34,3827$% 0.46
36,8724€% -0.55
2.969,00%-0,22
4.979,00%-0,10
19.916,00%-0,10
2.686,45%-0,66
9.184,82%2,67
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nin (STGM), sivil toplum örgütlerine dair tartışmalara ilişkin olarak hazırladığı rapora göre, sivil toplumun tanınırlığı düşük olsa da 6 Şubat Depremleri sonrasında sivil toplum örgütlerinin alandaki çalışmaları örgütlere bakışı olumlu yönde etkiledi. Katılımcılara sivil toplum örgütleriyle ilişkilendirilen kavramlar sorulduğunda deprem/afet ilk sıralarda yer aldı.
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi, (STGM), sivil toplum örgütlerine dair tartışmalara ilişkin yeni bir rapor hazırladı. Türkiye’de Sivil Toplum Algısı, 8 Aralık 2023 – 15 Ocak 2024 tarihleri arasında 42 ilde ve 3040 kişi ile yüz yüze görüşmelerin bulgularına dayanıyor.
“Deprem sivil toplum örgütlerinin ne kadar önemli olduğunu anlamamı sağladı”
Katılımcıların yaklaşık yüzde 50’si sivil toplum örgütlerinin deprem sonrasındaki çalışmalarını gördükten sonra sivil toplum örgütlerine daha olumlu bakmaya başladığını, sivil toplum örgütlerinin depremde devlet kurumlarından daha etkin çalıştığını söyledi. İştirakçiler, devletin sivil toplum örgütlerine müdahalesi olmasaydı, örgütlerin depremde daha aktif olabileceğini söyledi.
Araştırmaya katılanlar depremin sivil toplum örgütlerine üye olmak, gönüllü çalışmak ya da bağış yapmak konusundaki düşüncelerini de olumlu yönde etkilediğini söyledi. Araştırmada dikkat çeken başka bir bulgu ise, deprem sonrası algısı olumlu değişenlerin hem yaşadıkları çevredeki/mahalledeki sorunların çözümünde hem de hükümet siyasetlerini belirlemede STÖ’leri diğer kümeye göre daha etkili bulması oldu.
Sivil toplum dayanışmayla yan yana anılıyor
Sivil toplum denilince akla ilk gelen kavramlar gönüllülük, dayanışma, bağış ve yardım oldu. Savunuculuk, demokrasi ve eylem kavramları ise en az bahsedilenler arasında yer aldı. Çeşitli telaffuzlarla hedef haline getirilen sivil toplum örgütleri için vatandaş olumsuz ifadeleri kullanmazken, misyonerlik ve dış güçler kavramları yüzde 1 ile listenin en sonunda kendine yer buldu.
Devletin eksik bıraktığı alanların iyileştirilmesi sivil toplumdan bekleniyor
Araştırmada katılımcılara “Türkiye’nin daha çok hangi konu ile ilgili çalışan STÖ’lere ihtiyacı var” sorusu da soruldu. İştirakçiler bu soruya en çok yoksullukla mücadele, eğitim ve sağlık hizmetleri karşılığını verdi. Temel hak ve özgürlükler yanıtı ise son sıralarda yer aldı.
Araştırmaya katılanların yüzde 80’i kamu siyasetlerinin belirlenmesinde ve yaşanan sıkıntıları çözme konusunda sivil toplum örgütlerinin tesirinin olmadığını düşünüyor. Raporda bu durumun sivil toplum örgütlerinin belediyeler, Bakanlıklar ve Meclis’teki süreçlere dahil olamamasından kaynaklandığı vurgulandı.
En güvenilen kurum ordu, en güvenilmez dini cemaatler
Araştırmaya göre en güvenilen kurum ordu, en az güvenilen kurum ise dini cemaatler oldu. Güven başlığında kamu kurum ve kuruluşlarından ya da devletten hemen sonra ise sivil toplum örgütleri geliyor.
Kurumlara güven konusunda yaş ise ayırt edici öge olarak öne çıktı. 35 yaş altı iştirakçilerin din adamlarına, iktidar partilerine, belediyelere ve dini cemaatlere 35 yaş üstü katılımcılara göre daha az güvendikleri görülüyor. Ancak 35 yaş altı iştirakçiler sosyal medyaya daha fazla güveniyor.
Sivil toplumun tanınırlığı birkaç kurumla sınırlı
Deprem sivil toplum örgütlerine ilişkin algıyı olumlu yönde etkilese de araştırma sivil toplum örgütlerinin kamuoyu tarafından tanınmadığını ortaya koydu. Rapora göre sivil toplum örgütleri afet vakitlerinde öne çıksa da kamuoyunda tanınırlıkları düşük.
Türkiye’de Sivil Toplum Algısı araştırmasına göre toplumun yüzde 80’i sivil toplum örgütlerine hiçbir şekilde temas etmiyor. Örgütlenme özgürlüğü alanında yaşanan sorunlar hem kamuoyunu hem de sivil toplum örgütlerinin bilinirliğini olumsuz yönde etkiliyor.
