DOLAR

33,0045$% 0.54

EURO

35,9197% 0.2

GRAM ALTIN

2.553,95%0,19

ÇEYREK ALTIN

4.119,00%-0,36

TAM ALTIN

16.500,00%-0,36

ONS

2.405,32%-0,42

BİST100

11.031,24%0,06

İkindi Vakti a 17:11
Bursa HAFİF YAĞMUR 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Tartışmalı Soyadı Düzenlemesini de İçeren 9. Yargı Paketi Komiteden Geçti!

ad826x90

Teklifle, İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Buna göre, elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışta teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen değerinin binde beşinden ve her halde 1000 Türk lirasından az olamayacak.

Açık artırma mühletinin son 10 dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi halinde açık artırma 3 dakika uzatılacak. Uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmesi halinde açık artırma süresi her yeni teklifin verilmesinden itibaren 3 dakika uzatılacak. Son uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmezse mal en yüksek teklif verene ihale edilecek. Uzama müddetlerinin toplamı bir saati geçemeyecek. Bir saatlik süre Adalet Bakanlığının kararıyla kısaltılabilecek, uzatılabilecek veya kaldırılabilecek ve bu kararlar Bakanlığın resmi internet sitesinde duyurulacak.

Aynı Kanunu’nun Ek 1’inci hususundaki düzenlemeyle de mali sonlarda yeniden değerleme oranında artırma yapılması sonucunda belirlenen hudutların 10 Türk lirasını aşmayan kısımlarının dikkate alınmayacağı kararı, 1000 Türk lirasını aşmayan kısımların dikkate alınmayacağı şeklinde değiştirilecek. Yeniden değerleme sonucu belirlenen nakdî sayının 1000 lirayı geçmeyen küsuratı dikkate alınmayacak.

İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan mali sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay’ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan mali sonlar esas alınacak.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Adli yardım ödeneğinin barolar arasındaki dağıtımında, birden fazla baronun bulunduğu illerde, her 5 bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde 30’u o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen sayının her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılacak.

Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön İmtihanı’nda soru sorulacak alanlar arasına milletlerarası hukuk, milletlerarası özel hukuk, genel kamu hukuku ve sosyal güvenlik hukuku eklenecek. İhtiyaç duyulması halinde bu alanlara, yönetmelikle yeni hukuk alanları eklenebilecek.

Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön İmtihanı’nda soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılacak. İmtihanlara yeni alanların eklenmesi ve imtihanların yapılma biçimi ile imtihanlara ilişkin diğer konular Hakimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Şurası, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliğinin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.

Bölge Yönetim Mahkemeleri, Yönetim Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Vazifeleri Hakkında Kanunun tek yargıçla çözümlenecek davalara ilişkin 7’nci hususundaki nakdî sonlar; her yıl, bir evvelki yıla ilişkin olarak Vergi Metot Kanunu’nun tekrarlanmış 298’inci unsuru kararları uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanacak. Tek yargıçla çözümlenecek davaların belirlenmesinde dava tarihindeki, ölçü artırımı yapılan hallerde ise artırımın yapıldığı tarihteki nakdî sınır esas alınacak.

İDARİ YARGILAMA YORDAMI KANUNU’NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

İdari Yargılama Adabı Kanunu’ndaki değişikliğe göre de konusu 31 bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari süreçlere karşı açılan iptal davaları hakkında yönetim ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olacak, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacak.

Aynı kanundaki değişiklikle, konusu 920 bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari süreçler hakkında açılan davalar, konusu 270 bin Türk lirasını aşıp 920 bin Türk lirasını aşmayan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari süreçler hakkında açılan ve istinaf kanun yolu incelemesinde kaldırma kararı üzerine yeniden karar verilen davalar temyiz edilebilecek.

İdari Yargılama Yolu Kanunu’nda öngörülen mali sonlar; her yıl, bir evvelki yıla ilişkin olarak Vergi Tarz Kanunu’nun yinelenmiş 298’inci unsuru kararları uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanacak. Bu şekilde belirlenen hudutların 1000 Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.

Duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davaların belirlenmesinde davanın açıldığı; istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde ise ilk derece mahkemesi veya bölge yönetim mahkemesince son kararın verildiği tarihteki mali sınır esas alınacak. Ancak son karar tarihinden sonra mali sonlarda meydana gelen artış, bölge yönetim mahkemesinin kaldırma veya Danıştay’ın bozma kararı üzerine yeniden bakılan davalarda uygulanmayacak.

HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI MÜLAKATI’NA ÇAĞRILACAK ADAY SAYISI DEĞİŞİYOR

Hakim ve Savcı Yardımcılığı İmtihanı’nda soru sorulacak alanlar arasına, milletlerarası hukuk ve milletlerarası özel hukuk eklenecek. İdari Yargı Hakim Yardımcılığı İmtihanı’nda ticari işletme-şirketler hukuku alanından da soru sorulabilecek.

Hakim ve Savcı Yardımcılığı mülakatına çağrılacak aday sayısında değişiklik yapılacak. Mevcut kanun kararına göre iki katı fazlası çağrılırken düzenlemeyle ilan edilen takım sayısının bir katı fazlası aday mülakata çağrılacak.

Hakimler ve Savcılar Kanunu’ndaki diğer bir değişiklikle Adalet Müfettişlerinin görev ve yetkileri belirlenecek.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda, Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Yargıtay Birinci başkanvekilleri, Danıştay başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire liderleri, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, birinci sınıf hakim ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ve diğer hakim ve savcılara 15.000 gösterge sayısının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak ölçüde aylık ek tazminat ödenecek.

YEDİEMİN OTOPARKLARINDA SAHİPLERİ TARAFINDAN TESLİM ALINMAYAN ARAÇLARIN SATIŞI

Karayolları Trafik Kanunu’ndaki değişiklikle buluntu olması nedeniyle veya kanun kararları yeterince trafikten men edilerek alıkonulan ve sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan veya aranmayan yediemin otoparklarındaki araçların satış yolu yeniden belirlenecek. Bu durumdaki araçların sicilinde bulunan satılamaz, devredilemez, haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhler için ilgili kurumlara, bu araçların satılacağı hususu bildirilecek ve satış süreçlerine başlanacak, araçların üzerinde bulunan tüm şerhler ayrıca bir sürece gerek olmaksızın, satış tarihinden itibaren kalkmış sayılacak varsa tescil kayıtları buna göre düzeltilecek.

İşlem yapılacak aracın tanıtımına yarayan şasi veya motor seri numaralarının bulunmaması veya düşmüş olması ya da tamir veya tadil gibi nedenlerle silinmiş veya tahrip edilmiş olması durumunda bu eksiklikler satış işlemini gerçekleştirecek kurum tarafından ilgili mevzuat kapsamında tamamlanarak araç satışa hazır hale getirilecek. Aracın tescil kaydındaki haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhler satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam edecek. Satış konusu aracın vergi, ceza veya prim gibi borçları, satıştan evvelki sahibine ait olup mülkiyet ilgiliye tüm borç ve yüklerinden ari olarak geçecek.

Satış kapsamında evraka ödenen meblağdan; sırasıyla koruma ve satış için yapılan masraflar, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine ve tamamlanmasına dair sarfiyatlar ve vergi, fotoğraf veya harç gibi malın aynından kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan fiyatın tüm alacaklıların alacağını karşılaması halinde hak sahiplerine Amme Alacaklarının Tahsil Yolu Hakkında Kanun ve İcra ve İflas Kanunu kararları çerçevesinde dağıtılacak ve bakiye bir fiyat bulunması halinde bu fiyat, koruma edilecek, kamu bankalarında nemalandırılacak ve satıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde müracaat halinde nemalarıyla birlikte hak sahiplerine ödenecek. Beş yıl içinde herhangi bir müracaatın olmaması halinde söz konusu bedeller Hazine’ye irat kaydedilecek.

Satış kapsamında evraka ödenen meblağdan; sırasıyla koruma ve satış için yapılan masraflar, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine ve tamamlanmasına dair sarfiyatlar ve vergi, fotoğraf veya harç gibi malın aynından kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan meblağ, tüm alacaklıların alacağını karşılamazsa sıra cetveli yapılmak üzere ilgili kuruma gönderilecek.

Teklifle, Kamulaştırma Kanunu’na madde eklenecek. Buna göre de mülga 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 8 Ekim 1956 tarihine kadar, kamulaştırma süreçlerine dayanmaksızın kamulaştırma kanunlarının maksadına uygun olarak fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olan taşınmazlar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları adına tahsis tarihinde kamulaştırılmış sayılacak.

Taşınmazda kamu hizmetinin nitelik ve hedefine uygun şekilde tesis veya yapının inşa edilmiş olması, bu Kanunun uygulanması bakımından fiilen tahsis kabul edilecek.

