32,7162$% 0.47
35,4367€% 0.38
2.485,25%0,73
4.022,00%0,05
16.113,00%0,07
2.364,76%0,35
10.862,37%-0,09
Sultanahmet’te bulunan ve İstanbul’un en eski yapılarından olan tarihi hipodromun Sultanahmet Meydanı’na yakın bir noktada bulunan Sfendon kısmı ve etrafı bakımsızlığı ile dikkat çekti. Yaklaşık 1700 yıl önce Doğu Roma döneminde inşa edilen ve inşa edildiği periyotta çeşitli tören, yarışlar ve spor karşılaşmalarının yapıldığı hipodromun duvarının etrafı sosyal medyada da tartışma konusu oldu. Yüksekliği ve boyutu ile dikkat çeken yapının önünde İSPARK tarafından otopark işletildiği görüldü. Turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği noktada bulunan otoparkta; araçların yapıya yakın bir şekilde park edildiği ve yapıtın görünümünün bir kısmını kapatarak yaya erişimine engel olduğu görüldü. Alanın etrafında depolanan pazar tezgahları ve yerlerde biriken çöpler ise çirkin bir görüntü oluşturdu. Turistler ve vatandaşlar tarihi duvarın bakımsızlığı konusundaki şikayetlerini dile getirdi. Sanat Tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz da hipodromun Sultanahmet Meydanı için bedeline vurgu yaparak, alanda onarım çalışmaları yapılarak düzenlemeler yapılmasının ve bölgenin turistik açıdan değerlendirilmesinin değerine dikkat çekti.
KADIKÖY’DE SİTE BAHÇESİNDE ROMA MANASTIRI
Kadıköy’de bulunan bir sitenin bahçesinde ise de 14.yüzyıldan kalma olduğu düşünülen Doğu Roma dönemine ait manastırın kalıntılarının yer aldığı görüldü. 2000’li yılların ortasında inşa edilen yapının bahçesinde bir peyzaj ögesi olarak kalan kalıntıların etrafında Sultanahmet’teki duruma benzer şekilde araçların park ettiği görüldü. Apartman sakinleri inşaat sırasında büyük bir kısmı ortaya çıkan kalıntıların, uzun müddettir aynı şekilde koruma edildiğini belirtti.
“DÜNYA TARİHİ VE MİMARİSİNDE DE ÖZEL BİR YERE SAHİP”
Sultanahmet’te yer alan tarihi hipodrom ile ilgili bilgi veren Sanat Tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, “Hipodrom İstanbul’un en etkileyici anıtlarından biri. Dünya tarihi ve mimarisinde de özel bir yere sahip İstanbul Hipodromu. En uzun periyodik kullanılan anıtlardan biri geç roma çağında inşa edilmiş 2.yüzyılda yapılıp 4.yüz yılda genişletildiği düşünülse de tahminen sadece 4. Yüzyılda da yapılmış olabilir” dedi.
“YUNANİSTAN’DAN VE MISIR’DAN GELEN DİKİLİTAŞ, YILANLI SÜTUN VE ÖRME SÜTUN: KENTİN EN ESKİ ANILARI BURADA TEŞHİR EDİLİYOR”
Yılmaz, “İmparatorluğun gücünü, zenginliğini gösterebilmek için imparatorluk sarayının yanında inşa edilen bu spor alanı atlı yarışlar için, bazı cümbüşler şovlar için kullanılıyordu. Bu mükemmel anıtı imparatorluğun her yerinden getirilen materyallerle süslemişlerdi. Bugün hala üç tanesi duruyor. Dikilitaş, Yılanlı Sütun ve Örme Sütun dediğimiz Yunanistan’dan ve Mısır’dan gelen kentin en eski anıları burada teşhir ediliyor. Hala, Bizans İstanbul’unda da Osmanlı başşehrinde de bugün Cumhuriyet İstanbul’unda da kenti ziyaret eden herkes, hipodromu ziyaret eder, onun anıtlarını da” şeklinde konuştu.
“KENTİN EN YAŞLI DUVARLARINDAN BİRİ
Yılmaz, “ Ama aslında burası, bir vadinin kenarında inşa edilmiştir ve hipodrom için gerekli olan düz alanın oluşabilmesi için atlı otomobillerin yarışabilecekleri pistin oluşabilmesi için bir vadinin kenarına çok büyük bir inşaat yapılmıştır. Ona Sfendon diyoruz, U şeklinde bir anıtsal duvar.
Tabi, bunun içerisinde de çok büyük bir mahzen oluşturulmuştur. Bugün mahzen sarnıç halindedir, herhalde Bizans’ın orta periyotlarından itibaren kentin en yaşlı duvarlarından biri burada karşımıza çıkar. Tabi İstanbul çok katmanlı bir kent, hipodrom da çok katmanlı. Bir sürü evreyi bir ortada görebiliyoruz.
