38,4292$% 0.2
43,8350€% -0.02
4.099,20%-0,71
6.779,00%-0,74
27.034,00%-0,75
3.318,98%-0,90
9.432,55%-0,61
DOLAR 38,4292
EURO 43,8350
ALTIN 4.099,20
BİST 100 9.432,55
İmsak 02:00
Duygu Erdoğan / İSTANBUL – Türkiye kuru baklagil üretiminde son iki yıldır yeniden bir artış trendine girmesine rağmen 35 yıllık süreçte baklagil ekili alanlar yüzde 35 azaldı. Yanı sıra bakliyat tüketiminde de tehlike çanları çalıyor. Dünyada 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü dolayısıyla 2016’da ekim alanları artırılan ve ‘geleceğin gıdası’ olarak ele alınan bakliyatta Türkiye’nin kişi başı 20 kiloya yaklaşan tüketimi 13.7 kiloya kadar düştü. Üretici birlikleri temel gıda olarak bakliyatın market fiyatlarına dikkat çekerken, bir tavan fiyat önerisi yapıyor; endüstriciler ise her bakliyat grubunda pek çok çeşit ve kalite grubu olduğunu; fiyat artışlarının temelinde artan girdi maliyetlerinin bulunduğuna vurgu yapıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ise eylül ayında duyurduğu yeni bitkisel ekim planlaması ve destekleme modelinde bakliyatın stratejik ürün kapsamına alınarak üretiminde artışın teşvik edileceği görülmüştü.
1.3 milyon ton üretim
Türkiye’de baklagil üretim ve tüketimi nohut, kuru fasulye ve mercimek ağırlıklı olarak tercih ediliyor. 2021/2022 döneminde üretim alanı 9.1 milyon dekar üzerine çıkarken, 2023 yılında ekili alan 8.8 milyon dekarın altına indi. Buna karşılık üretim, ünite alandan alınan randımanın artmasıyla 2 yıldır 1 milyon 300 bin tonun üzerinde seyrediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kuru bakliyatta üretimin tüketime yeterlilik derecesi toplam olarak yüzde 90’ın üzerinde. Nohutta yüzde 116, kuru fasulyede yüzde 96 yeterlilik bulunurken bu oran kırmızı mercimekte yüzde 85’, yeşil mercimekte ise yüzde 60’a düşüyor.
Kurak iklime karşı tercih ediliyor
Kıraç ve kurak alanlarda da üretimi yapılabildiği için nohut ekimi tercih ediliyor. Nohut ekili alanlarda son 5 yıldır azalma görülse de verim artıyor. Gaziantep Araban Ziraat Odası Başkanı Hasan Altun, son yıllarda ekim dönemi ardından azalan yağışlarla bitkideki yeşerme gecikmesinin verim artışını tehdit ettiğini söyledi.
Özellikle yüksek iş gücü isteyen ve hassas bir ürün olan kuru fasulyede 2018’de kritik bir ekim alanı düşüşü olsa da destekleme siyasetleriyle artış geldi.
Tavan fiyat uygulanabilir mi?
10 Şubat Dünya Bakliyat Günü vesilesiyle bir açıklama yayınlayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, bakliyatın temel gıda ürünü olarak marketlerde tavan fiyat uygulaması ile satılması gerektiğine dikkat çekti. Bayraktar, “Baklagillerde üretici ile tüketici arasındaki makasın çok açık olduğu görülüyor. Üreticide 23 lira olan kırmızı mercimek markette 60 liraya, 31 buçuk lira olan nohut 89 liraya, 33 lira olan kuru fasulye 98 liraya, 29 lira olan yeşil mercimek 72 liraya satılıyor” dedi.
Konuyla ilgili konuşan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, baklagillerde fiyat artışlarının yüzde 41.7 olan gıda enflasyonunun çok altında olduğuna vurgu yaparken, fiyatı düşürecek temel siyasetlere odaklanılması gerektiğini dile getirdi. Reis, “Tarla fiyatı derken tarlada şimdi kabuklu işlenmemiş ürün fiyatıyla market raf fiyatını karşılaştırıyorlar. Örneğin tarlada kabuklu mercimekten 800 grama yakın mercimek çıkar. Bu temelde aldatıcı bir datadır. Sadece bir fasulyenin, nohutun farklı çeşitleri ve kaliteleri vardır. Böyle bir durumda tavan fiyat uygulamasından söz edilemez. Fiyatı artıran temel etkenler; üreticinin yüksek girdi maliyetleri ve gıda arzı düşüklüğüdür. Enflasyonla gayrete büyük oranda destek veren bir alan olarak randımanın artırılması ve girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik siyasetler geliştirmeliyiz” diye konuştu.
Çeşit azalıyor
Dünyada baklagiller açlıkla mücadele ve protein tüketiminin artırılması gibi esas nedenlerle üretim ve tüketimde tercih ediliyor. Türkiye’de ayrıca farklı çeşitlere olan taleple börülce, soya fasulyesi gibi cinslerde de artış var. Ancak üreticinin mevcut maliyetlerle yeni ürün denemek istememesi nedeniyle son iki yıldır baklagil çeşitlerinin tercihi de azalıyor.
‘Üretici desteği yetersiz’
Son iki yıldır artan talep ve fiyat nedeniyle kırmızı ve yeşil mercimekte üretim artış var. Ancak buna karşılık son 10 yılda en fazla ekim alanı azalışı da mercimek grubunda görülüyor.
Kırmızı mercimekte üretim alanlarının yüzde 90’ı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunuyor. Yeşil mercimekte ise esas üretici, yüzde 40’ın üzerinde payı olan Yozgat oluyor.
İthalatın yoğun olarak gündeme geldiği mercimekte Türkiye kırmızı mercimek ithalatı son beş yılda 2 kat arttı. İthalatın çok büyük bir kısmı Kanada’dan yapılıyor. Yeşil mercimekte ise ithalat yüzde 42 arttı. En fazla ithalat Kanada’dan yapılıyor.
Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, çiftçilerin mercimek ekimini tercih etmemesini şöyle açıklıyor:
“Örneğin buğdayda destek primi son yıllarda hızlı arttı. Ayrıca üretici açısından buğday, arpa daha risksiz ürünler. Üretim maliyeti bu kadar artarken çiftçiler mercimek, nohut ekmek yerine buğday ekip yılı geçirmeyi tercih ediyor. Baklagilde üretim desteklemeleri yetersiz bulunuyor.”
Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika
Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr
Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber
Sanayi Uçuşa Geçti