Bu durumdaki taşınmazlardan tapuda kayıtlı olanların kayıt sahipleri veya mirasçıları; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların zilyetleri ya da mirasçıları tahsis tarihi itibarıyla zilyetlikle iktisap kaidelerinin gerçekleşmiş ve fiili tahsis tarihinden itibaren 10 yıl geçmemiş olması şartıyla, iptal edilen 221 sayılı Kanun’un belirlediği süre içinde sadece taşınmazın fiili tahsis tarihindeki rayiç bedelini isteyebilecek.

Bu madde kapsamındaki taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963 tarihine kadar açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte olan bedel davalarında bu madde kararları uygulanacak.

Birinci fıkraya göre kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963 tarihinden sonra bu taşınmazlara bağlı olarak bedel dahil ileri sürülen talepler kabul edilmeyecek. Bu hüküm, 12 Ocak 1963 tarihinden sonra açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte olan davalar hakkında da uygulanacak.

Bu madde kapsamında açılan ve görülmekte olan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet fiyatları maktu olarak belirlenecek.

Kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar, tapuda kayıtlı ise ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine açılacak dava ile ilgili yönetim adına tescil edilecek. Tapu kaydı olmayan taşınmazlar, tahsisin mahiyeti bakımından tescile tabi ise ilgili yönetim adına kayıt tesis olunacak. Bu süreçler harca tabi olmayacak.

Teklifle, Anayasa Mahkemesinin kadının soyadına ilişkin iptal kararı doğrultusunda, Türk Uygar Kanunu’nda düzenlemeye gidilecek. Bu değişikliğe göre kadın, evlenmekle kocasının soyadını alacak. Kadın, evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus yönetimine yapacağı yazılı müracaatla kocasının soyadı önünde evvelki soyadını da kullanabilecek. Kadının soyadı, kendi soyadı ile evvelki kocasının soyadından oluşuyorsa kadın bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabilecek.

TÜRK UYGAR KANUNU’NDA BAZI DÜZENLEMELERE GİDİLECEK

Buna göre, koca, ana veya çocuk, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilecek. Bu dava, dava açma hakkına sahip diğer şahıslara karşı açılacak.

Ana doğumdan, çocuk ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olacak.

Dava açma müddetinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da daima olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın altsoyu, anası veya babası, doğumu ve kocanın ölümünü, daima olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilecek.

Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, birlikte evlat edinmede ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin isimleri; tek başına evlat edinmede ise ana veya baba adı olarak evlat edinenin adı yazılacak. Evlat edinilen diğer kişiler hakkında, talepleri halinde bu hüküm uygulanacak.

Teklifle, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’a madde eklenecek. Buna göre, istinaf incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş kısmı bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte belgeyi görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderecek. Bir aylık sürenin bitiminden sonra veya duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemeyecek.

HAKARET HATASINDA VE UZLAŞTIRMADA YENİ DÜZENLEMELER

Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresi, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyecek.

Sesli, yazılı veya manzaralı mesajla hakaret suçu, uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınacak.

Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 7 gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılacak.

Uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan ziyanlar hariç, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacak.

Uzlaştırmacı olmak için hukuk mezunu olma şartı getirilecek. Uzlaştırmacılar, hukuk fakültesi mezunlarının yer aldığı, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen uzlaştırmacı listelerinden görevlendirilecek.

Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini defaten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verecek. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde durma kararı verilecek. Durma süresince zamanaşımı işlemeyecek. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunacak.

Teklifle, Çocuk Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Buna göre, sosyal çalışma vazifelileri, mahkemeler yerine Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerine atanacak.

Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazlarla ilgili süreçler nedeniyle değerli kağıt ve işlem bedeli alınmayacak, kamu kurum ve kuruşlarına herhangi bir katılım payı ödenmeyecek.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Harçlar Kanunu’nda sayılan yargı harçlarından muaf olacak. Genel Müdürlüğün dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma önlemleri gibi her türlü dava ve işte teminat gösterme zorunluluğu olmayacak. Bu hüküm, Genel Müdürlüğün yönetim ve temsil ettiği mazbut vakıflar adına taraf olduğu dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma önlemleri gibi her türlü dava ve iş hakkında da uygulanacak.

Vakıf kültür varlıklarının onarım veya tamir karşılığı kiralama süreçlerine ilişkin yol ve temeller yönetmelikle belirlenecek.

Anayasa Mahkemesinin, bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini iptal etmesi dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile Anayasa Mahkemesi takımlarına ilişkin düzenlemeler yapılacak.

