32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Ekonominin geleceği hem hepimizin hayatını, hem siyasetin geleceğini hem de ülkemizin yazgısını belirleyecek. Zorlu bir devirden geçiyoruz. Hayat düzgünden güzele zorlaştı. Geçim şartları ağırlaştı. Şu anda hepimiz bedel ödüyoruz. Bir avuç mutlu azınlık hariç. Ve uzun bayram tatilinden çıktığımız bugünden itibaren yeni önlemler, yeni kararlar, yeni uygulamalar hayatımıza girecek. Ekonomi idaresinin üzerinde çalıştığı paket Meclis’e geliyor. Zorluklar daha da artacak. Soru şu: Bu fedakarlıklardan sonra BAKAN ŞİMŞEK BAŞARABİLECEK Mİ? Ekonomiyi düze çıkarabilecek mi? Enflasyonu düşürüp, istikrarı sağlayabilecek mi? Yani ödediğimiz bedele, yaptığımız fedakarlığa değecek mi?
Göreceğiz.
Önümüzde 1.5/ 2 yıllık süreç var. Toplum buna dayanabilecek mi? Siyaset buna sabredebilecek mi? Ve bu sürecin siyasete yansıması nasıl olacak?
Durumu net görmeli ve gerçekleri kabullenmeliyiz.
Şimşek göreve geldiğinde durum zannedilenden çok daha berbattı. Şimşek de bu kadar kötüsünü beklemiyordu. Rezervler erimişti. Mali tablo bozulmuştu. Yapılması gereken çok iş vardı.
Peki ne olmuştu da bu noktaya gelmiştik?
Hatalı tercihler, yanlış siyasetler, popülist uygulamalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o meşhur ‘sebep/sonuç’ teorisi, talimatla faizin ineceğini zannetmesi, ‘eriyen rezervler, söz dinlemeyen bakan ve bürokratların, MB liderlerinin vazifeden alınması, gözleri ışıldayan bakanın KKM’si vs vs…
Başka şansımız var mı?
Tablo ağırdı. Erdoğan’dan durumu gizlemişlerdi. Gerçekleri öğrendiğinde Şimşek’e mecbur kalındı. Başka çare yoktu.
Ve dünyaya bağlanmamız kuraldı. Yeniden. Küresel sisteme dahil olmak, dünya lisanını konuşmak, Londra ve New York’un takviyesini almak ve güven kazanmak zorundaydık. Gri listelerden çıkmaktan başka şansımız kalmadı.
Şimşek bir müddettir ekonomiyi soğutmaya çalışıyor. Piyasadaki fazla parayı çekmeye, tüketime dayalı modeli bitirmeye ve sonuçta enflasyonu düşürmeye odaklandı.? Fiyat istikrarını sağlamak öncelikli hedef. Şimşek; şimdiki MB Başkanı Fatih Karahan’a çok güveniyor. Ona kefil. Şu ana dek Erdoğan’ın tam takviyesini de almış durumda. Bundan sonrası önemli, kritik. Fedakarlığı kim yapacak? Vergide adalet sağlanacak mı? Önlemler alınırken işin kolayına mı kaçılacak? Fedakarlığı yoksul halk kısmı mi yapacak yoksa garantili projelerin müteahhitleri mi? Ek vergileri kim ödeyecek? Mesela milyonlarca liralık vergi borçları silinenler elini cebine atacak mı? Tasarrufu kim yapacak? Memur/emekli/işçi mi?
Halkı ikna etmek istiyorsanız
Kamudaki şatafat bitecek mi? Özel uçak filoları, lüks araç konvoyları ne olacak? Diyanet su gibi para tüketiyor. Her gün 262 milyon lira harcıyor. İngiltere’de milyarlık cami yaptırmış. Saraylara külliyelere para yetişmiyor.
Samimiyet ve ciddiyet buradan anlaşılacak. Halk fakat böyle ikna olur.
Yani siyaset, özellikle iktidar bu programa ne kadar alan açacak?
Kendi adıma bu programın başarılı olmasını istiyorum. Bunun üreteceği siyasal sonucun kime yarayacağı ile ilgili değilim. 14 Mayıs’ta seçimi CHP kazansaydı bugün Şimşek’in yaptıklarını CHP uygulamak zorunda kalacaktı. Enkazı CHP kaldıracaktı; bedeli de CHP ödeyecekti. Şimdi AK Parti o siyasal bedelle karşı karşıya. Yerel seçim bunun işaretiydi.
Şimşek umalım ki; Ekonomiyi kurtarsın. Çünkü ekonomi memleket meselesi. AK Parti’nin ne olacağı ise siyasetin konusu. Halk versin kararını. Seçim muhtemelen 2027’de yapılacağına göre toplamda 25 yıllık bir iktidar
ömründen bahsediyoruz. Çeyrek asır. 30 yıla uzayacak kredi alabilecekler mi yoksa bir öykünün sonuna mı geldik, anlayacağız.
Yeni Haftada Ekonomi Gündemi Yoğun Geçecek
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.