Sivas’ta Bulundu! Tam 2 Bin Yıllık Gizem

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarih boyunca Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerin önemli kentlerinden biri olan Sivas’ın çeşitli noktalarında arkeolojik hafriyatlar sürüyor. Kent merkezindeki Sivas Kalesi’nde 2019 yılında başlayan arkeolojik hafriyatlar da devam ediyor. Kazıların başladığı günden bu yana birçok tarihi buluntunun elde edildiği alanda Roma dönemine ait mezar steli bulundu. Yaklaşık 2 bin yıllık olduğu bedellendirilen stel, bulunduğu yerden çıkarılarak envantere kaydedildi.

“ROMA DÖNEMİNE AİT ÇOK ÖNEMLİ BİR BULUNTUMUZ VAR”

Sivas Kalesi’ndeki hafriyatlar hakkında bilgi veren Uzman Sanat Tarihçisi Onur Aydın, “Alan 3’üncü dereceden arkeolojik sit alanı. Uzun yıllardır burada hafriyat çalışmaları yapıyoruz. Bu sene Selçuklu dönemine ait yoğun buluntular gelmeye başladı. Artık Selçuklu dönemine ait yerler bulmaya başladık. Yerlerin dışında duvarlar, yerler, tandırlar çok yoğun bir şekilde geliyor. Bizi en çok mutlu eden ayrıntılardan birisi de Selçuklu dönemine ait alçı buluntularımız. Bunların içerisinde hayvan, insan figürlü, bitkisel, geometrik bezemeli alçılarımız var. Bunlar da bize Selçuklu yaşantısının bölgede yoğun olduğunu göstermekte. Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemine ait buluntular gelmekte. Erken Tunç Devri’ne ait iki tane figür bulduk. Bunlar bu alan için önemli. Daha önce de çıkmıştı ama bu sene çıkanlar daha net bir şekilde o periyoda ait olduğunu göstermekte. Ayrıca Roma dönemine ait çok önemli bir buluntumuz var. O da Roma dönemine ait bir mezar steli. Bir insan gövdesi var ama ne yazık ki baş kısmı tahrip olmuş. Kıyafetleri, eli ve gövdesi belli. Çalışmalar hava kurallarına göre bir ay daha devam edecek. Önümüzdeki yıl ise mart veya nisan ayı gibi çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

“SELÇUKLU SARAYI’NIN İZLERİNİ ORTAYA ÇIKARMAYI PLANLIYORUZ”

Erken Tunç Çağı’ndan itibaren devirlere ait birçok parça bulduklarını ifade eden Uzman Sanat Tarihçisi Hüseyin Çil ise, “Buluntularımız az olmakla birlikte veri manasında önem teşkil ediyor. Alanda genel olarak baktığımızda tam bir katmanlaşma göremiyoruz. Alan daima tahrip edilmiş. Alt ve üst katman birbiri ile yer değiştirmiş. Burada yoğun bir Bizans, Selçuklu ve Osmanlı buluntuları görüyoruz. Günümüze yakın olması hasebiyle Selçuklu ve Osmanlı devrini daha net okuyabiliyoruz. Hafriyat çalışmalarımız ilerleyen noktada devam edecek. Mevsimsel kaidelerden dolayı tam ilerleyemedik ancak önümüzdeki hafriyat döneminde bu verileri tamamen açığa çıkararak, özellikle Selçuklu Sarayı’nın izlerini ortaya çıkarmayı planlıyoruz” diye konuştu.

“SELÇUKLU DÖNEMİNE AİT SARAY MATERYALLERİ DE VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR”

Selçuklu yaşantısının bölgede yoğun olduğuna dikkat çeken Uzman Sanat Tarihçisi Buğrahan Karaman, “Küçük eserler ve diğer seramik kaplar olmak üzere birçok yapıtın varlığıyla karşılaştık. Benim de en çok dikkatimi çeken kandillerin varlığı. Kandiller, Antik Çağ’dan itibaren günümüze aydınlatma aracı olarak geliyor. Burada en çok karşılaştığımız kandil tipi yonca ağızlı kandil dediğimiz Selçukluya ait kandil tipi. Daha sonra Bizans dönemine ait kandil tipleri de bulunuyor. Onlar da değişik form ve tipolojilerde bulunuyor. Sırlı ve sırsız olmak üzere kandil tiplerimiz var. Sikkeler, haçlar ve Selçuklu dönemine ait saray gereçleri de varlığını sürdürüyor. İlerleyen devirde bir bütünlük arz etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber