığını, birçok olayda cinayet mümkünlüğünün da güçlü olduğunu ortaya koydu.
‘Katil saptanamaz, cinayet olduğu kanıtlanamaz’ anlayışıyla hareket edenler, bunu yöntem olarak kullanmaya başladı. Olay yeri inceleme bulguları, otopsi verileri, toksikolojik incelemeler ve şahit ifadeleri gibi ögeler birlikte değerlendirildiğinde, ilk bakışta kaza gibi görünen birçok olayın aslında cinayet olduğunu artık Adli Tıp ortaya çıkarıyor.
Cinayetlerin üstünün kaza süsüyle kapatılması, ayrıntılı adli tıp incelemeleri sayesinde giderek zorlaşıyor. Yine de bu olayların tamamen ortadan kalkmadığını görüyoruz. Yani bu tür vefatlar, kaza gibi gösterilerek işlenmiş cinayetler olabilir. Hukukçuların bu tür hadiselerde adli tıp raporlarına kesinlikle başvurması gerekiyor. Belgenin seyrini değiştirecek bulgular ortaya çıkabiliyor.”
‘Cinayet ihtimali göz gerisi edilmemeli’
Avukat Birsen Baş Topaloğlu (Eski Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü) şunları aktardı: “Şüpheli vefatlar, özellikle yüksekten düşme, atlama vakaları ilk evrede doğrudan cinayet olarak kıymetlendirilmez. Ancak ayrıntılı bir soruşturma yürütüldüğünde, bazı hadiselerin aslında bir erkek şiddeti sonucu gerçekleştiği ortaya çıkabilmektedir. Özellikle olayın tarafları arasında önceden yaşanmış bir tartışma veya şiddet geçmişi varsa, cinayet ihtimali daha da güçlenmektedir, savcılık çok yönlü soruşturma yürütmesi büyük önem taşır. Olayın intihar mı, düşme mi yoksa diğeri tarafından itilme sonucu mu gerçekleştiğinin belirlenmesi için kapsamlı kriminal incelemeler yapılmalı. Türkiye gibi eş veya partner cinayetlerinin sık yaşandığı, kadına yönelik şiddetin yüksek olduğu ülkede titizlikle ele alınmalıdır. Yüksekten düşme başta ‘şüpheli ölüm’ olarak değerlendirilse de cinayet ihtimali göz arkası edilmeden,soruşturma derinleştirilmeli.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Gökyüzündeki Hakimiyeti Perçinleyen Atış