DOLAR

32,6645$% 0.32

EURO

35,5639% 0.42

GRAM ALTIN

2.509,16%1,72

ÇEYREK ALTIN

4.049,00%1,37

TAM ALTIN

16.220,00%1,37

ONS

2.390,92%1,48

BİST100

10.851,78%-0,19

Öğle Vakti a 13:13
Bursa AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Siniparksi Derneği Ege’nin Diğer Yakasında Barış İçin Çalışıyor

ad826x90

Akdeniz üzerine çalışmalarıyla tanınan ünlü Fransız tarihçi Fernand Braudel, “Tarih, tıpkı denizin suyla tuzu kaynaştırması gibi, farklı öğelerin kaynaşmasını sağlar’’ diyordu. ‘Ege’de Bir Ortada Yaşam ve İletişim Derneği’ ya da Yunancadaki ismiyle ‘Siniparksi’ de barışın izinde kendisine yol arayan sivil bir hareket. Onlar, karşı yakada yaşayan bir avuç istekli. Ege’nin mavi sularında hayatta kalma savaşı verenler için çalışan; din, dil, ırk fark etmeksizin birlikte yaşamın inşa edilebileceğini; aynı sofralarda buluşup farklı lisanlardan ezgilerle, kaygılarda ve sevinçte ortaklaşabileceğimizi savunanlar… Göç dalgalarıyla ‘’Avrupa’nın en büyük açık hava hapishanesi”ne dönüşen Midilli’de sayısız mülteci için çalışma yürütüyorlar. Midilli’de 25 yıl önce temelleri atılan Siniparksi’den Christina Chatzidaki ile derneğin Midilli’deki tek Türk üyesi, Bergamalı parşömen sanatçısı Nesrin Ermiş Pavlis ile konuştuk. Siniparksi’den Christina Chatzidaki (solda)

‘BARIŞ YANLISI VE IRKÇILIKLA ÇABAYI BENİMSEMİŞ GÖNÜLLÜLERİMİZ VAR’

Siniparksi’nin öyküsüyle başlayalım mı?

Chatzidaki – 1998 yılının ocak ayında dernek halini aldık. O dönem Yunanistan için sıkıntılı bir periyottu. Eski SSCB’nin dağılmasının ardından bir milyonu aşkın insan ekonomik nedenlerle ülkelerini terk etmişti ve onları bir anda kucağımızda bulmuştuk. Yunanistan’daki ilk ırkçı hareket bu periyotta başladı. Ayrıca o dönem Türkiye ile Yunanistan arasında Kardak kayalıkları krizi patlamıştı ve iki ülkenin savaşa girmesi an sıkıntısıydı. Dernek olarak o yıllarda Türkiye ile iyi ilişkiler içindeydik. 1980’lerde başlayan bu münasebetin mimarları Midilli Belediye Başkanı Stratis Pallis ile karşı kıyıdaki Dikili’nin o dönemlerdeki Belediye Başkanı Osman Özgüven’di. Kuruluş yıllarımızda Türkiye ile gayet sıcak ilişkiler yürütüyor, iki yakada ortak etkinlikler düzenleyip birbirimize gidip geliyorduk. Bu süreçte kardeş kuruluşumuz olan Ege’de Barış Derneği de kuruldu. Şu anda başkanlığını Zeynep Altıok Akatlı yürütüyor. Derneğin çalışmaları neler?

Chatzidaki – Barış yanlısı ve ırkçılıkla çabayı benimsemiş istekli üyelerden oluşan yerel bir derneğiz. Odaklandığımız iki sıkıntı var; mülteciler ile yerel halk arasında barışın hakim olduğu birlikte yaşam ortamını desteklemek ve Türkiye’deki dostlarımızla iş birliğini geliştirmek. Yürütücü grubumuz 9 şahıstan oluşuyor. Ortamızda Türkiye’den parşömen sanatçısı Nesrin Ermiş Pavlis de bulunuyor. Kıymetlerimizi paylaşan herkes milliyeti, dini, siyasi görüşü ne olursa olsun üye olabilir.

‘MİDİLLİ HALKININ GÖÇ DALGASININ NEDENLERİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELERİNİ İSTİYORUZ’
Adadaki mülteci kampının 2020’de büyük bir yangın sonrası kullanılamaz hale gelmesinden sonra bu kez kalıcı bir mülteci merkezi inşa edileceği biliniyor. Bu gelişmeler dernek olarak size nasıl bir noktaya getirdi?

