32,5793$% 0.19
35,0912€% 0.33
2.467,36%1,32
4.015,00%0,57
16.087,00%0,59
2.349,13%0,85
10.507,51%0,59
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada, sanık avukatlarının beyanları dinleniyor.
ANNESİ KÖTÜLEŞEREK HASTANEYE KALDIRILDI
Bugün gerçekleşen duruşmada oldukça gergin dakikalar yaşanırken, oğlu Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili davayı takip etmek için Sincan Cezaevi’nde bulunan Saniye Ateş’in duruşma sırasında tansiyonu düştü. Ateş, tansiyon düşüklüğü ve kolunun uyuşması nedeniyle cezaevi içinde bulunan hastaneye kaldırıldı.
AYŞE ATEŞ: KUMPAS BUNLARIN BAŞINA GEÇECEK
Öte yandan adliye önünde yaşananlara tepki gösteren Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş “Bu kurulan kumpas bunların başına geçecek, geçirilecek. Devletle tanışacaklar, devletin adil yüzüyle herkes tanışacak. Güya bu kadar insan tesadüfen bir araya gelmiş gibi bir izlenim oluşturmaya çalışıyorlar. Bu siyasi cinayetin, siyasi ayağı ortaya çıkmasın istiyorlar. Kurdukları her oyun onların başına geçecek” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU VE BAZI VEKİLLER DE SALONDAYDI
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı milletvekilleri de duruşmayı takip etti. Duruşmaya, davanın dinlenecek son sanığı Umut Ersoy’un savunmasının alınmasıyla başlanacaktı lakin Ersoy’un avukatının duruşmada olmaması nedeniyle avukat beyanlarına geçildi. Tetikçi Eray Özyağci’nin avukatı Zeynettin Aktürk, yargılamanın eksik ve kusurlu olduğunu savundu. Özyağci’nin, savunmasında “Ben oraya yaralamaya gittim, sadece ayaklarına sıkacaktım.” dediğini hatırlatan Aktürk, kamera imgelerinin de bunu doğruladığını öne sürdü. Müvekkilinin üç kez ateş ettiğini ve bunların Ateş’in ayaklarına isabet ettiğini iddia eden Aktürk, “Maktulün yanında bulunan Selman Bozkurt, müvekkile doğru ateş ederken müvekkilim kaçıyor. Bu kaçış esnasında iki kez daha ateş etmektedir ve Selman Bozkurt’u yaralamıştır. Olay yerinde ilk hedefiniz neyse ona odaklanırsınız. İlk amaç yaralama olduğu için ayaklarından vurup kaçmayı planlamaktadır. Kaçarken gerisinden ateş edildiği için buna karşılık vermek zorunda kalmıştır.” ifadelerini kullandı. Aktürk, Özyağci’ye yöneltilen suç vasfının “silahla kasten yaralama” olarak değiştirilerek bu kapsamda yeniden savunmasının alınmasını talep etti.
SANIK SAVUNMALARI TAMAMLANDI
Daha sonra avukatının salona gelmesi üzerine sanık Umut Ersoy’un savunmasına geçildi. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirten Ersoy, taksi şoförü olduğunu, belgenin sanıklarından Doğukan Çep’i de müşterisi olduğu için tanıdığını söyledi. Gözaltına alınmasının ardından Ankara’ya götürüldüğünü anlatan Ersoy, “İddianame çıkana kadar ne ile suçlandığımı bilmiyordum. İddianamede Suat Kurt’u aradığım söyleniyor. Ben, Suat Kurt’u tanımam etmem, kendisini hiç aramadım. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.” dedi.
AVUKAT BEYANLARINA DEVAM EDİLDİ
Özyağci’yi olay yerinden kaçıran motosiklet sürücüsü sanık Vedat Balkaya’nın avukatı Cem Ali Kılıç, müvekkilinin cinayetin gerçekleşeceğinden haberdar olmadığını öne sürdü. Tetikçi Eray Özyağci’nin, Ateş’in ofisinin olduğu bölgede gözlem yaptığı sırada müvekkilini uzak tuttuğunu belirten Kılıç, “Özyağci, olayı gerçekleştireceği gün ‘eğer silah sesi duyarsan korkma’ diyor. Birlikte tasarlayarak adam öldürmeye gittiğiniz bir kişiye ‘silah sesi duyarsan korkma’ denmez. Müvekkilim, olay tarihinden 10 gün önce cezaevinden çıkmıştır. Bir arada plan yapıp olayı tasarlamasının imkanı yok. Müvekkilimin müşterek fail iradesi yok. Tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum.” beyanlarında bulundu. Cinayet öncesi keşif yaptığı belirtilen sanık Suat Kurt’un avukatı Fuat Saatçıoğlu da müvekkilinin olayın yaşanmasından ötürü üzüntü duyduğunu ve bildiklerini samimi bir şekilde anlattığını söyledi. Kurt’un cinayetin işleneceğinden haberdar olmadığını öne süren Saatçıoğlu, “Sanık Doğukan Çep, müvekkilimi arayarak Ankara’da bir kişinin adresine gidip ofisinden saat kaçta girip çıktığını takip etmesini istiyor. Müvekkilim, hatıra binaen yardımcı olmak kastıyla hareket ediyor.” ifadelerini kullandı.
“YARALAMA TALİMATI” İDDİASI
“Cinayetin azmettiricisi” pozisyonundaki sanık Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun ise Özyağci’nin, Ateş’i öldürme kastıyla hareket etmediğini savundu. Ateş’in bir çatışma ortasında kaldığını iddia eden avukat Tosun, şöyle devam etti; “Sinan Ateş’in bedeninden çıkan bütün mermilerin Eray Özyağci’nin silahından çıktığına dair bir bulgu yok. Belgedeki belirsizlikler nedeniyle kamera kayıtlarını inceledik. Kayıtlara göre olay 13.34’te gerçekleşiyor, 13.35’te Ateş’in yanında bulunan Ahmet Keçik, silahları alıp kaçıyor. Buna münasebet olarak da ‘silahlar kaybolmasın diye götürdüm’ gibi mantık dışı bir ifade kullanıyor. Sanki Sinan Ateş’in bedeninde Ahmet Keçik ya da Selman Bozkurt’un silahından çıkan mermiler vardı da bunların üstü örtbas mı edilmeye çalışılıyor, diye düşünüyoruz.”Tosun, Çep’in, Özyağci’ye “Sinan Ateş’i yaralama” talimatını verdiğini, bu nedenle müvekkilinin cinayetten sorumlu tutulamayacağını iddia etti. Sanık Tolgahan Demirbaş’ın avukatı Murat Ofli de müvekkilinin cinayetle ilgisinin olmadığını öne sürerek, Demirbaş’ın sosyal medyada “peşinen yargılandığını” söyledi. İddianamenin kusurlu olduğunu savunan Ofli, “Müvekkilimin olay anında, öncesinde ve sonrasında hiçbir ilgisi olmamasına rağmen azmettiren sıfatıyla yargılanmaktadır. Bu iddianamedeki hukuka karşıtlıkları kabul etmiyoruz. Bir insanın azmettiren olması için maktulle arasında hasımlık olması lazım. Müvekkilimin, maktulle bir tanışmışlığı veya hasımlığı yok.” şeklinde savunma yaptı. Sanıklar Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç ve Aşkın Mert Gelenbey’in avukatlarının beyanları sonrası duruşmaya öğlen arası verildi.
Edremit Belediye Başkanı Muhtarlarla Bir Araya Geldi