32,8826$% -0.25
35,1821€% -0.54
2.449,68%-0,30
4.001,00%-0,17
16.005,00%-0,18
2.326,34%-0,04
10.647,91%-0,31
Sivas Katliamı’nın 31. yıl dönümü yaklaşırken Türkiye Komünist Partisi’nin çağrısıyla İstanbul Maltepe’de halk yürüyüşü ve basın açıklaması yapıldı.
Gülsuyu Mahallesi, Atatürk Heykeli önünde “Sivas’ın hesabını soracağız” yazılı pankartın ardında toplanan yüzlerce kişi 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde gericilerin vahşice saldırısı sonucu katledilen 33 aydın ve 2 otel emekçisini andı.
”DİNCİ GERİCİLİĞİN EN ALÇAK SALDIRISI”
Saat 19.30’da başlayan anma etkinliğinde TKP Gülsuyu Semt Evi ismine yapılan konuşmada şu ifadeler yer aldı:
Sivas Katliamı’nın 31. yıl dönümünde tarikatlara karşı yürüyüşümüze hepiniz beğenilen geldiniz. Bundan tam 31 yıl önce Sivas’ta Madımak Oteli’nde şeriat isteyen gericilerin vahşice saldırısının sonucunda 33 aydın ve 2 otel görevlisi katledildi. Bu saldırı aslında aydınlanmaya, cumhuriyete, laikliğe yapılmış bir saldırı idi. Saldırganlar devlet eliyle korundu, onları savunan avukatlar, o katliamı seyredenler bakanlık, milletvekilliği ve bürokratlık yaptı. Dinci gericiliğin en alçak saldırısı Sivas Katliamı oldu tahminen de. Lakin saldırıları o günden beri devam ediyor.
Biz bugün Sivas’ta, Aladağ’da ve de pek çok yerde katledilenleri unutmamak, hesaplarını soracağımızın sözünü vermek, dinci gericiliğe karşı laiklik, aydınlanma uğraşımızı yükseltmek için yürüyeceğiz. Tüm işçileri, bayanları, emekten yana aydınları bu çabayı büyütmeye çağırıyoruz.
Konuşmanın ardından etkinlik Gülsuyu’ndan Zümrütevler Mahallesi’ne kadar süren yürüyüşle devam etti.
Yürüyüş boyunca “Şeriata faşizme karanlığa geçit yok. Tarikatların ensesindeyiz. Karanlığa boyun eğmeyeceğiz.Bu memleket bizim faşiste yobaza bırakmayız.” sloganları atıldı.
Maltepelilerin yoğun katılım sağladığı halk yürüyüşünün ardından basın açıklaması düzenlendi.
”DAHA İYİ GÖRÜYORUZ, KİM PLANLADI?”
Açıklamada söz alan TKP Parti Meclisi üyesi, gazeteci muharrir Orhan Gökdemir, devlet tarikat münasebetlerine dikkat çektiği konuşmasında Sivas Katliamı’nın 31 yıl önce halka karşı yapılmış planlı bir kalkışma olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Hatırlarsanız o gün yobazlar yaktı devlet baktı. Biz bunun planlı bir kalkışma olduğunu bugün daha iyi görüyoruz. Kim planladı?
Devrimci cumhuriyetin Anayasa’nın dışına ittiği dini 12 Eylül’de tekrar Anayasa’ya sokanlar yaktı.
Din dersini cumhuriyette olmayacak bir şey yaparak zorunlu hâle getirenler yaktı. 24 Ocak kararlarıyla ülkede cumhuriyetten kalan ne varsa el koymayı planlayanlar yaktı. Biz bunun ne manaya geldiğini bugün daha iyi görüyoruz. O gün yanan, yakılan, fitili ateşlenen yangın 31 yıldır hâlâ sürüyor. Bu yangının sonuçlarını daima bir arada yaşıyoruz. Tarikatların ensesindeyiz diye yürüdük.
Yavuz Selim vaktinde Osmanlı sarayında peydahlanmış tarikatlar şu anda cami avlusuna terk edilip kaçılmış laik cumhuriyetin ölüsünü tekmelemekle meşgul. Devletin her tarafına bir başka tarikat konmuş durumda.
Okullarımız mahallelerimiz sokaklarımız yollarımız 31 yıl önce yakılmış o yangının ateşinde yanmaya devam ediyor.
Gökdemir’in ardından TKP İstanbul İl Örgütü ismine söz alan TKP Parti Meclisi Üyesi Ahmet Dincel, gericilikle çabanın gelecek için mücadele olduğunu ve ülkeyi aydınlığa çıkarmanın yolunun gericilikle uzlaşmak değil mücadele etmekten geçtiğini ifade etti.
Bu bağlamda tarikatların dağıtılmasının aciliyetine işaret eden Dincel konuşmasında şunları söyledi:
“Dinci gericiliğin cumhuriyete ve laikliğe dönük en alçak ataklarından biri 2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta gerçekleştirildi. Bu topraklarda yetişmiş, aydınlanma gayretine şiirlerini, türkülerini, kitaplarını, fotoğraflarını vakfetmiş 33 aydınımız Sivas Madımak Otelinde yanarak can verdi.
Katliamın failleri devlet ve emperyalist devletler eliyle korundu, tarikatlar eliyle aklandı. Mahkemeler dava evraklarını düşürdü, faillerin avukatları AKP eliyle milletvekili ve bakan yapıldı. O gün dinci gericilik için aydınlarımıza saldıranlar bugün tarikatlar eliyle devlet takımlarına yerleştirildi.
”AYDINLANMA GAYRETİNİ BOĞMAK AMACIYLA”
Sivas katliamı devletin gözü önünde dinci gericiliğin en azgın taarruzlarından biri olarak tarihe geçmiştir. O gün yapılan katliam sadece otelde orada yer alan aydınlarımıza karşı bir saldırı değildi. 2 Temmuz günü yapılan saldırı bu topraklarda verilen aydınlanma çabasını boğmak amacıyla organize bir şekilde gerçekleştirilmiştir.”
Boşandığı Kişi Tekraren Bıçaklanan Yüsra, Yaşam Uğraşını Kaybetti
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.