Teklifle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki nakdî sonlarla ilgili düzenlemelere gidilecek. Buna göre mali hudutlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, evvelki yılda uygulanan mali sonların; o yıl için Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacak. Bu şekilde belirlenen hudutların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.

İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan nakdî sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay’ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan mali hudutlar esas alınacak.

ARABULUCULUK DÜZENLEMELERİ

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda öngörülen değişikliğe göre, anlaşma evrakının taraflarından biri, icra edilebilirlik şerhi verilmesinden sonra tapu müdürlüğünden tescil talebinde bulunabilecek. Tapu müdürlüğünce taşınmaza ilişkin mevzuatta öngörülen gerekli inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra resmi senet düzenlenmeksizin tescil talebi yerine getirilecek.

Ayrıca taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile karşı tarafın ödemekle yükümlü olduğu yargılama masraflarının yarısından sorumlu tutulacak. Ayrıca bu taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen vekalet fiyatının yarısına hükmedilecek.

Arabuluculuk eğitimini tamamlayan ve mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip olanlar, yazılı sınava girmeden arabuluculuk siciline kayıt olabilecek.

TMSF’NİN KAYYUM OLARAK ATANMASI

Suçtan kaynaklanan mal varlığı pahalarını aklama, silahlı örgüt, silahlı örgüte silah sağlama, terörizmin finansmanı kabahatlerinin işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde şirketlere veya malvarlığı kıymetlerine kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl müddetle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanabilecek.

Bu halde kayyumluk hak ve yetkileri bakımından Bankacılık Kanunu’nda TMSF’ye verilen hak ve yetkiler kıyasen uygulanacak. Şirketlerin genel konsey yetkileri, Türk Ticaret Kanunu kararlarına tabi olmaksızın TMSF tarafından kullanılacak. Bu şirketler veya malvarlığı değerleri TMSF’nin nezaretinde, TMSF’nin atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli bir tacir gibi yönetilecek.

Bu şirketlerin veya malvarlığı kıymetlerinin mali durumu, paydaşlık yapısı, piyasa şartları veya diğer meseleleri nedeniyle şirketin veya varlıklarının ya da malvarlığı kıymetlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine TMSF tarafından karar verilebilecek. Satış ve tasfiye işlemleri, ilgili şirketin yönetim/müdürler kurulu veya malvarlığı değerleri, kayyum temsilcileri ya da TMSF tarafından yerine getirilecek.

Satış ve tasfiye süreçlerinde, azınlık paylarının sahiplerinin rızası aranmayacak. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya malvarlığı kıymetlerinin borçları ödendikten sonra kalan meblağ, şirket veya malvarlığı bedellerinin işlerinde kullanılabilecek.

Fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra kalan meblağ, yargılamanın kesin kararla sonuçlandırılmasına kadar açılan bir hesapta nemalandırılacak. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere TMSF Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye kurulu, adli süreçler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahip olacak.

Kayyumluk görevi TMSF tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaf olacak. TMSF’nin kayyum olarak atanmasına karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128’inci unsuru uyarınca verilen el koyma ve önlem kararları, kayyum yetkisinin TMSF’ye evresiyle birlikte resen kalkacak.

TMSF’nin kayyum olarak atandığı şirketleri veya malvarlığı pahalarını yönetmek ve temsil etmek üzere atananlar veya görevlendirilenler ya da atananlar tarafından temsil yetkisini haiz olmak üzere görevlendirilenler ile bu kapsamda yapılan süreçler hakkında, Bankacılık Kanunu’nun 127’nci unsuru uygulanacak.

TMSF’nin kayyumluk görevi kapsamındaki karar ve süreçlerine karşı açılan davalar, Fon’un merkezinin bulunduğu yer yönetim mahkemelerinde görülecek.

Komisyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, teklifin kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, görüşmelerin yaklaşık 20 saat sürdüğünü belirtti.

Teklifin komite sürecinin verimli ve başarılı geçtiğini ifade eden Yüksel, kuruldaki görüş ayrılıklarına ilişkin hükümlerle ilgili AK Parti Kümesinin, ilgili bakanlıklar ve diğer paydaşlarla gerekli etki tahlillerini yapacağını bildirdi.

Yüksel, iktidar ve muhalefet partisi milletvekillerinin vereceği takviyeyle Genel Konseyde teklifin kabul edileceğine inandığını dile getirdi.

Diğer Güncel Haberler İçin Tıklayın / Bursa HaberBursa GündemBursa Gündem HaberBursa HaberleriBursa Son Dakika

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Mersin Valisi Pehlivan, Gülnar’da

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.