Chatzidaki – Midilli’ye ulaşanların büyük çoğunluğu hukuki manada mülteci statüsünde, bu nedenle onlar için düzensiz göçmen gibi tanımlar kullanmıyoruz; Avrupa genelinde de hukuki açıdan durum böyle. Gelenlerin çok az bir kısmı adada kalıyor. Mülteci olarak onaylanır onaylanmaz çok büyük kısmı Yunanistan ana karasına ve Avrupa’ya gönderiliyor. Burada çok zor günlerden geçtik, özellikle 20219-2020 kışında 20 binden fazla insanın Midilli’ye gelmesi ve Moria’daki mülteci sayısının 30 bin olan ada nüfusunu neredeyse aşacak noktaya ulaşması hepimize zor zamanlar yaşattı. Başlangıçta yüklü olarak Asya’dan, özellikle de Afganistan’dan gelenlere yönelik çalışmalar yaptık. Barınacakları hiçbir yer yoktu; yemek yiyemiyorlardı. Kimse onlara sahip çıkmazken biz çıktık. Polis merkezinde yatıp kalıyorlardı. Daha sonra barınmaları için bir yer tahsis ettik ve bu merkezi yaşamaları için uygun bir hale dönüştürdük. 2015 yılında neredeyse yarım milyon insan Midilli kıyılarına ulaştı. Gelenlere sıcak içecek, giysi temin etmek üzere organize olduk. 2016’da Avrupa sınır kapıları mültecilere kapatıldığında kamplarda yaşayan ve özellikle anne ve babaları olmayan küçüklere yönelik çalışmalar yaptık. 2020’de Moria kampındaki büyük yangından sonra mültecilere dayanağımız yiyecek temini, ayakkabı, giysi ve hijyen gereçleri gibi hususlarda devam etti. Son iki yıldır ofisimizde haftanın üç günü kahvaltı veriyor; çocuklara oyuncak dağıtıyor ve ihtiyacı olanlara kıyafet, ayakkabı gibi gereçler sağlıyoruz. Midilli’de de faşist yönelimlerin, ırkçı telaffuzların öne çıktığı belirtiliyor. Siz bu noktada mülteciler ve yerel halk arasında nasıl bir rol üstleniyorsunuz?

Chatzidaki – Siniparksi’nin en başından beri tek bir hedefi var; o da Midilli halkının 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana dünyada görülen bu en büyük göç dalgasının nedenleri üzerine düşünmesini sağlamak. Bunun için birlikte var olmanın yollarını bulmamız gerekiyor. Bu nedenle mültecilerin de katıldığı pek çok etkinlik düzenliyoruz; sanat, kültür ve farklı mutfakları bu etkinliklere katıyoruz. Farklılıklardan kaynaklanan çatışmaların diyalogla, barış lisanıyla çözülebileceğine inanmaya devam ediyoruz.

Nesrin Ermiş Pavlis, aynı zamanda parşömen sanatçısı.

‘GELMEDEN ÖNCE ÇOK KİŞİYİ TANIYORDUM ZATEN’
Peki nasıl oldu da kendinizi suyun öte yanında, Midilli’de buldunuz?

Pavlis – Midilli ile bağım 2010 yılında Bergama Belediyesi’nde çalıştığım devirde iş sebebi ile başladı. Bergama Belediyesi ile Midilli arasında irtibatı sağlıyor ve yapılan ortak etkinlikler için çalışıyordum. 2010-2020 yılları arasında Bergama’da ve Midilli’de çok sayıda ortak etkinlikler düzenledik. Bu yüzden de ada ile olan ilişkiler, kontaklar büyüdü. Midillili olan eşim ile 2018 yılında ilk kez düzenlediğimiz Bergama Tiyatro Festivali’nde tanıştım, Midilli’deki Siniparksi’den temsilci olarak gelmişti Bergama’ya. Sonra evlendik ve 2021 yılında Midilli’ye taşındım. Şimdi hem Bergama’da hem Midilli’de parşömen üzerine çalışmalara devam ediyorum. Parşömenin yanında Bergama ile Midilli arasında kültürel ve sanatsal çalışmalar, irtibatlar içinde de yer almaya devam ediyorum. Bergama’da Odeon Pergamon Kültür ve Sanat Alanı’nda ve Ne Yerde Ne Gökte Derneği’nin çalışmaları içindeyim.