Hipodromun bir kısmının üzerinde şimdi Sfendon’un üzerinde Sultan Ahmet Külliyesi’nin birtakım üniteleri var. Darüşşifasının kalıntıları var, imareti var. Bunların hepsi Sfendon’un oluşturduğu terasın üzerine oturmuş.
Yani altta bir Geç Roma, Erken Bizans dönemine ait dev bir duvar onun üzerinde bir teras ve mahzen. Onun üzerinde de 17. yüzyıl Osmanlı Hastanesi, imareti ve onun kısımları bulunuyor” dedi.
“MAALESEF PEK İYİ DURUMDA DEĞİL”
Yılmaz, “Duvar tabi çok etkileyici. Evvelce önünde bir mahalle varmış ahşap konutlardan oluşan; ama zamanla bunlar ortadan kalkmış. Bugün maalesef pek iyi durumda değil. Umarım restore edilir, umarım hipodromu anlatan bilgilendirme panoları ve birtakım notlar hızla bu alana yerleştirilir. Böylelikle hem İstanbullular hem de ziyaretçiler bu alanla ilgili çok daha fazla bilgiyi edinebilir” İfadelerini kullandı.
“GENEL DÜZENLEMENİN YAPILMASI GEREKİYOR”
Yılmaz, “Bir genel düzenlemenin yapılması gerekiyor.
Hipodromun Sfendon kısmı başkadır, Spina dediğimiz anıtların olduğu kısım aydır. Ayrıca orası en göze gelen yerdir. Aynı zamanda bir de İbrahim Paşa Sarayı sırasında birtakım altyapılar vardır. Onlara da dikkat etmekte yarar var. Yani bunların hepsini tüm ziyaretçilerin rahatlıkla görebileceği ve anlayabileceği şekilde düzenlemek, bir an önce bununla ilgili bilgilendirme ve yönlendirme levhaları yerleştirmek bu alanı hem İstanbullulara hem ziyaretçilere daha iyi anlatmak mümkün olabilir” dedi.
“BAKIMINA İTİNA GÖSTERİLMESİ GEREKEN BİR YER: ETRAFI OTOPARK VE TELLE ÇEVRİLMİŞ”
Sultanahmet’e gezmeye gelen Melek Aydoğan ise hipodroma ait duvarla ilgili, “İçi de etrafı de çok bakımsız. Yanından geçerken derme çatma bir yer gibi görünüyor. Aslında o kadar ihtişamlı ve bakımına ihtimam gösterilmesi bir yer ancak etrafında otopark, etrafı taşlar düşmesin diye tellerle çevrilmiş. Restore edilebilir, taşları özellikle, onarımı bir manada kolay ki bunlar eski yapılar yeni yapılar gibi değil. Daha güzel bir hale getirilebilir, önünde bir çeşme var ki çeşme olduğu bile belli değil, özellikle bakmazsanız göremiyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Yapının önünden geçen Önder Ercin, “Ne yazık ki ülkemizde turistik alanlara hak ettiği bedel verilmiyor. Turizmin geliştirilmesi açısından daha incelikle ve itinayla hizmet verilirse daha olumlu olabileceği kanaatindeyim” dedi.
“OTOPARK ÖNÜNDE OLMAMALI”
Hindistan’dan geldiğini ve Sultanahmet’teki tarihi yapıtları ailesiyle birlikte gezdiğini belirten turist Sohrab Shurewasan yapının tarihini rehberden dinledikten sonra etrafı hakkında fikirlerini belirtti. Shurewasan “Bence burası daha kolay erişilebilir, olabilir.
Tahminen, eski haline ve görünümüne göre yapı restore edilebilir. Tahminen de, otoparkın yapının tam önünde olması uygun değil. Bu alan yürünebilir halde, otopark alanı ise daha uzakta olabilir” dedi.
“HARABE DİYEMEYİZ ZİRA BULUNTUYU KORUMAKLA YÜKÜMLÜYDÜK”
Kadıköy’de bahçesinde tarihi Doğu Roma yapıtı bulunan sitenin sakini Ülker Gengönül ise “Bu yapıyı inşaat esnasında buldular ve muhafazaya aldılar, aslında giriş kapısı da farklıydı. Ben çok uzun yıllardır 20 yıldır burada oturuyorum. Tam olarak bilmiyoruz, Bizans hamamı olduğu söyleniyor.
Aslında harabe diyemeyiz zira buluntuyu bu şekilde korumakla yükümlüydük ve korundu zati. Binanın mimarisi de bu yapı sebebiyle değiştirildi. Yani bu yapı korunduğu için farklı tarafa alınmış oldu bina. Alan binanın sınırları içerisinde yer alıyor” dedi. İBB alanın 2007’den beri otopark olarak işletildiğini, haftanın bir günü ise Fatih Belediyesi’nden alınan müsaadeyle semt pazarı olarak faaliyet verildiği bilgisini verdi.
Antep’te Standartlara Uymayan 7 Ton 250 Kilogram Gıda İmha Edildi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.