DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ÇEYREK ALTIN

5.110,00%0,95

TAM ALTIN

20.381,00%1,12

ONS

2.705,79%1,29

BİST100

9.549,89%1,94

Öğle Vakti a 12:55
Bursa HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
SON DAKİKA

DOLAR 34,5467

EURO 36,0147

ALTIN 3.005,41

BİST 100 9.549,89

Öğle 12:55

Tanıdığı ve Tanımadığı Tüm Kadınlar İçin Yürüyor

ad826x90

Efnan Atmaca – Geçen dönemin en başarılı oyunlarından “Treplev”in yaratıcıları Başak Kıvılcım Ertanoğlu ile Ümit Erlim’in sön dönem Türk edebiyatının övülesi romanlarından Zeynep Kaçar’ın “Yalnız”ını sahneleyeceği heyecan verici bir haberdi. Oyun prömiyerini 28. İstanbul Tiyatro Şenliği kapsamında yaptı. Pek çok önemli projenin konuk olduğu festivalin öne çıkan üretimlerinden biri olmayı da başardı. Roman kimliğinden koparılıp görülmez olan bir kadının kendini bulma, görme ve gösterme mücadelesini konu alıyor. Sahnelemede de romanın özellikle altını çizdiği mücadele öne çıkıyor. Bir kurban değil, bir dönüşüm kıssası anlatılıyor. Başak Kıvılcım Ertanoğlu, Sıla Doğanay, Ecem Kocatepe, Ceyda Özcan, Şevin Parlak, Elif Uçar ve Zeynep Kaçar’ın sürpriz bir rolle sahne aldığı oyunun yönetmeni takımda yer alan az sayıda erkekten biri Ümit Erlim. “Yalnız”ı Erlim’le birlikte sahneye uyarlayan Ertanoğlu ile konuştuk. 

– “Yalnız”ı sahneye uyarlama fikri nasıl doğdu? Neydi sizi etkileyen romanda?

Aslında “Treplev”i yapmadan önce Ümit (Erlim) ile bir roman uyarlaması için araştırma yapıyorduk. Sonrasında Ümit, “Yalnız”ı okuyalım mı dedi ve okuduktan sonra sahnelemek istediğimiz oyunu bulduğumuzu anladık. Geçmiş ve gelecekle kurduğu iç içe öyküsü ve sinematografik yapısı bizi çok etkiledi. Bir antikahraman kıssası olması ve bu antikahramanın kadın olması da çok cezbetti bizi. Ancak o zaman yani iki sene önce, bütçe bulmakla ilgili yaşadığımız süreç bizi “Treplev”i öne almaya itti. Çok da iyi oldu aslında. Böylelikle İstanbul Tiyatro Şenliği kapsamında prömiyerimizi gerçekleştirmiş olduk, iki sene sonra olsa da.

– “Yalnız”ın kahramanı Feray yanlışlarını, doğrularını, eksiklerini, fazlalıklarını saklamadan anlatıyor kıssasını. Bir kurban kıssası olarak değil de bir dönüşüm öyküsü olarak mı göstermek istediniz yaşadıklarını?

Evet, aslında tam da bir dönüşüm öyküsü olsun istedik, dediğiniz gibi. Feray’ın yanlışları, doğruları, yaşadıklarını yorumlaması, bakış açısının yıllar içerisindeki dönüşümünü, önyargısız bir şekilde anlatmak istedik. Feray’ın yaşadıkları günümüz Türkiye’sindeki herhangi bir kadının yaşadıkları da olabilir fikrinden yola çıktık daima. Tanıdığı, tanımadığı tüm kadınlar için yürüyor ve olduğu yere geliyor Feray romanda. Biz de bu cümleye sadık kalmak istedik daima fikren.