Mesela 1-2 Eylül 2022 tarihinde Ne Yerde Ne Gökte Derneği tertibi ile Bergamalı halı ustası Birsen Cemile Gürel ile Midilli doğumlu dokuma araştırmacısı ve sanatçısı Argyris Chatzimalis’in Bergama’da bir araya geldiği ‘İlmek ve Düğümler Arasında Kültürel Etkileşimler Lesvos-Bergama’ çalışmasının Midilli’deki tertibi için hazırlıklarımız devam ediyor. Midilli halkı ile bağlantınız nasıl?

Pavlis – Midilli’ye geldiğimde, yıllardır süren ve gelişen ilişkiler sayesinde çok sayıda arkadaşım ve tanıdığım vardı, bu yüzden çok şanslıydım. Şimdi Midilli’de günlük hayat içinde karşılaştığım tanıdığım ve tanıyamadığım insanlar dâhil ‘’Biz Bergama’ya gelmiştik, çok güzel vakit geçirmiştik, bizi ne güzel ağırlamıştınız’’ diye teşekkür ediyorlar. Bergama-Midilli arasında kurulan ve güzel hatırlanan bu bağları duyduğumda çok mutlu oluyorum. Midilli’de ve Yunanistan’da parşömen çokça biliniyor ve ilgi var. Özellikle Bergamalı birinin bu işi yapıyor olması heyecan yaratıyor. 2021’den beri özellikle Atina’da iş birlikleri ve kontaklar kuruyorum. Şimdi klâsik başka bir zanaat ile uğraşan bir arkadaşımla Midilli’de yeni bir oluşum kademesindeyiz. Bu oluşumla birlikte de Yunanistan’da parşömen ile ilgili üretim ve çalışmalarım daha da hızlanacak.

‘DEPREM SONRASI ADADA TÜRKİYE’DEN YEMEK TANIMLARI PİŞİRDİK, ELDE EDİLEN GELİRİ DEPREM BÖLGESİNE GÖNDERDİK’
Siniparksi ile yollarınız nasıl kesişti?

Pavlis – Siniparksi ile 2010 yılında Bergama Belediyesi’nde çalışmaya başladığım devirde buluştuk.

Bergama ile Midilli kardeş şehirler lakin çalıştığım devirde bir türlü Midilli Belediyesi ile iletişim kuramadık. Biz de Bergama ile Midilli bağlarını 10 yıl boyunca Siniparksi üzerinden kurduk. Bergama kermeslerine gelen müzik ve halk dansları kümeleri, çocuk şenliklerine gelen çocuk kümeleri, fotoğraf üzerinden yapılan iş birlikleri, farklı disiplinlerden sanatkarlar, üreticiler ve hatta araştırmacılarla birlikte çok sayıda etkinlik düzenledik. Hatta benim Midilli’ye ilk gidişim yine Siniparksi’nin 2010 yılında Midilli’de düzenlediği ‘Türkçe-Yunanca Paralel Dil Kampı’ içindi. Orada Yunanlara, Türkçe öğretmenliği yapmıştım. Buraya geldiğimden beri de Siniparksi Derneği’nin aktif üyesiyim. Ege Denizi’nin iki yakasında irtibatı ve birlikteliği kapsayan çeşitli etkinlikler düzenliyoruz, ayrıca Midilli’deki mülteciler için ve onlarla birlikte çalışmalarımız devam ediyor. ‘Dünya Mutfakları’ adı altında Lesvos’ta bulunan farklı kültürlerden insanları yemek kültürü üzerinden bir araya getirmek için Sierra Leone, Arnavutluk, Suriye, İran, Etiyopya, Kamerun yemek geceleri düzenledik. Bu gecelerde yerel halk ile birlikte adada yaşayan yabancılar ve mülteciler bir araya geliyorlar. Şubat 2023 sarsıntısının çabucak ardından ‘Türkiye Yemekleri’ gecesi düzenledik. Adada yaşayan Türkiyeli arkadaşlarla Yunan arkadaşlar daima birlikte Türkiye’den yemek tanımları pişirdik ve o gecede topladığımız parayı deprem bölgesine gönderdik. Dernekte her daim yardıma koşan, beşere saygılı ve anlayışlı, barışa ve birlikteliğe inanan beşerlerle birlikte çalışıyorum ve onlardan bu alanda çok şey öğreniyorum. Son olarak Türkiye toplumuna bildiriniz var mı?
Chatzidaki – Aslında mesaj vermek gibi bir kederimiz yok zira aslında halklar için yaptıklarımız bizim bildirimizin ta kendisi. Yine de şunu belirtmek isterim; bölgemizde barış için çabalamaktan vazgeçmeyelim.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

10 Liralık Zam Tepki Çekmişti; Bir Sigara Grubu 6 TL’lik İndirime Gitti

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.