Katılımcılar “sivil toplum denilince aklınıza ne geliyor” sorusuna en çok Kızılay ve AHBAP’la cevap verdi. Araştırma ana akım medyada kendilerine yer bulabilen LÖSEV, TEMA, Darüşşafaka gibi örgütlerin de kamuoyu tarafından en bilinen örgütler arasında yer aldığını gösterdi.
Araştırma, siyasi münasebetleriyle gündeme gelen örgütlerin ise vatandaş nezdinde karşılığının çok az olduğunu gösterdi. TÜRGEV, Deniz Feneri, İHH gibi örgütlerin kamuoyundaki tanınırlığı düşük kaldı.
Vatandaşın sivil toplumla ilişkiye geçme biçimleri ise yardım alma, burs alma, yurt imkanlarından yararlanmayla sınırlı kaldı. Araştırmaya göre eğitim düzeyi düşük ve yoksul gruplar sivil toplum örgütleriyle daha pragmatik bir ilişki kuruyor ve yoksulluk, sağlık, eğitim gibi konular öne çıkıyor. Gelir ve eğitim düzeyi yükseldikçe ise bağış yapma, üye/ istekli olma gibi farklı biçimlerde ilişki gelişiyor.
Sivil toplumun hedef gösterilmesi kamuoyunu etkiliyor
Katılımcılara sivil toplum örgütlerine neden üye olmadıkları sorulduğunda “bu tip faaliyetlere katılmaktan çekiniyorum, korkuyorum” yanıtının verilmesi dikkat çekti.
Araştırmada sivil toplum örgütlerinin üye ya da istekli bulmakta zorlanmasının örgütlenme özgürlüğü alanında yaşanan meselelerden kaynaklandığı belirtilirken, sivil toplum alanının genişlemesi için elverişli koşullar yaratıldığında bu durumun değişebileceği de söylendi.
Gençler sivil toplumu tanıyor ama üye ya da istekli olmaya çekiniyor
Araştırmaya katılanların yüzde 60’ı sivil toplum örgütlerine ilişkin bilgisini “hiç bilgim yok” veya “az bilgim var” diye tanımladı. 35 yaş altı iştirakçilerde “hiç bilgim yok”, “az bilgim var” diyenlerin oranı yüzde 57,2 olurken, 35 yaş üstü iştirakçilerde bu oran yüzde 63,4’e yükseldi.
Araştırma gençlerin sivil toplum örgütlerini tanısa da ilişkiye girmekten çekindiğini de ortaya koydu. Bu durumun ise dernekler için getirilen üye bildirim zorunluluğundan kaynaklandığı belirtildi.
STÖ’yü tanıdıkça güven artıyor
Raporda iştirakçilerin sadece yüzde 4’ünün sivil toplum örgütüne üye olması ve sivil toplum örgütleri hakkında çok az bilgi sahibi olmasına rağmen, iştirakçilerin sivil toplum örgütleri hakkında kesin kararını vermediği, tartışmalara rağmen toplumun sivil toplum örgütlerine itimadının hala yüksek olduğu ifade edildi.
Raporun bulgularına göre sivil toplumla ilişki kuran, sivil toplum örgütlerine ilişkin algısı daha olumlu ve güven seviyesi daha yüksek olan iştirakçiler için durum karamsar değil. İştirakçiler sivil toplum örgütlerini tanıdıkça güven yükseliyor. Eğitim ve gelir seviyesi arttıkça ise sivil toplumla ilişki artıyor. Halihazırdaki duruma göre iştirakçilerin yüzde 36’sı sivil toplum örgütlerine güveniyor.
Raporda, sivil toplum örgütlerinin içinde bulunduğu olumsuz durumlara rağmen elverişli imkanlar yaratıldığında ve sivil toplum örgütlerinin çabaya devam etmesiyle bu tablonun değişebileceği de söylendi.
“Köln Radyosu, Türkiye’de sesini duyuramayanların da radyosuydu” |
Öne çıkan haberler… TIKLAYIN | Erdoğan, kayyım atamaları için yargıyı “tebrik etti”, Özgür Özel’e sert çıktı: Savcıları tehdit etmek eşkıyalıktır! Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 44’e yükseltti Cumhurbaşkanı Erdoğan: Trump ile Orta Doğu’daki gelişmeleri daha önce olduğu gibi telefon diplomasisiyle ele alacağız TIKLAYIN | Sıralama değişti: Youtube’da en çok hangi gazeteci izleniyor? TIKLAYIN | Bakanlık yeni liste paylaştı: İşte yoğurda ‘bitkisel yağ’ ve ‘jelatin’ koyan firmalar TIKLAYIN | İkinci elde en çok hangi arabalar tercih edildi? TIKLAYIN | Galatasaray’da büyük şok; Icardi sezonu kapattı TIKLAYIN | Cinsiyet değiştirmişti: Elon Musk’ın trans kızı, Donald Trump’ın zaferinden sonra ABD’yi terk edeceğini açıkladı |
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
İup Maaşları Ne Zaman Yatacak? Maaş Ödeme Tarihleri Belli Oldu Mu?