– Sahnede sadece kadınlar var. Erkek rollerini de kadın oynuyor… 

Başından beri bu antikahraman kıssasını sadece bayanlarla anlatma fikrimiz vardı. Çok sesli bir anlatım olmasını ve bunun da kadın oyuncular üzerinden aktarılmasını, Feray’ın başının içindekilerin bu şekilde yansıtılmasını hayal ediyorduk. Takımımızın yarısından fazlası kadın. Bu oran “Treplev” için de geçerliydi. Ümit de ben de bu durumdan hoşnutuz açıkçası. 

– Ben erkeklerin kadınlara dair mevzularda konuşmalarından çok rahatsız oluyorum. Var mı sizin de buna reaksiyonunuz?

Olmaz mı? Var alışılmış ki. Tahminen anlamaya çalıştıkları yerden, yaşadıklarımıza ortak olmak adına bunu da üstlenme hissiyatları olabilir ama bugün hâlâ kadın konu başlığı olan bazı konferansların konuşmacılarının tamamı erkek olabiliyor. Ya da bir dönemdeki oyunlara baktığımızda kadın başrol oyuncularıyla erkek başrol oyuncularının; kadın direktörlerle erkek direktörlerin yönettikleri oyun sayıları arasındaki uçurumu yine erkek oyuncular ve erkek direktörler konuşuyor mesela. Buna reaksiyonsuz kalmak mümkün olamıyor. Ama bu hususları konuştukça daha da farkında olacağız ve bu farkındalıkla birbirimizi daha iyi anlayacağımız bir noktaya ulaşacağız diye düşünüyorum.

– “Yalnız”ın bir diğer özelliği de Türkiye’nin son dönem yaşadıklarıyla paralel bir çerçeve çizmesi. Oyun umutla bitiyor. Gelecek de güzel gelir mi sizce?

Gelir diyorum ben. Umut hayatta kalmak için sarıldığımız tek şey. Umudumuzu kaybetmemek adına üretiyoruz, bir araya geliyoruz, okuyoruz, yazıyoruz. Tiyatro mücadele etme gücümüzü artırıyor mesela. Umut oluyor izleyenler için, aktaranlar için. Umutla bitirmesek olmazdı Feray’ın öyküsünü. Ferayların umudu bitmez asla. Güzel günler için, bütünlüklü Feraylar için umut etmekten vazgeçmemek zorundayız sanırım.

“İşin özü sadece hikâye anlatmak”

– Şenlikte seyrettiğim yabancı oyunlarda da gördüm. Teknoloji kelamın önüne geçmeden kullanılıyor. Siz de aynı yöntemi uyguluyorsunuz. Bir dönem çok fazla sığınılmışken teknolojiye şimdi kelama destek olarak yer veriliyor.

İkisinin birbirini desteklemesi ve izlek adına daha çekici hâle gelmesi için kullanılmasını çok seviyorum. İşin özü sadece hikâye anlatmak. Hepimizden; oyuncudan, ışıktan, projeksiyon kalitesinden, ses sisteminden önemli olan tek şey var; o da hikâye. Feray’ın öyküsünü daha iyi aktarmak ve günümüzün akıl dünyasıyla Feray’ın zihnini birleştirmek için kullandığımız bir öge sadece teknoloji. Üstten dökülen kâğıt ve kumaş parçaları var mesela oyunun ortalarında bir yerde. Bana daima içindeyken şiirsel geliyor o an ama doruğa başınızı bir kaldırsanız, teknoloji danışmanı arkadaşımız Burak’ın bir çöp kutusuna monte ettiği minik uzaktan kumandalı bir sistem ile gerçekleştiğini görüyorsunuz. Bu anların birbirine eklenmesi, hele ki teatral formlarla birleşmesi çok heyecan verici.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa Haber – Bursa Gündem – Bursa Gündem Haber – Bursa Haberleri – Bursa Son Dakika 

Bizi İnstagram’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi X’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHbr

Bizi Facebook’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Youtube’da Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber

Bizi Linkedin’de Takip Edebilirsiniz / @BursaGündemHaber 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türkiye’deki Nuh’un Gemisi’ni Dünyaya Gösterdi! Picasso’yla 4 Gün Süren Röportajın Sırrı

HIZLI YORUM YAP