‘Sokaktayız Yanınızdayız’ başlıklı ortak basın açıklaması

CEREN SÜMBÜL / BURSADA BUGÜN

Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimleri Odası ve Bursa Barosu, meclise sunulan 30 gün içerisinde sahiplendirilmeyen sokak köpeklerini uyutma yasa teklifine karşı Üç Fidan Parkı’nda ‘Sokaktayız Yanınızdayız’ başlıklı ortak basın açıklaması düzenliyor.

Basın açıklamasına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Bursa Ziraat Odası Başkanı Fevzi Çakmak, Bursa Mimarlar Odası Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Bursa Peyzaj Mimarlar Odası Başkanı Eda Demir ve hayvansever vatandaş katıldı.

Bursa Barosu Başkanı Avukat Metin Öztosun yapılan ortak basın açıklamasında söz aldı. Öztosun, “Son günlerde medyada sokak köpeklerinin toplanıp belirli bir süre içerisinde sahiplendirilemeyenlerin uyutulacağı bir uygulama içeren yasa değişikliği olacağına dair haberler paylaşılmış ve bazı siyasetçiler bu konuda görüş bildirmiştir. Öncelikle sağlıklı hiçbir canlının öldürülmesinin ne yasalarımıza ne de vicdana uygun olduğunu, bu hususta bir düzenlemeye de sonuna kadar karşı çıkarak mücadele edeceğimizi belirtmek isteriz. Sokakta yaşayan hayvanların son yıllarda sorun olarak görülmesinin sebeplerine de değinmek gerekir.

2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Yerel Yönetimlere geçici hayvan bakımevi kurma sorumluluğu yüklemiş ancak kanun bütçe ve yer tesisi konusunda net hükümler içermediğinden, zamanla kurumlar arası yaşanan yetki karmaşası giderilmemiş, kanunun uygulanması
için kapsamlı ve detaylı yönetmelikler çıkarılmamış ve nihayetinde yetkili kişi ve kurumlar; üzerlerine düşen sorumluluklardan kaçınmıştır. Uzun yıllardır kanun ve uygulamasında yaşanan sıkıntılar merkezi idareye defaten dile getirilse de çözüm arayışına girilmemiştir. 20 yıldır yasal olarak kurmak zorunda oldukları bakımevlerini kurmayan Yerel Yönetimler, sokakta yaşayan hayvanları kısırlaştırmamış ve popülasyon artışına sebep olmuşlardır” dedi.

“SÖZDE HABERLER SERVİS EDİLMEKTEDİR”

Öztosun, “Ülkemizde evcil hayvan satışının denetimsiz olması, yurt dışından kaçak hayvan getirilmesinin önüne geçilmemesi, sahipli hayvanların sokağa terkine caydırıcı yaptırımlar uygulanmaması popülasyonun artışını hızlandırmıştır. Görüldüğü üzere sokaktaki hayvanların öngörülen popülasyon artışının sorumluları, 20 yıldır yasayı uygulamayan Yerel Yönetimler ve mevzuat eksikliklerini görmezden gelen, denetimsizliğe göz yuman Merkezi İdaredir. Son yıllarda birtakım cemaatlerin de talebiyle, siyaset malzemesi haline gelen sokak hayvanları konusunda ulusal basında da bir algı yönetimi yapılmaktadır. Özellikle hiçbir haberin denetlenmediği ve her bireyin istediği paylaşımı yapabildiği sosyal medyada bot hesaplar aracılığıyla topluma, kaynağı dahi belirtilmeden “sözde” haberler servis edilmektedir. Bu haberlerin bazılarının gerçek olmadığı, paylaşıldıktan sonra fotoğrafların ve videoların başka ülkelere ait veya oldukça eski tarihli olduğunun ortaya çıktığı görülmektedir. Aynı zamanda birçok farklı haber kuruluşunun ve sosyal medyada önemli sayıda takipçisi bulunan hesapların hemen hemen aynı anda ve aynı kelimelerle benzer haberler paylaşmaları da yine topluma yönelik yapılan algı çalışmasının bir parçasıdır.Hakların yarıştırılmasının sorunların çözümünü değil, aksine kaosu tetikleyeceği bilinerek kasti olarak hayvan hakları ile çocuk haklarının ve insan haklarının yarıştırılması gibi bir yaklaşımla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

“BURSA BAROSU OLARAK İZİN VERMEYECEĞİZ”

Öztosun, “İnsanların güvende olması için sokaktan hayvanların toplanması açısından bakıldığında ise; sorun kısırlaştırma seferberliği ve evcil hayvan üretiminin durdurulması ile birkaç yılda çözülebilecekken bu hayvanların öldürülmesini ya da toplanıp barınaklara koyularak ölmelerine sebep olunması yolunu seçmek kabul edilemez! Çünkü her canlının yaşam hakkı kutsaldır. Artık hayvanların da bizler gibi doğanın bir parçası olduğunu ve yüzyıllardır bizlerle yaşadıklarını hatırlama vaktimiz geldi. Çağdaşlık güzellemesi ile Avrupa modeli olarak sunulan UYUTMA yani ÖLDÜRME çözümü, 2004 yılından beri görevini yapmamış Yerel Yönetimler ve Merkezi İdarenin kendi hatası ve sorumsuzluğunun faturasını masum sokak köpeklerine kesmekten başka bir şey değildir. Dünya Sağlık Örgütü’nün geliştirdiği topla-kısırlaştır-yerine bırak yöntemi bilimsel, etik ve vicdani olandır. Hayvanların yaşam hakkı hayvan seven ya da sevmeyen insanların tercihine bırakılamayacak kadar kutsaldır. Bu sebeple ülkemizde evcil hayvan üretim ve satışının en azından bir süreliğine yasaklanması, özellikle kırsaldan başlanarak sokak köpeklerinin kısırlaştırılması ve aşılanması ile birkaç yıl içinde bu sorunun çözülmesi mümkündür. Biz Bursa Barosu olarak, yasa tasarısı ile ilgili süreci kaygıyla takip ettiğimizi, hiçbir canlının öldürülmesine sebep olacak bir kanunun yürürlüğe girmesine, ikinci bir Hayırsız Ada katliamı yaşanmasına izin vermeyeceğimizi, bu karanlık zihniyetle mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” dedi.

“HA BENİ UYUTMUŞTUNUZ HA SOKAKTAKİ CANLIYI”

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bursa‘da ilki yaparak 2003 yılında sığınma evi yapmıştık. Can dostlarımıza bu tarz yardımlar yaptık ama yetti mi yetmedi. Kısırlaştırma konusunda 20 yıl boyunca büyük bir hassasiyetle devam ettirdik. Şadi Özdemir’de bunu devam ettirecek. Ama bu da yetmiyor. Bu canların birer can taşıdığını unutmamak gerekiyor. Ha beni uyutmak demek ha sokaktaki canlımızı uyutmak demek. Umarım bu yasa bir an önce zihinlerden çıkar. Bu yasanın çıkmaması konusunda aynen Baro başkanımızın ve Akademik Odaların ortak bir şekilde açıkladığı, Belediye Başkanı olarak bu yasanın çıkmaması gerektiğini savunuyorum. Devletin yerel yönetimlere kısırlaştırma konusunda hem destek sağlamasını hem de denetim yapmasını arzu ediyorum. Burada açıklanan açıklamanın altına imzamı atıyorum” şeklinde konuştu.

AYRINTILAR GELİYOR…