DOLAR

32,7010$% 0.17

EURO

35,1377% 0.11

GRAM ALTIN

2.443,38%-0,16

ÇEYREK ALTIN

3.990,00%-0,30

TAM ALTIN

15.986,00%-0,29

ONS

2.322,43%-0,39

BİST100

10.323,60%-0,19

Akşam Vakti a 20:44
Bursa AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Sinan Ateş Davası Sanığı Polis: İsmini Bilmiyorum, Yakalaması Olduğunu Nereden Bileyim

ad826x90

ESKİ Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davada tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara’ya getiren özel harekat polislerinden sanık Murat Can Çolak, Özyağcı’yı tanımadığını öne sürdü. Ayşe Ateş’in avukatı Süleyman Bülbül’ün, “Araması olan birisini gururlu Türk polisi nasıl taşır?” sorusu üzerine sanık Çolak, “Ben adamın ismini bilmiyorum, yakalaması olduğunu nereden bileyim?” yanıtını verdi.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in, 30 Aralık 2022’de Ankara’da cuma namazı çıkışında ofisine giderken silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili davada tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülen duruşmanın 2’nci gününde sanıkların tamamı hazır bulundu. Duruşmada Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve taraf avukatları da yer aldı. Ayrıca Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ve DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da duruşmayı izledi.

‘ARABADA İÇTİĞİM İÇİN UYUDUM’

Duruşmada sanıklar savunmalarını yaptı. İddianameye göre tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara’ya getiren özel harekat polislerinden sanık Murat Can Çolak, polis arkadaşı Aşkın Mert Gelenbey’in isteği üzerine Ankara’ya gittiğini, Özyağcı’yı tanımadığını öne sürerek, “Aşkın Mert Gelenbey’e ‘Bu kim, neyin nesi?’ diye sordum. Arkadaşı olduğunu, herhangi bir sıkıntı olmadığını söyledi. Otomobilde içtiğim için çoğunlukla uyudum” dedi.

Müşteki Ayşe Ateş’in avukatı Süleyman Bülbül’ün, “Araması olan birisini erdemli Türk polisi nasıl taşır?” sorusu üzerine sanık Çolak, “Ben adamın ismini bilmiyorum, yakalaması olduğunu nereden bileyim?” yanıtını verdi.

‘CEZAEVİNDEN ARKADAŞIZ’

İddianameye göre azmettirici olarak suçlanan Doğukan Çep’e olaydan önce 4 bin lira havale eden sanık Ufuk Köktürk, savunmasında, “Doğukan Çep’le cezaevinden arkadaşız. Yakın arkadaş olduğumuz için benden para istedi. İnternet bankacılığını eşim kullanıyor. Eşimden rica ettim, gönderdi. Bu cinayetin bir yerinde olsam Doğukan’la yüz yüze oturup parayı o denli verirdim. Polis sorgusunda bana MHP İl Başkanlığı’nda üç hilalin önünde neden fotoğraf çekildiğimi sordular. Olcay Kılavuz’un işin neresinde olduğunu sordular. Ne için sorduklarını anlamadım, mevzumuz bir cinayet. 55 yıllık kurumsal bir parti böyle bir şey olabilir mi? Yaşananlar tam bir güldürü, böyle cinayet davası mı olur?” ifadelerini kullandı.

‘POLİSLERLE GİDECEĞİ İÇİN KABUL ETTİM’

İddianameye göre tetikçi Eray Özyağcı ve iki polisin birlikte Ankara’ya geldiği aracın kiralandığı otoparkın sahibi sanık Mustafa Uzunlar ise savunmasında, “27 Aralık’ta Doğukan Çep geldi, Ankara’ya gidip gelmek için araç istedi. Hiç araba kullandığını görmediğim ve ehliyeti olmadığı için vermek istemedim. ‘Polis arkadaşlarla düğün tebriğine gideceğiz’ dedi. Polislerle gideceği için kabul ettim. Aracın günlüğü 2 bin liraydı, elden verdi. İndirim yapıp 500 lirayı iade ettim. Gidecekleri gün, “Sen niçin gitmedin?” diye sordum. “Arkadaşlar gidip gelecek” dedi. Sonuçta “Polislere veriyorum, ne olur ki?” diye düşündüm. Beni kandırdığı için Doğukan Çep’ten şikayetçiyim” dedi.

Kiralık aracın sahibi sanık Mustafa Uzunlar’ın gayriresmi ortağı sanık Osman Bayraktar da suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, “Devamlı otoparkta olmadığım için gelen gideni tam olarak bilmiyorum. Ben kimseyle görüşmedim, aracın kiralanıp kiralanmadığını bile bilmiyorum. Araç kiralarken Mustafa bana sormaz. Aracı ne için aldılar hiçbir bilgim yok” diye konuştu.

‘UYDURMA İKİ ADRES VERDİM’

İddianameye göre Sinan Ateş’in adres bilgilerini Tolgahan Demirbaş’a veren sanık Çağlar Zorlu, suçlamaları reddettiğini söyleyerek, “Tolgahan Demirbaş ile uydurma adres mesajlaşmalarım dışında bu davayla bir ilgim yoktur. Tolgahan Demirbaş ile sohbet ortamında konuşurken bilgisayar programlarına olan ilgim nedeniyle bana ‘Buna da bakabilir misin?’ dedi ve ben de uydurma iki tane adres verdim. Emniyet şubeye davet edildiğim gün beni davet eden polisler bana ‘HTS kayıtlarına baktım bu adreslerin alakası yok gerçekten, seni göndeririz’ dediler. Ben de tabirimi imzaladım. Emniyette imzaladığım tabirde başka şey yazmışlar. Tek cahilliğim, okumadan bu ifadeyi imzalamam oldu. Demirbaş bana ‘Protesto yapılacak biri var’ dedi. Ben önemsemedim, her türlü uydurma adres söyleyeceğim için umursamadım” dedi.

‘OLAYIN HİÇBİR YERİNDE YOKUM’

Doğukan Çep, Eray Özyağcı ve onu olay yerine getiren Vedat Balkaya’nın Ankara’da konakladıkları evin sahibi sanık Aytaç Ataç, Gölbaşı’nda hayvancılık işiyle uğraştığını ifade ederek, “Tolgahan Demirbaş, daima müşterimdir. Tolgahan Demirbaş olay günü beni aradı, ‘Çiftliğe gidecek misiniz’ dedi. ‘Yok’ dedim. Kafede otururken bir müşterimiz olan Yavuz Süleymanoğlu geldi. Ona bir telefon geldi ‘Sinan Ateş’i vurmuşlar’ dedi. Tolgahan Demirbaş’ı aradım “Bir saldırı olmuş Sinan Ateş’e, haberin var mı?” dedim. ‘Yok ağabey’ dedi. Olayın hiçbir yerinde yokum. Cenaze görüntüsü görünce çok üzüldüm. Çocukların ağlamasına çok üzüldüm, Allah rahmet eylesin” dedi.

‘SORUŞTURMA ARKA NİYETLİ’

Sanık Eray Özyağcı’nın olaydan sonra kaçırılmasına katıldığı kuşkusuyla tutuklu yargılanan avukat Serdar Öktem, “Yaklaşık 18 aydır tutukluyum. Soruşturmanın adapsız olduğunu ve arka niyetli olduğunu düşünüyorum. 24 Ocak’ta gözaltına alındım, bir toplantıdaydım. İstanbul’da 1 gece tutuldum, daha sonra Ankara’ya getirildim. Soruşturma esnasında savcının, ‘Milliyetçi Hareket Partisi üyesi misin?’ sorusuna, “Evet onur ve onur duyuyorum” dedim. Ben ısrarla “Ben niçin buradayım neyle suçlanıyorum?” dediğimde ‘Sorularıma cevap ver’ denildi. İfade alınırken bana özellikle, ‘Niye emniyete gittin?’ diye soruldu. Ben avukatım, benim emniyete gitmemden daha doğal ne var?” dedi.

‘TELEFON ŞİFREMİ HATIRLAMIYORUM’

Mahkeme liderinin, “Telefon şifreni hatırlıyor musun?” sorusuna sanık Serdar Öktem, “Telefon şifremi hatırlamıyorum” karşılığını verdi. Ateş’in avukatı, “Şifreyi hatırlasaydınız verir miydiniz? 22 sanıktan 21’inin telefonu incelendi, Öktem’in incelenmedi. Hatırlasaydı şifreyi verir miydi?” diye sordu. Sanık Öktem, “Avukatlık Kanunu 36’ncı madde kapsamında vermezdim” dedi. Avukatın, “Telefonda sırf müvekkillerinizle mi görüşüyorsunuz?” diye sorunca sanık müdafileri itiraz etti. Gerginlik çıkması üzerine mahkeme başkanı ‘Yeter’ diye bağırdı. Başkan, Ateş ailesinin avukatına dönerek, “Zaten bu sorunuz hayatın olağan akışına karşıt, bu konuda yetki de takdir de mahkemenin” diye tepki gösterdi. Sanık avukatları ile Ateş ailesinin avukatları arasında gerginlik devam edince mahkeme başkanı, Ateş ailesinin avukatının dışarı çıkarılması talimatı verdi. Mahkeme başkanı, verdiği talimatı yerine geç getiren polisler hakkında işlem yapılacağını belirtti. Duruşmaya öğlen arası verildi.

İddianamede; sanıklar tetikçi Eray Özyağci, Vedat Balkaya, Suat Kurt için ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ ve ‘Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ hatalarından 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi. Şüpheliler Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın da suça azmettiren olarak ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal’ın da ‘Suça yardım eden’ olarak ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmaları talep edildi.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Menteşe Belediye Başkanı Yerkesik Mahallesi’nde Halkla Buluştu

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.